Muharrem İnce, "Kendileri IMF'ye borç verecek kadar çalmışlar"
YALOVA'da partisinin Çiftlikköy İlçe Kongresi'ne katılan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "IMF'ye borç verecek düzeydeyiz biz diye bağırıyorlar. Doğru, haklılarmış ama Türkiye'yi kast etmiyorlarmış, kendilerini kast ediyorlarmış. Kendileri IMF'ye borç verecek kadar çalmışlar" dedi.
Çiftlikköy Kültür Merkezi'nde yapılan 10. CHP Olağan Çiftlikköy İlçe Kongresi'ne partililerin yanı sıra Milletvekili Muharrem İnce, İl Başkanı Özcan Özel, Merkez İlçe Başkanı Ertan Şener de katıldı. Çiftlikköy İlçe Başkanı Nedim Güler'in açılış konuşmasıyla başlayan kongrede divan kurulu oluşturuldu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla devam eden kongrede faaliyet raporları okundu.
Kongrede söz alan Milletvekili Muharrem İnce ise gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İnce, "Bir insan koluna 1 milyonluk saati nasıl takar? Dünyalar benim olsa, bin 404 lira ile geçinen insanlar varken o saati koluma takamam. Hele hele rüşvet parasıysa. Bunlar da hep adamlarıydı. O 4 bakanı gelip mecliste akladılar. Biz yargılansınlar yüce divana gitsinler dedik, AKP'liler gerek yok dedi. IMF'ye borç verecek düzeydeyiz biz diye bağırıyorlar. Doğru, haklılarmış. Doğru ama Türkiye'yi kast etmiyorlarmış, kendilerini kast ediyorlarmış. Kendileri IMF'ye borç verecek kadar çalmışlar. Bunun bedeli var. Biz büyük bir devletiz merak etmeyin. 1910 senesinde Yunanistan'ın Selanik Vilayeti'nde dedemin dedesinin keçilerine Yunan jandarması el koymuş, 2017 senesinde bu belgeyi buldum ben. Bu devlette kaydı var merak etmeyin. 'Sıfırla oğlum'un kaydı var, ayakkabı kutusunun kaydı var, yatak odasındaki kasaların kaydı var merak etmeyin. Bir gün hesap verilecek. Yemeği kim yediyse hesabı o ödeyecek. Milli meseleymiş bu. Saat çalmak ne zamandan beri milli mesele oldu. Kim yaptıysa gitsin hesabını versin. Türk Bayrağı'nın önünde poz verdirdiler Zarrab'a, vatandaş yaptılar, 'hayırsever işadamı' dediler. Şimdi ne oldu? İtirafçı oldu, anlatıyor tek tek. 35 yaşındaki çocuk koskoca devleti satın almış. Yazıktır, günahtır. Utanmadınız mı hiç? Ne kadar verdin diyor savcı. 45-50 milyon euro verdim diyor. 45 mi 50 mi? Arada 5 milyon euro var. 25 milyon lira yapar. Şu salonu toplasak bizim servetimiz 25 milyon yapmaz. Adam hatırlayamıyor" dedi. Türkiye'nin Amerika ile yaşadığı krizin ilk kriz olmadığını hatırlatan İnce, "Amerika ile ilk kez aramızda kriz yaşanmıyor. Cumhuriyet 1923'te kuruldu. 23'ten sonra hemen 26'da ilk krizi yaşadık Amerika ile. Tarsus'ta, Kayseri'de, Gaziantep'te Amerikan okulları vardı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkınca bu okullar kapatıldı. Amerika ile krizi yaşadık. Kıbrıs'ta yaşadık, hatırlayın. Bu bizim ilk krizimiz değil. Amerika ile Türkiye arasında bir problem olduğunda tabii ki Türkiye'nin yanında oluruz. Bundan yana kimsenin kuşkusu var mı? Ama Obama'nın sesini özledim diyen sensin, terörle mücadele konusunda 'Bush'un gözlerindeki kararlılığı gördüm' diyen sensin, Irak'taki Amerikan askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için dua ediyorum diyen sensin, Amerika'nın Ortadoğu'da stratejik ortağıyız biz diyen sensin, ama çuval geçirildiğinde askerimizin başına 'nota verecek misin?' diye CHP sorduğunda, 'Ne notası, müzik notası mı?' diyen sensin ama Reza Zarrab için nota veren de sensin. Senin derdin ne? Senin derdin milli menfaatler mi yoksa bakanlarının çaldığı paralardan zor durumda olmak mı. Biz Türkiye'nin tabii ki yanındayız ama koluna 1 milyon liralık saat takanlarla işimiz olmaz. Çikolata kutusunun içinde dolar götüren insanlarla işimiz olmaz. 