Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin Kuzey Irak petrolü için önerdiği üçlü mekanizma ile ilgili, "Irak'ta üçlü mekanizmaya bir ön mutabakatla başlamıştık. Daha sonra Irak Başbakan Yardımcısı Hüseyin El-Şehristani ve daha sonra Neçirvan Barzani üçlü mekanizma olmadan da bunu devam ettirebileceklerini söylediler. Bizim için hiç bir mahzuru yok. Eğer kendi aralarında bu varlığı paylaşabilmek üzere bir kurguda bulunuyorlarsa, bizim için gayet iyi" dedi.
Boğaziçi Enerji Kulübü tarafından düzenlenen "Bölgesel Oyun Değiştiriciler" konulu toplantıda katılımcıların ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldız, Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri değerlendirerek, burada önemli bir kaynak ve rezerv olduğunu, siyasi fizibilite hazır olmadan, ekonomik fizibilitenin işlemediğini aktardı.
"Biz, Doğu Akdeniz'de hiçbir şey olmamış gibi davranamayız ama bunun da çok uzun soluklu sürdürülemez olduğunun farkındayız. Güney Kıbrıs Yerel Yönetimi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, hepsinin bu sahalarda hakkının olduğuna inanıyoruz" diyen Yıldız, oradan çıkacak herhangi bir kaynağın, herhangi bir varlığın doğru ve adilane bir şekilde paylaştırılmasından yana olduklarını vurguladı.
Bakan Yıldız, "Sürdürülebilir olan, uzun soluklu olan budur. Bu noktalarda anlaştıktan sonra ve bazı siyasi ilişkilerin de olgunlaşmasını beklediğimizden bunlar tamamlanana kadar, bu projelerin gelişimiyle alakalı ciddi katkılar koyamıyoruz. Bu projelerin teknik fizibilitesinin en yüksek piyasalardan biri olan Türkiye'den ve o bağlantıyı sağlayacak olan AB üyesi ülkelerden geçtiğini biliyoruz. Teknik fizibilitenin Türkiye'de oluşmuş olmasını istismar etmeyiz. Önümüzdeki süreçte mutlaka artıların paylaşıldığı bir ortam oluşacağına inanıyorum. Doğu Akdeniz'deki kaynakların üretildiği kadar iletileceğine inanıyorum. O, orada kalmaz ve en yüksek kıymetli piyasalara doğru yollardan akacağına inanıyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin enerjinin siyaset üzerindeki yüklerini azaltmaya çalıştığını, bu noktada dışa bağımlılığın zayıf nokta olduğunu ve Rusya ile yapılan nükleer santral anlaşmasıyla bağımlılığın artacağına yönelik "yanlış kanaatler" oluştuğunu ifade eden Yıldız, Türkiye'nin Rusya'dan doğalgaz aldığını, Rusya'nın ise Türkiye'ye nükleer santral yaptığını söyledi.
İkisinin aynı kefede olmadığını vurgulayan Yıldız, "O yüzden Türkiye dışa olan bağımlılığını, geliştirdiği ortak ve karşılıklı projelerle, karşılıklı bağımlılık haline getirmeye çalışıyor" dedi.
"Türkiye için BM kararı bağlayıcı"
Bakan Yıldız, Fukuşima kazasından sonra Japonya'ya olan güvenlerinin azalmadığını, aksine arttığını söyledi.
İran ile altın ve doğalgaz değişiminin başlayıp başlamadığı yönündeki bir soruya ilişkin, Türkiye için BM kararının bağlayıcı olduğunu, ama her ülkenin farklı tercihleri olduğunu kaydeden Yıldız, Türkiye'nin İran'la ilişkisini sıfırlamasıyla bir başka ülkenin sıfırlamasının aynı anlama gelmediğini, Türkiye'nin iç ihtiyaçlarını karşılamak ve uluslararası dengeleri gözetmek durumunda olduğunu, ama kendisi için bağlayıcı olanın neler olduğunu da tespit etmek durumunda olduğunu belirtti. Yıldız, Türkiye'nin petrol ve doğalgazdaki gelişmeleri takip ederek İran ile ticaretini sıcak ve yakın tutacağını söyledi.
Yıldız, petrol boru hattı için Türkiye, Irak Merkezi Hükümeti ve Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasındaki görüşmelere ilişkin tarih olup olmadığı yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:
"Irak'ta üçlü mekanizmaya bir ön mutabakatla başlamıştık. Daha sonra Irak Başbakan Yardımcısı Hüseyin El-Şehristani ve daha sonra Neçirvan Barzani üçlü mekanizma olmadan da bunu devam ettirebileceklerini söyledi. Bizim için hiç bir mahzuru yok. Eğer kendi aralarında bu varlığı paylaşabilmek üzere bir kurguda bulunuyorlarsa, bizim için gayet iyi. Ama yokluğu paylaşmak gibi bir teklifin oradan çıkmaması gerektiğine inanıyoruz. Yani öyle bir teklif kendi ülkeleri için de kabul edilemez bir durumdur, bölge için de kabul edilemez bir durumdur. Bize ihtiyaçları olduğu an biz Bağdat ve Erbil'deyiz, 'bize ihtiyaç yok' diyorlarsa biz Ankara'dayız. Top onlarda..."
