2,5 milyon dolar gasbeden polis yelekli soyguncular, yakalandı
Mardin'de bir otomobilin yolunu, polis yeleği giyerek kesen ve 2,5 milyon dolar gasbeden 8 şüpheli, MİT ve jandarmanın ortaklaşa düzenlediği operasyonla yakalandı. Şüphelilerden 3'ü tutuklanırken, 5'i adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Geçen yıl 27 Aralık'ta meydana gelenolayda polis yeleği giyen bir grup, Irak'ın kuzeyinden Gaziantep'teki firmalara para taşıyan otomobili, Mardin'deki Uluslararası İpek Yolu'nda durdurdu. Şüpheliler, otomobilde bulunan 2,5 milyon doları alıp, kaçtı. Olaydan sonra ortak çalışma başlatan MİT ve jandarma ekipleri, yapılan takipler sonucunda Kızıltepe ve Derik ilçelerinde şüphelilere ait 12 adres belirledi. Buraralara düzenlenen eşzamanlı baskında 8 şüpheli gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda 1 M-16 tüfeği, 1 kalaşnikof tüfeği, 2 ruhsatsız av tüfeği ile el bombası, 900 tabanca mermisi, 74 kalaşnikof mermisi, gece görüşlü dürbün, mesafe ayar tamburası, 2 harici bellek ve terör örgütünü simgeleyen bez parçası ile çok sayıda plaka ele geçirildi.
Jandarmadaki sorgularının ardından Derik Adliyesi'ne sevk edilen 8 şüpheliden 3'ü tutuklanırken, 5'i adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü:
------
-Gözaltındakilerin adliye getirilişi
-Genel ve detay görüntü görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU : 147 MB
Haber-Kamera: Emrullah KARAKAŞ/DERİK(Mardin),
==================
Tarsus'tan araç çaldı, Adana'da yol ortasında cesedi bulundu
Mersin'in Tarsus ilçesinde kendi aracıyla kaza yapan ve kendisine yardım için duran Hüseyin M.'nin hafif ticari aracını çalıp kaçan Murat T.'nin, Adana'da yol ortasında cesedi bulundu. Murat T.'nin plakası henüz belirlenemeyen bir aracın çarpması sonucu öldüğü düşünülüyor.
Murat T., iddiaya göre saat 06.00 sıralarında Tarsus'ta 33 APH 11 plakalı aracıyla tek taraflı kaza yaptı. Bu sırada 38 RS 799 plakalı hafif ticari aracı ile yoldan geçen Hüseyin M., Murat T.'nin yanına gelip, yardım etmek istedi. Hüseyin M. kazalı araçla ilgilenirken Murat T., üzerinde kontak anahtarı bulunan hafif ticari araca binerek olay yerinden hızla uzaklaştı. Hüseyin M.nin ihbarı üzerine polis, Murat T.'nin kaçış güzergahında önlem aldı.
ADANA'YA GELDİĞİ TESPİT EDİLDİ
Tarsus -Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'na giren ve Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kameralarına yakalanan Murat T.'nin Adana'ya geçiş yaptığı tespit edildi. Ekiplerin TAG Otoyolu'nda arama yaptığı sırada, Adana Şehir Hastanesi yakınlarında yol kenarında bir aracın park halinde bulunduğu ve bir kişinin de yol ortasında yaralı halde yattığı ihbarı geldi. Olay yerine sevk edilen polis ekipleri, emniyet şeridinde park halindeki aracın, Hüseyin M.'ye ait hafif ticari araç, 56 metre uzağında yerde yatan kişinin ise Murat T. olduğunu saptadı. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Murat T.'nin öldüğü belirlenirken, araçta yapılan incelemede ise ön sağ camının içten dışarı doğru kırıldığı görüldü. Murat T.'nin aracı terk edip, kaçmak için yolun karşına geçtiği sırada plakası bilinmeyen bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiği düşünülüyor. Murat T.'nin cesedi, olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı. Murat T.'nin kesin ölüm nedeni, yapılacak otopsinin ardından belli olacak. Öte yandan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri de olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
----------
-Otobandaki ceset
-Sağlık görevlileri
-Ambulansın gidişi
-Olay yeri inceleme ekibinin çalışmaları
-Trafik polislerinin görüntüleri
-Şahsa çarpan araçtan genel ve detay
SÜRE: 01'49" BOYUT: 201 MB
Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,
==================
2'nci kez gittiği hastanede beynine oksijen gitmeyince yatağa bağlandı
Kocaeli'nin Körfez ilçesinde yaşayan Bilal Baş(41), 31 Temmuz 2018'de boğaz ağrısı şikayetiyle 2'nci kez gittiği hastanede beynine oksijen gitmemesi nedeniyle yatağa bağlı hale geldi. Osman Baş ağabeyine kök hücre nakli yapılabilmesi için 233 bin TL gerekliği olduğunu belirterek, hayırseverlerden yardım istedi.
