1)KÖYLÜLER TRAKTÖRLE YOL KESTİ
ERZURUM'un merkez Yakutiye ilçesine bağlı 200 hane, bin 700 nüfuslu Çiftlik Köyü'nde yaşayanlar havalimanının genişletme çalışmasına izin vermedi. Traktörlerle yol kesen ve yapılmak istenen çalışmaları engelleyen köylüler, "Köyümüzün açık cezaevine dönüşmesine izin vermeyeceğiz" dediler.Kent merkezine 5 kilometre uzaklıkta bir tarafı Teknik Üniversitesi, bir tarafı askeri ve sivil havalimanı bir tarafı da şehirlerarası otobüs terminali tarafından kapatılan Çiftlik Köyü sakinleri, sivil havalimanının genişletilmek istenmesine isyan etti. Köyden traktörlerine binerek yaklaşık 500 metre uzaklıktaki çalışmaların bulunduğu yere gelen köy halkı, çalışmalara izin vermedi. Kamyonların yol yapımı için getirdikleri toprağı dökmesine izin vermeyen ve traktörleri ile yolu kesen köylüler, "Ölümüzü çiğnemeden buradan geçemezsiniz. Köyümüzün açık cezaevine dönmesine izin vermeyeceğiz" diyerek çalışmaları durdurdu. Köylünün tepkisi üzerine müteahhit ve çalışanlar kamyonları ile birilikte bölgeden uzaklaştı.
Yapılan çalışmalara tepki gösteren ve gece-gündüz demeden bölgede nöbet tutarak yapılan çalışmalara izin vermeyeceklerini vurgulayan Çiftlik Köyü Muhtarı Özcan Örs şunları söyledi:
"2014 yılında muhtar seçilirken 2009 yılında Tarım İl Müdürlüğü Mera Komisyonu hayvanlarımızın otladığı 370 mera alanını hazine arazisi yapmış. Bundan kısa bir sürede bu yer devlet hava limanına verilmiş. Bu alan bizim can damarımız. Buradan hem arazilerimize gidiyoruz hem de köyün büyükbaş hayvanlarını götürüyoruz. Başka bir yerden araziye gitme ve hayvanlarımızı götürme şansımız yok. Hava limanı için pis yapılacaksa köyümün içinden bile yer veririm. Ama burayı bedavaya aldıkları için havalimanı arazisine katıp çevresini de tel örgü ile çekecekler. İşte o gün bizim öldüğümüz gündür. Ölmemek için çalışmaları durdurduk. Gerekirse gece-gündüz bekleyeceğiz. Çalışmaya izin vermiyoruz,. Mera komisyonundakilere sesleniyorum. 'Allah korkunuz yok mu? Komisyona girerken, merayı hazine arazisine çevirirken haritaya bakmadınız mı? Burası hayvan otlağı ve arazı yolu var. 200 hanelik bir köyün kaderi ile nasıl oynarsınız. Hayvancılığa destek veriyoruz diyenler, hayvancılığı ve köylüyü bitiriyor. Mera Komisyonu, merayı milli emlake, milli emlağa hava alanına vermiş. Ama biz çalışmalara izin vermeyeceğiz. Burası birinci sınıf meradır. Bize merayı ancak Cumhurbaşkanı bozabilir diyorlar. Peki, mera komisyonu bunu nasıl yaptı. Bu köyün gelir kaynağı hayvancılık ve tarım 800 seçmeni ve Erzurum'un en büyük köyü. Dört bir tarafımız kuşatılmış. Köyden tek çıkış noktamız burası. Burayı kapattırmayacağız."
