AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "HDP'lilere buradan sesleniyorum, demokrasi mücadelesi verecekseniz, işte hodri meydan. Bu millete bir tür Kürt baasçılığı şeklinde, Türk baasçısı CHP gibi, böyle yöntemlerle, baskıcı yöntemlerle milleti baskı altına almaya kalkarsanız, bilin ki bu millet baskılara boyun eğmez. Hele AK Parti hiç eğmez" dedi.
Başbakan Davutoğlu, Erzincan Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen AK Parti mitinginde, halka hitap etti.
Davutoğlu, konuşmasına, "Selam olsun, can Erzincan'a selam olsun. Akşama kadar bizi hasretle bekleyen 24 ayar Erzincanlılara, dostlarımıza, kardeşlerimize, bacılarımıza selam olsun. Etrafındaki dağlara, ortasındaki bağlara selam olsun, dağları bağları bereketli Erzincan'a selam olsun" şeklindeki sözleriyle başladı.
Erzincan'ın ulemasını ve ilçelerini sayarak selamlarını gönderen Davutoğlu, "Bizi hasretle bekleyen Erzincan'ı, biz yüreğimize yazmışız, 'can Erzincan' diyerek yazmışız. İlçenizi, köyünüzü yazmışız. Çünkü Erzincan'ı seven candan sever ve can Erzincan kendini seveni bilir. Erzincan söyle, candan insanlarla yürümeye var mısın? Erzincan bu al bayrağı her yerde dalgalandırmaya var mısın" şeklinde konuştu.
Merhum eski Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu ve eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'a da hizmetlerinden dolayı teşekkür eden Davutoğlu, "24 ayardır Erzincanlı, 24 ayar" ifadesini kullandı.
Alandakilerin, "AK Gençlik Erzincan, hocamızla her zaman" şeklindeki slogan atması üzerine, Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Erzincan Türkiye'yi küresel güç yapmaya var mısın, söyle var mısın? Bakınız Erzincan'ı anlayan bizi anlar, davamızı anlar. Erzincan deyince iki şey aklıma gelir, bir, Erzincanlı her zaman direnç insanıdır, dayanışma insanıdır. Bu topraklar düşman işgaliyle karşılaştığında, Ermeni mezalimi yaşandığında Erzincan dimdik ayaktaydı, Türküyle, Kürdüyle, Sünnisiyle, Alevisiyle ayaktaydı, teslim olmadı. Erzincan direndi, işte şimdi 100 yıl sonra Erzincan ve Erzincan'la birlikte aziz milletimiz, tekrar ayakta. 100 yıllık hesap görmek isteyenlere, bu meydandan sesleniyoruz, sizi bu topraklarda barındırmadık, Allah'ın izniyle dünyanın hiçbir yerinde de size boyun eğmeyeceğiz, eğmeyeceğiz.
Erzincan, son 12 yıldaki itibarlı politikamızla dünyanın her yerinde sesinizi yükseltmeye var mısın? Bize tuzak kuranlara, milletimizi tahrik edenlere, ister Papa olsun ister şu devletin ya da bu devletin başkanı ya da paşası olsun, haddini bildirmeye var mısın? Devleti, milleti aziz kılmaya var mısın? İşte Anadolu'nun her yerinden duyduğumuz ses bu. Erzurum'dan dün bunu duyduk, Sivas'tan bunu duyduk, Erzincan'da da bunu duyuyoruz. Birleri bunu duysun, soykırım iftirasını bu topraklarda savunan HDP Eş Başkanı Demirtaş da duysun."
"Kibirle konuşana da haddini bildiririz"
"Merhametli milletiz, oturup dertleşiriz herkesin acısını paylaşırız ama karşımıza geçip de bize kibirle konuşana da haddini bildiririz, haddini bildiririz, haddini bildiririz" ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Demirtaş, bu millete iftira ediyor, Türküne, Sünnisine, Alevisiyle bu topraklarda düşman işgaline direnmiş Türküne, Kürdüne, Alevisine hakaret ediyor. Bu hakaretlere izin verecek miyiz? Birilerine yaranmak için bu millete iftira atanlara izin verecek miyiz? İşte bütün dünyaya çağrıda bulunuyoruz, gelin konuşalım, arşivlerimizi açalım. Siz de açın. Tarihle yüzleşelim. Gerekiyorsa acıları paylaşalım ama bilin ki biz baş veririz, baş eğmeyiz. Bu milletin tarihte bilenler bilirler, karşımıza çıkan düşman da bilir, dost da bilir. Çanakkale'de şehadete yürüyenlerin torunları hiçbir baskıya boyun eğmezler. Bu Erzincan'ın etrafındaki dağlar ne kadar sağlamsa candan Erzincanlılar da o kadar sağlamdır, Allah'ın izniyle."
