Bakan Soylu, şehit öğretmenin aracının yakıldığı yere gitti
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Servet Yılmaz ile birlikte Tunceli'ye geldi. Şehit öğretmen Necmettin Yılmaz'ın aracının yakıldığı bölgeye giden Bakan Soylu ve beraberindekiler, Türkiye'nin güvenlik anlamındaki en riskli vadisi olan Pülümür Vadisi'nden karayolu ile geçti. Alman firmalarının soruşturulması konusu ve terörle mücadeledeki son gelişmeleri değerlendiren Bakan Soylu, "Yaklaşık 10 aydır bu havalide 186 terörist etkisiz hale getirildi. Bu önemli bir rakamdır ve bir terör örgütünden değil, 3 terör örgütünden etkisiz hale getirildi" dedi.
İşleri Bakanı Süleyman Soylu ve beraberindekiler ilk olarak valiliği ziyaret etti. Valilik önünde çiçekle karşılanan Bakan Soylu, tören mangasını selamladıktan sonra şeref defterini imzalayarak, makam odasına geçti. Bakan Soylu valilik toplantı salonunda, Jandarma Genel Komutanı Yaşar Güler, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Servet Yılmaz, Tunceli Valisi Tuncay Sonel, İl Jandarma Komutanı Albay Tekin Aktemur ve Emniyet Müdürü Doğu Ateş ile güvenlik toplantısı yaptı. Soylu, yaklaşık iki saat süren toplantının ardından valilik binasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"3 ÖRGÜTTEN 186 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ"
Terörle mücadelede Tunceli'de hangi noktada olduklarını değerlendirdiklerini anlatan Bakan Soylu, "Burada konuştuğumuz tedbirlerin yüzde 90'ını gerçekleştirdik. Terörle ciddi şekilde mücadele ediliyor ve mücadele edilecek. Bu konuda arkadaşlarımızın büyük bir inancı söz konusu. Bu inancı hep birlikte yaşıyoruz. Gerek Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın arkadaşlarımıza olan güvenini ve itimadını tekrar arkadaşlarımıza ilettik. Tekrar bir değerlendirme gerçekleştirdik. Yaklaşık 10 aydır bu havalide 186 terörist etkisiz hale getirildi. Bu önemli bir rakamdır ve bir terör örgütünden değil, 3 terör örgütünden etkisiz hale getirildi. İddiamız, hedefimiz bellidir. Bu iddia ve hedef çerçevesinde yürüyoruz. Allah bize bu güzel memleketi bahşetmiş. Memleketin güzelliklerini hep beraber kucaklayacağız. Bunu bir şekilde engellemek isteyenler olacaktır. Bu da bu coğrafyanın kaderidir. Bizim üzerimize biçilmeye çalışılan aslında bize hiç uymayan, kültürümüze, insanlığımıza uymayan, medeniyetimize uymayan bu elbiseyi de hep beraber kabul etmeyeceğiz" dedi.
"ALMAN ŞİRKETLERİYLE İLGİLİ SORUŞTURMA SÖZ KONUSU DEĞİL"
Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketlerine soruşturma açıldığı iddialarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bakan Soylu, Türkiye'de hiçbir Alman şirketiyle ilgili herhangi bir soruşturma ve araştırmanın söz konusu olmadığını ifade ederek, "Türkiye bu konuda, özellikle yabancı sermaye konusunda, uluslararası doğrudan yatırım konusunda çok uzun yıllardan beri bir çizgi güzergahında yürümektedir ve Türkiye sadece kendi yatırımlarına ev sahipliği yapan bir ülke değildir. Aynı zamanda Türkiye bütün bölge coğrafyasının en güvenilir ulaşım mekanizmasıdır, ulaşım yeridir. Bunun da farkındayız. Bu farklılığı devam ettiriyoruz. Şu çok açıktır, kendisi buraya yatırım getirmiş, istihdam üretmiş ve Türkiye'ye güvenen bütün yabancı yatırımı sağlayan ülkelerin şirketlerini güvende hissettirmek Türkiye olarak bizim temel görevimizdir. Bu görevi devam ettiriyoruz. Türkiye'de şu anda hiçbir yatırımcı yabancı şirketle ilgili herhangi bir soruşturma ve araştırma söz konusu değildir. Bunun üzerinden Türkiye'yi bir alana hapsetmek ve Türkiye'nin hareket kabiliyetini daraltmak isteyenler varsa, yıllardır beraber ticaret partnerliği yaptığımız ülkeler de bu anlamda kendi sorumluluklarını ortaya koymalıdırlar. Beklentimiz budur. Bu açıdan Türkiye ayakları üzerinde duran bir ülkedir. Tehdit edilecek bir ülke ve kolay kolay da vazgeçilebilecek bir ülke de değildir" diye konuştu.
