Demirtaş: Biz Artık Bu Devletten Korkmak İstemiyoruz - Son Dakika
Güncel

Demirtaş: Biz Artık Bu Devletten Korkmak İstemiyoruz

Demirtaş: Biz Artık Bu Devletten Korkmak İstemiyoruz

Cumhurbaşkanı Adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, "Bu devletin kuruluşunda canımızı verdik, zulmünü gördük ama biz artık bu devletten korkmak istemiyoruz." dedi.

05.08.2014 04:26  Güncelleme: 09:33

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bu devletin kuruluşunda canımızı verdik, zulmünü gördük ama biz artık bu devletten korkmak istemiyoruz. Gece gündüz başımızda, ne zaman bizi tutuklayacak, ne zaman bize ceza kesecek, ne zaman telefonumuzu dinleyecek, ne zaman evimizi basacak diye korkacağımız bir devlet istemiyoruz" dedi.

Demirtaş, Ağrı'da sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı yemekte yaptığı konuşmada, sivil toplum kuruluşlarının sorun ve çözümün ne olduğunu kendilerinden daha iyi bildiğini kaydetti.

"Her bir meslek örgütü, sendikalar, emek örgütü, insan hakları kuruluşları, muhtarlar, bütün sivil toplum örgütleri, buralarda sorun nedir, çözüm nedir, bunu bizden çok daha iyi bilen, bunlara çözüm arayışı içinde olan, bunun takipçisi olan kesimlersiniz" ifadesini kullanan Demirtaş, ancak sorunları doğru tespit etmek, çözümü de doğru bir biçimde ifade etmek veya programı ortaya koymanın yetmediğini, çözümü hayata geçirecek gücün gerektiğini, bugüne kadarki en büyük eksikliklerinin bu olduğunu söyledi.

Demirtaş, kendi birliklerini sağlayamadıkları için çözümünü bildikleri sorunları çözemediklerini anlatarak, şöyle devam etti:

"Şimdi sadece Ağrı için söylemiyorum. Kürt sorunu için, Türkiye'nin demokrasi sorunu için, Türkiye'de işsizlik, emek sorunları için, hangi konu başlığı, hangi sorunu ele alırsak alalım eminim ki sizler bu ülkenin en ileri gelen siyasetçileri kadar zaten konuya hakimsiniz. 'Çözüm önerisi, çözüm yolu ortaya koyun' denildiğinde sizler zaten yıllardır raporlarınızla, açıklamalarınızla, çağrılarınızla çözüm formüllerini ortaya koyuyorsunuz. Peki neden çözülmüyor, bu kadar aleni açık çözüm yöntemleri ortada dururken derdimize neden derman bulamıyoruz? Bunun da cevabı birlik ve beraberlik olamamamızdır. Bu kadar basit. İşte şimdi bizler hem cumhurbaşkanlığı seçimi hem Halkların Demokratik Partisi'nin programı ve mücadele anlayışıyla birlikte Türkiye'ye yeni bir siyasi mücadele hattı, yeni bir yaşam önermek istedik."

"Kürt halkı kendi içinde birlik olmalı fakat başka halkların aleyhinde değil" diyen Demirtaş, şunları belirtti:

"Birliğimizi nasıl sağlayacağız, nasıl gerçekleştireceğiz? Şimdi etnik temelde bir birlik mi olacak, mezhep temelinde bir birlik mi olacak, bölge birlikteliği mi olacak. Neye göre bir birlik sağlayacağız. Başka mezheplerin, kimliklerin aleyhinde değil. Kürt halkının birliği başka ezilenlerin de derdini çözmek üzere bir birliktelik olmalı. Başka ezilenler de kendi içinde birlik olmalı."

