Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, 13 yıllık iktidarlarının, geçmiş dönemlerle karşılaştırılmayacak kadar terörle mücadelede uluslararası ve ulusal zeminlerde son derece yüksek kapasite ile önlemler aldığını belirtti.
Çelik, CHP heyetiyle gerçekleştirilen koalisyon görüşmelerinin ardından basına açıklamada bulundu.
CHP ile "İstikşafi görüşme" dedikleri öngörüşme bağlamında toplumsal uzlaşma, şeffaflık, kamu yönetimi, medya, bürokrasi ve benzeri meseleleri tartıştıklarını aktaran Çelik, CHP heyetinin başka toplantısının olması nedeniyle görüşmenin daha kısa sürdüğünü söyledi.
Çelik, Pazartesi günü Ankara Palas'ta yapılacak son toplantıyla İstikşafi görüşmelerin biteceğini ve genel başkanlara karşılıklı sunum yapabilecek aşamaya gelineceğini kaydetti.
Kendilerinin de Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na sunum yapacaklarına işaret eden Çelik, daha sonra genel başkanların, partilerinin yetkili kurullarıyla İstikşafi görüşme heyetinin raporlarını değerlendireceklerini söyledi. Çelik, şu değerlendirmede bulundu:
"Eğer genel başkanlar ve partilerin yetkili kurulları, 'Bir koalisyon görüşmesi aşamasına geçilebilir' derlerse, bu öngörüşmeden çıkan sonucu böyle değerlendirirlerse, böylece o aşamaya geçilmiş olacak. Karar ne şekilde çıkacak, ondan sonraki süreç görülecek. Ama denilirse ki 'İstikşafi görüşmelerin sonucunda görüşme aşamasına geçilebilecek bir kanaat oluşmamıştır.' Her iki partinin yetkili kurulları veya genel başkanlarında, böyle bir şey oluşursa o süreç de orada sona ermiş olacak" dedi.
Çelik, kendi aralarında belirledikleri ve iki partinin de birbirlerinin karşılıklı pozisyonlarını net şekilde görebilmesi için makro meseleler düzeyinde bütün konu başlıklarını ve alt başlıkları da görüştüklerini de anlattı.
Çelik, bazen detaya inildiğini, bazen daha makro düzeyde kalındığını ifade ederek, "Ama açık, son derece rahat görüşme oluyor. Zaman zaman beyin fırtınasına dönüşen bir görüşme. Böylece herkes bir diğerine kanaatini açık şekilde söylüyor, değerlendirmesini yapıyor, bu not ediliyor. Bu notların neticesi biz Genel Başkanımıza bir ara sunum yaptık. Heyetimiz, toplantılar gün aşırı yapıldığı için de boş gözüken günlerde kendi aramızda değerlendirmemizi yapıyoruz. CHP ile karşılıklı görüşmeler 20-25 saate, bizim kendi aramızdakiler 40 saate yaklaştı. Şu ana kadar heyetimiz 50 saate yakın bir mesai verdi. Yorucu ama çok emek vererek yaptığımız bir süreç" diye konuştu.
-"Hiçbir partiye kapımızı kapatmadan görüşmeleri sürdürdük"
AK Parti olarak 13 yıldır Türkiye'nin siyasi sorumluluğunu taşıdıklarını belirten Çelik, bu sürede siyasi misyonlarıyla Türkiye'nin sorumluluğunu taşıma arasında neredeyse bir kader ilişkisi oluştuğunu dile getiren Çelik, şunları belirtti:
"Bunu dirayetle yönettik, Türkiye'nin çok büyük kazanımlar elde etmesi için gecemizi gündüzümüze kattık. Kurucu Genel Başkanımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, şimdiki Genel Başkanımız, Başbakanımızın liderliğinde bu kazanımların sürmesi, Türkiye'nin eskiden olduğu gibi statükonun o karanlık dehlizlerine dönmemesi, yeniden hasta adam muamelesi görmemesi, eksik demokrasi, yaralı ekonomi gibi tablolarla karşı karşıya kalmaması için büyük sorumluluk içinde hareket ediyoruz. Bugün de bu geçiş döneminde Türkiye için alınması gereken kararlar, kimileri tarafından 'riskli' diye ifade edilse de biz hükümette olduğumuz son güne kadar her türlü sorumluluğumuzu, Genel Başkanımızın, Başbakanımızın önderliğinde yerine getiriyoruz. Kuşkusuz memleketimiz için 7 Haziran sonrası yeni bir tablodur. Bu tablo çerçevesinde değerlendirmelerimizi de yapıyoruz. Ama mesele nitelik ve nicelik olarak yüksek, Türkiye'yi geleceğe taşıyacak arayışlar içinde olmaktır. Bu sebeple hiçbir partiye kapımızı kapatmadan görüşmeleri sürdürdük. Ama bu İstikşafi görüşme mekanizmasının kurulması sadece CHP ile karar verilen durum oldu, diğer partilerle mümkün olmadı ya da önerilmedi.
