Suriye'de 3 yılı aşkın süredir devam eden iç savaş, sınırın Türkiye tarafındaki yerleşim bölgelerinde yaşayan birçok kişinin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına neden oldu.
Ülkelerindeki olaylardan kaçan mağdurlara kucak açarak dost elini uzatan Şanlıurfalılar, taraf olmadıkları bir savaşta evlatlarını ve yakınlarını kaybetti. Çatışmaların devam ettiği 3 Ekim 2012'de Tel Abyad'dan atılan top mermisi sınırı aşarak Akçakale ilçesindeki Timuçin ve Özer ailesinin 5 ferdini hayattan koparttı.
Patlamada 3 çocuğu, eşi ve bir yakınını kaybeden Ömer Timuçin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olay anının hala gözünde canlandığını söyledi.
Top mermisinin düşmesi sonucu diğer çocuklarının da yaralandığını ve aylarca tedavileri için çaba harcadığını ifade eden Timuçin, bu süreçte kendilerine yardımcı olanlara teşekkür etti.
Olaydan birkaç dakika önce eve gittiğini, çocuklarına sınırda patlamalar olduğunu ve dikkat etmelerini istediğini anlatan Timuçin, "Evin içine girin dedim ama rahmetli eşim bana 'Allah'ın dediği olur' dedi. İşe giderken de patlama sesini duydum. Sonra telefonla beni aradılar. Eve gelince korkunç manzarayı gördüm. Cesetler etrafa dağılmış, ev yıkılmış, içler acısıydı ancak bunu çeken bilir" dedi.
"ÖLENLERİN ŞEHİT SAYILMASINI İSTİYORUM'
Acısının hala yüreğinde olduğunu ifade eden Timuçin, şöyle devam etti:
"Çok perişan olduk ancak sağolsun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bakanlarımız, genelkurmay başkanımız bizi ziyaret etti ve acılarımıza ortak oldu. Hepsinden Allah razı olsun. Yaralanan 3 kızımın tedavileri için 8 ay boyunca Ankara'ya gidip geldik. Mağduriyetimizin giderilmesi için eşim ve çocuklarımın şehit, kalanların da gazi sayılmasını talep ediyorum."
Hayatta kalan çocuklarının da psikolojilerinin bozulduğunu dile getiren Timuçin, iyileşmeleri için büyük bir çaba harcadıklarını ancak bir süre okula da gidemediklerini kaydetti.
Aysel Timuçin ise Suriye'den gelen top mermisi nedeniyle annesi ve 3 kardeşini kaybettiğini hatırlattı. Devlet büyüklerine seslenen Timuçin, annesi ve kardeşlerinin şehit statüsüne alınması istedi.
CEYLANPINAR
Suriye'nin Haseki kentine bağlı Rasulayn bölgesinde yaşanan çatışmalardan seken mermi ve mühimmatlar sonucu Ceylanpınar ilçesinde hayatını kaybeden 5 kişinin yakınları da "Sivil şehitlik yasası" olarak bilinen kanundan faydalanmak istiyor.
Rasulayn'da 8 Kasım 2012'de başlayan iç çatışmaların ardından seken mermi ve mühimmat nedeniyle Masum Tuğrul, Mehmet Gündüz, Ramazan Zeybel, İdris Akgül ve Şükrü Kahraman yaşamını yitirdi.
Evinde otururken başına mermi isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Mehmet Gündüz'ün babası Abdurrahman Gündüz ise oğlunun, sınırdan seken mermiyle ağır yaralandığını ancak müdahaleye rağmen kurtarılamadığını anlattı.
Evlerine daha önce de kurşun isabet ettiğini ancak son kurşunun çok acı olduğunu belirten Gündüz, 9 ay önce kaybettiği çocuğunun ardından hayatlarının perişan olduğunu söyledi.
Anne Selime Gündüz de çocuğunun resmine her baktığında ağladığını ifade etti.
Kendilerinin unutulmamasını isteyen Gündüz, "Büyük oğlumu kaybettim, ciğerim yandı. Camdan gelen kurşun oğlumun kafasına isabet etti, bir daha gözlerini açamadı. Sınırın karşısından kurşunlar gelirken neden bizim için önlem almadılar. Oğlumun hakkını versinler, şehit kitabına girsin. Mezarlığa gidip toprakla konuşuyorum" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'a seslenen Gündüz, "Sayın Başbakanım bizim çocuğumuz öldüğünde bizi aradın ve 'oğlunuz şehittir' dedin. Biz de onu bekliyoruz. Bizim parada ve malda gözümüz yok. Ama çocuğum şehit mertebesine girsin" dedi.
SINIRDAN UZAĞA EV YAPIYORLAR
Evde bulunduğu sıra mermi isabet etmesi sonucu ölen İdris Akgül'ün ailesi de sınırdan biraz daha uzağa yeni bir ev inşa ediyor.
Akgül'ün küçük yaştaki çocukları, babaları aklına düştükçe ağlarken 2 yaşındaki Sevgi Akgül, babasının cennete gittiğini söylüyor.
Akgül'ün kardeşi Mustafa Akgül, yaklaşık 5 ay önce gerçekleşen olayın ardından zarar gören evi onardıklarını ancak çocukların psikolojinin bozulduğunu söyledi.
Yardım sözü verildiğini ancak henüz bunun gerçekleşmediğini öne süren Akgül, "Yaptığımız yeni evin inşaatı da yarım kaldı. Şuan aldığımız malzemelerin paralarını dahi ödeyemedik. Durumumuz da müsait değil. Bu evin bitirilmesini ve verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
TARLADA ÇALIŞIYORDU
Tarlada çalışırken şarapnel parçasının isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Şükrü Kahraman'ın oğlu Mehmet Kahraman da o günden sonra hayatlarında çok şeyin değiştiğini anlattı.
Mutlu bir yaşam sürdürürken huzursuz bir aileye dönüştüklerini vurgulayan Kahraman, "Babamızın sadece şehitlik mertebesine girmesini istiyoruz. Kendisi tarlasında bizim için çalışırken vefat etti. Annemizin bana ve diğer kardeşlerine bakabilmesi için maaşa bağlanmasını istiyoruz" dedi.
Kahraman'ın kızı Melek Kahraman ise her sabah karşılarında babalarının öldüğü araziyi ve Suriye'yi gördüklerini vurgulayarak, bu acıdan kurtulamadıklarını ifade etti.
Yaşadıkları olumsuzlukları üzerilerinden atabilmek için destek beklediklerini söyleyen Kahraman, şunları kaydetti:
"Kardeşlerimin psikolojileri bozuldu. Bu durum okulda derslerine yansıdı. Babam yaz mevsiminde vefat etti. Şimdi 'tekrar yaz geldiğinde babam yine eve gelecek' diyorum. Biz olayla ilgili suçlu aramıyoruz. Tek istediğimiz yaralarımızın sarılmasıdır. Bu yıkım biraz sarılsın insanlar desteklensin istiyoruz." - Şanlıurfa
Son Dakika › Yerel › Suriye'deki Savaşın 'Türk' Mağdurları - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (2)