Körfez'de yaşayan 2 çocuk babası Bilal Baş, geçen yıl 31 Temmuz tarihinde saat 02.00 sıralarında boğaz ağrısı şikayetiyle Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin acil servisine başvurdu. Burada tedavi uygulanan Bilal Baş, taburcu edilerek evine gönderildi. Aynı gece 06.00 sıralarında şikayeti daha da artan Bilal Baş, bu kez ambulans ile aynı hastaneye tekrar getirildi. Acil serviste müşahede altına alınan Bilal Baş'ın boğazı ve küçük dili şişerek nefes almasını engelledi. Saat 09.00 sıralarında beyni oksijensiz kaldığı için bitkisel hayata giren ve hipoksik iskemik ensefalopati (oksijen yoksunluğundan kaynaklanan beyin hasarı) teşhisi konulan Bilal Baş, daha sonra yoğun bakım servisine alındı. Yoğun bakımda tedavi gören Bilal Baş'ı ailesi, 5 Kasım 2018 tarihinde Körfez Devlet Hastanesi'nin palyatif bakım merkezine geçirdi. Burada 147 gün kalan Bilal Baş, daha sonra evine alınarak burada bakılmaya başlandı.
Ağabeyi Bilal Baş'ın beyin hücrelerinde hasar oluştuğunu belirten Osman Baş, bu konuda Sakarya'da bulunan bir özel hastanede kök hücre tedavisi yapıldığını öğrendi. Hastane ile irtibata geçerek ağabeyinin durumundan bahseden Osman Baş'a, ameliyatın yapılabilmesi için 233 bin 500 TL ücret ödemesi gerektiği söylendi. Ailesinin bu ücreti karşılayamayacağını belirten Osman Baş, Kocaeli Valiliği'ne başvurarak ağabeyinin tedavisi için yardım toplamak üzere izin aldı.
Ağabeyinin hastanede geç tedavi uygulandığı için bilincini kaybettiğini iddia eden Osman Baş, "Ağabeyim Bilal Baş, 31 Temmuz 2018 tarihinde saat 02.00 sıralarında, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisinin yeşil alanına boğaz ağrısı şikayetiyle gidiyor. Yapılan müdahalenin ardından ağabeyimi evine gönderiyorlar. Eve geldikten sonra boğaz ağrısı şikayeti tekrar artıyor. Aynı gece 06.40 gibi, aynı hastanenin acil servisinin kırmızı alanına götürülüyor. Acil serviste boğulmaya başlıyor. Nefessiz kaldığı için, kalbi duruyor ve oksijensiz kaldığı için de beyin hasar görüyor. Ağabeyimin boğazına nefes alması için delik açılıyor. Bu müdahale erkenden yapılmış olsa, ağabeyim şu an sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilecekti. Kulak, burun, boğaz doktoru beklendiği için ve acil doktorlarının bu sorumluluğu üzerlerine alıp bu müdahaleyi yapmadıkları için, 31 Temmuz 2018'den beri ağabeyim bilinci kapalı bir şekilde yatağa mahkum olarak hayatını devam ettiriyor" dedi.
SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEDİ
Valiliğin o gece görev yapan doktorlar hakkında soruşturma izni vermediğini söyleyen Osman Baş, "Ağabeyim 31 Temmuz'da hastaneye ilk gittiğinde kendi imkanlarıyla yürüyerek veya araba kullanarak hastaneye gidiyor orada hiçbir problem yok. Saat 06.00 sıralarında da ambulansı karşılamak için kendi imkanlarıyla evin önüne kadar iniyor, acil servise gittiğinde de saat 07.30'a kadar da bir problemi olmadığı görülüyor. Nefes alabiliyor, bilinci yerinde ama o geç müdahaleden dolayı ağabeyim o tarihten bu yana beyin oksijensiz kaldığı için bilinci kapalı ve bir başkasının yardımına muhtaç olarak hayatına devam etmeye çalışıyor. Doktorlar hakkında idari soruşturma açıldı, Valilik tarafından ve bilirkişi tarafından doktorlar hakkında soruşturma izni verilmediği için adli süreç başlayamadı. Şu an adli süreç ve dosyalar İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne gönderildi. Bölge İdare Mahkemesi'nin göndereceği kararı bekliyoruz." diye konuştu.