Sonuç olarak sadece sayısal olarak toplamdan değil, siyasal vizyon, demokratik vizyon, reform ve dış politika vizyonu açısından yeterli, yüksek kapasiteli bir tablo. Türkiye için her zaman aranması gereken, 2023 hedeflerine ulaşılması için muhakkak gözetilmesi gereken bir tablo. Biz bütün meselelere bu sorumluluk çerçevesinde bakıyoruz. Sonuçta her iki genel başkan, partilerin yetkili kurulları nasıl değerlendirecek, bir sonuca varırlarsa 'görüşmelerin devam etmesi' şeklinde; o zaman öngörüşme aşamasından görüşme aşamasına geçilecek. Yok, 'yeterli mutabakat, uzlaşma oluşmamış' sonucuna varırlarsa, da süreç o noktada kesilmiş olacak. Pazartesi yapılacak son toplantıdan sonra Genel Başkanımıza sunum için hazır hale gelmeye çalışacağız."
-"Bu masa aslında güvenle, güveni aramakla ilgili"
Çelik, "Azınlık hükümeti söylentilerinin ardından karşılıklı bir güvensizlik mi söz konusu? Bugün öyle bir hava var mıydı? CHP'de her zamankinden farklı, deklarasyon şeklinde bir açıklama gördük" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Bu masa aslında güvenle, güveni aramakla ilgili masadır. Şunu unutmamak gerekir, herhangi bir meselede son noktaya konuluncaya kadar o meselenin barometresi olmaz siyasette. Her görüşmeden sonra bana 'Koalisyon ihtimali ne kadar, erken seçim ihtimali ne kadar?' diye. Her zamanda onu söylüyoruz ve doğrusu da odur. Bu işlerde barometre olmaz. Son nokta konuluncaya, son noktada anlaşılıncaya kadar hiçbir şeyde anlaşılmamış olur. Zaten öyle bir görüşme aşamasına da henüz geçilmemiştir."
CHP'den farklı bir açıklama geldiğini, genelde görüşmelerden sonra toplantıyla ilgili konuştuklarını hatırlatan Çelik, şöyle dedi:
"Türkiye'nin içinde bulunduğu iç ve dış durumla ilgili olarak. Tabii onlar partisinin siyasi görüşleridir. Kendisinin iki şapkası vardır, parti sözcüsü ve heyet adına yapılan açıklama. Siyasi değerlendirmelerin bir kısmına siyasi değerlendirme olarak en azından bahsettiği şekliyle katılmamız mümkün değil. Ama heyet olarak görevimiz istikşafi görüşmeleri gerçekleştirmek ve bu çerçevede konu başlıkları tek tek ele almak, ortaya çıkacak tabloyu genel başkanlara ve parti yetkili kurullarına sunmaktır. O aşama sürerken partilerin, partimizin kendi pozisyonuyla, CHP'nin kendi pozisyonuyla ilgili açıklamaları, onlar zaten karşılıklı olarak gündeme getiriliyor. Son olarak Meclis'te bir önerge getirdiler, biz de onu reddettik. Siyaset de kendi doğası içinde hayatiyetini sürdürüyor."
