CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in 4 eski bakan hakkında kurulan soruşturma komisyonu için CHP ve MHP'ye gönderdiği "yeni üye" yazısına ilişkin, "Sayın Cemil Çiçek'in temsil ettiği makamın sorumluluğunu taşıması gerekir. CHP 20 gün önce üyelerini bildirdi, iktidar partisi henüz bir tek isim dahi bildirmedi. 'Ne yapabilirim ki?' mazeretine bir meclis başkanı sığınabilir mi? Sen TBMM Başkanısın, iç tüzük ortada" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Koç, toplantı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Hükümet yetkililerinin konuşmasında "korkunun yansıması olan kelimeler" olduğunu ileri süren Koç, "Baktığınız zaman, 'komplo, ajan, nefret, hakaret, yalan, mantıksız suçlamalar ve yasaklar.' Bir de korkularının yansıması olan eylemler var, onlar neler? 'Yargı kumpasları, komplo teorileri, orantısız şiddet uygulamasına devam, tekme, tokat, Toma...' Maalesef artık bunlar bir komedi dükkanına dönmüş durumda" görüşünü dile getirdi.
Koç, "Söylediği ve binlerce kez tekrar ettiği yalanları yüzüne mi vuracaksınız yoksa tarihle ilgili çarpıtmalarını mı düzeltmeye çalışacaksınız, bazen ben de sözcü olarak şaşırıyorum ne söyleyeceğimi" dedi.
Başbakanın görmek istemediği fotoğrafları bıkmadan göstermeye devam edeceklerini bildiren Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünkü grup konuşmasında 'inlerine girdik' dedi. Tıbben bir insanın yatıp kalkıp inden bahsetmesi hayra alamet değildir. Bu saplantı Recep Bey'in şuur altında bu "in" dediğimiz yapılara yakınlığını da bir şekilde gösteriyor. Artık oralarda yaşayanlara hizmet ettiği için mi bu yakınlık yoksa kendisi de o indemiydi bir dönemler. 'Bana karşı darbe yapacaklardı bu paralelciler' diyor, iyi güzel de daha dün 'ne istediler de vermedik' diyen sen değil miydin? Onlar paralelse, onlar darbeciyse sen neci oluyorsun? Bir de bunu açıklayalım. Hukuk fakültesinde asgarisinden mürekkep yalayan bir kişi bilir ki bunun adı en az darbeciye yardımdır, parelelciye yataklıktır. Recep Erdoğan aynı göz boyamayı bu ülkenin Genelkurmay Başkanı tutuklanırken, terör örgütü yöneticisi ilan ederken de yaptı. 'Bu davanın savcısıyım' diye yeri göğü inletti. Dün söylediğini unuttu, 'ben bu davanın ne savcısıyım, ne hakimiyim' deme noktasına geldi. 'Bunlar darbeci' dedin, peki sen bu darbeci dediğin kişiyle, silah arkadaşlarıyla kaç yıl beraber çalıştın. Kaç kere terfilerine imza attın, eğer onlar darbeciyse, sen de bu darbecilerin suç ortağısın."
Başbakanın bu ülkenin insanlarına karşı işlediği suçların, "boyunu aşmaya" başladığını ileri süren Koç, "Unutma sadece sıfırlayamadığınız avroların, yurt dışındaki bankalarda istiflenen paraların, villaların, gemiciklerin değil bunların da hesabını vereceksin. Ben adım gibi biliyorum vereceğini, sen de biliyorsun. Bir gün keser de dönecek, sap da hesap da dönecek. Mübaşir Yüce Divan'ın önünde adını bağıracak" diye konuştu.
"Acaba sen o nedenle mi şimdi kozmik odaya giriyorsun?" sorusunu yönelten Koç, şöyle konuştu:
"O nedenle mi çok meraklı olduğun ine dalmaktan bahsediyorsun. Sen kozmik odada, "in" diye tabir ettiğin bu yerlerde senin işlediğin suçlarla ilgili evrakları, belgeleri mi topluyorsun? Buna uğraşıyorsan boşuna çaba harcama, bu devletin vicdanı var, geleneği var, hafızası var. Bu gökkubbenin altında hiçbir şey gizli kalmaz. Bunlar kim bilir kaç nüsha, kimlerin ellerinde. Türkiye'nin siyaset oluşturmasında belki de değişik şantaj noktalarıyla, senin de karşındalar. Bu belgeleri ellerinde tutanlar. Ben bunları söyledikçe tahmin ediyorum, hop oturuyor, hop kalkıyor. Bu iş artistliğe benzemez Recep Bey. Hele vatandaşa 'artistlik yapma lan' demeye hiç benzemez. Geçen gün Pensilvanya'ya bir mesaj yolladın, 'artist aramayın ben buradayım' dedin. Yine seni kullanmalarını, oyunlarında seni oynatmalarını talep ettin."
-Yenilenen seçimler
14 seçim bölgesinde yenilenen seçimlere değinen Koç, özellikle Ağrı ve Yalova seçimlerindeki sonuçların Başbakanı "ürkütmüş ve korkutmuşa benzediğini" savundu.
Buralarda bütün baskılara ve tehditlere rağmen vatandaşın, iktidar baskısını geri çevirdiğini ve tercihini muhalefetten yana kullandığını ileri süren Koç, "Sonuç çok açık, rakamla oynama. Çatıyla, tahtayla, çiviyle uğraşma, bırak bunları. Dolambaçlı rakamlarla işi karıştırma. Olay açıktır, millet sandıkta diktatöre 'dur' demiştir. Önümüzdeki döneme gidecek olan sandık devriminin de önünü açmıştır, Yalova ve Ağrı sonuçları. Basit ve en yalın yorum budur" diye konuştu.
