BAYBURT (AA) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Her kim ki yolsuzluk ve rüşvetle, haksız kazançla, iktidar nüfusunu kullanarak yetimin, öksüzün, halkın, esnafın, işsizin, emeklinin kimin hakkını kısarak servetine servet katmışsa, bunların hepsinin Türkiye'de servetine el koymak, hukuken cezalandırıp cezaevine göndermek, onun yanında da haram ne varsa helale, masum vatandaşlarımıza dağıtarak helalleştirmek istiyorum" dedi.
Bahçeli, partisince Bayburt Saatkule Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye'de ikinci bir konu olduğunu ve bunun herkesi düşündürdüğünü belirterek, "2002 yılı 3 Kasım'ından bu yana ülkemizi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi, hangi ekonomik sosyal sorunlarınızı çözdü, bir kendi kendinize mukayese yapın. 2002'de ne idiniz, şimdi nesiniz, arada ne fark var ne kadar iyileşme, normalleşme oldu, bunu bir değerlendirin" diye konuştu.
"O sebepten dolayı şimdi devletin yani bu iktidarın verilerine göre söylüyorum; bu ülkede 76 milyon nüfus var. Bu ülkede yaşayan insanlarımızın yüzde 59'u yoksulluk sınırının altındadır" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"44 milyonun içerisinde 13 milyon açlık sınırının altındadır. Açlık sınırı fukaralıktır, eve ekmek götürememe halidir. Küçücük çocukların okulda sağda solda görüp imrendiği hususları, akşam eve geldiğinde babasından istediği zaman onu sabahleyin temin edemeyen bir babanın aciz halidir. Böyle bir sıkıntı ortamı içerisinde Türkiye'de 13 milyon var, yoksulluk sınırının altında. Açlık sınırı demek, sağlıklı ve dengeli bir beslenme için yapılması gereken gıda harcamalarını karşılayabilecek bir gelir seviyesine sahip olmama halidir. Yoksulluk sınırı ise gıda harcamalarının ötesinde çocukların sağlık, eğitim ve kültürel faaliyetlerine katkı sağlayabilecek bir gelire sahip olmaması halidir. Şimdi bir an düşünün bu ülkede 76 milyonun 44 milyonu böyledir. Üç dönem tek başına iktidarsın, yoksullukla mücadele yapman gerekirken yoksulluğu artırdın, bu gerçeği kabul etmek durumundasın Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Yoksullaşmayı artırırken yoksullaşan insanları bazı dönemlerde sözde hatırlayarak, özellikle seçim dönemlerinde bazı paketlerle onların geçim darlığını aşabilecek, çocuklarına yiyecek gönderebilecek imkanı verdiğiniz vakit, o insanın evindeki mutluluğunu siyaseten istismar edip yoksulluğu oy vermeye bağımlı hale getirerek insanlarımızı zor duruma düşürmek, başı eğik gezdirmek demokraside siyasi ahlakla bağdaşmaz. Bunlar bir yönden kendileri yiyor, kırıntılarını da yoksullara vermek suretiyle bu milleti aldatıyor. Onun için kim ne getirirse getirsin alın, Türkiye'deki son yolsuzluk ve rüşvet olaylarını gördükten sonra ne alırsanız alın, helal olsun size."
Bahçeli, gelir dağılımında adaletsizliğin de gittikçe uçurum haline geldiğini öne sürerek, şöyle devam etti:
"Nüfusun bir yönünü düşünün ki yüzde 20'lik grup milli gelirin yüzde 56'sını alıyor. Yüzde 20'lik grubu düşünün ki fakir fukara olan insanlarımız, onlar da milli gelirin yüzde 4 veya 5ini alıyor. Bu büyük bir felakettir. Demek ki bir avuç insan Türkiye'nin iliğini sömürüyor ama bir grup insan var ki ekmeğe muhtaç. İkisinin arasında kalan, yani nüfusun yüzde 20'lik dört dilimi yani nüfusun 80'i ise hala milli gelirden hakkını alamıyor. Böyle bir durum içerisinde Türkiye'de sosyal kargaşa, böyle bir dönem içerisinde toplumsal hareketlilik, böyle bir dönem içerisinde işsizliğin getirmiş olduğu bunalımlar Türkiye'yi çok büyük sıkıntılara sokuyor."
"Türkiye'de açlık devam ediyor"
Türkiye'de açlığın devam ettiğini savunan Bahçeli, şunları söyledi:
"Açlık sebebiyle aileler dağılıyor, yuvalar yıkılıyor, babalar cinnet getiriyor, çoluk çocuk demeden katlediyor. Bunlar toplumumuzun acısı, üzüntüsü, yarası. Kadına şiddet gittikçe artıyor. Her gün gazetelerde yıkılan yuvalar, onun arkasından tartışmalar ve kadın cinayetlerinin gittikçe arttığını görüyoruz. O zaman televizyonlara çıkıp medya gücü ile toz pembe bir Türkiye vaadine, sadece ve sadece halkımız inanmıyor da senin de inandığını zannetmiyorum Recep Tayyip Erdoğan, sen kendine göre bir durum belirlemişsin. Herkesi suçluyorsun, 'bizim iktidarımızı yıkmaya çalışanlar şunlar, şunlardır' diye. Diyor ki faiz lobisi var bizim iktidarımızı engelliyor. Bilmem ne lobisi var, bizim iktidarımızı engelliyor. Peki 11 yıldır senin iktidarında hangi lobilerle çalışıyorsun, onu da ben söyleyeyim. Bir araştır bakayım Sayın Recep Tayyip Erdoğan, başta sen olmak üzere iyi bir yalan lobisi kurmuşsun. Her yerde yalan konuşuyorsun, herkese iftira atıyorsun."
