1- EKREM İMAMOĞLU, CHP'Lİ MECLİS ÜYELERİYLE BİR ARAYA GELDİ
İmamoğlu,
"Bilgi istemek, Büyükşehir Belediyesi'nin kurumlarından ya da birimlerinden, bazı konuları teminat altına almak, bazı konuları belediyenin hafızası saklamak, tedbir almak bizim vazifemiz"
Haber-Kamera: Ümit UZUN-Onur MERİÇ,İSTANBUL,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, mesaisinin ikinci gününde CHP'li meclis üyeleriyle bir araya geldi. Belediye binasındaki kokteyl salonuna CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte gelen Ekrem İmamoğlu, burada açıklama yaptı.
CHP'li İBB Meclis üyeleriyle ilk toplantılarını gerçekleştireceklerini söyleyen İmamoğlu, "Bu süreç, hepimiz için çok değerli. Temsil ettiğimiz anlayış, bize şunu gösteriyor. Bütün İstanbul'un beklentisi, bu şehirde barışın, huzurun, birleşmenin, buluşmanın, birbirini sevmenin, birbirine hitap ederken kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi bir başkasına yapmamanın, tüm insani kuralların, tüm evrensel değerlerin, tüm bu toprakların değerlerinin korunduğu, ahlakın, vicdanın temsil edildiği bir heyet olmak anlayışı. Burada bulunan her arkadaşımızın çok çok önemli mesuliyetleri var. Bu ne tek başına Büyükşehir Belediye Başkanı'nın başarabileceği bir şey, ne il başkanımızın, ne buradaki birkaç kişinin özel çabasıyla başarılabilecek bir şey" dedi.
"KİŞİSEL EGONUN SONA ERDİĞİ ANDAN BAHSEDİYORUZ"
"Bu süreç, herkesin Ben ne yapabilirim. Ben, nasıl katkı sunabilirim. Ben, bir arkadaşımın hatasını nasıl telafi edebilirim, düzeltebilirim, yardımcı olabilirim anlayışıdır" diyen İmamoğlu, "Burada kişisel ego, kişisel tarifler, kişisel hedefler, kişisel tavizler ya da kişisel beklentilerin sona erdiği bir andan bahsediyoruz. Sırtında bu yükü taşıyabilen, bunu hissedebilen arkadaşlar olarak sizleri görüyor ve inanıyorum ki bunu en iyi şekilde temsil edeceksiniz. Bunu ısrarla yapmayan, ısrarla bunun karşısında duran ya da kişisel reflekslerinden vazgeçmeyen, önerilere ve uyarılara rağmen, bu bahsettiğimiz yol haritasını uymayan, çok net ifade ediyorum ki, ne partimizin ne de benim, bu yol haritamızdaki yol arkadaşı olması mümkün değildir. Bunun çok değerli ve önemli bir uyarı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
16 milyon insana defalarca söz verdiğini belirten İmamoğlu, "Ben, sokaktaki beklentinin sadece söylemden ibaret olmadığını olmamasını diliyorum. Zira bunun takipçisi olacağıma dair son anına kadar mücadelemi vereceğime dair, biliyorsunuz ki, 16 milyon insanın huzurunda defalarca söz verdim. Ben, verdiğim sözü tutan bir insanım. Dediğim gibi, hak yemem hakkımı yedirmem. Aynı şekilde bu karaktere sahip il başkanımızla, en büyük çatımız olan partimizle bu yolun temsilcileri olduğumuzu unutmayalım" ifadelerini kullandı.
"İBB'DE YAPAR VE BAŞARIRSANIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEMOKRASİ TARİHİNE GEÇERSİNİZ"
Değişimin ve dönüşümün başlangıç yerinin yerel yönetimler olduğunu kaydeden İmamoğlu, "Yerel yönetimlerin süreçte, belediye başkanının dışında mecliste çoğunluk değilmişiz, şu olacakmış, bu olacakmış. Bunu, dün ilk mesai günümde de söyledim. Şimdi burada yine söylüyorum; Bunu demokrasi adına bir fırsata çevirebilmenin ruhunu, hepimizin yaşamasını ve hissetmesi lazım. Bu mümkün mü? Gayet mümkün. Türkiye'nin bu anlamdaki değişiminin ve dönüşümünün başlangıç yeri yerel yönetimler. Demokrasiyi, damarına kadar hissetme noktası; yerel yönetimlerdir. Bunu da nerede yaparsanız yapın, anlaşılamayabilir, hissedilemeyebilir ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yapar ve başarırsanız, Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihine geçersiniz" dedi.
