Hafif ticari aracın çarptığı trafik polisi şehit oldu
İzmir'in Urla ilçesinde, yol kenarında uygulama yaptığı sırada hafif ticari aracın çarptığı trafik polisi Serkan Çağlayan, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak, şehit oldu.
Kaza, dün saat 16.00 sıralarında İzmir- Çeşme karayolundaki Adres kavşağında meydana geldi. Güzelbahçe Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği'nde görevli motosikletli trafik polisi Serkan Çağlayan, kural ihlali yapan motosiklet sürücüsünü durdurdu. Motosiklet sürücüsünün belgelerini kontrol eden Çağlayan'a bu sırada İzmir yönünden seyir halinde olan H.G.'nin (70) kullandığı 35 UDV 07 plakalı hafif ticari araç çarptı. Kazanın bildirilmesinin ardından olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı müdahalenin ardından Çağlayan, ambulansla Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan ağır yaralı polis memuru Çağlayan, kurtarılamayarak, şehit oldu. Kazanın ardından hafif ticari aracın sürücü ise gözaltına alındı.
ANKARA'YA ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
Hafif ticari aracın çarpması sonucu ağır yaralanan, kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak şehit olan trafik polisi Serkan Çağlayan'ın memleketi Ankara'nın Beypazarı ilçesine acı haber ulaştı. Şehit yakınları, gözyaşına boğuldu.
Evli ve 5 yaşında bir kızı olduğu öğrenilen şehit polis Çağlayan'ın cenazesi, yarın Ankara'nın Beypazarı ilçesinde düzenlenecek törenin ardından, polis şehitliğinde toprağa verilecek.
GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR
HABER: Mehmet CANDAN-Muammer DAŞDELEN/İZMİR,
======================
Apollon Smintheus Tapınağı'nda Bizans hazinesi bulundu
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar köyündeki Apollon Smintheus Tapınağı çevresindeki arkeolojik kazılarda, Bizans dönemine ait bir evin odasında, 1'inci ve 2'nci Justinianus dönemine ait 68 altın sikkeden oluşan hazine bulundu.
Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar köyündeki Apollon Smintheus Tapınağı çevresinde 1980 yılında başlayan kazı ve restorasyon çalışmalarında, şimdiye kadarki en önemli hazine ortaya çıkarıldı. 1989 yılında 675 bronz sikke bulunan Apollon Smintheus'ta, ilk kez 68 altın sikkenin bir arada olduğu altın hazine bulunmuş oldu. 7 Ağustos günü, bir Bizans evinin odasında bulunan 1'inci ve 2'nci Justinianus dönemine ait 68 altın sikkenin tanıtımı için Troya Müzesi'nde düzenlenen basın toplantısına; Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Dokuz, Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük ve Apollon Smintheus Kazıları Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özgünel katıldı.
1980 yılından bu yana Apollon Smintheus'un kutsal alanı, hamamları, evleri ve işliklerinde kazılar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Coşkun Özgünel, "Her dönem ayrı bir buluntu, ayrı bir heyecanla yürüttüğümüz kazılarda bu yıl, M.S. 550-575 yılları arasına tarihlenen bir hazine bulduk. Bir Bizans evinin odasında toprak içinden ortaya çıkardığımız 68 altın sikke, 1'nci ve 2'nci Justinianus dönemine ait. Buda, Apollon Smintheus Tapınağı ve çevresinde yaşamın M.S. 6. yüzyıla kadar devam ettiğini ortaya koyuyor. Altın, bronz gibi paslanan bir madde değil. Yağışlardan dolayı alanı su basmış ve çamur içindeydi. Çamurlar temizlendikten sonra 68 irili ufaklı sikke bulduk. Hepsinin gramları farklı. Birbirleri arasında çok az farklılıklar var. Bu da 1'inci ve 2'nci Justinianus zamanındaki ölçü farklılıklarından kaynaklanmaktadır" dedi.
Altın sikkelerin, sergileneceği Troya Müzesi'ne ayrı bir güzellik katacağını ifade eden Özgünel, şöyle konuştu:
"Biz böyle bir buluntuya hazine diyoruz. Aslında bu bir birikim. Bunun sahibinin, muhakkak geleceğiyle ilgili birtakım endişeleri vardı. Altın sikke biriktiriyordu. Şu anda da büyüklerimizin altına karşı bir ilgisi var. Bulunan bu altın sikkeler, İsa'dan sonra 5'inci, 6'ncı yüzyılda bu kutsal topraklarda da altın sevgisinin, altın birikiminin olduğunu ortaya koyması yönünde çok önemli. Sosyolojik, etnolojik yönden önemli. Kazılarda bu tür bulguların ortaya çıkmasına hepimiz çok seviniyoruz. Tabi bunların ortaya çıkmasına olanak veren birtakım kurumlar var. Bunların başında Kültür ve Turizm Bakanlığı ilk sırada yer alıyor. Özellikle Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün bizlere her yıl tahsis ettiği bir ödenekle bu kazılar yürütülüyor. Ben desteklerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
-Apollon Smintheus Tapınağından drone ve yerden ARŞİV görüntü
-Troya Müzesindeki 68 adet altın sikke için düzenlenen basın toplantısından görüntü.
-Apollon Smintheus Tapınağında bulunan altın sikkelerden genel ve detay görüntü.
-Apollon Smintheus Kazıları Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özgünel açıklama görüntüsü.
Haber-Kamera: Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,
=====================
Kars'ta sobalar yakıldı
Kars'ın yüksek kesimlere kar yağmasıyla birlikte havalar da soğumaya başladı. Yüksek rakımlı Boğatepe köyünde sobalar yakılırken, bazı vatandaşlar ise üşümemek için kat kat giyinmeye başladı.