Valilik çıkışında, bir şehit ailesinin evine giden Bakan Soylu, bir süre burada kaldıktan sonra Cumhuriyet Mahallesi'nde inşaat işçileriyle sohbet etti. Buradaki çocuklara oyuncak dağıtan Bakan Soylu, daha sonra Çarşı merkezine geçerek burada esnafı ziyaret ederek, sorunlarını dinledi.
TÜRKİYE'NİN EN TEHLİKELİ VADİSİNİ KARAYOLUYLA GEÇTİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Vali Tuncay Sonel ve diğer yetkililer ile birlikte PKK'nın sık sık yol keserek, birçok saldırı eylemi gerçekleştirdiği Pülümür Vadisi'ni karayaluyla geçti. PKK'nın en son yol keserek öğretmen Necmettin Yılmaz'ı kaçırıp katlettiği Pülümür Vadisi'nden geçen Bakan Soylu, Tunceli- Erzincan karayolunu, valilik makam aracıyla 50'inci kilometrede bulunan Kırmızıköprü Köyü mevkiine geldi.
Burada gazetecilerin, Türkiye'nin en riskli ve PKK'nın birçok kez yol kestiği, eylem yaptığı yolu kullandığı hatırlatılması üzerine Bakan Soylu, "Burası memleketimizin güzelliklerinden bir tanesidir bu vadi. Özellikle Jandarma Genel Komutanımızla, valimizle, Jandarma bölge komutanımızla, bir değerlendirme yaptık buraya gelmeden önce. Hem Tunceli'ye gelmek istedim, hem de vadi yolunu kullanalım dedim. Birtakım tedbirler alıyoruz. Hem aldığımız tedbirlere baktık, hem alacağımız tedbirleri tekrar değerlendirdik. Ama Tunceli'nin her tarafında ayrı ayrı güzellikler var. Bu güzellikleri adım attığınız her yerde görebiliyorsunuz. Gerek Munzur Vadisi, gerek Pülümür Vadisi, yani Tunceli'nin her tarafındaki bu güzellikleri vatandaşımız bugün doya doya yaşıyor, biz daha doya doya yaşamasını istiyoruz bu güzellikleri" şeklinde konuştu.
ŞEHİT NECMETTİN YILMAZ'IN ARACININ YAKILDIĞI YERE GİTTİ
Bir gazetecinin, öğretmen Necmettin Yılmaz'ın aracının yakıldığı ve kaçırıldığı yerde durduğunu ve ne hissettiğini sorması üzerine Bakan Soylu, "Evet şehit öğretmenimiz Necmettin Yılmaz'ın aracının yakıldığı ve kaçırıldığı yerde durduk. Allah rahmet eylesin. Şehitlerimiz bizim için anların, bize ihtiyacı değil, bizim onlara ihtiyacımız olduğu varlıklardır. İnanıyorum ki Necmettin Yılmaz orada duruyor. Oradan her geçene, orada her yolcu olana, hem dost oluyor, hem de yoldaş oluyor. Bizim inancımız da odur. Allah Şefaatiyle buluştursun. Şu çok net ve açıktır. Buradan milletimize de seslenmek istiyorum; Buradaki çocuklarımızın, bu ülkede daha iyi yetişebilmesi için, burada özellikle öğretmenlik gibi çok kutsal bir mesleği yapan bir evladımızı katletmek, insanlık dışı bir olaydır, hayvanlıktır ve biz de onlara nasıl muamele edeceğimizi biliyoruz" şeklinde yanıtladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve beraberindekiler, Kırmızıköprü Köyü'ndeki konuşmasının ardından, yol kenarına inan bir helikopterle Bayburt'a gitmek üzere havalandı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Valilik önünde karşılama
-Valilik makamı girişinde bakan soylu vali ve komutanlar ile gazetecilere poz verirken
-Güvenlik toplantısından görüntü
-Valilik çıkışında açıklama yapması
-Şehit ailesinin evinden çıkarken
-İşçiler ile sohbet ederken
-Çocuklara oyuncak dağıtırken
-Çarşı esnafı ve vatandaşlar ile sohbet ederken
-İçişleri bakanının konvoyunun Tunceli erzincan karayolunda seyhat etmesi
-Bakan konvoyunda pülümür vadisi içinde görüntü
-Havadan helikopterlerin konvoyu takip ederek güvenlik uçuşu yapması
-Kırmızıköprüye varış
-Köylüler ile sohbet
-İçişleri bakanın kırmızıköprü köyündeki açıklaması
-Yol kenarına inen helikoptere binmesi
-Genel ve detay görünteler
Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ,
==============================================
Kuzeni Sinan Kurtoğlu'nun kaybeden Selim Çaydamlı deprem anını anlattı (Geniş haber)
LONDRA'DAN GELDİ DEPREMDE ÖLÜMDEN DÖNDÜ