30 yaşındaki çocuğa kendini teslim edenlerle işimiz olmaz" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından kongrede seçim yapıldı. Seçim sonucu tek liste ile aday olan mevcut başkan Nedim Güler, yeniden başkanlığa getirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Salondan görüntü
-Muharrem İnce'nin konuşması
SÜRE: 4 DK 35 SN-BOYUT: 146 MB
Haber: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA,
================================================
Anne ile kızı üst geçidin altında kazada can verdiler
Yalova'da üst geçidin altından yolun karşısına geçmek isterken minibüsün çarptığı 83 yaşındaki Gülsüm Öztürk ile kızı 51 yaşındaki Sabriye Öztürk feci şekilde öldü. Kazazedelerin yakınları, Gülsün Öztürk'ün yaşlılığa bağlı olarak ayaklarındaki rahatsızlığından dolayı, hemen yakınlarında bulunan üst geçidi kullandıklarını belirtirken, yaşlı ve engelliler için de üst ya da alt geçitlere uygun sistemin konulmasını istediler.
Kaza saat 2015 sıralarında Yalova-İzmit Karayolu Atatürk Bulvarı üzerinde meydana geldi. Çiftlikköy ilçesinde Yalova şehir merkezine giden E.S. Durmuş (26) yönetimindeki 77 BA 896 plakalı minibüsün, araç trafiğinin yoğun olduğu karayolunda üst geçidin hemen altından yolun karşısına geçmeye çalışan Gülsüm Öztürk ile kızı Sabriye Öztürk'e çarptı. Çarpmanın şiddetiyle anne ile kızı metrelerce savrulurken, çevredekiler polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolda talihsiz anne ile kızının yaşamını yetirdiği belirlendi. Kaza nedeniyle karayolunda ulaşım da tek şeritten sağlandı. Yaşamını yitiren Gülsüm Öztürk ile kızı Sabriye Öztürk'ün cansız bedenleri Yalova Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Minibüs sürücüsü E.S. Durmuş, ise gözaltına alındı.
ÜST GEÇİDİ KULLANMADILAR
Anne ile kızının yaşamlarını yitirdiği kazanın hemen üst geçidin altında meydana gelmesi akla, 'Niçin üst geçidi kullanmadılar ?' sorusunu getirdi. Bununla ilgili olarak kazada ölenlerin yakınları Gülsüm Öztürk'ün yaşlılığa bağlı olarak ayaklarından rahatsız olduğunu belirterek, bu nedenle üst geçidi kullanmamış olabileceklerini söylediler. Yakınları, ayrıca üst veya alt geçitlere engelliler ilee yaşlıların yararlanabileceği uygun bir sistemin konulması gerektiğini söylediler.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-olay yeri
-cenazelerin kaldırılması
-genel ve detaylar
2 dakika 21sn 120 MB
Haber : Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA,
============================================
Gülse Birsel'in Hollywood'dan ilginç isteği
GÜLSE Birsel, ilk sinema filmi 'Aile Arasında'nın çekimleri sırasında teknoloji açısından çok zorlandıklarını belirterek, "Bir kere güneş bekleniyor. Bakıyorsun güneş buluta girmiş. Beklemeye devam. Buradan Hollywood'a sesleniyorum. Güneş makinesi kaç paraysa yapsınlar" dedi.
