Cavit Arı: "İnsanların Adalete Olan İnancını Yere Düşürdünüz. Sizin Teraziniz Artık Adaleti Değil, Menfaati Tartıyor"

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı TBMM Genel Kurulu'nda, "Eğer bir ülkede adalet yere düşer menfaat başa çıkarsa düzen de ahlak da bozulur. İktidara söylemek gerekirse; siz bu ülkeyi kötü yönettiniz. Siz halkın verdiği emaneti istismar ettiniz. Ama en önemlisi insanların adalete olan inancını yere düşürdünüz. Sizin teraziniz artık adaleti değil, menfaati tartıyor. Vicdanınızı rahatlatmak için her şeyi doğru yaptığınızı düşünüyorsunuz ama unutmayın hiçbir suçlu kendi vicdanında beraat edemez" dedi.

TBMM Genel Kurulunda bugün 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerine görüşmelerinin tamamlanmasının ardından, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi maddeleri üzerine görüşmeler başladı. 3'üncü madde üzerine söz alan CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı şunları söyledi:

"SİZİN TERAZİNİZ ARTIK ADALETİ DEĞİL, MENFAATİ TARTIYOR"

"Devletin temeli adalettir, adalet bir kutup yıldızı gibi yerinde durur geri kalan her şey onu takip eder. Konfüçyüs 2 bin 500 sene önce söylemiş bu sözü. Eğer bir ülkede adalet yere düşer menfaat başa çıkarsa düzen de ahlak da bozulur. İktidara söylemek gerekirse; siz bu ülkeyi kötü yönettiniz. Siz halkın verdiği emaneti istismar ettiniz. Ama en önemlisi insanların adalete olan inancını yere düşürdünüz. Sizin teraziniz artık adaleti değil, menfaati tartıyor. Vicdanınızı rahatlatmak için her şeyi doğru yaptığınızı düşünüyorsunuz ama unutmayın hiçbir suçlu kendi vicdanında beraat edemez.

Bu ülkede adaleti bitirdiniz. Adalete güven kalmadı. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi olarak 11 büyükşehir belediyesi olmak üzere çok sayıda belediyeyi kazandık. İktidarın tüm baskısına rağmen vatandaşımız başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere ittifakımıza destek verdi. Vatandaşlarımız çok iyi hatırlayacaktır. Birileri çıktı dedi ki: 'İstanbul'la gelen İstanbul'la gider.' İşte İstanbul'la gelenler ellerinden İstanbul'un gittiğini, yeniden 16 milyon halka geri döndüğünü görünce bu kez de seçim süreciyle ilgili, 'hiçbir şey olmadıysa bile kesinlikle bir şeyler oldu' denilerek İstanbul seçimleri iptal ettirildi. Aynı zarftan çıkan 4 oy pusulasından 3 tanesi geçerli sayıldı, 4'üncüsü olan büyükşehir belediyesi oyları ise geçersiz sayıldı. Nasıl bir hukuksuzluk, nasıl bir adaletsizlik? İstanbul halkının iradesine büyük bir saygısızlık yapıldı. Demokrasiye aykırı, insan haklarını ihlal ederek milli iradeyi sakatladılar.

"BU DAVADA YARGILANAN EKREM İMAMOĞLU DEĞİL İSTANBUL HALKININ ÖZGÜR İRADESİ OLMUŞTUR"

Bu millet bunu gördü peki bu kararı kim aldırdı? Herkes biliyor ki, 'İstanbul'u kaybeden, Türkiye'yi kaybeder' diyen anlayış bu kararı aldırdı. Aksi halde aynı zarftan çıkan 4 pusulanın 3'ünün geçerli, birinin geçersiz sayılması başka türlü izah edilemez. Nasıl ki İstanbul halkının 31 Mart'taki özgür iradesine bir darbe yapılmış ise şimdide oyların yüzde 52'sini alan Ekrem İmamoğlu'na yani 806 bin oy farkla kazanmasından sonra İstanbul halkının iradesine ikinci kez darbe vurulmaya çalışılmakta. Ekrem İmamoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin güzel hizmetleri görüldüğünden ve sizin yıllarca İstanbul'u yönetip yapamadıklarınızı yaptığından dolayı hazmedemediniz. Bu davada yargılanan Ekrem İmamoğlu değil İstanbul halkının özgür iradesi olmuştur.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız hakkında verilen karar siyasi tarihimize bir kara leke bir utanç vesikası olarak geçecektir. Siz adalet dağıtması gereken mahkemeleri utanç salonları haline getiren bir iktidar oldunuz. Yargılamada önceki duruşmada mahkemeye bakan hakimin, 'bu sözlerin kime söylendiği belli, Süleyman Soylu'ya söylenmedi diyen varsa buraya gelsin' ifadesi var. Bu beyanı o duruşma salonunda olan herkes duydu. Bunu diyen bir hakim dün YSK üyelerine hakaretten Ekrem İmamoğlu'na ceza verdi. Adaletsizliği, haksızlığı, hukuksuzluğu yapanlara savcı ve hakim denilemez. Bugün yargıda görevini düzgün yapmaya çalışan, hukuka, adalete inanan düzgün hakim savcı yok mu? Tabi ki var ancak onlara görevleri yaptırılmaz bir hale gelindi.

"DÜZGÜN HAKİMLER SAYESİNDE BU KARARIN BOZULACAĞI GÜNÜ BEKLİYORUZ"

Tepe noktada etkili olanlar iktidara yaranmak isteyenler, iktidarın etkisinde olanlar ya da iktidara direk bağlı olanlar maalesef siyasi kararlar alabilmekte. AKP içerisinde il başkanı, ilçe başkanı, belediye başkan adayı, milletvekili adayı gibi değişik görevler almış olan ve hatta yaşı 45'e kadar çıkan avukatları hakim savcı yaptınız. Bunların kim olduğunu biz biliyoruz. Bu karar bozulacak, bozulmalıdır da biraz hukuka inanç kalmışsa, adalet duygusu kalmışsa, vicdan kalmışsa bu karar bozulacak. Düzgün hakimler sayesinde bu kararın bozulacağı günü bekliyoruz. Düzgün hakimler görevini yapmak isterken sayenizde seyyar hakim, seyyar mahkemeler oluştu. Düzgün karar vermek isteyenler oradan oraya gönderilir hale geldi."