Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Şunu iftiharla söylüyorum; bu CHP'lilerin de MHP'lilerin de BDP'ilerin de AK Parti'lilerin de övünç duyması gereken bir meseledir. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ülke 18 saat içerisinde 70 bin sığınmacıyı alamaz" dedi.
Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda (AFAD) ile Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı'nın bütçe sunumuna ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu (AKDTYK) ve bağlı kurumların bütçelerine yönelik eleştiriye Kurtulmuş, "AKDTYK ve bağlı kurumların bütçeleri ve oturdukları yer gerçekten de ismine uygun değil, Bu çerçevede çalışmalar sürdürüyor. Eskişehir yolunda Tarım Bakanlığı'nın Botanik Bahçesi çevresinde yaklaşık 68,5 dönümlük bir arazide ruhsatı da inşaat izni de alındı. Çalışmalar yapılacak ve bütün kurumlarımız bu yeni binaya taşınacaktır" karşılığını verdi.
Kurtulmuş, AKDTYK çalışmaları içesinde Türkçe-Kürtçe lugat çalışmalarının yapılıp basıldığını, ayrıca Kürt kültürüne ilişkin çeşitli hususların da çalışmaların içine alındığını kaydetti.
"Burada aslolan devletin zihniyetini değiştirmesidir" diyen Kurtulmuş, bunun '"deveye hendek atlatmaktan zor" olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, "Burada aslolan şey vatandaşın farklılığını zenginlik olarak görebilmektir. Sadece dil değil sadece Kürtler ve Zazalar olarak da değil, bu topraklarda yaşayan onlarca farklı etnik kökenlerden insanların kendi dillerinin kültürlerini geliştirebilecek imkanları inşallah bunlara verebilmek meselesidir" diye konuştu.
-Ezidi ve Türkmenlere yeni kamp hazırlığı
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani'nin kurumların isimleriyle ilgili eleştirisi üzerine Kurtulmuş, "Ona yapacak bir şey yok ama Türkiye'deki tek tipçi, inkar ve asimilasyon politikaları üzerine dayalı devletin zihniyetini, eski Türkiye'nin eski zihniyetini büyük oranda terk ettiğimizi, vatandaşın farklılıklarını, zenginliklerini Türkiye'nin kıymeti, zenginliği olarak gören bir anlayışa doğru hızla yol aldığımızı, daha alacak çok mesafelerimizin olduğunu, bu anlamda devletin ceberut devlet anlayışından kerim devlet anlayışına doğru geçmekte olduğunu ifade etmek isterim" değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, Ezidilerle ilgili ise sorulara ilişkin ise şunları söyledi:
"Bir algı operasyonu da Türkiye'nin göçmeler tavrı konusunda yapılmaya çalışıldı. Önce Ezidiler konusunda 'Türkiye Ezidilere kucak açmaz sünni Arapları alırlar' dendi. Türkiye'ye ilk planda gelenler 36 bin seviyesine kadar Ezidiler sayısal olarak Türkiye'ye girdiler ve hiçbir zorlukla karşılaşmadı. Ezidilere Türkiye topraklarına girmeden evvel AFAD tarafından bulundukları bölgelerde yardımlar yapıldı. Şu anda 18 bin civarında Türkiye topraklarında Ezidi var. Bu Ezidilerle ilgili de Türkmenlerle ilgili de yeni bir kampın hazırlığı içinde olduğumuzu söylemek isterim."
-"Harun gibi gelip Karunlaşmama" sözü
Bazı muhalefet milletvekillerince, AK Parti'ye katılmadan önceki "Harun gibi gelip Karunlaşmama" sözünü hatırlatmalarına ilişkin ise Kurtulmuş, şunları dile getirdi:
"Şunu önce açık bir çek olarak söyleyim, siyasi hayatım boyunca bütün söylediğim sözlerin hepsinin arkasındayım. Dün söylediğim hiçbir sözün bugün tersini yapmış veya söylemiş değilim. Bu bizim medeniyetimizin temel prensiplerinden biridir. Bizim medeniyetimiz, doğuşta insanların eşitliği prensibi üzerinde durur. İnsanların eşitliğini bozan üç temel toplumsal hastalıklara düşmeyin diye uyarır ve bunları üç sembol üzerinden anlatır. Bunlardan biri Karun'dur. Karun, elindeki maddi zenginliklerle insanlar üzerinde sulta taslamaya çalışan insan veya gruplardır yani ekonomik elitlerdir. Firavun, elindeki siyasi gücü baskı olarak kullananlardır. Belam ise dini bilgi veya dini otoriteyi insanlar üzerinde baskı unsuru olarak kullananlara verilen isimdir. Bu, 26 Ekim 2008 tarihinde yaptığım bir konuşmada, 'Firavunlaşmayacağız, Karunlaşmayacağız, Belamlaşmayacağız' diye önce kendime verdiğim bir sözdür. Allah bu sözü sonuna kadar korumayı nasip etsin diye temennidir."
Bu sözleri üzerine CHP İstanbul Milletvekili Müslüm Sarı tarafından eleştirilen ve bir süre tartışmaya neden olan konuyla ilgili Kurtulmuş, söylediği sözlerin sonuna kadar arkasında olduğunu ancak kendine izafe edilen hiçbir sözü kabul etmediğini belirtti.
