Başbakan Binali Yıldırım, "Zannediyorum bugün yarın, belki çarşamba belki perşembe Putin'le Sayın Cumhurbaşkanımız arasında bir telefon görüşmesi geçekleşecek. Normalleşme süreci fiilen başlamış oldu. Tek taraflı bir irade değil, Türkiye'nin ortaya koyduğu bu yapıcı tutuma aynı şekilde Rusya Federasyonu başkanından karşılık verildi" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, TRT Haber ekranlarında yayınlanan bir programda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye- İsrail ilişkilerinde gelinen son noktaya değinen Yıldırm, "İsrail'le ilgili açıklama yaptık. Aynı şekilde İsrail'den de başbakan eş zamanlı olarak açıklama yaptı. İsrail'le ilgili geldiğimiz nokta bir mutabakattır. 31 Mayıs 2010'da insani yardım amaçlı değişik ülkeden insanlara yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisi'ne yapılan baskın sonucu maalesef 10 vatandaşımız şehit oldu. Allahtan rahmet diliyorum. Allah mekanlarını cennet eylesin. Onun üzerine bütün ilişkiler donduruldu, askıya alındı, uzun süre de devam etti. Daha sonra İsrail biliyorsunuz resmen başbakanı cumhurbaşkanımızdan özür diledi. Arkasından da görülmeler devam etti. İki konu vardı, bunlardan bir tanesi Filistin, Gazze, Batı Şeria üzerindeki ambargolar, tecrit, bunların ortadan kalkması. O şartlarda yaşam mücadelesi veren insanların temel ihtiyaçların karşılanması. Bu epey zaman aldı. Diğer bir madde de tazminat konusuydu. Orada da anlaşmaya varıldı ama bu noktaya gelmemizdeki en önemli engel, Filistin'e uygulanan ambargo ve tecrit meselesiydi. Bu görüşmelerde nihayet mutabakatlar sona erdi. Gazze bölgesinde özellikle altyapı, elektrik gibi temel ihtiyaçlar giderilecek. Ayrıca hastane yapıldı onun tamamlanıp açılması sağlanacak. Eğitimle ilgili okullarla ilgili gerekli çalışmalar tamamlanacak. Ayrıca Batı Şeria bölgesinde bir organize sanayi bölgesi kurulacak. Yani kısacası Gazze'de, Batı Şeia'da kısıtlı şartlar ve ambargo altında yaşayan Filistinlilerin tekrar hayata dönme ve normalleşmesini bu mutabakatla büyük ölçüde sağlamış bulunuyoruz" diye konuştu.
"BU CUMA GÜNÜ 10 BİN TON İNSANİ YARDIM BİR GEMİYLE MERSİN'DEN YOLA ÇIKACAK"
İsrail'le ilişkilerin normalleştirilmesi sürecinde yapılan ilk hamlenin Gazze'ye gidecek olan insani yardım gemisi olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bu cuma günü 10 bin ton insani yardım bir gemiyle Mersin'den yola çıkacak ve Gazze'deki o Filistinli kardeşlerimize dağıtılacak. Bu gidecek gemi Mavi Marmara'dan 4 buçuk kat daha büyük bir gemi. İnşallah oradaki insanların derdini bir nebze de olsa, geçmişte yaşanan üzüntüleri biraz hafifletmiş oluruz diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
"SURİYE KANAYAN BİR YARA"
Yıldırım, dış politikada düşmanlıkların azaltılıp dostlukların arttırılacağını ifade ettiği konuşmasında, şunları kaydetti:
"Dostluklarımız arttıracağız, düşmanlıklarımız azaltacağız. Bulunduğumuz bölge itibariyle de bize düşen iş, bölgeyi huzura, barışa kardeşliğe dönüştürecek gerekli adımları attık. Bundan sonra da adımlarımız biraz daha fazla sıkılaştıracağız. Örneğin Suriye ve Irak'ta yaşananları biliyorsunuz. Özellikle Suriye kanayan bir yara. 500 binden fazla masum insan bu anlamsız savaş yüzünden hayatını kaybetti. Öldürenler de aynı milletten, ölenler de aynı milletten. Bir akıl tutulması. Dolayısıyla bu savaşın sona ermesi lazım. Acının daha fazla tahribatın yaşanmaması lazım. Bunu nasıl sağlayacağız? Uluslararası toplumun orada Suriyelilerin beklentilerini karşılayacak bir gelecek hazırlaması gerekiyor. Türkiye de bu koalisyonun içindedir. Biz de bir an önce artık bu anlamsız savaşın sona ermesi yeni bir anlayışla bütün Suriyelileri kucaklayan yeni bir yönetimi şiddetle arzu ediyoruz. Dolayısıyla Irak'ta da benzer bir durum var. Irak'ta da farklı mezhep anlayışı körüklenmeye çalışıyor. Bunu bir ayrışma meselesi yapılaya çalışılıyor. Biz bunu çok tehlikeli buluyoruz. Bütün muhatapları da bu konuda uyarıyoruz. Mezhep savaşlarından geçmişte Avrupa'nın neler çektiğini hepimiz biliyoruz. Milyonlarca insan geçmişte yok oldu gitti. Bu çok büyük bir risktir. Bunun asla ve asla hayat bulmaması gerekir, bunun için de ciddi gayretlerimiz var. İran'la görüşmelerimiz var. Bölgedeki mezheplerin ileri gelenleri ile görüşmelerimiz var. Irak'ın toprak bütünlüğü farklı renklerinin bir arada yaşadığı bir ülke olarak devam etmesi, hem Suriye hem Irak bizim huzur ve güvenliğimiz açısından da çok önemli. Biz terörle resmen bir mücadele sürdürüyoruz. Bu mücadelenin uzun vadede başarı şartı, güneydeki sınırlarımızın tamamen güvenlik altına alınmasına bağlı. O da neye bağlı; oradaki otorite boşluklarının ortadan kalkmasına, bölgedeki istikrarın sağlanmasına bağlı. Böyle olunca ancak Türkiye güneyden gelecek risklere karşı daha güvenli hale gelecektir."
