CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda Cumhurbaşkanıyım, 2019'un Ağustos'una kadar Cumhurbaşkanıyım. Hükümet 2019'un Kasım'ına kadar zaten hükümet. Şu anda bu süreç bu şekilde zaten devam edecek. Bizim bazı şeyler için telaşımız yok ama biz bir sistem değişikliğiyle ülkemize sıçrama yaptırtalım istiyoruz" dedi. Erdogan, "Siyasi hayatımda kadınlarımıza zaten çok borçlanmıştım. 15 Temmuz'dan sonra buna bir de can borcu eklendi" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte HAK-İŞ'in düzenlediği "6. Uluslar arası Kadın Emeği Buluşması"na katıldı. Programa ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Aslan katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda yaptığı konuşmasında, "Kadınların seslerini ne kadar yükseğe taşırsak ülke ve toplum olarak o sorunlarımızı o kadar rahat çözeceğimize inanıyorum. Kadın meselesi tüm insanlığın ortak meselesidir. Çünkü kadın nisadır. Yani insandır. Rahmetli Neşet Ertaş'ın ifadesiyle kadın insandır, erkek insanoğludur. İşte bu sebeple kadınların yaşadıkları sorunların hak ve adalet merkezli bir anlayışla çözülmesi gerekiyor. HAK-İŞ çatısının da bu mücadeleyi vermek için en uygun yer olduğuna inanıyorum. Çalışanların hak ve menfaatlerini çoğulcu ve özgürlükçü demokrasi anlayışıyla korumak için yola çıkan HAK-İŞ hiç şüphesiz kadınlar hususunda da aynı hassasiyeti göstermektedir" dedi.
"BAŞI AÇIK, BAŞI KAPALI AYRIMI ASLA YAPMADIK"
Erdoğan, "Kadın meselesini bir insan meselesi olarak ele aldığımızda bugün önümüzde duran pek çok sıkıntının kendiliğinden çözüm yoluna girdiğini görüyoruz. Israrla din adına ve cinsiyet üzerinden insanları ayrıma tabi tutmak ancak cehaletle izah edilebilir. Biz tüm siyasi hayatımız boyunca işte bu anlayışla hareket ediyoruz. Kadınları kıyafetleriyle değil tıpkı erkekler gibi kafalarını içindeki fikirle değerlendirilmesi gerektiğini söylüyoruz. Başı açık, başı kapalı ayrımı asla yapmadık. Bu ülkede 12 yıla yakın başbakanlık, 2 yıla aşkın süredir Cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Tek bir hanımefendiye kılığından kıyafetinden başının açık veya kapalı oluşundan dolayı olumlu veya olumsuz bir tavır içine girdiğimi hiç kimse söyleyemez. Kimse böyle bir örnek gösteremez. Aynı şekilde hiçbir vatandaşımızın hayat biçimi sebebiyle ayrımcılığa maruz kaldığı iddia edilemez. Benim anlayışıma göre özellikle kadınları birikimleriyle değil şekilleriyle değerlendirmek en büyük hakarettir" diye konuştu.
"HALA AYNI ÇARPIK ZİHNİYETİN ARTIKLARIYLA KARŞILAŞIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde geçmişte maalesef pek çok genç kızımız okul kapılarında, pek çok hanım kardeşimiz işyerlerinde, sokakta kamusal alanlarla bu hakarete maruz kalmışlardır. Bu hakareti yapanların kimler olduğunu sizler gayet iyi biliyorsunuz. Sizler ikna odalarında kızlarımızın ne hale getirildiğini gayet iyi biliyorsunuz. Okulların kapılarından nasıl geri döndürüldüklerini gayet iyi biliyorsunuz. Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya olarak bakılan üniversite kapılarından geri çevrilerin genç kızlarımızı gayet iyi biliyorsunuz. Hala aynı çarpık zihniyetin artıklarıyla karşılaşıyoruz. Bunlar hala var" dedi.
Erdoğan, " Dünya değişti Türkiye değişti, kurumlarımız değişti ama maalesef bazı kafalar hala eski köhne alışkanlıklarından vazgeçmiyor. Biz başı açık veya kapalı hiçbir hanım kardeşimizin bu şekilde çifte standarda aşağılanmaya maruz kalmasına rıza göstermedik göstermeyeceğiz. Demokrasinin özgürlüklerin bu ülkenin tüm imkanlarının ayrım olmaksızın 80 milyonun tamamının hakkı olduğunu istese de istemese de herkes kabullenecek" dedi.
"KİMSE KUSURA BAKMASIN HERKES İSTEDİĞİ GİBİ GİYİNİR, KİMSE BUNA MÜDAHALE EDEMEZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer bir barış devletini konuşuyorsak eğer özgürlüklerin egemen olduğu bir devleti konuşuyorsak o zaman bu ülkede kimse kusura bakmasın herkes istediği gibi giyinir, kimse buna müdahale edemez. İstediği gibi inancını yaşar kimse buna müdahale edemez. Kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine cinsiyetine, şekline, şemaline bakılmaksızın bu ülkenin vatandaşlarının tamamı da birinci sınıf hizmete layıktır" şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Ben Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak vatandaşlarımın arasında asla bir ayrımı kabul edemem. Gereği neyse onu yaparım. Bunu kabullenemeyen varsa öyle ikiyüzlülükle riyakarlıkla alavere dalavereyle değil yiğitçe mertçe çıksın ortaya söylesin fikrini. Türkiye demokratik bir millet olduğuna göre hakem kimdir? Millet. Milletimiz kimin haklı olduğunu söylüyorsa gelin onu uygulayalım ve ülkemizi artık böyle utanç verici tartışmalarla oyalamayalım" dedi.