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Yolu kapatan köylüler
-Yol inşaatında çalışan iş makinaları
-Köylülerin müteahhitle konuşması
-Yola park edilen traktörlerden detay
-Köyün uzaktan görüntüsü
-Köylülerin traktörlerle diğer arkadaşlarına desteğe gelmesi
-Muhtar Özcan Örs ile röp
Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,
SÜRE: 03.47 BOYUT: 732 MB
========================================================
2)KÖYLERİNE ELEKTRİK GELMEYİNCE, KENDİ ELEKTRİKLERİNİ ÜRETTİLER
BİNGÖL'ün Genç İlçesine bağlı Yazkonağı Köyü Örtülü Mezrasında yaşayan vatandaşların 10 yıl süren mezraya elektrik getirmesi çabası sonuçsuz kalınca köylüler satın aldıkları güneş enerjisi panelleriyle güneş enerjisinden kendi elektriklerini üreterek ihtiyaçlarını gidermeye başladı. 9 kişilik köy sakinlerinden Veli Kökel, 2008'den beri köye elektrik getirme çabası içerisinde olduklarını ifade ederek, "Elektrik gelmeyince elle eski geleneksel yöntemlerle yayık yapıyorduk. Günde 3 yayık yapmak zorundayız. Biz de güneş enerjisini elektriğe çeviren bu sistemi getirip kurduk. Bu sistemle her sabah 3 yayık rahatça yapabiliyoruz. Ev işlerinde, aydınlatmada, yayık yapmada, telefonları şarj etmede ve günlük işlerde kullanıyoruz. Bize şu anlık yetiyor ancak bunu yaptık diye de devletimiz elektriği getirmekten vazgeçmesin" dedi.
Genç ilçe merkezine 19 kilometre uzaklıktaki Yazkonağı köyü Örtülü mezrasında yaşayan vatandaşlar, 1993 yılında terör olayları nedeniyle köylerini boşaltmak zorunda kaldı. 2001 yılında köye dönüş yapan bazı aileler köyde elektrik bulunmaması nedenhiyle 2008 yılından itibaren resmi makamlar nezdinde girişimlerde bulundu. Mezrada kalan 9 kişiden oluşan 3 ailenin elektrik getirme çabası 10 yıl boyunca bir sonuç veremeyince kendi enerjilerini güneşten karşılamak için harekete geçti. Güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren panelleri köye getirip sistemi kuran mezra sakinleri, ürettikleri enerji ile temel ihtiyaçlarını karşılımaya başladı.
Talep ettikleri halde elektrik hizmetini alamadıklarını belirten mezra sakinlerinden Veli Kökel, mezralarında enerji başta olmak üzere sıkıntılarının olduğunu ifade ederek, "10 yıldan beri elektrik için uğraşıyoruz. Birçok kuruma başvurdum ama sonuç alamadım. Elektriğin ana hattı bizden 660 metre uzaklıktadır. Yüksek gerilim olsa, direkleri kendimiz kurup masrafları biz ödeyip köyümüze çekebilirdik ama düşürücü olması şarttır. Çok talep ettik, ancak sonuç alamadık. Nüfusun az olduğu gerekçesiyle enerji ihtiyacımız karşılanmadı. Elektriğimiz olsaydı mezraya dönüşler artardı. Dededen, atadan beri burada yaşıyoruz, burada doğduk. Çoğu kişi bu sıkıntılar yüzünden göç etti. Şimdi de birkaç ev kaldık. Devletimizden acil olarak elektrik ihtiyacımızın giderilmesini istiyoruz"dedi.
Veli Kökel, mezralarına fabrika ve iş olanakları istemediklerini sadece elektrik istediklerini de belirterek, "Üretim yapıyoruz, durumumuz çok şükür iyi ancak elektriğimiz yok. Ürettiğimiz hayvansal gıdalar saklayamadığımız için bozuluyor. Yemekler hep bir öğün pişiyor. Elektrik gelmeyince elle eski geleneksel yöntemlerle yayık yapıyorduk. Günde 3 yayık yapmak zorundayız. Biz de güneş enerjisini elektriğe çeviren bu sistemi getirip kurduk. Bu sistemle her sabah 3 yayık rahatça yapabiliyoruz. Ev işlerinde, aydınlatmada, yayık yapmada, telefonları şarj etmede ve günlük işlerde kullanıyoruz. Bize şu anlık yetiyor ancak bunu yaptık diye de devletimiz elektriği getirmekten vazgeçmesin"diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Köyden detaylar
-Güneş enerjisi panelinden detaylar
-Köy sakinlerinden Veli Kökel ile Röportaj
-Genel ve detay görüntüler
-Diğer köylülerin hayvanlarla ilgilenmesi
Haber-Kamera: Aziz ÖNAL-Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL,-
====================================================
3)RAYLARIN ARASINDAKİ "ÖLUM YOLUNA" DDY'NIN ALT GEÇİT YAPMASI SEVİNDİRDİ.
MUŞ tren garı ile Sütlüce köyü arasında alt geçit olmaması nedeniyle meydana gelen ölüm ve yaralamalı kazaların önüne geçilmesi için Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü çalışma başlattı. Yapımına başlanan yaya alt geçidi ölüm yolunda yürüyen vatandaşları sevindirdi. Sütlüce Köy Muhtarı Hasan Öztürk, alt geçit olmamasından dolayı vatandaşların tren raylarını kullandığını ve bunun da kazalara neden olduğunu söyledi. En büyük sıkıntılarının köye giriş ve çıkış yolunun olmaması olduğunu hatırlatan Öztürk, "Demiryolları tarafından alt geçit çalışması başlatıldı. Bugüne kadar insanlarımız rayların üstünden ve vagonların arasından gidip geliyordu. Bu nedenle birçok kaza meydana geldi ve insanlarımız öldü, hayvanlarımız telef oldu. Yaya geçidi bittikten sonra inşallah başka kazalar yaşanmayacak. Özellikle eğitim-öğretim döneminde öğrencilerimiz bu güzergahı kullanarak hem onlar hem de biz veliler derin bir oh çekeceğiz" diye konuştu. Sütlüce köyünde yaşayan Mizbah Kılıç ise, "Köyümüz demir yolunun karşı tarafında olduğu için kent merkezine gitmek için ray ve vagonların arasından geçmek zorunda kalıyoruz. Özellikle çocuklarımız için büyük tehlike arz etmektedir. Çünkü başka yol olmadığı için buradan gidip geliyorlar. Geçmişte kazalar meydana geldi, insanlarımız vagonlar arasına sıkışarak öldü, yaralandı. Bu açıdan alt geçidin bir an önce bitirilmesini temenni ediyoruz" dedi.
Yaya alt geçidinin 102 metre uzunluğunda, 7 metre genişliğinde ve 3 metre yükseklinde inşa edildiğini belirten Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, DDY Genel Müdürlüğü nezdinde yaptıkları görüşmeler sonucu yaya geçidi yapımının yıl sonu olmadan tamamlanacağını ve iki adet tüp geçit daha yapılacağını söyledi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Tren istasyonunda yapılan yaya geçit inşaatından detaylar
-İnsanların tren rayları arasından geçmeleri
-Trenden detaylar
-Gardan detaylar
-Röportaj
Haber-Kamera: Mehmet AYDIN/ MUŞ,
====================================================
4)BAZLAMADAN ALTIN ÇIKABİLİR
AYDIN'ın Söke ilçesinin Ağaçlı Mahallesi'ndeki restoranlardan birinin işletmecisi 38 yaşındaki Haluk Yalçınöz, sattığı bazlamalardan birinin içine gram altın koyarak kampanya başlattı. Pazar günleri sattığı bazlamalardan birinin içine altın koyan Yalçınöz, müşterilerinin arttığını, ilgiden memnun olduğunu söyledi. Söke'nin kırsal Ağaçlı Mahallesi'nde 6 yıldan beri restoran işleten evli ve 2 çocuk babası Haluk Yalçınöz, bunun yanı sıra bazlama da satıyor. Yalçınöz, tanesi 6 TL olan 1 kiloluk bazlamaların satışını arttırmak için, birinin içine gram altın koyarak kampanya başlattı. Davutlar, Güzelçamlı ve Milli Park yolu üzerindeki Ağaçlı Mahallesi'nde yaklaşık 30 restorandan birinin işletmecisi Yalçınöz, bu kampanyayı her hafta pazar günü yapıyor. Yalçınöz'ün işletmesinde ayrıca müşterilere keman dinletisi de sunuluyor.
'Dikkat bazlamadan altın çıkabilir' adı altında kampanyayı sürdürdüklerini belirten Yalçınöz, "Köyümüz sahil sitelerinin bağlantı yolu üzerinde. Bu nedenle yaz aylarında yoğun bir trafik yaşanıyor. Ankara, İstanbul, İzmir ve Türkiye'nin çeşitli illerinden çok sayıda yerli turistler geliyor. Biz de burada yöresel bazlamamızı satıyoruz. Köyümüzün bazlaması çok meşhurdur. Hem daha çok dikkat çekmek hem de bazlamamızın daha iyi tanıtımını yapmak için böyle bir kampanya başlattım. Her hafta pazar günü bir bazlamanın içine gram altın koyuyorum. Kampanyamız dikkat çekti, satışlarımız da arttı. Hafta içinde günde 60 bazlama ancak satabiliyorken, pazar günü ise 150 sayısını buluyoruz" dedi.
Ailesiyle birlikte Güzelçamlı'ya yaz tatilini geçirmeye gelen sınıf öğretmeni Bilal Ateş (54), bu haftanın şanslısı oldu. 6 TL verip aldığı bazlamanın içinde gram altın çıkınca şaşkınlığını gizleyemeyen Ateş, " Rize'nin Pazar ilçesinde öğretmen olarak görevliyim. Aydın'a yaz tatili için geldik. Aslen Aydınlıyız. Buradan geçerken, şuradan bir bazlama alalım dedik. Bazlamada altın çekilişi olduğunu öğrendik. Bir bazlama aldım, şansıma, içinden altın çıktı" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Bazlama yapılışı
İçine gram altın koyuluşu ve sunulan müşteriye çıkan gram altın görüntüsü
Bazlama işletmesinden görüntü
Dinlenen müşterilere keman dinleticisi
Haluk Yalçınöz ve altın çıkan Bilal Ateş'in konuşma
( Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,
===============================================
5)MARANGOZ DÜKKANINA 'EL EMEĞİ KAYBOLAN MESLEĞE ELVEDA' YAZDI
BALIKESİR'in Bandırma ilçesinde 60 yıldır el emeği elek imal eden 82 yaşındaki Rasim Örcün, plastik elekler yüzünden talep azalınca dükkanının kapısına 'El emeği kaybolan mesleğe elveda' diye yazdı. Bandırma'da, 17 Eylül Mahallesi'ndeki marangoz atölyesinde ilerleyen yaşına rağmen hala çalışan Rasim Örcün, meslekte 60 yılı geride bıraktığını ve 40 yıldan bu yana da Hacı Keşfettin Caddesi'nde bulunan 40 metrekarelik atölyede marangozluk yaptığını anlattı. Ağustos ve temmuz aylarında tarlalarda başlayan hasat ile birlikte elek yapmaya hız verdiğini belirten Örcün, geçmişe oranla elek satışının azaldığını, eleğin dahi plastiğinin yapıldığını söyledi. Eleklerin fiyatının 15 liradan başladığını belirten Örcün, her ürünün eleğinin farklı olduğunu aktardı. Örcün, "60 senedir bu işi yapıyorum. Şu anda elek zamanı. Bu 15-20 gün devam eder. Fiyatlar 15 liradan başlayarak boyutuna ve kalitesine göre değişiyor. Bu elekler tarhana, nohut, fasulye, buğday ve gübre elemek için kullanılıyor. Elek her eve lazım olan bir şey ama artık plastikleri çıktı. Marangozluk artık durdu sayılır. Eskiden kapı ve pencere yapardık. Artık tamirat işi yapıyoruz. Sunta kesiyoruz. Tam karın doyurucu bir meslek değil, çırak yetişmiyor. Elim ayağım tuttuğu ve Allah sağlık verdiği sürece bu mesleği yapacağımö dedi. Rasim Örcün atölyesinin girişine astığı "El emeği kaybolan mesleğe elvedaö yazısı ile de her geçen gün yok olmaya yaklaşan marangozluk mesleğinin içinde bulunduğu tehlikeye dikkat çekti.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Dış çekim atölye
Kapı önündeki elekler
Müşteri ile diyalog
Rasim Örcün elek yapımı
Rasim Örcü Röp.