Ekrem İmamoğlu, "Her biriniz bu sürecin sorumlusu, üstlenicisi, taşıyıcısı ve yol arkadaşlarısınız. Bunu size hatırlatmak istiyorum. Her birimiz, farklı anlayışlardan, kültürlerden, bakış açılarından, kökenlerden, yaşam biçimlerinden bir araya gelmiş bir topluluğuz. İBB, Türkiye'de, TBMM'den sonraki en büyük halk meclisi. Bu halk meclisinin, bu çatı altındaki sözleri, bence sadece Türkiye değil, dünya tarafından da izlenecek ve takip edilecek. O bakımdan çok koordineli, parti disiplinine uyan, partimizin grup başkanı ve grup yönetiminin sürece dair aldığı kararlara mutlaka uyan bir anlayışla, aynı zamanda Büyükşehir Belediye Başkanı'yla da istişare, uzlaşma, konuşabilme mekanizmasını en üst seviyede tutan, bu kültürü taşıyan örnek bir grup olmayı bu meclis içerisinde başarmayı diliyorum" diye konuştu.
"İBB ÇATISI ALTINDA ÇALIŞANLAR 16 MİLYONA HİZMET EDECEK, ONA BUNA DEĞİL"
"İnsanları, bu çatı altında çalışan herkesi selamlamanızı, kucaklamanızı, elini sıkmanızı, sarılmanızı en başta istiyorum" diyen İmamoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü; "Büyükşehir Belediye Başkanlığı çatısında çalışan on binlerce insan, bu şehrin insanıdır, bu halkın bir ferdidir, bu toplumun bir yaşayanıdır. Söylediğimiz sözün temsilcileri olarak, sizlerin onları kucaklaması, benim onları kucaklamam demektir. Benim kollarım çok geniş ama on binlerce insanı kucaklamaya fırsatım yok. Dolayısıyla sizler kucaklarsanız, sıcaklığı hissettirirseniz, 'Sen kardeşim, sen alın terini döküyorsun ama biz buraya sana hükmetmeye değil, beraber İstanbul'a hizmet etmeye geldik' derseniz, bizim anlayışımızı onlara sıcaklığımızı hissettirmiş olursunuz. Bu çok önemli. On binlerce çalışanımız, İstanbul'a hizmet edecek. Ne bana, ne meclis grubuna, ne il başkanımıza, ne partililere, kimseye hizmet etmeyecek kardeşim. Bu Büyükşehir Belediyesi çatısı altında çalışanlar, bu şehrin 16 milyon insanına hizmet edecek. Ona buna değil. O dönem bitti."
İmamoğlu, "Bunu hissettirmeniz için, burada basının huzurunda, toplumun huzurundan rica ediyorum, lütfen, her gördüğünüz çalışana mutlaka selam verin, gülümseyin, elini sıkın. Deyin ki, "Kardeşim, ayrı gayrı yok. Yeter ki işini yap. Alın terini dök, işinizi yap, başımızın üstünde yeriniz var. Bunları lütfen hissettirin. Sizden isteğim, temennim budur. Grup başkanımızın, il başkanımızın huzurunda, bu sürecin en iyi şekilde başaracağımıza olan inancımı yeniliyorum. Hepimize bu dönem hayırlı ve uğurlu olsun" dedi.
"BİRÇOK TEDBİR OLACAK"
İmamoğlu bir gazetecinin 'İETT, İSKİ ve diğer şirketlere talimatlarınız olmuş. Başka talimatlar ve önlemler olacak mı?' sorusuna ise, "Bu talimatlar olacak. Bilgi istemek, Büyükşehir Belediyesi'nin kurumlarından ya da birimlerinden, bazı konuları teminat altına almak, bazı konuları belediyenin hafızası saklamak, tedbir almak bizim vazifemiz. Daha birçok tedbir olacak, birçok konumuz olacak. Bunlar, mali düzeyde olabilir, insan kaynaklarının tespiti düzeyinde olabilir, iştirakler düzeyinde olabilir. Şu an tek tek bunları sıralamaya vaktimiz yetmez. Zira uzman ekiplerimiz çalışıyor. Bunlar olacak. Basına sızıyor, görüyorum. Çok da bir önemi yok. Bizim için şeffaflık ana prensip olduğu için orada gizli saklı bir şey yok. Biz sadece, kamunun hafızasını, kamu içerisinde hukuka uygun bir şekilde, şahsıma değil, yine kamunun uygun gördü noktada muhafaza etme talimatlarıdır bunlar" yanıtını verdi.