"KANDİL'DEKİ DİYOR"
Erdoğan, "Şimdi diyorlar ki 'gençlerimiz için evet'. Ama bakıyorsun birisi de çıkmış 'gençlerimiz için hayır' diyor. Bu nasıl bir iş. Kim diyor bunu. Kandil'deki diyor. Kandil'deki bunu der. Niye, 13, 14, 15, 16, 17, 18 yaşındaki gençleri, kız, erkek aldatarak, bunlar Kandil'e kaçırmadılar mı? Orada bunlara özel eğitimler vermediler mi? Verdikleri bu özel eğitimlerle, ellerine silahları vermek suretiyle, bunlar benim vatandaşlarımı öldürmediler mi? Şimdi ne diyorlar? 'Bunun için 'hayır.' 16 Nisan bu tezgahı bozma günüdür. Buna hazır mıyız? Mesele bu" dedi.
"18 YAŞINDAKİ GENÇLERE SEÇİLME HAKKINI GETİREN BİZİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kusura bakmayın 18 yaşındaki gençlere seçilme hakkını getiren biziz. Kimse kimseyi aldatmasın. Nereden başladı bu. 30 yaşından başladı. Biz bunu 25 yaşa indirdik. Bu da yetmez dedik. Bunu bu kardeşiniz yıllardır söylüyor biliyor musunuz. Ama yıllardır maalesef bunu kimseye anlatamadık. Seçme yaşını 18 olarak kabul ediyorsun seçilmeyi niye kabul etmiyorsun. Zor olan seçmektir. Seçilmek seçmeye göre daha kolaydır. Biz gençlerimize güveniyoruz. Bu gençler 15 Temmuz'da kendilerini çok ama çok farklı ispat ettiler. F-16ların karşısında gençlerimiz durdu, kadınlarımız, yaşlılarımız durdu. Böyle bir gençliğe siz ön açacaksınız. Dünyada 22 yaşında 23 yaşında bakan oluyor da benim ülkemde Ayşe'm Fatma'm niye olmasın. Şahsen 2017 yılında hala bu meseleleri konuşuyor tartışıyor olmaktan ben utanıyorum, sıkılıyorum. Biz bugünü konuşmayacağız. Biz yarını konuşacağız. Sadece evlatlarımızı değil torunlarımızı konuşacağız. Bizler eğer lider bir ülkeyi inşa edeceksek onun planını şimdiden yapmak durumundayız" diye konuştu.
"ESKİ TÜRKİYE ÖZLEMİYLE YANIP TUTUŞANLARA MİLLETİMİZ NİHAİ TOKADINI VURACAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemizde siyasi ve beşeri haritaların yeniden çizildiği, ülkemizin üzerinde 100 yıllık oyunların yeniden tedavüle sokulmaya çalışıldığı bir ortamda biz bu meselelerle meşgul olamayız, olmamalıyız. Günümüzde her kim kılık kıyafet, saç sakal, inan, ibadet tartışması açıyorsa bilin ki bu ülkeye ve bu millette zarar vermeye çalışıyordur. Bugün her kim hayat biçimi tartışması açıyorsa, bilin ki sebebi kendi hayat biçiminin tehlike altında olması değil, tam tersine bu tartışmayı açanların asıl gayesi kendi hayat biçimleri dışındakilere tahammülsüzlüklerini gizlemektir. Siyasi irade ile devletin kurumları arasında sorun olduğu havasını yaymaya çalışanların derdi siyasi veya kurumları korumak değil, çatışmanın fitilini ateşleyerek kendilerine alan açmaktır. Ama müsterih olun, rahat olun devletin ve siyasetin özellikle zayıf şekilde inşa edilmiş yapısı içinden kendilerine gizli iktidar gücü devşirenlerin inşallah sonu geliyor. Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlara milletimiz ben inanıyorum ki 16 Nisan'da nihai tokadını vuracak, son sözünü söyleyecektir. Bu konuda iki kesime çok güveniyorum birisi gençlerimiz, diğeri kadınlarımız" şeklinde konuştu.
KAPI KAPI DOLAŞMA ÇAĞRISI
Erdoğan salonda bulunanlara seslenerek, "18-15 yaş arasından milyonlarca gencimiz var. Tarihi bir fırsatı yakalayarak ama ha o günü kaçırmayalım. Onun için gençler, şu anda asgari 7 milyon gencimiz var kadın-erkek. Kapı kapı dolaşmaya var mısınız? Oturmak yok, kapı kapı dolaşacağız. Yorulmak yok. Gençler 16 Nisan'da geleceğimize sahip çıkmaya hazır mıyız? Hanımlar, 16 Nisan'da, haklarınızı teslim etmek yerine hala sizi istismar peşinde koşanlara derslerini vermeye hazır mıyız?" diye konuştu.