KÖK HÜCRE TEDAVİSİ GEREKLİ
Ağabeyinin tedavisi için kök hücre nakli yapılması gerektiğini anlatan Osman Baş, şöyle konuştu:
"Beyinde ve omurilikte ölen hücreler canlanmadığı için ağabeyimin beynine kök hücre vererek tedavi olması gerekiyor. Kök hücre nakli için çok yüksek miktarda bir para gerekiyor ve kök hücre nakli özel bir hastanede yapılacak, hücreleri üreten hastane de özel bir hastane. Sigorta kapsamında olmadığı için devlet bu tedavinin masraflarını karşılamıyor. Tedavi giderleri için gereken parayı benim, ailemin karşılaması mümkün olmadığı için devletten yardım toplamak için izinlerimizi aldık. Tedavi giderleri için yaklaşık 233 bin lira para gerekmekte, insanlardan ve duyarlı kişilerden yardım bekliyoruz"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Bilinci kapalı olan Bilal Baş'ın görüntüsü
-Osman Baş'ın ağabeyinin ihtiyaçlarını gidermesi
-Osman Baş ile röp.
-Detay
HABER: Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/KÖRFEZ(Kocaeli),
=====================
Kayadan çıkan suda şifa arıyorlar
Rize'nin İkizdere ilçesi Şimşirli köyünde kayanın içerisinden çıkan ve yapılan tahlillerinde kalsiyum ve magnezyum mineralleri açısından zengin olduğu belirlenen ılıca suyun şifalı olduğuna inanılıyor. Vücut direncini artıran, böbrek taşı rahatsızlıklarına iyi gelen sudan içmek isteyenler köye akın ediyor.
İkizdere ilçesi Şimşirli köyünde İkizdere deresi üzerindeki ahşap asma köprüden geçilerek patika yoldan ulaşılan kayanın içerisinden su çıkıyor. 200 yıllık bir tarihi geçmişi olan ve yapılan tahlillerinde kalsiyum ve magnezyum mineralleri açısından zengin olduğu belirlenen ılıca suyun şifalı olduğuna inanılıyor. Vücut direncini artıran, böbrek taşı rahatsızlıklarına iyi gelen sudan içmek isteyenler köye akın ediyor. Bidonlarla gelenler, suyu doldurup götürdükleri evlerinde içiyor.
'SUDAN SAYISIZ İNSAN ŞİFA BULMUŞTUR'
Köyde restoran işletmeciliği yapan Yüksel Yılmaz, Şimşirli maden suyunun tarihinin 200 yıl öncesine dayandığını söyledi. Yılmaz, "Bu suyu bölgemizde herkes bilir ve buraya gelerek şifa arar. Bu sudan sayısız insan şifa bulmuştur. Özellikle böbrek hastaları, taş, kum olanlar bu sudan içerek şifa bulurlar. Yaz ayları hafta sonları burada bu sudan bir bardak içmek için insanlar sıraya girerler. Yapılan araştırmalarla sağlık yönü belgelenmiştir. Mide rahatsızlıklarında etkili olduğu raporlarda yazıyor. İshal ve kabızlığa iyi geliyor. Ayak ellerde bulunan egzamalara karşı yıkama ile çok etkili olduğunu bende gördüm. Böbreğinde taş olduğunu bilmeyen bir kişi gelip bu sudan içti ve taşı düşürdü. Böyle bir ilginç olaya da tanık olduk" dedi.
İstanbul'da yaşayan Bayram Ali Kolçak da suyun şifalı olduğunu bildiğini ve her fırsatta sudan içtiğini belirterek "Dedelerimiz bu suyun çok şifalı olduğunu söylerdi. Eskiden itibaren bu sudan içeriz. Mideyi sindirmede çok faydalı olduğunu biliyoruz. Bizde çok faydasını gördük." diye konuştu.