Muğla'nın Bodrum ilçesi açıklarında meydana gelen deprem sırasında Yunanistan'ın İstanköy Adası'nda minare enkazının altında kalarak yaşamını yitiren İzmirli Sinan Kurtoğlu'nun o sırada yanında bulunan bankacı kuzeni 37 yaşındaki Selim Çaydamlı, yaşadığı dehşet dolu anları anlattı. Londra'da yaşayan evli ve bir çocuk babası bankacı Selim Çaydamlı, depremden bir gün önce, İzmir'de yaşayan ve Karşıyaka ilçesi Bostanlı semtinde kafe-bar işletmeciliği yapan kuzeni 39 yaşındaki Sinan kurtoğlu ve arkadaşı Utku Hasdemir ile birlikte tatil için İstanköy Adasına gittiklerini söyledi. Gittikten bir gün sonra akşam saatlerinde bir restoranda yemek yiyip biraz yürüyüş yapmalarının ardından İstanköy çarşı merkezinde dinlenmek bir kafede oturdukları sırada meydana gelen depremde yüzlerce kiloluk enkazın altında kaldıklarını anlattı. Olaydran bir gün sonra feribot ile Bodrum'daki Özel Acıbadem Hastanesi'ne getirilen Çaydamlı, "Biraz dinlenip birşeyler içmek için kafeye oturmuş, sohbet ediyorduk. Birden büyük bir gürültü, ardından sarsıntıgeldi. Binalardan üzerimize taş yağıyordu, ne olduğunu anlayamadık. yıkıntılar arasında kaldık, kendimden geçtim. Daha sonra üzerimdeki taşları birileri kaldırmaya başladı ve İngilizce olarak 'Merak etme, dayan yaşayacaksın' dedi. Benim bilincimi açık tutmaya çalışıyorlardı, büyük şok yaşadım. Yaşadığıma sevinemiyorum, çok keyifli bir tatil için gitmiştik. Başıma 9 dikiş atıldı, vücudumun bazı bölümlerinde ezilmeler var. Teyzemin oğlunun başına duvar parçaları isabet etti. Kuzenim Sinan Kurtoğlu'nun öldüğünü 6-7 saat sonra tedavi gördüğüm hastanede öğrendim. Bölge çok karışıktı, hiçbir şey öğrenme fırsatım olmadı" dedi.
Çaydamlı'nın ayak bileğinde kırık, diz kapağında ezilme ve bağlarda kopmalar tespit edildi.
Deprem anında İstanköy Adası'nda bulunan Özel Acıbadem Bodrum Hastanesi doktoru Muvaffak Bağdatlı ise "Bir iki günlük geziye gitmiştim. Deprem anında oradaydım. Depremin hemen ardından önce en yakınımdaki yaralılara yardım ettim, sonra Kos hastanesine giderek hekimlere yardımcı oldum. Bu arada yıkıntılar arasında yardım ettiğim insanlardan biri ile İngilizce konuşurken bir Türk'e yardım ettiğimi anladım. Benim de Türk olduğumu anlayınca ağlamaya başladı, sarıldı, büyük bir facia ucuz atlatıldı. Bu tür durumlarda soğukkanlı ve bilinçli hareket edilmesi yaralanma düzeyini azaltır. İstanköy'den getirdiğimiz 4 hastanında hayati tehlikesi yok, ancak tedavi altındalar" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
Selim Çaydamlı ve Muvaffak Bağdatlı ile röp.
Haber: Yaşar ANTER - KAMERA: Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla),
==================================================
(ÖZEL) - Park girişindeki kırmızı valiz, bomba paniği yaşattı
ŞANLIURFA'da Fatih Sultan Mehmet Parkı'nın girişine bırakılan valiz, bomba paniğine neden oldu. Bomba imha uzmanları tarafından incelenen valizin boş olduğu belirlendi.
Olay, öğleden sonra Refahiye Mahallesi'nde meydana geldi. Fatih Sultan Mehmet Parkı'nın girişinde kırmızı renkli valiz görenler, içerisinde bomba olabileceği şüphesiyle polise haber verdi. İhbarla parka gelen polis, vatandaşları uzaklaştırıp bölgeyi güvenlik şeridiyle kapattıktan sonra bomba imha uzmanlarını çağırdı. Olay yerine gelen özel giysi giyen bomba imha uzmanı, sinyal kesiciyle valizin yanına gidip inceledi. Yapılan incelemede valizin boş olduğu belirlendi. Bomba paniğine yol açan valiz çöpe atılırken, çevredekiler rahat nefes aldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Çevrede güvenlik önlemi alınması
Bomba imha uzmanının incelemesi
Çantanın boş çıkması
Parkta bulunan aileler
Valizin çöp konteynerine atılması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 11 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?