Başbakan Binali Yıldırım, Ege Denizi'nde yaşanan depreme ilişkin kesin durum tespiti hakkında bilgi vererek, " Bodrum'da kullanılmayan, terk edilmiş 3 yıkık bina vardır. 32 binada nispeten ağır hasar var ve bunun dışında da başkaca bir hasar söz konusu değildir." dedi.
Yıldırım, Seydikemer'de düzenlenen 19. Yörük Türkmen Kültür Şöleni'ne katılmak üzere özel uçak Ana ile Muğla'ya geldi.
Dalaman Havalimanı'nda yetkililerden Ege Denizi'nde dün meydana gelen depreme ilişkin brifing alan Yıldırım, ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yıldırım, "11 saniye süren deprem sonunda Allah'a şükür bir can kaybımız yok. Önemli bir yıkım da yok. Ancak depremin oluşu esnasında vatandaşların tedirginliği ve paniği nedeniyle bazı yaralanmalar var. Onlar da hastanelerde müdahalelerle hallolmuş durumda. Şu anda değişik hastanelerde 20 kadar vatandaşımız tedavi görüyor. Tabii bu deprem adalarda da hissedildi. Kos Adası'nda bir vatandaşımız hayatını kaybetti, bir de İsveç uyruklu bir kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum." diye konuştu.
Depremden sonra yaklaşık 15-20 dakika içerisinde Muğla Valisi ile görüştüklerini belirten Yıldırım, bugün de brifingle durum hakkında bilgi aldıklarını söyledi.
Deprem esnasında ve sonrasında Muğla'da Vali, Belediye Başkanı, milletvekilleri ve bütün sivil toplum kuruluşlarının çok güzel bir iş birliği gerçekleştirdiklerini vurgulayan Yıldırım, "Çok hızlı hareket ettiler ve depremle ilgili tespiti yaptılar. Tabii bu arada Ankara'da AFAD Başkanlığımız başta olmak üzere ilgili bakanlıklarımız, Kızılayımız gereken müdahaleyi anında yaptılar ve buraya tedbir olarak 400 çadır gönderildi ve muhtemel ihtiyaç olabilecek jeneratör vesaire malzemeler intikal ettirildi." ifadelerini kullandı.
Deprem sonrası iletişim hatlarında herhangi bir kesinti olmadığını aktaran Yıldırım, Türkiye'nin bu konudaki altyapısının ne kadar gelişmiş olduğunu göstermesi bakımından bunun önemli olduğunu dile getirdi.
"Kos Adası'ndan tahliye talepleri oldu"
Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Deprem sırasında Kos Adası'nda bulunan, oraya gezmek için giden vatandaşlarımızın tahliye talepleri oldu. Bodrum'dan kaldırılan feribotlar marifetiyle bu tahliyeler de sağlanmış vaziyette. Netice olarak deprem sonrası kesin durum tespiti şu şekildedir, Bodrum'da kullanılmayan, terk edilmiş üç yıkık bina vardır. 32 binada nispeten ağır hasar var, bunun dışında da başkaca bir hasar söz konu değildir."
Kriz masasında koordinasyon içerisinde güzel bir çalışma ortaya koyan AFAD, emniyet, jandarma, UMKE ekipleri, Karayolları Bölge Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi, itfaiye, zabıta ve bütün kuruluşların ellerinden gelen gayreti gösterdiğini belirten Yıldırım, bütün kuruluşlara teşekkürlerini iletti.
"Bodrum'da, Datça'da ve depremin hissedildiği bütün bölgelerdeki vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum." ifadesini kullanan Yıldırım, Sahil Güvenlik Komutanlığının da meydana gelen "deniz kabarması" veya "lokal tsunami" sırasında denizdeki teknelerin toplanması konusunda önemli bir çalışma yürüttüğünü belirtti.
"Depremle yaşamanın yollarını mutlaka bulmamız lazım"
Vatandaşlara çağrıda bulunan Yıldırım, "Türkiye bir deprem ülkesi. Yaşadığımız acı depremler var. Ben depremlerin olduğu bir bölgeden geliyorum. Erzincan depremi bugün hala dillerdedir. 1939 depreminde 50 bin canı yitirdik. Dolayısıyla depremler dün olduğu gibi bugün de veya yarın da her zaman olabilir. Bunun için telaşlanmaya, korkmaya lüzum yok. Depremle yaşamanın yollarını mutlaka bulmamız lazım." şeklinde konuştu.
Depremle yaşamanın birkaç yolu olduğuna işaret eden Yıldırım, bunlardan birinin, depreme karşı ilkokuldan başlayarak deprem eğitimi verilmesi olduğunu söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığınca bu eğitimlerin başlatıldığını hatırlatan Yıldırım, deprem sırasında ne yapılacağının, nasıl hareket edilmesi gerektiğinin ve tedbirlerin neler olacağının öğretildiğini, yetişkinlere de zaman zaman deprem konusunda eğitimler, seminerler verilmesi gerektiğini bildirdi.
Başbakan Binali Yıldırım, 1999'da yaşanan Marmara depreminden sonra bir deprem yönetmeliği çıktığını anımsatarak, şöyle devam etti:
"Ondan sonra inşa edilen bütün yapılar buna göre yapıldı ancak evvelinden yapılan yapılarda bu dönüşüm henüz tamamlanmış değil. İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerimiz başta olmak üzere yurdun deprem bölgesindeki bütün bölgelerinde bu dönüşüm yapılıyor. Ancak tabii bu büyük bir iştir. Hem yapı stoğu bakımından hem bütçesi bakımından hem de zaman bakımından birdenbire tamamlanması mümkün değil. Her türlü imkanınız da olsa 130 milyar dolarlık minimum bir bütçeden bahsediyoruz, 15 yıl gibi bir süreden bahsediyoruz ve 7 milyon üzerinde konuttan bahsediyoruz."
Kentsel dönüşüm programlarını, belediyelerin ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yaptığı çalışmalarla hayata geçirmeye çalıştıklarını vurgulayan Yıldırım, bir yandan da viyadük ve köprüler gibi yapıların yapımının Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından sürdürüldüğünü anlattı.
Başbakan Yıldırım, Türk milletine ve bölgede yaşayan vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini yineleyerek, "Bu vesileyle Yunanistan'a ve Yunan halkına geçmiş olsun diyorum. Acılar komşularla ortaktır. Sevinçler de ortaktır. Dolayısıyla komşumuzun acısını paylaşmak, komşuluğun gereğidir. Yunan halkına da geçmiş olsun. Yöneticilerine de bu vesileyle selamlarımızı iletiyoruz. Allah böyle büyük afetlerle bir daha memleketimizi imtihan etmesin diyoruz. Tabii ki bunlar hayatın gerçekleri olsa da önemli olan buna hazır olmaktır. Allah'a şükür bugün düne göre daha hazırlıklı olduğumuzu bir kez daha bu deprem vesilesiyle görmüş olduk." değerlendirmesinde bulundu.
Ege Denizi'ndeki depreme ilişkin açıklamaları sırasında Başbakan Yıldırım'a Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve Muğla Valisi Esengül Civelek de eşlik etti.
Son Dakika › Politika › Başbakan Yıldırım Muğla'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?