Açılamanın ardından Ekrem İmamoğlu, meclis salonunda basına kapalı olarak gerçekleştirilen İBB CHP Meclis Grubu'na katıldı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-İmamoğlu açıklama
-İmamoğlu'nun toplantı salonuna gelmesi
-Meclisten detaylar
-Üyelerden detaylar
-Genel ve detay görüntüler
====================
(ÖZEL)
2- D-100'DE KAZA SONRASI ARACIN ARKASINDA DURAN 2 KADINA OTOMOBİL ÇARPTI
Haber-Kamera: Alper KORKMAZ-Ramazan EĞRİ/ İSTANBUL,
Bahçelievler D-100 Karayolu'nda bariyerlere çarpan otomobildeki iki kadın diğer sürücüleri uyarmak için reflektör koymak yerine hasarlı aracın arkasında beklerken otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı.
Kaza sabah saatlerinde D100 Karayolu Bahçelievler mevkii Şirinevler istikametinde meydana geldi. Sultan Özdemir direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarptı. Kazayı yara almadan atlatan Özdemir ve yanındaki Fatma Zehra Kılıç orta şeritte duran araçtan indi. Yanlarında reflektör yada başka bir uyarıcı levha olmadığı için kadınlar diğer araçların kendi otomobillerine çarpmaması için otomobillerinin arkasına geçti. Sürücüleri uyarmak için otomobillerinin arkasında bekleyen iki kadına, Armağan Eryılmaz'ın kullandığı araç çarptı. Çarpmanın şiddetiyle ağır yaralanan kadınlar için ambulans çağırıldı. Olay yerine gelen polis ekipleri sürücü Armağan Eryılmaz'ı gözaltına alarak polis merkezine götürürken, ağır yaralanan ve durumlarının ciddi olduğu öğrenilen Sultan Özdemir ve Fatma Zehra Kılıç ambulansla Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Kaza nedeniyle oluşan trafik yoğunluğu kazaya karışan araçların yoldan kaldırılmasıyla normale döndü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------
-Kadınların aracın arkasındaki fotoğraflı
Kaza yerinden görüntü
Hastaneden detay görüntü
Görgü tanığı ile röportaj
======================
3- SİLİVRİ'DE PARK HALİNDEKİ ARACI BÖYLE KUNDAKLADI
Haber-Kamera: Eren ERMİŞ/ İSTANBUL,
Silivri'de park halindeki aracın kundaklanması güvenlik kamerasına yansıdı.
Gümüşyaka Mahallesi Altan Sokak'ta park halindeki bir araç kimliği belirsiz bir kişi tarafından benzin dökülerek yakıldı. Araçtan çıkan alevler doğalgaz kutusuna da sıçradı. İtfaiye ekipleri, alevlere müdahale ederek yangını kontrol altına aldı. Can kaybının yaşanmadığı olayda araç kullanılamaz hale geldi. Güvenlik kamerasına yansıyan kundakçı polis tarafından aranıyor.
Görüntü Dökümü
Kundaklama anı güvenlik kamerasında
Yangının cep telefonu görüntüsü
=====================
4- İÇERENKÖY'DE PARK HALİNDE BULUNAN İKİ SERVİS ARACI İLE BİR OTOMOBİLDE YANGIN
Haber-Kamera: Murat KORKMAZ/İSTANBUL,
Ataşehir'de park halinde bulunan iki servis aracı ile bir otomobilde yangın çıktı. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri alevleri söndürdü.
İçerenköy Cihan Sokak üzerinde park halindeki bir minibüste saat 11.30 sıralarında yangın çıktı. Henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangın minibüsün iki yanında park halindeki servis minibüsü ve otomobile de sıçradı. Alevleri gören vatandaşlar durumu hemen itfaiye ekiplerine haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri alevlere müdahale etti. Araçlardaki alevler kısa sürede söndürüldü. Araçlarda maddi hasar meydana gelirken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü dökümü:
-------------------
-Araçların görüntüsü
-Minibüsteki alevler
-İtfaiye ekiplerinin müdahalesi
-Genel ve detaylar
==========================
5- TRAFİKTE MOTOSİKLETİ ÜZERİNE SÜRME TARTIŞMASI CİNAYETLE BİTTİ
Ali AKSOYER/İSTANBUL,
Fatih'te trafikte motosikleti otomobilin üzerine sürme tartışması sonrası, tartıştıkları otomobilin sürücüsü Ercan Ş. ile bir süre sonra tekrar karşılaşan motosikletteki 2 kişiden biri, Ercan Ş. tarafından açılan ateşle hayatını kaybetti. Motosikletin sürücüsü hızla olay yerinden kaçarken, Ercan Ş. kısa süre sonra yakalandı.