Bahçeli, bir de 17 Aralık'tan bu yana çok netleşmiş olan bir "çalan lobisi" olduğunu iddia ederek, şöyle konuştu:
"Onunla birlikte Türkiye'nin kaynaklarını AKP'nin garibi, sana oy vereni, hala ekonomik yönden sıkıntı olanı, ekmeğe muhtaç olanı değil, çevrende yandaşlar olarak, hısım akraba olarak oluşturduğun bir talan lobisi de demek ki AKP'nin bugünkü görüntüsü yalan lobisi, çalan lobisi ve talan lobisidir. Eğer buna bir itirazın varsa Sayın Recep Tayyip Erdoğan 17 Aralık'tan itibaren savcıyı kıyacağın yerde, 8 bin polis kardeşimizi görevlerinden dağıtacağın yerde, 28 valiyi görevinden alıp birisini değiştirip, birisini merkeze alan bir kişi olarak bunları yapacağın yerde, kalkıp Yüce Divan'a sen gitmeden evvel bir gerçeği açıkla. ya sana komplo yapılmıştır ya da montaj yapılıştır, bunu iddia edip duruyorsun. Acaba hangisi doğrudur. Bunu bulmanın yolu kolluk kuvvetlerine talimat vermek, savcıları harekete geçirmek, mahkemeleri dürüst çalışır bir konuma getirmek ve yolsuzlukla mücadelenin kökünü kazımaktır. Bundan çekinme. Bundan çekindiğin müddetçe korkun var demektir. Paniğin var demektir. Sana ulaşan bir yeri var demektir. Öyleyse bundan da sıyrılmak istiyorsan adaleti harekete geçir. Kim yolsuzluk yapmışsa, kim ne kadar bu ülkenin yetiminin, öksüzün hakkını yemişse, onların hepsini ortaya koy, kime uzanırsa uzansın, bunu sonuna kadar götür. Eğer Bilal Erdoğan'a kadar gidiyorsa ona da uzanırsa uzansın, eğer değerli ve yiğit bir babaysan Bilal'i kolundan tut, karakola götür, teslim et."
-"Adana'nın tabiriyle herkese dayılanıp durma"
Vatandaşlara, AK Parti'ye oy verenlere seslenen Bahçeli, şöyle dedi:
"96 günden bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan'ın meydanlarda konuşmalarının hepsine bakın. Oralarda hep bu yolsuzluk ve rüşvetin gerçeğini anlatmak yerine yalan dolanla 'bana komplo kuruyorlar, bana montaj yapıyorlar, benin suçum yoktur' anlamında milletin inançları, milletin sana olan geçmişteki sevgisini hala istismar ediyorsun. Vazgeç bundan. Milletin sevgisi 96 gün içerisinde artarak öfkeye dönüşmüştür. Bunun farkına var. Bu şekliyle ikide bir bizim Adana'nın tabiriyle herkese dayılanıp durma. Çünkü dayılanıp durduğun zaman bir kabadayı çıkar, seni yerle bir eder. Onun için aklını başına al, inatlaşma, yalan söyleme. Milleti birbirine düşürmeye kalkma. İnanmış olan insanlara hakaret etme. Türkiye'yi daha değişik sıkıntılara sokma. Bunları yapamazsan bunları artık millet iradesi olarak halkımız gerçekleştirecektir. Halkımız bunu nerede yapacaktır? Demokrasi içerisinde. Demokrasi içerisinde bunun yapılış yeri neresidir? Seçimdir. En yakın seçim ne zamandır? 30 Mart'tır. 30 Mart iktidar değiştirmez ama iktidarın değişmesini isteyen bir irade varsa onun yol izini kor ve en geç o güne kadar kalırsan, belli değil ama 2015 yılı 12 Haziran'ına kadar, genel seçimlerde hep övünüp duruyordun. 'Ben yüzde 51 ile geldim. Ben her şeyi yaparım, ben tek adamım, ben diktatörüm, istediğimi yasaklarım' diye ortalıkta dolaşacağın yerde millet iradesi o gün ayranı kabarır, 2015 yılı içerisinde 'Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 51 ile geldin, itirazımız yok, bari seni, daha aşağı daha fazlayla değil, yüzde 51 ile bir gönderelim bakalım' diyecekler. O gittiği zaman şimdi söylüyor, 'birlikte yürüyoruz biz bu yolları' diyor. O zaman kaç kişiyle birlikte yürüyeceksin, onu bilemiyoruz ama yürüdüğün yollar bir tek yöne doğru gidiyor. Tek yöne girdiğiniz vakit, orada Yüce Divan yazıyor."