"KORKACAĞIMIZ BİR DEVLET İSTEMİYORUZ'

Dil, kültür, tarih ve geçmişlerinin inkar edildiğini, ileri demokrasi adı altında bile halen Kürt halkının eşit yurttaş olarak, eşit halk olarak, eşit toplum olarak yaşamasına izin verilmediğini ileri süren Demirtaş, Ağrı, Hakkari, Van, Iğdır ve Ardahan'da sorun yaşadıklarını dile getirdi.

Demirtaş, artık bağıran ve çağıran bir devlet istemediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bize bahşedilen nedir? Şunu söylüyorlar, 'Kürtçe şarkı, türkü dinleyemiyordunuz şimdi dinliyorsunuz. Cezaevinde annenizle babanızla kendi anadilinizle konuşamıyordunuz, şimdi konuşuyorsunuz. Bir de televizyon açtık size, daha ne istiyorsunuz' deniliyor. Ben merak ediyorum, mesela biri çıkıp Türk halkına bunları söylese Türk halkı bunu kabul eder mi? Mesela çıkıp desem ki ben, 'Ey Türk halkı, siz sadece cezaevinde anadilinizle konuşacaksınız, sadece şarkı, türkü söyleyeceksiniz, bir de bir kanal açacağım size TRT'den TRT Türkçe, oradan da kendi dilinizi dinleyeceksiniz' mesela. Türk halkı buna ne der, yeterli olur mu? Yeterli olmuyorsa Kürt halkı için niye yeterli oluyor. Neyi eksik Kürtlerin. Türk kardeşlerimizin bizim derdimizi anlaması lazım, anlatabilmemiz lazım onlara.

Bu ülkede yaşayan her insanın Kürt'ün dramını anlaması lazım. Anlarsa sorunlarımız kolay çözülür. Artık bize bağıran çağıran bir devlet istemiyoruz. Vergisini biz veriyoruz, bu devletin kuruluşunda canımızı verdik, zulmünü gördük ama biz artık bu devletten korkmak istemiyoruz. Gece gündüz başımızda, ne zaman bizi tutuklayacak, ne zaman bize ceza kesecek, ne zaman telefonumuzu dinleyecek, ne zaman evimizi basacak diye korkacağımız bir devlet istemiyoruz. Bu devlet her birimize hizmet etmek için kurulmuş bir devlettir, zulüm etmek, korkutmak için değil. Cumhurbaşkanlığı olacaksa ancak böyle bir anlayışla yönetilirse anlamlı olur. Üç milyon oy alıyoruz, aileleriyle birlikte 8, 10 milyon insan bizi destekliyor. Fakat sen bizi düşman görüyorsun, yuhalatıyorsun, 'terbiyesiz' diyorsun, 'satılmış' diyorsun. Ne olacağız peki biz, nereye gideceğiz? Burası bizim anavatanımız. 'Ya sev ya terk et' diye bize sürekli dayatmada mı bulunacaksın yoksa biz Karadeniz'den Ege'ye, Trakya'ya, Akdeniz'e ve İç Anadolu'ya el ele verip bu ülkeyi hep beraber demokrasinin, barışın beşiği mi yapacağız."

"İSTANBUL BORSASI'ININ YÜZDE 80'İ DIŞ SERMAYE'

Bu ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginliğinin herkese yeteceğine dikkati çeken Demirtaş, "Çalmayalım, çırpmayalım yeter ki. Memleketi soymayalım, soğana çevirmeyelim. Yeter ki memleketi uluslararası şirketlere peşkeş çekmeyelim" dedi.

Demirtaş, ülkenin borsasının yüzde 80'inin yabancı sermaye olduğunu anlatarak, "İstanbul Borsası'nın yüzde 80'i dışarıdan gelen sermayedir. Babasının hayrı için parasını getirmemiş oraya, hepimizin alın teri o borsadan kar olarak onların cebine giriyor. Bir şeyleri değiştirmemiz lazım, değiştirirsek kimse işsiz de olmaz aç, açıkta da olmaz" diye konuştu.