Edinilen bilgiye göre, Zeyrek Mahallesi, İtfaiye Caddesi üzerinde 3 Nisan 2019 tarihinde meydana gelen olay şöyle gelişti; Ekrem Ö. adlı genç motosikletiyle yolda giderken, aracı üzerine sürdüğünü söyleyen Ercan Ş. ile kavga etti. Ercan Ş. ve yanında bulunan arkadaşları Ekrem Ö.'yü darp etti. Kavgadan kısa süre sonra Ekrem Ö., yanına arkadaşı Oğuzhan Akbay'ı (21) alarak olay yerine geri döndü. Görgü tanıklarının ifadelerine göre havaya ateş ederek motosikletleriyle dolaşan Ekrem Ö. ile Oğuzhan Akbay, bir süre sonra Ercan Ş. ile karşılaştı. Yeniden başlayan kavga sırasında Ercan Ş. silahını çıkararak motosiklete doğru bir el ateş etti. Motosikletin arkasında oturan Oğuzhan Akbay vurularak yere düştü. Motosikleti kullanan arkadaşı Ekrem Ö. ise olay yerinden kaçtı. Çevreden yetişenler tarafından özel bir hastaneye kaldırılan Oğuzhan Akbay hayatını kaybetti.
KAMERALAR KAYDETTİ
Cinayet Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada cinayet anının ve öncesindeki kavganın güvenlik kameraları tarafından görüntülendiği ortaya çıktı. Görüntülerde motosikletin seyir halinde olduğu bir sırada arkada oturan Oğuzhan Akbay'ın vurularak yere düştüğü görüldü.
ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI
Polis kısa süre içinde olayı gerçekleştiren Ercan Ş.'yi yakalayarak gözaltına aldı. Şüphelinin daha önceden otodan hırsızlık, yaralama, yağma gibi suçlardan 48 kez polis tarafından gözaltına alındığı tespit edildi. Poliste işlemleri tamamlanan Ercan Ş. çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Görüntü dökümü:
---------------
-Şüphelinin emniyetten çıkarılışı
=======================
6 - BAKIRKÖY'DEKİ "MAKAS" KAZASI: 2 ŞÜPHELİNİN 25 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
Haber: Serpil KIRKESER/ İSTANBUL DHA
Bakırköy Sahilyolu'nda 17 yaşındaki lise öğrencisi Julia İnanch'ın hayatını kaybettiği trafik kazasına ilişkin 2 şüpheli hakkında "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma", "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" ve "Basit yaralama" suçlarından 25 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, 2 şüphelinin olay günü hız sınırlarını aştığı, makas atmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde araç kullandıkları vurgulandı.
İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre 5 Şubat 2019 tarihinde Bakırköy'de meydana gelen olay şöyle oldu: Lise öğrencisi Julia İnanch (17) ile arkadaşı Lilav Heja Can (17), Bakırköy Florya sahil yolunda otostop çekerek Furkan Toker'in otomobiline bindi. Toker, yanında arkadaşı Ali D. ile sahil yolunu havalimanı tarafından Bakırköy istikametine otomobiliyle seyir halindeyken, Ömer Karadağ'ın yönetimindeki araçla arkalı önlü makaslamak yapmak sureti ile ilerlemeye devam etti. Kazanın meydana geldikleri yere vardıklarında Furkan Toker yolun sağ şeridinde ilerleyen Metin Özdemir yönetimindeki taksiye çarptıktan sonra, yolun sol kısmına sürüklenerek Ömer Karadağ yönetimindeki araca çaptı, ardından da bariyerlere çarparak durdu. Kazada Julia İnanch çarpışma sonucu açılan kapıdan fırladı, asfalt zemine düşerek olay yerinde hayatını kaybetti. Aynı okuldan arkadaşı Lilav Heja Can ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandı. Olayın ardından Furkan Toker ve Ömer Karadağ gözaltına alındı.
