Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Kuzey Irak'ta alınan referandum kararının baştan beri yanlış olduğunu ve bunun kimseye fayda getirmeyeceğini söylüyoruz. Bazıları diyor ki buna hakları yok mu? Şöyle düşünün her mezhep grubunun, her etnik grubunun Ortadoğu'da bir devlet ilan ettiğini düşünün, bu şu demektir, o bölgenin çocuklarının binbir yıllar boyunca, yüzyıllar boyunca savaşın, faciaların içerisinde ve felaketlerin içerisinde yaşaması demektir." dedi.
Çelik, partisinin Karaisalı Belediyesi Düğün Salonu'nda düzenlenen ilçe kongresinde, mezheplere göre, etnik gruplara göre bölünmüş coğrafyalarda hiç kimsenin kazanmadığını, sadece o coğrafyanın masum halklarının kaybettiği tabloların ortaya çıktığını söyledi.
Kuzey Irak'taki gayrimeşru referandum kararına değinen Çelik, şöyle devam etti:
"Kuzey Irak'ta alınan referandum kararının baştan beri yanlış olduğunu ve bunun kimseye fayda getirmeyeceğini söylüyoruz. Bazıları diyor ki buna hakları yok mu? Şöyle düşünün her mezhep grubunun, her etnik grubunun Ortadoğu'da bir devlet ilan ettiğini düşünün, bu şu demektir, o bölgenin çocuklarının binbir yıllar boyunca, yüzyıllar boyunca savaşın, faciaların içerisinde ve felaketlerin içerisinde yaşaması demektir. Birtakım liderler, siyasi gruplar kendi beceriksizliklerini örtmek için, kendi siyasi ikballerini garanti altına almak için yine bölge haklarını felakete götürecek birtakım kararlar alıyorlar. Bu ayrılıkçı kararların hiç kimseye faydası yoktur. Yine uyarıyoruz Karaisalı'daki hemşehrilerimin bu konuda çok hassas olduğunu biliyorum, Türkmenler ve Kerkük'le ilgili Kerkük'ün Kuzey Irak referandumunun içerisine katılması zaten yanlış olan referandum kararının ikinci bir faciaya dönüşmesi demektir. Hiç kimse bölgedeki Kürtlere, Türkmenlere, Araplara, kardeşimiz olan haklara felaket getirecek bu tip radikal kararlar almasın. Hiç kimse Kerkük'ün yanlız olduğunu düşünmesin. Hiç kimse Türkmenlerin sahipsiz olduğunu düşünmesin. Hiç kimse, fiili durum yaratarak oradaki hakların kazanımlarına, istikbaline ipotek koymaya kalkmasın."
"Yeni felaketerin kapısını açıyorlar"
Çelik, kendilerine "Siz, Kürt düşmanlığı yapıyorsunuz" denildiğini belirterek "Kürtler, Araplar, Türkler, Türkmenler hepsi kardeştir. Bu coğrafyada hepimiz kardeşiz. Hepimiz iç içe yaşıyoruz. Asıl size şunu söyleyeyim, biz Kuzey Irak'taki kardeşlerimiz, Türkmenler, Kürtler, Araplar refah, barış içerisinde yaşasın diye Türkiye Cumhuriyeti onlara çok büyük yardımlar yapmıştır. Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde, cumhurbaşkanlığı döneminde ne kadar büyük engellerle mücadele edilerek, ne kadar büyük zorluklar aşılarak o bölgede daha çok refah olması için o bölgede barış içerisinde yaşanması için Türkiye'nin ne büyük fedakarlıklar yaptığının şahididir." ifadesini kullandı.
"Asıl biz şunu söylüyoruz, asıl bu referandum kararını alanlar Kürtlere en büyük düşmanlığı yapıyorlar." diyen Bakan Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla biz Kürtlerin iyiliği için bu kararı aldık diyenler, Kürtlere, Türkmenlere, Araplara yeni felaketlerin kapısını açıyorlar. İşte biz buna karşı duruyoruz. Bu basiretsiz, ferasetsiz siyasi kararlara karşı duruyoruz. Bir de tutuyorlar oradaki durumu daha da kaşıyacak şekilde, radikalleştirecek şekilde Kerkük'ü referandumun içerisine katmaya kalkıyorlar. Bunlar tarih, coğrafya bilmiyorlar, kafalarını kuma gömmüşler, sadece birtakım etraftaki gelişmelerin, geçici gelişmelerin rüzgarına kapılarak bölgede fiili durum oluşturabiliceklerini zannediyorlar. Ama Türkiye Cumhureyeti büyük devlettir, Türkiye Cumhuriyeti bölgenin bütün haklarına, hangi etnik gruptan olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun kardeş gözüyle bakmaktadır. Onların onurlu, barış içerisinde ve saygın bir geleceğe sahip olması için elinden geleni yapacaktır, elinden geleni yapmaya devam edecektir. Kuşkusuz barış istiyoruz, kuşkusuz birlikte yaşama iradesinin güçlenmesini istiyoruz, kuşkusuz bölge için refah istiyoruz, bunu sabote etmek isteyenlere de kuşkusuz gereken cevabı verecek güçteyiz, gereken cevabı verecek tarihi tecrübeye, bilgiye sahibiz."
