Erdoğan: CHP ve MHP Pensilvanya'nın Ceketinin Cebine Girdi

“BU NASIL BELEDİYECİLİK”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, “ Demokrat Parti'nin Ordu milletvekili, 1949'da Ordu'da çok büyük yoksulluğun yaşandığını anlatıyor. Evlerde ekmek yoktu. Elektrik zaten yoktu. Gazyağı yoktu. Peki, ne var? CHP var. CHP demek ‘yokluk’ demektir. CHP demek ‘susuzluk’ demektir. CHP demek ‘karanlık’ demektir. İstanbul'u ben onlardan aldım. Onların belediyeciliğini bilirim. Şimdi gelirken helikopterden aman Yarabbi baktım ki derenin kenarına denizle derenin kesiştiği yeri belediye çöp mahalli olarak kullanıyor. Bu nasıl belediyecilik? O çöpün sızıntısı dereye denize gider. Bu CHP'ye belediye teslim edilir mi ya. Koskoca İzmir'de vahşi depolama var. Yıllardır İzmir'i bunlar yönetir. Daha modern depolama yapamadı. Ben göreve geldiğimde İstanbul'a modern depolama yaptım” dedi.

Başbakan Erdoğan, Ordu'nun büyükşehir olmasına 6 gün kaldığını söyledi. Erdoğan, geçmişte Ordu'da çok büyük yokluklar yaşandığını, yaşlıların yaşanan sıkıntıyı çok iyi bildiğini ifade etti. Erdoğan "CHP demek yokluk demek, CHP demek çöplük demek. Bugün hala koskoca İzmir'de modern çöp tesisi yok. Şimdi Ordu'da bir değişim dönüşüm yapacağız. Ordu'yu çöpe mahkum edenlere güle güle diyoruz" diye konuştu.

“PENSİLVANYA’NIN CEKETİNİN CEBİNE GİRDİLER”

Erdoğan, “1950 seçimlerinde iki CHP'li kente geliyor ayakları çamur olduğu için bucak müdürünü tahkir ediyorlar. Sonra da köylere verilenleri söylemek için bucak müdürüne soruyorlar. Bucak müdürü de ‘efendim her köye 6 oklu bir bayrak verdiniz’ diyor. 1950 sonrası şehirlere köylere hizmet gidiyor yol elektrik su gidiyor, insanlar ilk kez insan yerine konuyor. Ama CHP bunu kabul edemiyor. Sonra sokak olayları ile ülke tahkir ediliyor, sonrasında da ülkeye müdahale ediliyor ve merhum Menderes idam ediliyor. CHP yapmaz bir şey yapılmasını da istemez. CHP üretmez, bir şey üretilmesini de istemez. CHP asla millete hizmet etmez hizmet edilmesini de istemez. İşte şimdi CHP ve MHP Pensilvanya’nın ceketinin cebine girdiler. Bu gece internette bir yaşlı amcayı görmüşsünüzdür. İzledim, ben gece 00.00’da ‘onu arayacağım’ dedim. 90 yaşında. Dünyayı görmüş. Mahmut Erarslan amcayı gece 00.20’de aradım. Bana hayır dualarını ilettiler. Pensilvanya'da birileri bize beddua ediyor. Mahmut Amca gibiler de dua ediyor. Ben Mahmut Amca'yı bugüne kadar görmedim. O da görmedi, ama gönüller konuşuyor. Myanmar'dan, Libya'dan, Mısır'dan Mekke, Medine'den, Afganistan'dan dualar var. Ey Pensilvanya senin bedduaların bize gelmez” dedi.

"CHP'NİN BİRİNCİ OLMAK GİBİ BİR DERDİ YOK"

CHP’nin birinci olmak gibi bir derdinin olmadığını ifade eden Erdoğan, “Ayni şey MHP ve BDP için geçerli. AK Parti 1. parti olmazsa ben genel başkanlığı bırakacağım. Peki, Kılıçdaroğlu ‘dürüstüm’ diyorsun öyle mi. Senin yüzlerce yalanını yakaladık. Birinci olamazsan bırakmaya var mısın? Hala cevap veremedi. Çünkü o nal topluyor. 5 yıldır genel başkan. 3 seçime girdi. 3 seçimde geride. Neden orayı işgal ediyorsun. Aynı şeyi Bahçeli’ye söylüyorum. 7 seçimin hepsinde de nal topladı” ifadelerini kullandı.