-"Türkiye'de gerilim artıyor"
Önce ülkem ve milletim, sonra partim denilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, "Türkiye iyi değil. Türkiye'de gerilim artıyor, kutuplaşma, cepheleşme, kamplaşma, iç savaş belirtileri kendisini gösteriyor. Bu konuda Türkiye'de toplumsal hareketlilik doğrudan Türkiye'yi karmakarışık yapmaya çalışıyorlar. Bunun örneğini Tunus'ta, Mısır'da gördük. Bunun örneğini hala Suriye'de görüyoruz. Bunun örneğini Ukrayna'da gördük. Yolsuzluk ve rüşvet halkın arasında bir yayılmışsa bunun karşısında hiçbir iktidar kalmamıştır, hiçbir lider kalmamıştır. Çünkü yolsuzluk ve rüşvet yaygınlaşıp servet sahibi olanlar ortaya çıktığı zaman o vakit çok şey değişiyor" diye konuştu.
Bu sırada alanda bulunan kalabalığın "Ülkücü hareket engellenemez" sloganları atması üzerine Bahçeli, "Ülkücü hareketi kimse engelleyemez. Vazgeçin ondan. Ne endişen var senin? Ne korkuyorsun? Şu kalabalığı görmüyor musun ki hala ülkücü hareket engellenemez diyorsun. Bir de kalkıyorsunuz 'Bayburt ovası, Bozkurtların yuvası' diyorsunuz. Peki Bayburt'un dağı, ovası, yaylasında bozkurt yok mu? Allah'ın izniyle her tarafta bozkurt olacaktır" dedi.
-"Rakamları milletimizle paylaşmak istemiyorlar"
Bahçeli, "İranlı karanlık isim Türkiye Cumhuriyeti hükümetini resmen ele geçirmiş" diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şu açık tabloya bakınız ki rüşvet kuyruğuna gitmiş, hem kendi onurlarını hem de devletin itibarını iki paralık yapmışlar. Şimdi söylüyorum. Ekonomi eski bakanı. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin geçenlerde istifa eden Ekonomi Bakanı. Tam 28 kez olmak üzere toplamda 38 milyon 500 bin Avrupa avrosu rüşvet almış. İçişleri eski bakanı tam 14 kez olmak üzere toplamda 6 milyon ABD doları rüşvet almış. Avrupa Birliği eski bakanı tam 3 kez olmak üzere toplamda 1,5 milyon dolar Amerikan doları olarak rüşvet almış. Bunların hazırlanan fezlekeleri Meclis'e gelmiş, ilkini geri çevirmişler, şimdi tekrar geldi. Gizlilik görüşmesi bahanesiyle bu rakamları milletimizle paylaşmak istemiyorlar. Hele bir tane Halk Bankası Genel Müdürü var, ayakkabı kutusunda 4,5 milyon dolar para topluyor. Bir tane televizyon ve basını almak üzere ekonomik krize girmişler, Recep Tayyip Erdoğan bunu kaçırmayın alın. Efendim nasıl alacağız? 'Bizden ihale alanlara salma gönderin' demiş. Şimdi kalkmışlar değerli vatandaşlarım, onlara 100 milyon dolar gönder, öbürüne 100 milyon dolar gönder. İçinde bir tane yeni türeme zengin var. Sizler verdiniz mi bunu, verdik. Öyleyse ben de vereyim ama ben 150 bin dolar vereyim, şu ihaleyi de bugün alayım diyor. Tam havuzda toplanan para 630 milyon dolar. Bu 630 milyon dolar yatırım olarak Bayburt'a gelse, yatırımlar yapılsa, bu milletin evlatları ekmek yese ne olur yani?
Her kim ki yolsuzluk ve rüşvetle, haksız kazançla, iktidar nüfusunu kullanarak yetimin, öksüzün, halkın, esnafın, işsizin, emeklinin kimin hakkını kısarak servetine servet katmışsa, bunların hepsinin Türkiye'de servetine el koymak, hukuken cezalandırıp ceza vine göndermek, onun yanında da haram ne varsa helale, masum vatandaşlarımıza dağıtarak helalleştirmek istiyorum. Ve bunu yapacağımızı da biliyorlar. Onun için her konuda Milliyetçi Hareket Partisi ile oynuyorlar, tuzak koyuyorlar ama haramı helalleştirme programı milliyetçi iktidarın döneminde uygulanacaktır."
Bahçeli, mitingin ardından kara yolu ile Erzurum'a hareket etti. Bahçeli ve partisinin Bayburt Belediye Başkan adayı İdris Aydın ve bazı partililer, yol üzerindeki Kop Şehitleri Anıtı'nı ziyaret ederek dua okudu.
- Bayburt
Son Dakika › Politika › MHP'nin Bayburt Mitingi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?