Kars'ın 2bin 667 metre rakımlı merkez Boğatepe köyünde havalar oldukça soğudu. Sobalar kuruldu, kışlık elbiseler giyildi. Bölgenin en erken kışını yaşayan Bogatepe'de havaların soğuması kışın başlangıcına da işaret etti. Geçtiğimiz günlerde Sarıkamış Allah-u Ekber Dağları'na da kar yağması, soğuk havayı iyice hissettirdi. Köye gelen misafirler soğuk havada üşüyünce Haydar Koçulu'nun evinde yanan sobanın etrafında toplandılar. Burada ısınan misafirler daha sonra köyü gezmeye devam etti.
Köyde bakkal dükkanı işleten Yalçın Omur (72) da kat kat elbise giyinerek kışı karşıladı. Bölgede Eylül ayında havaların soğuduğunu belirten Omur, havaların nasıl gittiğini üzerindeki elbiseleri sayarak gösterdi. Şimdiden eldivenleri giyen Omur, "Üstümde palto, ceket, hırka, yelek, kazak, pijama ve içlik olmak üzere 8 parça elbise bulunuyor. Hiç unutmam 2017 yılında Haziran ayında bile aynı giysileri giyinmiştim. Burası Boğatepe köyü. Türkiye'nin en soğuk yeri. Burada bir günde 4 mevsimi yaşamak mümkün" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
-Yalçın Omur'un dükkanı ve konuşması
-Üzerindeki elbiseleri göstermesi ve konuşması
-Köyden detay
-Haydar Koçulu'nun evindeki soba ve detaylar
Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS,
======================
Doç. Dr. Eren: Avrupa'nın organik tarım ihtiyacı Türkiye'den karşılanır
Marmara Üniversitesi Avrupa Birliği (AB) Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mesut Eren, Gümrük Birliği müzakerelerinin düzelmesiyle birlikte Türkiye'nin, Avrupa ülkelerinin organik tarım ihtiyacını karşılayabileceğini söyledi. Eren, "Organik tarıma elverişli zehirlenmemiş pestisitten, suni ilaçlamadan çevre zararlarına maruz kalmamış geniş arazilerimiz var. Bundan kesinlikle faydalanmalıyız" dedi.
Palandöken Kayak Merkezi'nde, AB Sivil Toplum Destek programı tarafından düzenlenen, "Türkiye'de Sivil Toplum Kuruluşlarının Yönetim Kapasitelerinin ve Saygınlığının Artırılması Projesi" eğitimlerine katılan AB Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mesut Eren, organik tarımla ilgilenen dernek üyelerini bilgilendirdi. Organik tarım için çok elverişli sahaların bulunduğu Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne ihracat anlamında çok ciddi katkı sağladığını vurgulayan Doç. Dr. Mesut Eren, "Organik tarıma elverişli zehirlenmemiş pestisitten, suni ilaçlamadan çevre zararlarına maruz kalmamış geniş arazilerimiz var. Bundan biz faydalanmak istiyoruz. Belki biraz fiyatları yüksek ama herhangi bir ürün alırken gidip organiğini almaya başladık. Çünkü gelecek burada. Yurt dışına ihracatta AB ile özellikle gümrük birliğinin gelişmesi anlamında tarımı da kapsayacak şekilde genişletilmesini amaçlıyoruz. Bunu gerçekleştirdiğimiz takdirde çok ciddi bir ihracat avantajı sağlayacağız. Bu topraklarda muhtemelen Avrupa'nın organik tarım ihtiyacı buradan karşılanacak. Bu gidişat onu gösteriyor. Gümrük Birliği müzakereleri gerçekleşecek, revizyonla birlikte daha işlerlik kazanacak bir yapıyı hedefliyor. Bu müzakereler çok yakında başlayacak. Bunun ön raporları ve etki analizleri hazırlandı, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından. Türkiye bu koşulları sağladığı takdirde bizim de içinde çok önemli bir şey" diye konuştu.
Tarım politikamızda ciddi sorunlar yaşandığını sözlerine ekleyen Marmara Üniversitesi Avrupa Birliği (AB) Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mesut Eren şunları söyledi:
"Şu anda kimin neyi ekip neyi biçtiğini önümüzdeki sezonda, önümüzdeki dönemde ne kadar yıllık ürün alacağını bilmiyoruz. Ama bu Avrupa Birliği içerisinde 28 ülkede yapılıyor. Yani Polonya'da önümüzdeki sene neyin ekili olduğunu, ne kadar yıllık ürün alınacağı biliniyor. Ama biz de maalesef böyle değil. Çiftçimiz ne yapıyor, hangisi çok para ediyorsa o ürünü ekmeye başlıyor. Herkes onu ektiği için arz fazlasından ürünü ya toplayamıyor ya tarlada bırakıyor ya da götürüp denize, kara yoluna dökerek tepkisini gösteriyor. Bu hep böyleydi, bu şekilde devam etti. Ama AB'ye entegre olduğumuz takdirde bu çok ciddi bir avantaj sağlayacak. Organik tarım eğitimlerinde gördüğüm kadarıyla bilinçli, ne yaptığını bilen ve karşılaştığı fırsatları değerlendirebilen, tehditlerle mücadele etmeyi becerebilen bir üretici grubu görüyorum. Eğitimlerimiz oldukça verimli geçiyor."
Görüntü Dökümü
--------------
-Toplantıdan detay
-Toplantıya katılanlardan detay
-Doç. Dr. Mesut Eren ile röp
-Dernek üyelerinin ormanlık alanda inceleme yapması
Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,
=========================
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?