"AK Parti güçleniyor"
Çelik, bütün bir Avrupa'da aşırı sağ ve aşırı akımlar yükselirken bir tek Türkiye'de sürekli olarak iktidarda olmasına rağmen AK Parti sayesinde merkezin, siyasetin merkezinin güçlendiğini dile getirdi.
Kuralın "iktidardaki parti yıpranır, muhalefetteki pari güçlenir" şeklinde olduğunu vurgulayan Çelik, "Siyasetin genel geçer sayılan bu kuralını AK Parti bozdu, darmadağın etti. AK Parti iktidarda olmasına rağmen hem kendisi güçleniyor hem siyasetin merkezini güçlendiriyor. Ana muhalefet partisi ise muhalefette olmasına rağmen hem gücünü kaybediyor hem de giderek siyasetin merkezinden siyasetin uçlarına doğru başlayan yürüyüşünü hızlı bir şekilde sürdürüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Çelik, Türkiye'nin en büyük kazançlarından, hazinelerinden birisinin AK Parti sayesinde siyasi merkezin güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:
"Bunun sırrı halka dayanan siyaset, bu salonlardan devlete yansıyan siyaset. Bu salonlardan, birliktelikten, bu sokaklardan hükümeti inşa eden ve devleti yöneten bir siyaset anlayışının ortada olması, Türkiye'nin en büyük gücü, kaynağıdır. Her birimizin tek tek gücü Somali'ye gidip de bir kardeşimize ekmek vermeye yetmez. ama biz bu salonlarda bu gücümüzü, birlikteliğimizi koruduğumuz için Türkiye Cumhuriyeti sizler adına, sizlerin sayesinde, sizlerin talimatıyla Somali'yi giderek oradaki mazlum kardeşlerimize ekmek, su bulamayan kardeşlerimize Türkiye Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerinin selamını götürerek ekmek, su, kardeşlik, barış götürüyor."
Arakanlı Müslümanlar
Arakan'daki Müslümanların yaşadığı acılara değinen Çelik, "Hepimizin içi yanıyor. Diyoruz ki kalksam da gitsem şu Arakan'a, bir kadeşimin koluna girsem, onu ölümden kurtaran bu yürüyüşe eşlik etsem. Ama hiçbirimizin böyle bir imkanı yok. Tek tek yapmak istesek hiçbirimizin böyle bir imkanı yok. Ama siz bu imkanı yaratıyorsunuz. Bu salonlarda bir araya geliyorsunuz, Türkiye'deki siyasi merkezi inşa etmek için AK Parti'yi birinci yapıyorsunuz. Bu sayede güçlü hükümetler, istikrarlı AK Parti hükümetleri sayesinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin kudretini artırıyorsunuz. Şimdi ne oluyor, Cumhurbaşkanımızın eşi, iki bakanımız, arkadaşlarımız gittiler Arakan'a. Arakanlı Müslümanların acılarını paylaştılar." diye konuştu.
Bakan Çelik, Bangladeş hükümetiyle anlaşıldığını aktararak şöyle konuştu:
"Bangladeş hükümeti orada bir ada tahsis edecek. Arakanlı Müslümanların iskanı için. Başbakanımız, başbakan yardımcılarımız, diğer arkadaşlarımız, TİKA yetkilileri yakın zamanda o adayı ziyaret edecekler. Diyecekler ki korkmayın Türkiye Cumhuriyeti, Türk milleti sizin yanınızdadır, burada kamplar kuracağız, sizin yanınızda olacağız, sizi ölümden kurtaracağız. İşte tek tek yapamayacağımızı bir araya geldiğimiz zaman bu şekilde başarıyoruz. Aynı zamanda da şunu unutmadığımızı, hafızası güçlü bir millet olduğumuzu gösteriyoruz. Biz o günleri hafızalarımızda tazeleyelim. Hepimiz tarih kitaplarından okuduk, belgesellerden izliyoruz. Devletimizimizin zor bir zamanında biz Osmanlı İmparatorluğunu kaybetmişken, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulma döneminde, milletimiz varlık yokluk savaşı verirken o televizyonlarda izlediğiniz, ölümden kaçan Arakanlı fakir Müslümanlar aralarında para toplayarak Kurtuluş Savaşımıza yardım gönderdiler, bunu hiçbir zaman unutmuyoruz."
Arakanlıların her zaman yanında olacaklarını dile getiren Çelik, "Arakanlı mazlumların yanındayız zalimlere karşıyız. Ne sayesinde, sizlerin bu salonlarda oluşturduğu irade ve güç sayesinde. Siz bu gücü ayakta tuttuğunuz müddetçe sadece Karaisalı, Adana, Yozgat, Mardin, İstanbul değil Somali, Arakan, Gazze ve dünyanın diğer mazlum bölgeleri sizin bu iradeniz sayesinde ortaya çıkan bu yüksek duygu sayesinde oradaki mazlumlara ilaç, mazlumlara şifa olacak. Biz sadece Türkiye Cumhuryeti içerisinde kardeş değiliz biz bütün dünyadaki mazlumlarla kardeşiz." ifadesini kullandı.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › AK Parti Karaisalı İlçe Kongresi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?