Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Rakka ve Musul operasyonlarına ilişkin Türkiye'nin tavrını net ve açık olduğunu belirterek, "Biz her iki yerde de Rakka'da da Musul'da da yerel unsurların operasyonların ana unsuru olması görüşünü savunuyoruz. Burada bu şehirlerin zaten yaşayan unsurları, buradaki ılımlı muhalefet unsurları, bunlar Rakka ve Musul'daki operasyonların esasını teşkil etsin ve bu operasyonlar uluslararası koalisyonun kontrolünde yapılsın. Bunun içerisinde de özellikle PYD ve YPG güçlerinin, her iki operasyonda da bulunmaması Türkiye için önemlidir." dedi.
Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin Rakka ve Musul'a yönelik tavrının açık ve net olduğunu belirten Kurtulmuş, "Detayları netleşen bir operasyon söz konusu mu?" sorusuna " Biz her iki yerde de Rakka'da da Musul'da da yerel unsurların, operasyonların ana unsuru olması görüşünü savunuyoruz. Burada, bu şehirlerin zaten yaşayan unsurları, buradaki ılımlı muhalefet unsurları. Bunlar Rakka ve Musul'daki operasyonların esasını teşkil etsin ve bu operasyonlar uluslararası koalisyonun kontrolünde yapılsın. Bunun içerisinde de özellikle PYD ve YPG güçlerinin her iki operasyonda da bulunmaması Türkiye için önemlidir." yanıtını verdi.
Türkiye'nin bu görüşleri, koalisyon güçleriyle birlikte her toplantıda dile getirdiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Ümit ederiz ki aynen nasıl Cerablus operasyonu ve diğer El Bab operasyonu ve Menbiç operasyonunda, oranın yerel unsuları olan Özgür Suriye Ordusu esası teşkil ettiyse Rakka ve Musul'da, Musul ve Rakka halkının oluşturduğu ılımlı muhalefet hareketleri operasyon güçlerinin esasını teşkil eder. Bu çerçevede Türkiye, Musul ve Rakka operasyonlarını değerlendirmektedir." ifadesini kullandı.
Olağanüstü halin devam edip etmeyeceğine ilişkin bir soru üzerineyse Kurtulmuş, "Olağanüstü hal ile ilgili, devamı, uzatılması ile ilgili herhangi bir konu Bakanlar Kurulumuza gelmemiştir." dedi.
"İlla uçağı kaldırıp Meclis'i bombalaması gerekmiyor"
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, FETÖ ile mücadele konusunda haksızlığa uğradığını iddia edenlere ilişkin başvuru sürecinin başladığı hatırlatılarak, "Bu süreç ne zaman sonuçlanacak ve kararlar ne zaman verilecek?" sorusunu da yanıtladı.
Kurtulmuş şöyle devam etti:
"Çok hassas bir süreçten geçiyoruz. Bu hassas süreçte, herkesin hassasiyetlerine riayet ederek yer almak lazım. Bütün bu konuşmalar, 15 Temmuz akşamı yaşadığımız gerçeği de bize unutturmasın. 15 Temmuz günü hain bir çete, uzun yıllar, 40 yıl süren bürokrasideki bütün hazırlıklarını, iş dünyasındaki bütün hazırlıklarını da tamamlamış bir şekilde, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki elemanlarını kullanarak hain bir darbe teşebbüsünde bulundu. Hedef bütün Türkiye'ydi. Hedef, Türkiye'nin geleceğiydi. Hedef, gelecek nesillerimizin hayatının karartılmasıydı. Türkiye'nin bir iç savaşa ve ardından da bir dağılma sürecine sokulmasıydı. Dolayısıyla FETÖ'nün işlediği suç, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, hatta hiç abartmadan söylüyorum, bu Anadolu ve Rumeli topraklarında bulunuş tarihimizin en ağır suçudur. Bu ağır suçla irtibatlı ve iltisaklı olan her kim varsa, o da en ağır suçun ortaklarıdır. İlla uçağı kaldırıp Meclisi bombalaması gerekmiyor. O işi, bir kişi yaptı. Ama bir kişinin arkasında binlerin, on binlerin olduğunu da hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla bu ağır suçu hafifletecek hiçbir söz ve teşebbüsün içerisinde olunmaması lazım. İlk günden beri bunu söylüyoruz. Ama aynı şekilde adaletli davranacağız. Kimsenin haksız yere burnunun kanamaması, kimsenin haksız yere bir takibata uğramamasını da sağlayacağız. Bu hassasiyet içerisinde bu soruşturmalar devam ediyor."
Başbakanlık bünyesinde bir komisyon oluşturulduğunu hatırlatan Kurtulmuş, şu görüşlere yer verdi:
"Bütün bu dilekçelerin her birisi, somut biliyorsunuz artık kamuoyu da biliyor, bu somut kriterlerin ne olduğu da açık. 5-6 tane somut kriter var. Bu kriterlere uygun bir şekilde bu insanlar görevden uzaklaştırılmışlar mı, uzaklaştırılmamışlar mı, bunlar tespit edilecek. Ayrıca gerekli görülen dosyalarda detaylı çalışmalar yapılacak. Yani somut olarak bu tür şeyler yok, sonucu etkilemiş birtakım değerlendirmeler yapılmışsa bunlarla ilgili de çalışmalar yapılacak. Varsa bir haksızlık, ortadan kaldırılmaya çalışılacak."