Senarist, yönetmen, oyuncu ve yazar Gülse Birsel, senaryosunu yazıp beyaz perdeye taşıdığı ilk sinema filmi 'Aile Arasında'nın özel gösterimine katıldı. Bahçeşehir Koleji'nin sponsorluğunda çekilen filmin Terracity Alışveriş Merkezi'nde gerçekleşen özel gösterimi öncesinde Birsel, Oylum Talu ile söyleşi yaptı. Birsel ve Talu'nun söyleşisi alışveriş merkezindeki vatandaşlar tarafından ilgiyle takip edildi.
"BURNUMDA DOLGU VAR"
Söyleşide yeni projeleri hakkında bilgi de paylaşan Birsel, kadın hayranlarına güzellikle ilgili bazı tüyolar da verdi. Ünlü isimlerin genelde sır diye hitap ettiği güzellik tüyolarının aslında temelinde estetik operasyonların yattığını belirten Birsel, "Mesela benim burnumda dolgu var. Lazer de yaptırıyorum. Estetik operasyonları illa ki yapılıyor. Özellikle yaş ilerlediği zaman bunun önüne geçilmiyor" dedi.
"CEM YILMAZ ATA DEMİRER BENİM ARKADAŞLARIM"
Gülse Birsel, 1 Aralık'ta vizyona giren filmi hakkında da konuştu. İzleyenlerden olumlu dönüşler olduğunu ve filmi izlemeye gidenlerin tek şikayetinin 'çok kalabalık yer bulamadık' şeklinde olduğunu belirten Birsel, şöyle konuştu: "Gişe çok iyi olacak biliyorum ama benim asıl amacım filmin beğenilmesiydi. Anladığım kadarıyla da filmin çok beğenildiği yönünde. Bu da beni çok mutlu etti. Ben filmin yazarı olarak beğenilmesini çok istemiştim. Şu an elimizde net bir sayı yok ama pazartesi ilk sayıları alacağım." Birsel, sinemada komedi üzerine film yapan Cem Yılmaz ve Ata Demirer'le bir rekabet iddiasının olup olmadığı yönündeki soruya "İkisi de benim arkadaşım. Üçümüz de iyi komedi yapıyoruz. Yapmaya çalışıyoruz. Rakipten çok arkadaşım onlar benim. Aynı takımdayız" karşılığını verdi.
HOLLYWOOD'DAN ÖZEL İSTEK
İlk filmini çekerken sinema teknolojisiyle ilgi ciddi sıkıntılar yaşadıklarını belirten Birsel, teknolojinin sinemada çok geri kaldığı yönünde eleştiride bulundu. Çekimler sırasında çok üşüdüklerini ve sürekli güneşi takip etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Birsel, "Sinemanın teknoloji olarak artık çok başka bir yere gitmesini istiyorum. Bir kere güneş bekleniyor. Bakıyorsun güneş buluta girmiş. Beklemeye devam. Bir güneş makinesi yapılsın. Buradan Hollywood'a sesleniyorum. Güneş makinesi kaç paraysa yapsınlar" dedi. Filmin Silivri'deki çekimlerinde çok üşüdüğünü ve kendince bir önlem aldığını belirten Birsel, "Yani birkaç gece çok üşüdük. O kadar üşüdüm ki dişlerim birbirine çarpıyordu. Gece elbisesi giymek zorundaydık. Ertesi gün gidip yün içlik, üzerine dalgıç elbisesi onun üzerine de elbise giydim. Filmde 42-44 beden görünüyorum. Aslında değilim tamamen dalgıç kıyafetiyle ilgili" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------
-Katılımcıların görüntüsü
-Gülse Birsel sahnede
-RÖP: Gülse Birsel
209 MB --03.30
Haber: Alparslan ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-16 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?