17 ARALIK'I BİZİ DEVİRMEK İÇİN YAPTILAR. FAKAT BAŞARAMADILAR”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "17 Aralık’ı bizi devirmek için yaptılar. Fakat başaramadılar" diye konuştu.

Ordu'da halka hitap eden Başbakan Erdoğan, “30 Mart milli iradeye saygı, bunun neticesini almak... Çünkü bunlar milli irade hırsızı. Bunlara oy vermememiz lazım. Her türlü yolsuzluğu yapıyorlar. Bunlarda takiyye var, riyakarlık var, iftira var, fitne var, fesat var. 17 Aralık’ı bizi devirmek için yaptılar, fakat başaramadılar. Biz hizmete devam edeceğiz” diye konuştu.

FINDIK DESTEĞİ

Fındık üreten illeri yalnız bırakmadıklarını belirten Başkan Erdoğan, “Geliştirdiğimiz yeni fındık stratejisi ile ruhsatlı fındık yetiştiricilerine alan bazlı gelir desteği sağladık. Ruhsatsız alanlar için alternatif gelir desteği veriyoruz. Son dört yılda 970 milyon lira destek ödedik. Fındıkta hiçbir zaman biz fındık üreten illerimizi bırakmadık” şeklinde konuştu.

“Kişi sevdikleri ile haşrolunacaktır” diyen Erdoğan, “Kılıçdaroğlu’nu sevenler onunla, Bahçeli’ye sevenler onunla. Biz de bu meydanda olanlar ile haşrolunacağız” ifadelerini kullandı.

“ENVER YILMAZ KARDEŞİMİN ORDU İÇİN BÜYÜK HAYALLERİ VAR”

Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Enver Yılmaz’a destek isteyen Erdoğan, “İstiyoruz ki, Enver Yılmaz ile Ordu’yu yönetelim. Enver Yılmaz kardeşimin Ordu için büyük hayalleri var. Büyük projeleri var. 52 projesi var” açıklamasında bulundu.

Başbakan Erdoğan, “Oy kullanırken üzerine sakın bir şey yazmayın. AK Parti ambleminin altında ‘evet’ mührünü vurun” diye seçmeni uyardı. Erdoğan, meydanı dolduran kalabalıktan “20’de 20 yapmaya var mıyız” diyerek konuşmasını tamamladı.

"ONUN DA ŞANTAJ KASETLERİ VAR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Onun (İdris Naim Şahin) da şantaj kasetleri var. 'Onu da açıklayacaklar' diye korkarak gitti biliyorum” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ordu mitinginde yaptığı konuşmada isim vermeden eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'i eleştirdi. Şahin’in memleketi Ordu’da halka hitap eden Başbakan, "İşte Ordu’da bizim aramızda tutunamayan bazıları da sahaya çıkmış. Maalesef ‘AK Parti’nin oylarını nasıl azaltırız’ diye sağda solda dolaşıyorlar. Hele hele bunların içerisinde birisi var ki, benim yaklaşık 45 yıllık beraber olduğum, tanıdığım, bildiğim ve onu da belediye başkanı olduğum zaman genel sekreter yardımcısı yaptığım, daha sonra partimde kurucu yaptığım, partimin genel başkanlık yardımcılarımdan birisini ona verdiğim, daha sonra bakan yaptığım birisi. Ama bu seçimde buradan büyükşehir belediye başkan adayı olmayınca, istifa edip ayrıldı. Niye biliyor musunuz? Onun da şantaj kasetleri var. 'Onu da açıklayacaklar' diye korkarak gitti biliyorum. Unutmayın ahlakı olmayan siyasetin millete, ülkeye faydası olmaz. İlkesi olmayan, ideali olmayan, hedefi, planı, projesi olmayan siyasetin Ordu’ya faydası olmaz. Kazanmak için değil, kaybettirmek için siyaset yapılmaz. Bu ahlaksız bir siyasettir, bu ilkesiz siyasettir" şeklinde konuştu.