İmzasız ihbarlara yönelik genelge
Kurtulmuş, "Sayın Başbakan, imzasız ihbarlara yönelik işleme konulmaması yönünde bir genelge çıkacağını ifade etmişti. O genelge ne zaman çıkacak ve geriye işleyecek mi?" sorusu üzerine, "Sayın Başbakanın ifade ettiği imzasız ihbarlar meselesi, onu biraz daha genişletelim. Sadece imzasız ihbarlar değil asılsız ihbarların da fevkalade büyük bir suç olduğunu herkesin bilmesi lazım. Yani öyle oturduğu yerde, herhangi bir şekilde husumeti var ya da geçmişte aralarında herhangi bir mesele geçmiş, 'Bir mektup yazayım da şunu şikayet edeyim.' demenin de bir bedeli olduğunu herkes bilmelidir. Dolayısıyla asla bu Anadolu, Rumeli topraklarının en ağır suçunun içinde olan, kenarında olan, ona dahli olan kimseyi affetmeden ama kimseye de haksızlık yapmadan yolumuza devam edeceğiz." karşılığını verdi.
Hazırlanacak genelgenin biraz daha da detaylandırılabileceğine işaret eden Kurtulmuş, "O genelge, ama bu çalışmayla ilgili komisyon kuruldu. Çok titiz bir şekilde çalışmalar başlıyor. Tabii uzun sürecek olan bir süreç. Yani hemen bugünden yarına bitecek olan iş değil. Binlerce insandan bahsediyoruz. Binlerce başvurudan bahsediyoruz. Dolayısıyla titizlikle bu komisyon bunu değerlendirecek ve sonuç alacaktır." dedi.
Moody's'in Türkiye kararı
"Moody's'in açıkladığı kararın ardından piyasalardan ne kadar çıkış bekliyorsunuz. Bu satış baskısı devam ederse önlem almayı düşünüyor musunuz? Bu işin maliyetinin ne kadar olacağını tahmin ediyorsunuz?" sorusunu ise Kurtulmuş, şöyle yanıtladı:
"Çok büyük, Türkiye ekonomisini gerçekten tedirgin edecek, rahatsız edecek bir çıkışın şimdiye kadar olmadığını biliyoruz. Rakamlar son derece düşük. İhtimalden bahsediliyor, ben o ihtimali görmüyorum açıkçası. Moody's'in bu kararında dahi, bu karar olumsuz bazı unsurlar taşımış olmasına rağmen, bu kararında dahi ayrıca yapılan başka analizlerde de bugün mesela İngiltere'de yayınlanan bir gazetede de yapılan analizde söylüyor. 'Türkiye evet birtakım riskler taşımakla birlikte mesela İran gibi Rusya gibi Brezilya gibi ülkelerle kıyasladığınızda ekonomik riskleri son derece az olan bir ülkedir.' diyor. Yani bir taraftan böyle bir siyasi açıklama yapılmış olmakla birlikte Türkiye'nin gerçekten risk analizlerini yapanların da Türkiye'nin risklerinin az olduğunu gördüklerini müşahade ediyoruz. Ben çok büyük bir çıkış olmayacağı kanaatindeyim. Moody's'in bu açıklamasını açık söyleyeyim, ben 15 Temmuz'un artçı depremlerinden birisi olarak görüyorum. Bu söylediğimin apolitik bir laf olduğunun da farkındayım. Ama Türkiye bunu ciddi bir şekilde aşacaktır. Hiç şüpheniz olmasın, Türkiye yoluna devam edecektir. Türkiye ekonomisini çok büyük rahatsız edecek, tedirgin edecek bir çıkış olmayacak."
"Güvenlik bakımından Ankara'yı etkilemeyecek"
Kurtulmuş, Askeri birliklerin Ankara'ya çıkarılmasına ilişkin çalışmanın bir güvenlik zafiyeti oluşturup oluşturmayacağı ve bu alanların nasıl değerlendirileceğine yönelik soruya karşılık, "Bu yerlerin taşınmasıyla ilgili her türlü analiz yapıldı. 'Sadece darbe oldu, burada askeri unsurlar vardı. Madem darbe önlendi, bu unsurlar da dışarı çıksın.' diye bir rövanşist mantıkla bu karar alınmadı. Bu birliklerin oradan çıkmasının ortaya koyacağı bütün durum analiz edilmiştir ve bu kararlar alınıyor. Dolayısıyla hiçbir şekilde bir güvenlik riski oluşturmayacaktır. İkinci olarak burada askeri alanların nasıl kullanılacağı meselesi. Bu askeri alanların tamamı kamusal ihtiyaçların karşılanması için kullanılacaktır. Yani bir başka kamusal fonksiyon olacaktır. İşte başka bir şey yapılacaktır. Bunların hepsinin kararı verilecek. Onun için normal bir süreçtir. Bu normal süreçte ortaya çıkan durum Türkiye'yi, güvenlik bakımından Ankara'yı etkilemeyecek." açıklamalarında bulundu.
Doğal gazda indirim
Doğalgazda indirim konusunun Bakanlar Kurulunda gündeme gelip gelmediğine yönelik soru üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Doğal gaz biliyorsunuz serbest piyasa şartlarında ümit ederiz inşallah dövizdeki dalgalanmayla birlikte Türkiye zaten uzunca bir süredir doğal gazın aşağı çekilmesiyle ilgili bir doğal gaz ithal ettiğini, ülkelerle görüşmelerini, Rusya ve İran'la özellikle çok yakinen bunları sürdürüyor. Ümit ederiz ama bu konuda gerekli çalışma olunca Enerji Bakanlığı bunu açıklar."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?