"Demokrasi mücadelesi verecekseniz, işte hodri meydan"
"Şimdi bakın dışarıdaki bir takım çevrelere yaranmak isteyen Demirtaş, kendince böyle barışçıl dili kullanırken bir taraftan da şiddete devam ediyorlar" diyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Dün Erzurum'da mitinglerimize başlarken 'Ya Allah, Bismillah' deyip, başlarken bütün partilere hayırlı kampanyalar diledim, 'şiddetten uzak duralım' dedim ama bakın bölücü terör örgüyle birlikte Demirtaş ve etrafındaki HDP'liler, hala şiddet uyguluyorlar. Ağrı'da vatandaşlarımıza baskı yapmak istediler. Sonra Van'da Burhan Kayatürk milletvekilimizin arabasını taşladılar, büyük tahribat yaptılar. Erzurum'da Abdurrahim Fırat milletvekili adayımızı darp etmeye kalktılar. Şimdi de Siirt'te Yasin Aktay'a, milletvekili adayımıza saldırdılar. HDP'lilere buradan sesleniyorum, demokrasi mücadelesi verecekseniz işte hodri meydan. Bu millete bir tür Kürt baasçılığı şeklinde, Türk baasçısı CHP gibi, böyle yöntemlerle, baskıcı yöntemlerle milleti baskı altına almaya kalkarsanız bilin ki bu millet baskılara boyun eğmez. Hele AK Parti hiç eğmez. Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum; demokrasiyi hakkıyla yaşayalım, seçim kampanyalarını şenliklere döndürelim ama hiçbir şekilde şiddete mahal bırakmayalım. Bütün partilere sesleniyorum, güzel bir kampanya dönemi yaşıyoruz, hep beraber güzelce, insanca, centilmence mücadele edeceğiz. Sadece milletin dediği olacak. Baskılarla bizi engellemeye kalkışırsanız bir kez daha söylüyorum, biz Türkiye Cumhuriyeti'nin her bir santimetrekaresinde bu al bayrağı da AK Parti bayrağını dalgalandırmaya and içmişiz, ahd etmişiz. Hiçbir yerde bu bayrakları indirtmeyiz. Eğer, Türkiyelilik davasındaysa Demirtaş ve ekibi, Türkiyeli olsunlar. Bu bayrağı her yerde onlar da dalgalandırsınlar ve kampanyayı demokratik mücadeleyle yapsınlar."
Erzincan'ın ikinci direniş ve dayanışma ruhunun depremlerde görüldüğünü ifade eden Davutoğlu, 1991 depreminde Erzincanlıların Sünnisi, Alevisiyle omuz omuza olduğunu ifade ederek, Allah'tan bu birlik ve beraberliğin devam etmesi dileğinde bulundu.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasında, Nepal'de yaşanan deprem dolayısıyla 2 bin kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek, bu ülke halkına taziyelerini sunmak istediğini ifade etti.
Türkiye'de, AK parti iktidarı öncesinde ve sonrasında yaşanan depremlerde devletin depremzedeler için ortaya koyduğu imkanlara dikkati çeken Davutoğlu, "1999 depreminde, 17 Ağustos depreminde, Ankara'da oturanlar, Sakarya'ya varabildiler mi? Depreme, depremzedelere elleri kolları ulaşabildi mi? Peki o zamanki Türkiye neredeyse 70 sente muhtaçtı, böyle zillet yaşandığında kimler iktidardaydı? Sizler biliyorsunuz, DSP, MHP, ANAP hükümeti, bir koalisyon hükümeti. Peki biz sonra AK Parti iktidarları döneminde Van depremini, Bingöl depremini yaşadık. Van'da yepyeni bir şehir inşa etmedik mi? Bir yılda Van'ı yeniden inşa etmedik mi? İşte bir devletin kudreti, şefkati böyle günlerde ortaya çıkar" dedi.
Davutoğlu, Türkiye'nin Nepal depremi dolayısıyla ilk yardımı ulaştıran ülke olduğuna işaret ederek, "Gurur duyabilirsiniz, bakın Nepal depremi sonrasında Nepal'e inen ilk yardım uçağı Türkiye Cumhuriyeti uçağıydı. Dün hemen harekete geçtik ve yardımlarımız ulaştı. Pakistan'dan, Bangladeş'ten yardım kervanlarımız da oraya doğru hareket etti. Aradaki fark bu" şeklinde konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Yerel › AK Parti'nin Erzincan Mitingi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?