Karadeniz'de insanın neredeyse kalmadığını, dağlarını, taşlarını, arazilerini satılığa çıkardıklarını belirten Demirtaş, "Termik santrallere satıyorlar. Güzelim Karadeniz coğrafyasını tarumar ettiler. Karadeniz nüfusunun yüzde 70'i metropollerde, yurtdışında yaşıyor. Burası ha keza öyle. Yaylalar boş, hayvancılık, tarım bitti. Bunların hiçbiri tesadüf değil, hükümetin yanlışlıkla yaptığı, hayata geçirdiği politikalar değil. Bu bildiğimiz uluslararası sermaye düzeninin yöntemidir. Bütün dünyada böyle yapıyorlar, kırsalı boşaltın, hepsini getirin metropollerde ucuz işçi olarak çalıştırın. Hepsine de değil ancak yarısına iş bulursunuz. Geri kalanlar ne olacak, işsiz perişan olacak" değerlendirmesinde bulundu.

Erdemli bir duruş sergilediklerini ve bu duruşun onurlu bir duruş olduğunu savunan Demirtaş, şunları söyledi:

"Kim ki bu duruşu destekliyorsa onurlu bir duruşa destek veriyor. İşte bizde o yüzden 62 yaşında emekli bir öğretmen tek başına plastik bir masayı Rize'nin çarşısına kurup 'budur' diyor. 'Ben bu onurlu duruşu destekliyorum' diyor. Bir kişi de olsa oraya o mumu yakıyorsa karanlığı aydınlatıyorsa bu çok kıymetli bir şeydir. Çünkü insanlığı kurtaracak olan budur. İnsanlık bu tür zor dönemler yaşadığında kurtuluşu hep böyle bulmuştur."

AKP'nin Cumhurbaşkanı adayının halen etnik kimlik ve mezhepleriyle uğraştığını savunan Demirtaş, şöyle konuştu:

"Sanki inkar ediyorduk kimse bilmiyordu. Çıkıp meydanda 'Zaza'dır diyor. Biz sakladık ya bugüne kadar. Kendisi çıkıyor 'Zaza'dır ha haberiniz olsun'. Kusura bakma ama biz yıllarca inkar edildik ve yok edilmeye çalışıldık. Bu kimliğin varlığı için mücadele ettik. Bunu niye yapıyor? Irkçılık tekçilik yapmak için. Bana oy verecek Arap'a, Çerkez'e, Azeri'ye, Türkmen'e ve Terekeme'ye mesaj veriyor. Bana oy verecek olan benim Zaza'lığımdan Kürtlüğümden dolayı oy vermeyecekse vermesin. Cumhurbaşkanı seçilsem de diyeceğim bunu seçilmesem de diyeceğim. Sırf ben Kürtüm diye Kürtlüğümden başka hiçbir kıymetim yoktur diye bana oy verecekler de vermesin. Benim Kürt olmamın yanında başka meziyetlerim yoksa fikirlerimin bir kıymeti yoksa yine bana oy vermesinler. Herkesin huzur barışı özgürlüğü onurlu yaşamı için mücadele ediyorum. Buna oy verin budur kıymetli değerli olan budur.

Yıllardır alışılagelmiş siyasi kalıpların hepsini tuzla buz edeceğiz. Bunu hiç kimseyi kırmadan üzmeden ve dökmeden yapmayı başaracağız. Doğru dil ve üslupla anlatacağız. Her yönden bize saldıracaklar. Bakın bazı Kürt çevreleri beni desteklemeyeceklerini açıkladılar. 'Kürtlerin adayı değil' dediler ve 'biz AKP'nin adayını destekliyoruz' dediler. Verecekleri oy sayısı çok önemli değil ama bu anlayışla yaklaşırlarsa ve devam ederlerse en büyük zararı kendilerine verirler. Benden ırkçılık yapmamı bekleyenler kusura bakmasınlar yapmayacağım."

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Demirtaş: Biz Artık Bu Devletten Korkmak İstemiyoruz - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement