1)DİYARBAKIR'DA 11 KÖYDE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN EDİLDİ (YENİDEN)
Diyarbakır'ın Lice, Hazro ve Kocaköy ilçelerine bağlı 11 köyde düzenlenecek operasyon nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sokağa çıkma yasağı Diyarbakır Valiliği sitesinden de duyurulurken, sabah saat 05.00'de başladığı belirtilen sokağa çıkma yasağına ilişkin Diyarbakır Valiliği tarafından konuyla ilişkin olarak şu açıklamalara yer verildi: "İlimiz Lice, Hazro ve Kocaköy ilçeleri mülki sınırları içerisinde dağlık ve ormanlık alanda faaliyet yürüten, aralarında üst düzey örgüt yöneticilerinin de bulunduğu değerlendirilen BTÖ mensuplarını ve işbirlikçilerini etkisiz hale getirmek, bölgede BTÖ mensupları tarafından kullanıldığı değerlendirilen sığınak, barınak, depo alanlarını ve uçaksavar mevziilerini tahrip etmek ve malzemeleri ele geçirmek maksadıyla operasyon düzenlenecektir. Operasyon icra edilen bölgelerde halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması ve sivil vatandaşların zarar görmemesi amacıyla, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun ilgili maddeleri gereğince, belirtilen bölgelerde (Lice İlçesine bağlı olan; Kayacık Köyü, Ortaç Köyü, Yalaza Köyü, Bağlan Köyü, Çavundur Köyü, Dolunay Köyü ve Kabakaya Köyü, Hazro İlçesine bağlı olan; Çitlibahçe Köyü, Sarıerik Köyü ve Ormankaya Köyü ile Kocaköy İlçesine bağlı olan; Boyunlu Köyü) 28 Aralık 2016 günü saat 05.00'dan geçerli olmak üzere ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasağı uygulanacaktır.
Söz konusu yasağa uyulması, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği yönünden önem arz etmekte olup, yasağın bitim süresi ayrıca duyurulacaktır"
DİYARBAKIR,
===================================================
2)REŞADİYE'NİN KAYIP ÇOCUKLARI 1 YILDIR BULUNAMADI
TOKAT'ın Reşadiye ilçesinde 1 yıl önce kaybolan 8 yaşındaki Bayram Erol ve 5 yaşındaki Dursun Kağan Taşçı'nın gözü yaşlı anneleri, bulunmaları yönündeki umutlarını koruyor. Reşadiye'nin Çermik Mahallesi'nde oturan Adile ve Ömer Erol çiftinin çocukları Bayram ile komşuları Nafize ve İbrahim Taşçı çiftinin çocukları Dursun Kağan, geçen yıl 29 Aralık'ta saat 09.00 sıralarında evlerinden oynamak için çıktıktan sonra ortadan kayboldu. Bayram ve Dursun Kağan, evlerine dönmeyince, AFAD ve jandarma ekiplerinin de katılımıyla aylarca süren arama çalışmaları başlatıldı. Fakat aylarca yapılan tüm aramalara rağmen çocukların izine rastlanamadı. Çocukların kaybolmasının üzerinden bir sene geçmesine rağmen her iki aile gelecek umutlu bir haberi bekliyor. En zor bir yıllarını geride bırakan Bayram Erol'un annesi Adile Erol ile Dursun Kağan Taşçı'nın annesi Nafize Taşçı, gözü yaşlı bir şekilde acılı bekleyişlerini sürdürüyor.
"RÜYALARIMIZDA GÖRÜYORUZ"
Kayıp Bayram Erol'un annesi Adile Erol çocuğunun geçen yıl oyun oynamaya gittiğini ve bir daha dönmediğini belirterek, "Ondan sonra hiç bir haber alınamadı çocuğumdan. Çok aradılar, herkes bize yardımcı olmaya çalıştı. Ama çocuğumuzdan şu ana kadar bir haber gelmedi. Yüreğimiz yaralı, bir haber gelecek diye bekliyoruz. Rüyalarımızda görüyoruz çocuklarımızı, başka nerede göreceğiz. Dua edip, Kuran okuyoruz çocuklarımız için. Bilen gören varsa Allah rızası için bize haber etsinler. Çocuğumuza ne olduğunu bilmemiz bize bir umut olur. Şimdi hiç bir şey bilmiyoruz. Bekliyoruz, kapıları gözlüyoruz, çocuklarımızdan bir haber gelecek diye. Bir yıl çok zor geçti. Bir anda çocuğumuzu kaybetmek bizim için çok acı oldu" dedi.
"ŞAŞKINIZ, ÜZGÜNÜZ"
Dursun Kağan Taşçı'nın annesi Nafize Taşçı ise, çocuklarının her zamanki gibi dışarıda oynadığını söyleyerek, "Uzaklaşıp kaybolacağı hiç aklımıza gelmedi. Böyle olacağını bilsek çocuklarımızı asla dışarı salmazdık. Parkta oynayıp gelen çocuklarımızın uzaklaşmış olması, bu hale gelmesine çok şaşkınız. Ölü yada diri bir şekilde bulunmasını istedik ama hiç bir şey bulunamadı. Kaçırıldıklarına dair de hiç bir iz yok. İhbarlar geliyor ama olumlu sonuç çıkmıyor. Şaşkınız, üzgünüz. Halkımıza sesleniyoruz. Gören bilen varsa Allah rızası için bize yardımcı olsunlar" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-İlçeden görüntü
-Çocukların son görüldüğü yer
-Annelerinin birlikte görüntüsü
-Konuşmaları
-Çocukların fotosu
Haber-Kamera: Mustafa TURAPOĞLU-Fatih YILMAZ/REŞADİYE(Tokat),
================================================
3)MARMARİS İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN OKULLARA YILBAŞI UYARISI
MUĞLA'nın Marmaris İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, okullara resmi yazı göndererek yılbaşı etkinliklerinin düzenlenmesiyle ilgili uyarıda bulundu. Gönderilen yazıda, şifahi şikayetlerden dolayı öğrencileri farklı alışkanlıklara ve olumsuz davranışlara sevk edebilecek ya da özendirebilecek, eğlence, şans oyunu, çekiliş ve yılbaşı adı altında öğrencileri ekonomik durumlarına göre farklı algılara sokabilecek etkinliklerden kaçınılması istendi.Marmaris Milli Eğitim Müdürlüğü, bugün özel ve resmi okul müdürlerine yeni yıl kutlamaları ile ilgili uyarı niteliğinde resmi yazı gönderildi. Gönderilen yazıda, "Müdürlüğümüze şifahi olarak bildirilen şikayetlerden anlaşıldığı üzere; mevzuat dışı, ders ve sosyal etkinliklerle alakası olmayan, değer yargılarımızdan uzak, bazı kutlamalar için öğrencilerin özendirildiği ve öğrencilere yönlendirmeler yapıldığı bilgileri ve şikayetleri gelmektedir. Dönem ve yıl sonu olması nedeniyle dersleri engelleyecek, öğrencileri farklı alışkanlıklara ve olumsuz davranışlara sevk edebilecek ya da özendirebilecek, eğlence, şans oyunu, çekiliş ve yılbaşı adı altında öğrencileri ekonomik durumlarına göre farklı algılara sokabilecek (yılbaşı hediyeleşmesi, çam süslemesi, Noel baba figürü vb.) milli ve manevi değerlerimizden uzak etkinliklerin yapılmaması ve bir aksaklığa mahal verilmemesi hususunda; Bilgilerinizi ve gereğini önemle rica ederim. İlçe Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aldoğan" denildi.
MİLLİ EĞİTİM YAZISINA TEPKİLER GELDİ
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün okullara gönderdiği resmi yazıyı sosyal medyada paylaşarak yorumları velilere bıraktığını dile getiren CHP Marmaris İlçe Başkanı Acar Ünlü, şu eleştiride bulundu: "Marmaris Milli Eğitim Müdürlüğü asli görevini bırakarak halkın birbirlerine iyi dilek dilemesi ve kutlama yapmasına karışmaya başlamıştır. Çocukluğumuzdan bu yana yeni yıllarda vatandaşlarımız birbirleriyle kucaklaşır, kutlama yapar. Hediyeler alınır ve verilir bu esnada Allah, milletimize ve ailemize zarar vermesin, mutlu ve huzurlu yeni yıl olsun dilekleri söylenir. OECD'nin Uluslararası Öğrenci Performansı Değerlendirmesi olan yan PİSA verilerine göre eğitim oranlarımız 50'inci sıralarda geziyor. Milli Eğitim bu açıklama ile eğitim seviyesini 40'ıncı sıralara düşürdüğünü mü zannediyor? Marmaris'in eğitimi ve çocuklarımızın gelişimi için proje üretecek, geliştirecek çalışma yapması beklenen kurumun böyle yazılar göndermesini şiddetle kınıyorum."
'CİDDEN YORUM YAPILMAYACAK KADAR VAHİM BİR DURUM'
Veli-Der Marmaris Şube Başkanı Özgür Çağlı, resmi yazıyı sosyal medya hesabından paylaşarak "Cidden yorum yapılmayacak kadar vahim bir durum. Oysa derdimiz gelecek nesilleri daha donanımlı bilgili ve çağdaş yetiştirmek olmalıydı" şeklinde yarım yaptı. Çağlı, "Ülke genelinde okullara gönderilen yılbaşında hediye çekilişi, konser, eğlence, sınıf süsleme vb. etkinlikler yapılamayacağına dair yazı Marmaris'teki okullara da ulaşmıştır. Okullarda dini gruplarca yapılan her türlü eğitim dışı faaliyete göz yumulurken, ülkemizin içine sürüklendiği ortam bahane edilerek, çocuklarımızın masum eğlence ve faaliyetlerine anlamsız yasaklar getirilmektedir. Bu yasak, giderek daha çok baskı altına alınan öğrenci ve öğretmenlere, öğrencilere mali külfet getirdiği, dersleri engellediği gibi komik gerekçeler ileri sürerek yeni bir baskı uygulama yöntemidir. Amacı, tek tip öğrenci yetiştirmek olan Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğrencilerin okulda yaptığı masum yılbaşı etkinliklerini yasaklamak yerine, bilime ve akla dayanan bir eğitim politikasıyla ülkemizin hak ettiği eğitim sistemine kafa yormasını tavsiye ederiz" dedi.
'BU ZİHNİYETİN YARATMAYA ÇALIŞTIĞI BİR ALGI MÜHENDİSLİĞİDİR'
Eğitim-Sen Marmaris Şube Başkanı Altan Kumbasar ise, "Biliyoruz ki, dünyanın her yerinde insanlığın ortak geleceğine ilişkin benzer özlemleri taşıyan herkes, yeni yıla aynı duygu ve dileklerle girmeyi arzulamaktadır. Azıcık tarih bilinci taşıyan herkesin bildiği üzere, yeni yıl kutlamalarının tarihsel kökeni araştırıldığında, daha çok Türklerin kutlama biçimi ve bir alışkanlığı olarak dünyaya yayıldığını görecektir. Ne yazık ki yalnız bir anayasa değişikliğiyle değil, bunun ötesinde bir zihniyet değişimiyle de karşı karşıya olduğumuz için ortak geleceğimizi karartmaya çalışıyorlar. Yıllardır Anadolulun en ücra köylerinde bile, yeni yılı kutlamayı bir alışkanlık ve eğlence haline getirmiş insanlarımıza, bugün, yapılanların bir Hıristiyanlık adeti ve Noel kutlaması olarak gösterilmesi aslında bu zihniyetin yaratmaya çalıştığı bir algı mühendisliğidir. Yaşanan şey bir takvim değişikliği olduğu halde, eğitim kurumlarında bile kutlama coşkusunun önüne geçmeyi kendilerine vazgeçilmez bir görev sayanlar, gerçekte öğrencileri olumsuz davranışlara iten sebepleri görmezlikten gelenlerdir" diye konuştu.
LAR
Ali GÜNDOĞAN/MARMARİS (Muğla), -
=========================================================
4)VANTRİLOK'UN ŞAKASI GÜLDÜRDÜ
MUĞLA'nın Menteşe Belediyesi'nde görevli vantrilok (karnından konuşabilen) Tünay Ürper'in, inşaat işçisi 50 yaşındaki Hasan Karaaslan'a yaptığı şakanın videosu, sanal ortamda paylaşma rekoru kırdı. Karnından konuşan Ürper'in adıyla seslendiği Karaaslan, sesin çevredeki tek katlı harebe bir yapıdan geldiğini sanınca korkuya kapıldı. O anlar, izleyenleri güldürdü.
Menteşe Belediyesi'nde görevli vantrilok Tünay Ürper, yeteneğiyle herkesi şaşırtıyor. Karnından istediği gibi konuşan Ürper, bu yeteneğini şakalarında da kullanıyor. Ürper'in yaptığı şakanın son kurbanı, inşaat işçisi Hasan Karaaslan oldu. Sosyal medyada paylaşım rekoru kıran görüntü şöyle; Kent merkezinde inşaatta çalışanların yanına uğrayan Ürper, işçilerle bir süre sohbet etti. İşçilerden birinin kimliğinin Hasan Karaaslan olduğunu öğrenen Ürper, ağzını kıpırdatmadan kendisine seslendi. Sesin harabe yapıdan geldiğini sanan Karaaslan, korkulu anlar yaşadı. Çevredekilere dönen Karaaslan, "Ağabey ses buradan geldi. Hepimiz duyduk. Ben çalıştığım yerde duydum. Dışarıda anlatsam delirmiş bu, kafayı yemiş derler" diyerek çalışma alanına geri döndü. Ürper, tekrar aynı şeyi yapınca, Karaaslan, ikinci defa şok yaşadı. Sesin geldiği yerde dönerek ellerini semaya açan Karaaslan, "Hocam buyur hocam. Yok ağabey ben artık çalışmam. Sivaslı Hasan dedi. Soyadımı bile biliyor. Okudum, üfledim" dedi. Telefona sarılarak yaşadıklarını annesine anlatan Hasan Karaaslan, "Hocam bana Sivaslı Hasan, Sivaslı Hasan diye bağırdı. En sonunda Sivaslı Hasan Karaaslan diye bağırdı. Bir şey yapmıyorlar. 4 sefer bağırdı. 7-8 kişiydik, sesi herkes duydu" dedi. Gözyaşlarına boğulan Karaaslan, inşaat alanından ayrıldı. Peşinden seslenen Ürper, "Zararlı değilmiş, imam buraya gelecek, seninle konuşacak" demesine rağmen Karaaslan'ın gitmesine engel olamadı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Şakanın görüntüsü
(Haber- Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,
======================================================
5)FLAMİNGO CENNETİ İÇİN KORUMA ÖNLEMİ ÇAĞRISI
MUĞLA'nın Milas İlçesi'nde onlarca kuş ve balık türünün yaşadığı Tuzla Sulak Alanı'na göç ederek gelen flamingo sayısı 8 bini aştı. Bölge halkı ve hayvanseverler, kaçak avcılara dikkat çekip kuş cenneti olarak adlandırılan bölgenin korunması için yetkilileri göreve çağırdı.
Milas'ta yaşayan hayvanseverler, onlarca kuş ve balık türüyle birlikte yemlenerek konaklayan flamingolardan bazılarının kaçak avcılıkla öldürüldüğüne, bazılarının ise elektrik tellerine çarparak yaralandığına dikkat çekti. Tabloları aratmayan güzelliklerin ortaya çıktığı bölgenin korunması çağrısı yapıldı.
Hayvanseverlerden Boğaziçi Mahallesi'nde yaşayan bölge sakini heykeltıraş Kemal Arıkan, alanın Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nce 2004 yılında koruma altına alındığını söyledi. Arıkan "Burası tam bir cennet. Onlarca kuş ve balık türü burada zengin besin öğeleri ile yavruluyor, yaşamını sürdürüyor. Doğal park olmasına rağmen avcılık tam gaz sürüyor. Yasal çerçevede avcılık yaparken koruma altındaki canlılarda yaralanıp ölebiliyor. Bu nedenle bu bölgede avcılığın tamamen yasaklanması için imza kampanyası başlattık. Milas Kaymakamlığına durumu iletip, bölgenin avlanma bölgesinden çıkarılmasını isteyeceğiz, başka çaremiz kalmadı. Ayrıca sulak alanın etrafı yerleşim merkezi oldu" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Sulak alandaki flamingolardan izleyenlerden
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Yaşar ANTER/ MİLAS (Muğla),
==========================================================
6)IHLAMURUN FİYATI ALTINI GERİDE BIRAKTI
BALIKESİR'in Edremit İlçesi'nde de soğuk algınlığı ve vücut direncini arttırmasıyla bilinen ıhlamur fiyatları yükselişe geçti. Geçen yıl kilosu 100 lira olan çiçek ıhlamurun fiyatı büyükşehirlerde 200 liraya ulaştı. Ihlamur, 128 lira olan gram altının fiyatını geride bıraktı.
Soğuk algınlığına karşı kullanılan ıhlamurun fiyatı, hava şartlarının sertleşmesiyle birlikte arttı. Geçen yıl kilosu 100 liradan satılan ıhlamur, aralık ayında 200 liraya yükseldi. Ürünün fiyatının yaza kadar daha da artabileceği, 225-250 arası bir rakamda seyredebileceği belirtildi.
Vatandaşın gramla ıhlamur alabildiğine dikkat çeken aktar Mehmet Özyürek, Kazdağlarında ıhlamurun bol olması nedeniyle kendilerinin ürünü 150 liraya sattıklarını söyledi. Ihlamurun doğal bir ilaç olduğunu, kış aylarında vücut direncine karşı bol bol tüketilmesi gerektiğini söyleyen Özyürek, özellikle bal ve limon ile karıştırılarak içilen ıhlamur çaylarının sağlık açısından çok faydalı olduğuna dikkati çekti. Özyürek, ıhlamurun faydaları hakkında şu bilgiler verdi:
"Kalsiyum açısından zengin bir besin kaynağıdır. Ayrıca önemli bir A vitamini deposudur. B6 vitamini de içermektedir. Ayrıca tanen, şeker, glikoz içerir. İçerdiği vitamin, element ve diğer maddelerle bazı hastalıklara faydaları vardır. Ihlamur yoğun olarak ise kış aylarında meydana gelen soğuk algınlığından ve yaygın salgın hastalıklardan korunmak ve bu hastalıkların tedavileri için tüketilmektedir. Daha fazla verim almak için ıhlamura bal ve limon eklenebilir. Balın yardımıyla vücudun direnci hastalıklarla mücadele için arttırılır. Balın doğal bir antibiyotik olması ıhlamurun etkisini iki katına çıkarır. Yalnız bal haşlanmış veya çok sıcak suda özelliği kaybeder. Bu yüzden ıhlamura karıştırılmadan önce mutlaka suyun soğumasının beklenilmeli."
Görüntü Dökümü
------------------------
Ihlamur ve altın detayları
Kuyumcu röp
Vatandaş röp
Aktar Mehmet Özyürek röp.
Haber- Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/ EDREMİT (Balıkesir),
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?