Bıçkı başında çalışma
Dükkanın önü ve "El emeği kaybolan mesleğe elveda yazısı
Tufan DALGIÇ/BANDIRMA (Balıkesir),
3 DAKİKA 16 SANİYE
237 MB
====================================================
6)70 KİŞİLİK KÖYDE İÇME SUYUNU KOVALARLA TAŞIYORLAR
ELAZIĞ merkeze yaklaşık 80 kilometre uzaklıktaki 70 kişinin yaşadığı Kacar Köyü sakinleri, yaklaşık 3 aydır evlerindeki çeşmelerden su akmamasından dolayı zor günler geçiriyor. Hayvanların su içmesi için köy kuyusundan kovalar ile su taşıyan köylüler, içmek için ise köyden 5 kilometre uzaklıktaki su deposundan ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Kacar köyü sakinleri, hayvancılık yaparak geçimlerini sağladıklarını belirterek, aşırı sıcaklarda zor günler yaşadıklarını söyledi. Köy sakinlerinden İzzettin Tekateş, "Şuanda köyümüzde içmek için su bulamıyoruz. Ben dereden kovalar ile su taşıyorum ki hayvanlarım susuz kalmasın. Hayvanlarım yeterince su içmediği için hastalandı. Veteriner hekim, 'susuzluktan hasta olmuşlar' dedi. Hayvanlarımıza vermek ve içmek için kovalarla su taşımak zorunda kalıyoruz"dedi. Hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan Elazığ'ın merkeze bağlı Kacar köyü sakinleri, bugünlerde aşırı sıcaklarında artması ile zor günler geçirdiklerini söyledi. Hayvanlarının su ihtiyaçlarını kovalar ile taşıdıkları su ile giderdiklerini belirten köy sakinlerinden İzzettin Tekateş, köyde içmek için su bulmakta zorlandıklarını belirtiler. Tekateş, "Köyümüz Elazığ'a 80 kilometre uzaklıktadır. Kovancılar ilçesine ise 25 kilometre mesafededir. Şuanda köyümüzde içmek için su bulamıyoruz. Ben dereden kovalar ile su taşıyorum ki hayvanlarım susuz kalmasın. Hayvanlarım yeterince su içmediği için hastalandı. Veteriner hekim, 'susuzluktan hasta olmuşlar' dedi. Hayvanlarıma günde 3 defa su vermem lazım ama kovalarla su fazla taşıyamıyoruz" dedi.
Susuzluktan dolayı ağaçların da kuruduğunu anlatan Tekateş, "Su olmadığı için bahçelerimiz ve ağaçlarımız da kurudu. Köyümüzdeki evlerde içecek su yok. Tabaklar yıkanamıyor. Çünkü evlere su akmıyor. Günlük temizlik ve bakımımızı yapamıyoruz" diye konuştu.
Köy sakinlerinden Zeki Kacar da, su deposunun 2-3 saat içerisinde ancak dolduğunu bunun da yetersiz olduğunu söyledi. Susuzluğun devam etmesi halinde köyü terk edeceklerini söyleyen köy sakinlerinden Hayrullah Kacar ise şöyle konuştu:
"Şikayetimiz, köyümüzde içme suyunun tamamen yok olacak hale gelmesidir. Evime su getirmek için bidonlar ile 5 kilometre yol gidiyorum. Evlerimizde sular hep bidonlardadır. En kısa zamanda köyümüzde bir artezyen kuyusu açılması gerekiyor. Yüz binlerce lira harcadığımız bahçelerimiz zaten kurudu. Bu sorun 3-4 aydır devam ediyor. Muhtarımız gerekli yerlere başvurularda bulunmuş ama halen bir çözüm bulunamadı."