"ZAVALLININ TA KENDİSİDİR"
Erdoğan, "Hayatın tüm alanları gibi, aile içinde de şiddet asla tasvip edilemez. Bizim inancımızda ayrım yapılmaksızın insanların tamamı eşrefi mahlukattır yani yaratılmışların en şereflisidir. Haksız yere zulme uğrayan her kişi insanlığın vicdanın da kanayan bir yaradır. Kadını zayıf, korumasız, aciz görerek ona şiddet uygulayan kimse açık söylüyorum zavallının ta kendisidir" dedi.
"EN BÜYÜK DAYANIŞMAYI, MUHABBETİ, İLTİFATI HANIM KARDEŞLERİMİZDEN GÖRÜYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasette 40 yıldır verdiğim mücadelede başarılı olmamın gerisinde iki önemli faktör vardır. Birincisi, daima bana destek olan bir eşe ve çocuklara sahip olmamdır. İkincisi de, gençlik kollarından ve 1989 yılındaki ilk adaylığımdan itibaren tüm siyasi çalışmalarımda hanımların etkin şekilde yer almasıdır. Bugün de katıldığım toplantılarda, ziyaret ettiğim şehirlerde en büyük dayanışmayı, muhabbeti, iltifatı hanım kardeşlerimizden görüyorum" şeklinde konuştu.
"15 TEMMUZ'DAN SONRA BUNA BİR DE CAN BORCU EKLENDİ"
Erdoğan, "15 Temmuz gecesi sokaklara dökülerek canları pahasına ülkesini ve milletini savunanların arasında çok sayıda kadın da var. Şehitlerimizin arasında 11 kadın kardeşimiz vardı. Allah rahmet etsin. Onlar Sevgili Peygamberimize en yakın makamdalar. Marmaris'te şahsımı yok etmeye gelen teröristler bizi bulamayınca oradaki aralarında kadınların da bulunduğu polis kardeşlerimize saldırdılar. İki yakın korumamı, polisimi şehit ettiler. Kadın polislerimizden de ağır şekilde darbedilenler bulunuyor. Siyasi hayatımda kadınlarımıza zaten çok borçlanmıştım. 15 Temmuz'dan sonra buna bir de can borcu eklendi. İnşallah bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadınlarımızla omuz omuza mücadelemizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
"KADRO" SLOGANLARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salonda bulunan kadınların "kadro" diye slogan atması üzerine şunları kaydetti:
"Sayın Başbakanımız bu konuyla ilgili zaten bir cevap verdi. Gerekli talimatların sorumlu olan arkadaşlara verildiğini ifade ettiler. Hazırlıklar, bütün konumlar değerlendirilmek suretiyle yapılıyor. Unutmayın 16 Nisan'dan sonra yeni bir dönem başlayacak bu yeni dönemin şartlarına göre de bütün konular çok daha farklı bir şekilde ele alınacak. Burası işçi ağırlıklı olduğu için, öğretmenlere yönelik daha yeni 20 bin kadro açıldı ve bunun adımı atıldı. Öyle zannediyorum Ağustos'tan sonra buna bir 10 bin daha ilave edilecek. Aynı şekilde işçiler noktasında da taşeronlar noktasında da Sayın Başbakan'ın ifade ettiği gibi 'talimatları verdim' dedi. Onun sürecini artık oradan takip edeceğiz"
"ONLAR HAKKARİ'YE GİDİP BAŞKALARININ PAÇAVRALARIYLA MİTİNG YAPMAKLA MEŞGUL"
Erdoğan, "Karşımıza maalesef aslı astarı olmayan ifadelerle yaklaşanlar oluyor. Ama ben şunu söylüyorum 'biz sizleri yaratandan ötürü seviyoruz. Şu anda cumhurbaşkanıyım. 2019'un Ağustos'una kadar cumhurbaşkanıyım. Hükümet 2019'un Kasım'ına kadar zaten hükümet. Şu anda bu şekilde zaten devam edecek. Bizim bazı şeyler için telaşımız yok. Ama biz bir sistem değişikliği ile ülkemize sıçrama yaptırtalım istiyoruz. Biz şu 14 sene içerisinde ne tür engellerle karşılaştığımızı gayet iyi biliyoruz. Ama diğerlerinin böyle bir durumu oldu mu? Yok. Onların, dikili ağacı yok bu ülkede. Onlar çukur eşmekle meşgul, onlar yer altına konaklama yerleri yapmakla meşgul, onlar Hakkari'ye gidip başkalarının paçavralarıyla miting yapmakla meşgul, biz ise bayrağımızla yürümekle meşgulüz" dedi.
TEKİRDAĞ'A GİTTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın ardından yaklaşık bir saat Haliç Kongre Merkezi'nde kaldıktan sonra helikopterle Tekirdağ'a harekete etti.
- İstanbul
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz Bir Sistem Değişikliğiyle Ülkemize Sıçrama Yaptırtalım İstiyoruz (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?