-"Riski almış, bedelleri ödemiş hükümetiz"
CHP'nin terör konusunda mesajı olup olmadığı sorusuna karşılık Çelik, şu değerlendirmede bulundu:
"Tabii ki birbirimizin mesajlarını dinliyoruz. Biz Türkiye'de terörle mücadele konusunda Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en yüksek kapasiteyle tedbirler almış hükümetiz. Bizim 13 yıllık iktidarımıza bakın, geçmiş dönemlerle mukayese edilmeyecek kadar terörle mücadele konusunda hem uluslararası hem de ulusal zeminlerde son derece yüksek kapasiteyle tedbirler almış, dünyanın bütün platformlarında ve Türkiye'nin içindeki her noktada mükellefiyetini yerine getirmiş hükümetiz. Bizim dönemimizde terörle, teröristle mücadele konularında Türkiye etkinlik ve etkililik açısından da bir paradigma devrimi yaşamıştır. Biz bu riski almış, bedelleri ödemiş hükümetiz. Tedbirleri alırken ayrıca Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu başka konularda, yumuşak diplomasi, yumuşak güç unsurlarını devreye sokmak konusunda da demokratik açılımı başlatmışız, milli birlik ve kardeşlik projesini başlatmışız.
Bütün bu süreçlerde imzası olan bir kadroyuz biz. Üstelik de bütün bu süreçlerde imzamız olurken yalnız da bırakılmış, gerek siyasi partilerden gerek diğer alanlardan yeterince de destek görmemiş ama buna rağmen yolunda yürümüş bir kadroyuz. Dolayısıyla bizim hem terörle mücadelede Türkiye'yi yüksek kapasiteye kavuşturma konusunda hem de gerek demokratik açılım, milli birlik ve kardeşlik aşamasında, ret, inkar ve asimilasyon politikalarının bitmesi noktasında tarihi işlere imza atmış bir kadroyuz. Bütün bu meselelerde de son derece başarılı ve dirayetle yönetmişiz."
Çelik, Türkiye'nin toplumsal huzurun sağlanması ve ülkede çatışma ortamının bulunmamasının en büyük hassasiyetleri olduğunu dile getirdi.
Çelik, ancak demokrasi tehdit altındaysa ve bu süreçler istismar ediliyorsa, vatandaşın güvenliği, hukuk devleti tehdit altındaysa, birileri bu süreçleri istismar ederek Anayasal düzeni tehdit ediyorsa burada da tereddüt etmeden, gözünü kırpmadan adım atan, eylemlilik koyan bir hükümet bulunduğunun altını çizdi.
Bakan Çelik, başka partiler açısından temenni ya da görüş olarak ifade edilen konuları 13 yıldır kendilerinin icraat ve eylem olarak ortaya konduğunu, aradaki farkın bu olduğunu dile getirdi.
Çelik, "terör konusunda Parlamento zemininde çözüm bulunması" önerilerini nasıl değerlendirdiği sorusuna, geçmişte de TBMM'nin devre dışı kalmadığını, her defasında Meclise bilgi verildiğini belirtti. Çelik, süreç başladığında TBMM zemininde grubu adına ilk konuşanlardan biri olduğunu anımsattı.
Kayıtların Meclis arşivinde yer aldığını söyleyen Çelik, "Biz o konuda da mükellefiyetimizi yerine getirmiş durumdayız. Şimdiye kadar hep de bunu yaptık. Olumlu karşılık bulduğumuz her noktada yaptık. Önerilen mekanizmalarla ilgili, hangi mekanizmaya, hangi politikayla ilgili nasıl karar verilecek onlar genel başkanlar olmadan sonuca bağlanacak konular değildir" dedi.
Çelik, MHP ile nasıl bir temasın olduğu ve konunun bugün konuşulup konuşulmadığına ilişkin de şöyle dedi:
"Hayır konuşulmadı. Ama zaten burada gizli kapaklı durum yok. Genel Başkanımız CHP'ye ziyaretinden sonra İstikşafi görüşme mekanizmasını CHP ve MHP'ye önereceğini söylemişti. CHP, bu istikşafi mekanizmayı olumlu buldu. MHP, olumlu bulmadı. Ama Sayın Faruk Çelik ile kendilerinin tespit ettiği Sayın Semih Yalçın'ın sürmesine olumlu baktılar. İstikşafi görüşme mekanizması onlarla yok. Ama Çelik ile Yalçın arasında görüşme ilişkisi sürüyor. Eğer MHP, en başta Genel Başkanımızın bu teklifini kabul etmiş olsaydı, biz şu anda CHP ile istikşafi görüşmeleri sürdürürken aynı şekilde onlarla da bu heyetler görüşmeleri sürdürecekti. Onlar bu mekanizmayı kabul etmediği için bu şekilde görüşme trafiği sürüyor."
Son Dakika › Yerel › Hükümet Kurma Süreci - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?