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Kovalar ile su taşınması
-İneklere kova ile su verilmesi
-Yapılan konuşmalar
-Genel ve Detay Görüntü
Haber-Kamera: Erkan BAY/ELAZIĞ, -
========================================================
7)POLİSİN DİKKATİ SAYESİNDE YAKALANDILAR
İZMİR'in Ödemiş ilçesinde, devriye görevi yapan polis ekiplerinin dikkati sayesinde, bir marketten hırsızlık yapmak isteyen 2 kişi suçüstü yakalandı.Ödemiş'te dün (pazartesi) gece Kunuri Sokak'ta devriye görevi yapan polis ekipleri, ışıkları kapalı olan bir marketin içinde karartı olduğunu farketti. Bunun üzerine marketin etrafını saran polis, hırsızlık için kepenk ve kapı kilidini kırarak içeri girdikleri belirlenen A.A. (29) ve M.S.'yi (21) suçüstü yakaladı. Şüphelilerin çeşitli markalarda 300 paket sigara ile marketin kasasındaki 11 bin TL, 200 dolar ve 6 kredi kartını bir çuval ve poşete doldurup, götürmek üzere oldukları anlaşıldı. A.A. ve M.S. gözaltına alınırken, çalmaya çalıştıkları sigara, para ve kredi kartları da daha sonra sahibine teslim edilmek üzere polis merkezine götürüldü. Markette parmak izi incelemesi yapan polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Hırsızlık yapılmak istenen marketin görüntüsü
-Şüphelilerden A.A.'nın market içinde yere yatırılıp, kelepçelenmiş görüntüsü
-Yakalanan şüphelinin ekip otosuna bindirilmesi
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Faruk ÇARK/ ÖDEMİŞ (İzmir),
======================================================
8)KIZ ARKADAŞINA GONDOLDA EVLİLİK TEKLİFİ YAPTI
TOKAT'ta yaşayan Mahmut Adak, kız arkadaşı Sema Ermiş'e Yeşilırmak üzerinde gondol ile gezerken evlilik teklifi yaptı.
Tokat Belediyesi tarafından Yeşilırmak'ta hayata geçirilen 'Kanal Tokat'ta projesi kapsamında ırmakta gondol gezileri başladı. Halkın yoğun ilgi gösterdiği Kanal Tokat'ta ilk evlilik teklifi de dün gece yapıldı. Bir fast-food mağazaları zincirinde çalışan Mahmut Adak (22), Yeşilırmak'ta birlikte gondol gezintisi yaptığı kız arkadaşı Sema Ermiş'e (21) sürpriz evlilik teklifi planladı. Adak'ın arkadaşları Hıdırlık Köprüsü üzerinde "Benimle evlenir misin Sema" yazdı. Köprü üzerine yazılı evlilik teklifini gören genç kız, erkek arkadaşına 'Evet' cevabını verdi. Çifti köprüdeki arkadaşları ve civardaki vatandaşlar da alkışlarla destekledi.
Arkadaşlarının yardımıyla evlilik teklifini yaptığını söyleyen Mahmut Adak, "3 gündür planlıyordum bu evlenme teklifini. Sayın Belediye Başkanımız Eyüp Eroğlu'na danışma gereği duydum. O da Allah razı olsun, yardımcı oldu. Şu anki ortam çok güzel, yanımdaki de güzel, bu da bana yeter" dedi.
Tekliften çok mutlu olduğunu söyleyen Sema Ermiş ise "Şu an çok mutluyum. Zaten ben ona 'ömrüm' diyordum. Boşuna demiyorum, çünkü o benim ömrüm. Çok güzel bir şey, anlatamıyorum. Anlatılmaz, yaşamanız lazım" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Çiftin gondoldaki görüntüleri
-Köprüye yazılan evlilik teklifi
-Vatandaşladrın alkışlarla destek vermesi
-Çiftin konuşmaları
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
(362 mb)
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?