CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, "Beş gündür Resmi Gazete susmuş, susturulmuş durumda. Anayasamıza göre, tüm kurum ve kuruluşlar, kişiler, YSK'nın kararlarına uymak zorundalar" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Koç, toplantı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
CHP'de olağanüstü kurultayın, 5-6 Eylül tarihlerinde yapılacağını anımsatan Koç, MYK'da kurultay hazırlıklarının ve iç siyaset değerlendirmesinin yapıldığını söyledi.
Türkiye'de Resmi Gazete'nin ilk defa lokavt ilan ettiğini savunan Koç, yasal zorunluluk nedeniyle yayımlanması gereken YSK kararlarının bizzat Başbakanlık talimatıyla gizlenir, yayımlatılmaz hale getirildiğini ileri sürdü.
YSK'nın geçen Cuma günü Cumhurbaşkanı seçimleri ile ilgili resmi kararını açıkladığını ve ilgili kararı Resmi Gazete'ye yayımlanmak üzere sunduğunu hatırlatan Koç, şöyle devam etti:
"Beş gündür Resmi Gazete susmuş, susturulmuş durumda. Onun için lokavt dedim. Anayasamıza göre, tüm kurum ve kuruluşlar, kişiler, YSK'nın kararlarına uymak zorundalar. Başbakanlık ve Resmi Gazete, maalesef bu işin üstüne yatar pozisyona geldi. Anayasa gereğine ilişkin emri yerine getirmiyor. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürü Sayın Mustafa Özyar, nedense izne çıkıyor, bu süre içerisinde veya izne çıkma talimatı alıyor. Yerine vekalet eden kişi görevini aynı şekilde yapmıyor. Sonuç; Türkiye Cuma akşamından itibaren buharlaşmış ülke konumundadır. Tüm kurumlarıda, siyaseten tarif edilemeyen bir ülke konumuna düşmüştür. Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık, görevlerinin gereklerini yerine getirmek durumundalar. Ortaklaşa hareket ederek anayasa ihlali yapmaktalar ve suç işlemektedir."
Cumhurbaşkanlığı makamının boşalmış olan Başbakanlığa atama yapması gerektiğinin altını çizen Koç, "Cumhurbaşkanı anayasada görülen yetkilerini alenen çiğniyor, hukuk deyimiyle anayasayı ihlal suçu işliyor. TBMM Başkanı; Sayın Çiçek'te bu anayası ihlal suçuna ortaklık etmektedir. Çiçek, Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan'ın Meclis üyeliğinin bittiğini ilan etmek zorundaydı. Başbakanlık ise YSK kararını yayımlattırmamaktadır, suça ortaklık etmektedir" diye konuştu.
Koç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da seçilenin cumhurbaşkanının, YSK'nın kararı ilan etmesinin ardından siyasi parti üyeliğinin bittiğinin ilan etmesi gerektiğini ancak bunu yapmadığını kaydetti.
-Bireysel başvuru yolu açılmış durumdadır-
Erdoğan'ın AK Parti kurultayına katılamayacağının açık olduğunu savunan Koç, bu konuyla ilgili çeşitli başvuruları olduğunu da hatırlattı.
Koç, şunları söyledi:
"Devlet tüm kurumlarıyla, tek kişinin siyasi çıkarları üzerine buharlaştırılmış durumda, hukuk işletilmiyor, anayasa, devlet kurumları eliyle ihlal ediliyor. Tek bir kişi, tüm anayasa ve hukuk sistemini çiğniyor. Bütün bunları topladığınızda, 17-25 Aralık süreçleriyle berebar, şimdi yaşatılan bu süreç eninde sonunda, sorumlularını yargı mutkala taşıyacaktır.Neler vardı? Hırsızlık, yolsuzluk, kalpazanlık...Savcılık fezlekesindeki hukuki deyimleri söylüyorum. Şimdi anayasayı da ihlal etmek suçu da eklenmiş vaziyettir. Bunun bedelinin, bir hukuk devletinde eninde sonunda çok ağır bir şekilde ödetileceği açıktır. Türkiye'nin anayasal kurumları 15 Ağustos tarihi itibariyle, seçilmiş cumhurbaşkanı konumunda olan Recep Tayyip Erdoğan'ın kişisel ve siyasi çıkarları doğrultusunda hareket eder noktadadırlar. Anayasal kurullar, büyük ölçüde işlevlerini kaybetmişlerdir. Artık Türkiye'de hak arama özgürlüğü, adil yargılanma konusunun gerçekleşmesi noktasında etkili başvuru yolları ortadan kalkmış durumdadır. Bu konuda toplumun hukuki alanda taleplerini karşılama noktasında Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yoluyla talepte bulunma aşamasına gelinmiştir. Bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Bireysel başvuru yolu açılmış durumdadır."