"PENSİLVANYA’NIN YURTLARINDA KALAN YAVRULARIMIZ VARSA ÇEKİP ALIN"

Başbakan Erdoğan, konuşmasında Türkiye’de 81 ile üniversite kazandırdıklarını belirtirken, "Biz göreve geldiğimizde 76 üniversite vardı, 99 üniversite ilave ettik. Şu anda 81 vilayetimizin tamamında üniversite var. Bunları biz yaptık. MHP’den aldığımız iktidarda milli gelirimiz 230 milyar dolar. Şimdi 590 milyar dolar ilave ettik üzerine 820 milyar dolar. 79 senede 230 milyar dolar, biz geldik 12 yılda 590 milyar dolar ilave ettik. Bu MHP’den bir şey olmaz, bunlar kafatası milliyetçisi bunlar vatan da sever değil, sadece hakaret etmek, tek sermayeleri bu. Al birini vur öbürüne hiç farkları yok. Bunlar buraya geldiğinde ‘ne yaptınız’ diye sorun. Buradaki adamlarına sorun. Sizin bir eseriniz var mı? Bu millet size DSP ile beraber iktidar ortaklığı verdi. 3.5 yıl durdunuz kaçıp gittiniz. Niye kaçıp gittiniz kalsaydınız ya. Dayanamadılar. Sakarya, Düzce depreminin altında kaldılar. Kocaeli depreminin altında kaldılar kalkamadılar. Bizim dönemimizde de depremler oldu. Bingöl depremi oldu, 1 yılda yeni Bingöl inşa ettik. Van depremi oldu bir yılda yeni Van’ı inşa ettik. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi?" dedi.

“ÇOCUKLARI ANNE VE BABAYA İTAAT EDEMEZ HALE GETİRDİLER”

“Pensilvanya’nın yurtlarında kalan yavrularımız varsa çekip alın” diyen Başbakan Erdoğan, “Dershanelerinde olanlar varsa çekip alın, hafta sonlarında takviye kurslar vereceğiz. Cumartesi ve pazar günleri ücretsiz olarak takviye kursları Milli Eğitim Bakanlığımız verecek. Çocuklarımızı zehirlemesinler alın. Bunlar aileleri böldüler. Çocukları anne ve babaya itaat edemez, etmez hale getirdiler. Ablalar varmış. gece beddua seansları yapıyorlar. Yanımıza geliyor kızcağızlar; ‘Başbakanım size beddua ettiriyorlar’. Dershanelerden dolayı beddua ettiriyorlar. Rant meselesi rant. ‘Yok kızım yok’ dedim. ‘Bunları en çok rahatsız eden ne biliyor musunuz? İmam hatiplerin orta kısmını açtık ya o’ Bunları en çok rahatsız eden ne biliyor musunuz? Artık liselerde Kur'an-ı Kerim seçmeli ders olarak okutuluyor ya o, bunları en çok rahatsız eden ne biliyor musunuz, artık okullarımızda Peygamber Efendimizin hayatı okutuluyor ya o, çünkü devran değişiyor. Sen nasıl hocasın ya, 28 Şubat’tan önce başörtüsü ile ilgili olarak çok farklı bir şey söylüyorsun, kalkıyorsun tam arkasından 28 Şubat’ta aksini söylüyorsun. 30 Mart var ya, Ahmet’in Mehmet’in seçilmesi olayı değil, 30 Mart aslında milli iradeye saygı, bunun neticesini almak. Çünkü bunlar milli irade hırsızı. Bu hırsızlara oy vermememiz lazım. Her türlü yolsuzluğu yapıyorlar” ifadelerini kullandı.