Kurtulmuş, CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in Soma'da AFAD'ın dağınık görünümü eleştirisini kabul etmenin mümkün olmadığını, olağanüstü bir gayretle çalıştıklarını söyledi.
Muhalefet milletvekillerince listelerin hatırlatılması üzerine ise Kurtulmuş, "301 isim listesinin hepsi AFAD'ın elindeydi. Bu listeler insanları tedirgin etmemek bakımından kamuoyuyla paylaşılmadı. Ama o listeler elindeydi hem aileler hem oradaki yetkililer biliyordu. Bu anlamda AFAD'a Soma'daki felaket sonrası çalışmalar dolayısıyla teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı.
-"Bununla muhalefet partilerinin de AK Parti'lilerin de övünç duyması gerekir"
Kurtulmuş, Kobani ile ilgili sorular üzerine, "19 Eylül'de, Kobani'den bir göç dalgasının gelebileceğini düşündüklerini ve gelenleri mümkün olduğu kadar sınırın önünde karşılamayı planladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"19 Eylül'de saat 12.50 civarında IŞİD Kobani'den gelen insanların 5-6 kilometre arkasına kadar yaklaşmıştı. Dolayısıyla oradan gelecek kardeşlerimizin hayati bir riskle karşı karşıya olduğu kararını verdik. Sayın Başbakanımız Bakü'deydi, telefonla konuşarak kararlaştırdık ve 12.50 sırasında Kobani'den gelen insanlara kapılarımızı açtık. Şunu iftiharla söylüyorum; bu CHP'lilerin de MHP'lilerin de BDP'ilerin de AK Parti'lilerin de övünç duyması gereken bir meseledir. Eksikler olabilir, onları iyi niyetli bir şekilde konuşuruz ama dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ülke 18 saat içerisinde 70 bin sığınmacıyı alamaz. Bir kişinin burnu kanamadı, sadece 55 yaşlarında bir kadın, ayağı mayına basmış patlamış, onu da yarım saat içerisinde Suruç Devlet Hastanesine götürme imkanı oldu. Ve 3 gün içerisinde 200 küsür bin Kobani'den kardeşlerimiz geldi. Biz de 20 Eylül'de orada İçişleri ve Tarım Bakanı ile oradaydık. Hazırlıkları gördük bununla da iftihar ettik, 6 bin 500 kişiyi karşılayacak hazırlığı AFAD yapmış durumdaydı."
-"Suriyeliler kalıcı"
Kurtulmuş, "Türkiye'de 1 milyon 600 bin civarında Suriyeli kardeşimiz var, şu ya da bu etnik kökenden, şu ya da bu mezhepten meşrepten, bunların yaklaşık 1 milyon 73 bini biyometrik kayıt altına alınmıştır. İnşallah yıl sonuna kadar bunların tamamının da kayıt altına alınmasına çalışıyoruz. Bu konu da gerçekten önemli bir mesele olarak karşımızda duruyor" diye konuştu.
Kurtulmuş, "Suriyeliler misafir midir?" sorusunu ise şöyle cevapladı:
"Maalesef ilk anda Suriyeli mülteciler konusuna, gelecekler ve birkaç ay sonra gidiecekler diye bakılıyordu. Ama 3,5 senelik bu iç savaştan sonra kalıcı oldukları görülüyor. Şimdi bu Suriyeli mültecilerle ilgili Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, Sağlık Bakanlığı'nın, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, hepsinin olduğu koordinasyon toplantısında artık bunlar kalıcı ve bunların sorunlarını kalıcı olarak nasıl çözeriz meselesidir. Nasıl bir Suriye olacak bilmiyoruz ama şunu biliyoruz, 100 sene evvel, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Sykes-Picot artık yıkılıyor ve maalesef bundan sonra çok daha türbülansı yüksek bir bölgeye doğru giriyoruz. 1990'larda Sovyetlerin çözülmesiyle başlayan önce Balkanlar, arkasından Kafkaslar, arkasından Ortadoğu, Kuzey Afrika şimdi Doğu Avrupa, bütün bu türbülansın içerisinde bütün ülkeler bölünür ve dağılırken Allah'a çok şükür, Türkiye 1990'dan bu yana birliğini dirliğini korumayı başarmıştır ve Türkiye inşallah çözüm süreci marifetiyle 100 senelik sorunu çözme iradesini ortaya koymuştur. Dolayısıyla Suriye'de kimin işbaşına geleceği, kime ne olacağıyla ilgili değiliz."
Bölge ülkelerinin parçalandığına da işaret eden Kurtulmuş, "Bölge ülkelerindeki bölünme ve parçalanmaya karşı Türkiye bölgede daha fazla entegrasyonun, barışın, bütünleşmenin, kardeşliğin ve akrabalığın etrafında çalışmalıdır. Bu çerçevede Suriye'deki 1,6 milyon Suriyelinin gelmesi belki şu anda sosyal ve ekonomik yük olarak görünüyor ama inşallah bu Türkiye'nin bölgeyi entegre etmek, bölgeyle kardeşlik bağlarının artırılması projesinin bir alt ayrımı haline gelir" diye konuştu.
- TBMM
Son Dakika › Politika › 2015 Yılı Bütçesi, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (1)