Başbakanın herkesten korktuğunu, çekindiğini iddia eden Koç, tüm kurum ve kuruluşların iğdiş edildiğini öne sürdü.
Koç, "Sandıkta geldiğiniz gibi gideceğinizin de işaretlerini alıyorsunuz, işte Yalova ve Ağrı'nın sonuç yorumu budur" dedi.
Gezi Parkı odaklı olayların birinci yılında CNN muhabirinin gözaltına alınması ve sonrasındaki açıklamalara değinen Koç, "Tüm dünyaya rezil ettiğiniz Türkiye'yi. Peşinden yaptığı akla ziyan açıklamalar bir yana ABD hükümet sözcüsünün Türkiye ile ilgili açıklaması utanç vericidir" değerlendirmesini yaptı.
Koç, açıklamasında cumhurbaşkanlığı seçiminlerine de değinirken, Ağrı ve Yalova örneklerine bakıldığına seçimlerin "çantada keklik" olmadığının ortaya çıktığını ifade etti.
Hükümetin bunun tedirginliği içinde olduğunu savunan Koç, "Eğer sandıkta Yalova, Ağrı benzeri bir sonuçla karşılaşırsak ki 2015'te tecelli edecek o da, bunun faturası bilin ki bu beylere çok ağır olacak" diye konuştu.
-4 eski bakan hakkında kurulan soruşturma komisyonu
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in, 4 eski bakan hakkında kurulan soruşturma komisyonu için CHP ve MHP'ye gönderdiği "yeni üye" yazısına değinen Koç, şunları kaydetti:
"Sayın Cemil Çiçek'in temsil ettiği makamın sorumluluğunu taşıması gerekir. CHP 20 gün önce üyelerini bildirdi, iktidar partisi henüz bir tek isim dahi bildirmedi. 'Ne yapabilirim ki?' mazeretine bir Meclis Başkanı sığınabilir mi? Sen TBMM başkanısın, iç tüzük ortada. İktidar partisi içtüzüğü ihlal edecek, 'ne yapabilirim ki?' tarzında davranan bir meclis başkanı bu fotoğrafı seyredecek. Bunu kabul etmek mümkün değil. Meclisin Başkanı olduğunu ve yetkilerini hatırlamak zorundadır Sayın Çiçek. Amaç AKP tarafından bu komisyonun kurulup bu rüşvet ve yolsuzluk olaylarının incelenmesini geciktirmek. Neden, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bunların tartışılmasını istemiyorlar, bu kadar açık. Sen de onların işlerini kolaylaştıracaksın öyle mi, görevini yapacaksın kardeşim."
Çiçek'in "özel hukuk yarattığını" ileri süren Koç, "O tapelerin yer aldığı önergeyi kabul etmek zorundasın. Olay bu kadar açık ve net" diye konuştu.
Suriye ile ilgili bir takım provokatif girişimlerin planlandığının açığa çıktığı zaman, üzerinin örtülmeye çalışıldığını savunan Koç, "Bu işin sorumluları; İçişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, bir de hani şu CHP'li milletvekillerine dava açmayı alışkanlık haline getiren Genelkurmay'ın bilmem kaç numaralı başkanı da vardı. Bu kadro kendi siyasi ihtirasları için her şeyi yapabilecek bir kadrodur" dedi.
"Şimdi hükümete ve onu yönlendirenlere açıkça CHP adına soruyorum" diyen Koç, şunları dedi:
"Bir takım tertiplerle Suriye'ye girmenin hala hesabını yapıyor musunuz? İnandırıcı olsun diye bu sefer, Suriye'deki muhalif unsurlardan Türkiye'ye dönük bir saldırı tezgahlandı mı, tezgahlanmadı mı? Bu senaryoyu da eğer Soma faciası yaşanmasa devreye sokacak mıydınız? Yeni bir tezgah planlayıp Türkiye'nin başını belaya sokma niyetiniz var mıydı? Birilerini kahraman ilan etmek için içerde yaşananları örtmek için böyle bir pisliğin içine girildi mi girilmedi mi? Böylesi girişimler sizi yapay kahraman yapmaz, olsa olsa savaş suçlusu haline getir."
-"Sizin işiniz CHP'li milletvekillerine dava açmak mı?"
Genelkurmay Başkanı ve ekibine de seslendiğini söyleyen Koç, "Sizin işiniz CHP'li milletvekillerine dava açmak mı? Bu gibi kirli ve tehlikeli senaryolarda rol alma heveslisi olacağınıza oturun, Balyoz kumpasında milletvekillerimizin takipçisi olduğu ve açıkladığı, sizin arkadaşlarınıza, sizin mensuplarınıza kurulan hukuk tezgahını bozmaya çalışın" diye konuştu.
Koç, çözüm sürecine ilişkin ise Kılıçdaroğlu'nun daha önce "76 milyon Türkiye'yi en temel sorunun çözümünde Abdullah Öcalan'ın ağzına bakar hale getirirken utanmadınız mı?' şeklinde açıklamada bulunduğunu anımsattı.
Koç, "Bugün Lice yolu bir açılıp bir kapanıyor. Çeşitli haraç almalar, farklı otorite sergilemeler, masum küçük yaşta çocukların alı konmaları, dağa götürülmeleri. Koskoca hükümet boynunu bükmüş, pısmış, susmuş, ricacı konumunda olayları seyrediyor, çözümü başka yerden ricada. Sen değil misin Taksim'de aslan kesilen, sen değil misin gariban Berkin'in gariban anasına meydanlarda yuh çektiren, neredesin, neredesin?" ifadesini kullandı. - Ankara
Son Dakika › Politika › CHP Myk Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?