Türkiye'nin Çin ile bir çok açıdan üçüncü ülkelerde gerek petrol, gerekse doğalgazla ilgili proje yapmaya hazır olduğunu vurgulayan Yıldız, Türkiye'nin TPAO'unun altında bu tür ortaklıklara ve ülkelere göre değişen, en az 7 civarında şirket kurmak üzere olduğunu ifade etti.
"15. faslın tartışmaya açılmamış olması siyasi nedenlerden kaynaklanıyor"
AB ile 15. faslın tartışmaya açılmamış olmasının siyasi nedenlerden kaynaklandığını, Güney Akım Projesi'nin AB için olduğunu ve Türkiye'nin bunun karşılığında "faslımızı açın" demediğini vurgulayan Yıldız, fasıl ister açılsın ister açılmasın Türkiye'nin doğruları yapmaya devam edeceğini dile getirdi.
AB'deki siyasetin çok daha önüne geçmiş bir Türkiye enerji sektörü olduğunu bildiren Yıldız, 2016 yılında Dünya Enerji Konseyi toplantılarının, 2017'de de Dünya Petrol Kongresi'nin Türkiye'de yapılacağını ifade etti.
Yıldız, Afşin Elbistan Projesi ile gelinen son nokta ile ilgili de şunları kaydetti:
"BAE ile geldiğimiz son noktadan sonra; hem Çinli, hem de Katarlı ve üçüncü bir ülke ile de çalışmalarımız devam ediyor. Gizlilik anlaşması yaptığımız ülkeler var. Bu anlaşmayı yapmadan çalıştığımız ülkeler var. O potansiyelin muhakkak değerlendirilmesi lazım. Şunu da itiraf etmeliyimki, 14-15 ay BAE ile geldiğimiz son noktada bütün hazırlıklarımız tamamlanmıştı, her türlü anlaşmalar yapılmıştı, Sayın Emir'in aldığı bir onay kararı olmasına rağmen şu an durduruluyor. Biz tabii ki de B çözümü, C çözümü gibi bir çok şıkkı bir arada yürütmek zorundayız. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Özellikle soğuk hava şartlarında doğalgaza ihtiyaç olan bir dönemde bulunuyoruz. Bizim öngörülebilir bir sıkıntımız yok. Ancak kendimize bahar muamelesi yapmamalıyız, şu anda kış ayındayız. 1 milyon 100 bin kilometre iletim ve dağtım hattı olan Türkiye'de zaman zaman işletme aksaklıkları olabiliyor. Şimdi ben görüyorum; 'Acaba bir sıkıntı mı olacak? Keşke sıkıntı olsa, üzerinden biraz yazsak çizsek' diyen arkadaşlarımı görüyorum. Bunu çok doğru bir yaklaşım olarak görmem. Eğer Londra'da Heathrow Havaalanı'nda 130 bin kişi elektriksiz kalıyor, orası 7 saat elektriksiz kalabiliyorsa, Moskova'da 12 milyon kişi soğuk hava koşullarında elektriksiz kalabiliyorsa, Manhattan'da metrolar 9 saat çalışamıyabiliyorsa, bunların her birisinin işletmeye dönük aksaklıklar olabileceğini söylememiz lazım. Bunu neden söylüyorum, yerli kaynaklarımızı harekete geçirebilirsek, bu tür aksaklıkları daha az yaşarız. Bazı arkadaşların beğenmediği rüzgar Türkiye'de yıllık 600 milyon dolarlık daha az doğalgaz ithalatına sebep oldu şu anda. 2013 yılında 600 milyon dolarlık daha az doğalgaz ithal ediyoruz. Bunların nükleer santralleri kurduğumuz zaman 7,2 milyar dolarlık yıllık daha az doğalgaz alacağız."
Nükleer santral yapmanın sadece ekonomik bir proje olmadığını, aynı zamanda stratejik bir proje olduğunu, enerjinin siyasi ilişkileri düzenleyen önemli bir moderatör olduğuna inandıklarını belirten Yıldız, Rusya ile, Çin ile ilişkileri daha üst düzeye çıkarmalarının, ABD ile çok daha fazla iş yapmanın doğru olduğuna inandıklarını dile getirdi. Yıldız, "Eğer böyle olmasaydı Rusya 1,5 milyon tonluk tavuk ithalatının 1,2 milyon tonunu Amerika'dan yapmazdı" ifadelerini kullandı. - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Soruları Yanıtladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?