"ART NİYELİ DEĞİLDİM"
Şüpheli Furkan Toker ifadesinde olay günü arkadaşı ile saat 16.00'da Florya'dan aracı ile yola çıktıklarını, normalde havuzlu kavşaktan geçip Kayaşehir'e gideceklerini, ancak sahil yoluna çıkarken köşede duran maktul ve müştekinin otostop yaptıklarını gördüğünü kızların yanında durduğunu söyledi. Toker, kızların 'Ağabeyi paramız yok, bizi Bakırköy'e götürür müsün?' dedikleri, bunun üzerine kızlara gelmesini söylediğini ve kızların da arka koltuğa oturduklarını, kızlara kemerlerini takmalarını söylediğini belirterek şunları belirtti: Plakasını bilmediğim bir araç sol şeritten hızla gelerek önüme geçti. Bunun üzerine kızdım ancak hızım 80-85 km olarak orta şeritte ilerliyordum. Plakasını alamadığım bir araç, aracımın önüne kırdı, aracımın sol ön tarafına sürttü. Aracım sağ ön kısmının sağ şeritte ilerleyen ticari taksinin arka kısmına çarptı. Sonra aracım bariyerlere çarparak durdu. Araçta bulunan kızlardan birinin fırlamış olduğunu gördüm, art niyetli değildim."
"BİR SUÇUM YOK OLAY SEBEBİYLE ÜZGÜNÜM"
Şüpheli Ömer Karadağ da olay günü saat 16.15'te aracıyla Florya sahil yoluna katıldığını, Bakırköy istikametine doğru gelmeye başladığını, şüpheli Furkan Toker'in aracı ile aracının arkasından gelerek yol vermesi için sellektör yaptığını kendisinin orta şeritte kendisini attığını ve yol verdiğini söyledi. Şüpheli Karadağ, ancak şüpheli Furkan Toker geçip gitmek yerine aracının arkasına girdiğini ve taciz etmeye başladığını belirterek şunları söyledi: Ben de sağ şeride girdim. Furkan'ın kullandığı araç benim aracımın arkasına girerek taciz etmeye başladı. Sol şeride geçtiğimde Furkan'ın kullandığı araç aracımın sağ arka köşesine çarptı. Çarpmanın etkisiyle aracım savruldu, aracımı toparladım, aracımı sağa çekip durdum. Kazada bir suçum yok. Olay sebebiyle üzgünüm. " Toker ve Karadağ ifadelerinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
BİLİRKİŞİ RAPORU HAZIRLANDI
Trafik Bilirkişi tarafından hazırlanan 22 şubat 2019 tarihli raporda Furkan Toker'in kazanın oluşumunda 1. dereceden asli kusurlu, Ömer Karadağ'ın ise kazanın oluşumunda 2. dereceden tali kusurlu olduğu belirtildi.
"TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE DÜŞÜRECEK ŞEKİLDE SEYİR ETTİLER"
Soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede şüphelilerin olayın meydana geldiği cadde üzerinde trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde süratli ve zig zag atarak seyir ettikleri belirtildi. Şüphelilerin trafiğin yoğun şekilde olduğu esnada hız sınırını aşarak, uygunsuz şerit değiştirdikleri anlatılan iddianamede, şüphelilerin başkalarının canlarına ve mallarına kasten zarar vermeyi istemese de bu davranışları ile bir zararın doğabileceğini bildiği veya bilmesi gerektiği dolayısıyla olayda bilinçli taksirle hareket ettikleri belirtildi. Şüphelilerin hız sınırlarını aşarak, makas atmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde araç kullandıkları öne sürülen iddianamede, şüphelilerin istemedikleri neticeyi öngördükleri belirtilen iddianamede, ancak yetenek, şans ve tecrübe gibi faktörlere güvenerek neticenin gerçekleşmeyeceği inancıyla iradi hareketlerini, gerçekleştirdikleri eylemin taksirden daha ağır bir kusurluluk hali oluşturduğundan bilinçli taksir olarak kabul edilmesi gerektiği ifade edildi. İddianamede 2 şüphelinin de "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma", "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" ve "Basit yaralama" suçlarından 4 yıl 3 aydan 25 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. Şüpheliler önümüzdeki günlerde Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkacak.
Görüntü Dökümü:
----------------
-Olay günü arşiv (5 Şubat 2019)
-Şüphelilerin adliyeden çıkarılması ( 6 Şubat 2019)
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni- 3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?