-Alman istihbaratının Türkiye'yi dinlediği iddiası-
Alman istihbarat örgütünün, Türkiye'yi dinlediği yolundaki haberlere atıfta bulunan Koç, kendilerinin bunları Alman medyasından öğrendiğini dile getirdi.
Türkiye'de böyle bir haber yapma tablosunun olmadığını iddia eden Koç, şunları kaydetti:
"Dışişleri Bakanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan neden bu konuda konuşmuyorlar? Neden konuşmuyorsunuz kardeşim? Sen değil miydin, Mısır için ortalığı ayağa kaldıran? Sen değil miydin, Suriye'nin, Irak'ın içişlerine karışan? Dışişleri Bakanlığı'ndaki dinleme kayıtları ortaya çıktığında ortalığı bir birine katan. Niye sesin çıkmıyor? Hadi IŞİD'in rehinesi durumundasın, bütün yaptıklarınız ettikleriniz uluslararası istihbaratın bilgisi dahilinde. Ozaman siz sadece IŞİD'in rehinesi değilsiniz, siz uluslararası rehinesiniz. Şu kadroya bakar mısınız. Sus puslar. Alman istihbaratı da paralelcilerin eline mi geçti? Neler karıştırdınız, hangi pisliklere bulaştınız? Hangi bilgilerin şantajı altındasınız? Sadece siz değil, Türkiye'yi de o santajın içine soktunuz. Nasıl rehin düştün sen? Seni hangi bilgiler, uluslararası rehine noktasına taşıdı? Acı olan devletin bu kadamesinde tüm yaşananlar, uluslararası örgütlerin takibinde ve ne yazık ki arşivinde."
-Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklamaları-
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, dünkü açıklamalarına değinen Koç, "Türkiye'nin esas gündem maddesine gelmek istiyorum. CHP kurultayını yapar, aday olur, adaylar olur, tüzük ortadadır, en iyi şekilde biz o işi yaparız ondan sonra da hep beraber kucaklaşarak yolumuza adevam ederiz. Ana sorun, CHP'nin kurultayını fırsat bilerek örtülmeye çalışılan sorun, AKP'nin iç çatışmalarıdır" diye konuştu.
Koç, şunları dedi:
"Aylardır içten içe kaynıyordu zaten. Son sözler, AKP içindeki safrayı ya da mağmayı, nası derseniz, Sayın Cumhurbaşkanı dünkü açıklaması ile su üstüne çıkarmıştır. Bunun lami cimi yok. Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklamasındaki üslup gösteriyor ki bu öyle bir safra ki mağma ki önüne çıkan herşeyi eritebileceği gibi, AKP'yi de çok ciddi bir iç çatışmaya sürükleyeceği açıktır. Bu, AKP için ciddi bir sona gidişin ön habercisidir. CHP'deki bit deve oluyor, ama belli odaklar AKP içindeki bu fokurdanmayı görmemezlikten gelemezler. AKP içinde parti içi savaş kapıya dayanmıştır. Silahlar çekilmiştir, saflar netleşmiştir. Sayın Gül, oyun dışı bırakılmış, İstanbul'a hicreti zorunlu kılınmıştır. Sayın Gül başka bir deyişle, kendi elleriyle partiye kazandırdığı Davutoğlu Ahmet'in stratejik derinliğinin dehlizine atılmışt durumdadır. Bu durumu içine sindiremediği açık. İlk manevrasını dün yapıyor. Sitemkar bir ifadeyle yeni Başbakanı deşifre ediyor. 'Bizim cenahtan epey de saygısızlık gördüm doğrusu. Hepsini takip ettim.' Bu sözleriyle Sayın Gül, kendisine bu saygısızlığı yapanlarla hesaplaşacağı günü dört gözle beklediğini bir şekilde ortaya koymuştur. Kardeşlik, mardeşlik böyle bir hukukun yakın dönemde de olmayacağını kanıtlamıştır."
Gül'ün "İstanbul'a yerleşip, boğazdan geçen gemileri seyredereceğine" kendisinin de inanmadığını belirten Koç, "Kurduğu partinin artık elinden kayıp gittiğini gören Sayın Gül, ya bu duruma dur diyecek. Parti içi muhalefete soyunarak kendi elleriyle partiye kazandırdığı, Davutoğlu'na rakip olacak ya da yeni dönemde yeni bir partinin arayışı içinde olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yoktur. Kıdemlilerle, yeni yetmelerin bir iç siyasi mücadelesine AKP'de tanık olacağız" görüşünü savundu.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Haluk Koç: 'Beş gündür Resmi Gazete susmuş, susturulmuş durumda' - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?