"TÜRK MİLLETİ VE RUS HALKI BU KRİZİ ÇOK BENİMSEMEDİ"
Rusya ile ilişkilerin tatlıya bağlandığının altını çizen Başbakan Yıldırım, "Kasım ayında bir hadise yaşadık. 64. hükümetin kurulduğu dönemdi. Rus uçağı olduğu anlaşılan bir uçak hava sahamızı ihlal ettiği için düşürülmüştü ve bu olay üzerine Rusya ile aramızdaki ilişkiler limonileşti, daha sonra gerildi, üst düzey bir krize tırmandı kısa sürede. Tabi bu bizim arzu etmediğimiz bir şeydi. Ama herkes de şunu bilmeli ve kabul etmeli ki, Türkiye topraklarını şartlar ne olursa olsun muhafaza eder. Bizim hava sahamız bizim irademiz dışında asla ve asla ihlal edilmemelidir. Bu bizim hükümranlık hakkımızın ihlali anlamındadır. Arzu etmediğimiz bu olayı yaşadık. Ama şunu gördük ki, Türk milleti ve Rus halkı bu krizi çok benimsemedi. Her ne kadar tepede kriz hakimse de tabanda bir anda krizin sona erdirilmesi için ciddi bir beklenti oluştu. Biz de sorumluluk taşıyan yöneticiler olarak milletlerimizin halklarımızın bizden beklentilerine karşı kayıtsız kalamazdık. Duygusallık içinde kalamazdık. Bu ilişkiler belirli düzeyde doğrudan değil ama dolaylı olarak yapıldı ve bu noktaya geldik. Geldiğimiz nokta çok açık ve net. Bu olay oldu ama bu keşke olmasaydı diyoruz. Bu olaydan dolayı hayatını kaybeden pilotlara üzüntümüzü de belirtiyoruz ve bu pilotun bir tanesinin öldürülmesinin bir sorumlusu gibi iddia edilen kişi hakkında soruşturma başlattık. Ayrıca bu pilotların aileleriyle acımızı paylaştığımızı açık şekilde ifade ettik ve gerekli maddi manevi her türlü desteği yapacağımızı ifade ettik. Rusya Federasyonu olayın oluşumundan itibaren pilotların cenazelerinin alınması, onların dini geleneklerine göre törenlerinin yapılması konusunda bu işbirliğini takdir ettiklerini bize ifade ettiler ve bu şekilde iş tatlıya bağlandı" değerlendirmelerinde bulundu.
"PUTİN'LE SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ARASINDA BİR TELEFON GÖRÜŞMESİ GEÇEKLEŞECEK"
Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında bir telefon görüşmesi gerçekleştirileceğini belirttiği konuşmasında, "Zannediyorum bugün yarın, belki çarşamba belki perşembe Putin'le Sayın Cumhurbaşkanımız arasında bir telefon görüşmesi geçekleşecek. Az önce anlattığım hususlar karşılıklı olarak kabul edildi. Normalleşme süreci fiilen başlamış oldu. Tek taraflı bir irade değil, bu Türkiye'nin ortaya koyduğu bu yapıcı tutuma aynı şekilde Rusya Federasyonu başkanından karşılık verildi. Nihayet bir noktada buluşuldu. Bundan sonra bu kriz halinin sona erdirilmesi, ilişkilerin normale döndürülmesi süreci yaşandı. Bunu ekonomik alandaki ilişkiler takip edilecek. Turizm faaliyetlerinin hızlı bir şekilde tekrar başlaması takip edecek. Kasımdan bu güne kadar 6 ay geçti. 6 aylık süre içinde yaşananlar yaşanmamış kabul edilip, 'Nerde kalmıştık' diye yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu. - ANKARA
Son Dakika › Politika › Başbakan Yıldırım Gündeme İlişkin Değerlendirmelerde Bulundu (1) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?