Abdullah Yusuf Kaygusuz ise insanların suyu çok övdüğünü belirterek "Suyun şifalı olduğu söylendi. Bizde o yüzden geldik ve tadına baktık. Eskiden beri bilinen ve şifa dağıtan bir suymuş. İnşallah bizde şifa buluruz. Tadı güzel, maden suyu gibi bir tadı var." ifadelerini kullandı.
PROF. DR. VEREP: SAĞLIĞA FAYDALIDIR
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Bülent Verep, Rize'nin termal su kaynakları ve yer altı suları konusunda zengin bir bölge olduğunu söyledi. Verep, şunları dedi:
"Sıcak sularda insanlar içine girerek banyo yaparak sağlıkları için faydalanmaya çalışıyorlar. Soğuk su olarak içilebilen ılıca su kaynakları sağlık aranan sulardır. Bu su kaynakları kullanılıp ekonomiye kazandırılmalıdır. Bu sularımız insanların sağlıklarına destekleyici bir etkendir. Bölgemizde yer altı içme suları ise kalsiyum ve magnezyum mineralleri açısından zayıftır. Maden ve ılıca suları ise zengin minarele sahiptir. İnsanların tüketmesi sağlık açısından tavsiye edilen önemli bir içecektir. Sağlığa oldukça faydalıdır. Bölgemizdeki suların da mineral ve element açısından zengin olduğunu söyleyebiliriz.ö
Görüntü Dökümü
-----------
Şimşirli köyü Drone detayları
Su detayları
Sudan içenler
Vatandaşlarla röp.
İşletmeci Yüksel Yılmaz ile röp.
Detaylar
Haber-Kamera: Aytekin KALENDER - Selçuk BAŞAR RİZE-DHA
===================
Fotokapanlar yaban hayatı görüntüledi
Düzce Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleri ormana kurdukları fotokapanlarla envanter çalışması yaptı. Fotokapanlar geyik, karaca ve ayıları görüntüledi.
Düzce Doğa Koruma ve Milli Parklar Ekipleri, sorumluluk sahası içerisindeki ormanlık alanlara fotokapan kurarak, ormanlardaki yaban hayatı çeşitliliği üzerinde çalışma yaparak, sayılarını belirlemeye çalışıyor. Bu kapsamda kurulan fotokapanlardan elde edilen görüntüler sayesinde Düzce'deki ormanlarda hangi hayvanların yaşadığı belirlenerek envanter oluşturuluyor. Düzce'de genel olarak geyik ve karaca görüntüleri fotokapana takılırken, bir ayının beslenmesi de kameraya yansıdı.
Görüntü Dökümü
-----------
Yaban hayvanların yem yerken görüntüsü
Geyik ve karacaların yem yerken görüntüsü
Ayının yem yerken görüntüsü ve detaylar
Haber -Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
==================
Adilcevaz'da yurtta kavga ihbarına giden polislere kutlama
Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde Kredi Yurtlar Kurumu Müdürlüğü'nce polisler için sürpriz kutlama yapıldı.
Adilcevaz Kredi Yurtlar Kurumu Müdürü Özcan Beşkardeş, 155 Polis İhbar Hattı'na bir grup gencin yurtta kavga ettiği yönünde ihbarda bulundu. Kısa sürede İlçe Emniyet Müdürü Ercan Ergül'ün öncülüğünde olay yerine ulaşan polis ekipleri burada sürprizle karşılaştı. Polisleri alkışlarla karşılayan öğrenciler, "En büyük polis bizim polis" sloganları attı.
Yurt yönetimi ve öğrenciler, kısa sürede olay yerine ulaşan polis ekiplerine kavga olmadığını, sürpriz kutlama yapmak için ihbarda bulunduklarını söyledi. Etkinliğe katılan polis ekipleri yurt yönetimi ve öğrencilerle birlikte halay çekerek eğlendi.
Adilcevaz İlçe Emniyet Müdürü Ercan Ergül, sürprizden dolayı çok mutlu olduklarını belirterek, "Öncelikle bize bu sürprizi hazırlayan Kredi Yurtlar Kurumu müdürümüze ve öğrenci arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi teşkilatımızın 174'üncü yılını kutluyoruz. Bu çerçevede bu sürprizden hiçbir arkadaşımızın bilgisi yoktu ve ihbar üzerine çıkıp buraya geldik. Arkadaşlarımız buraya geldiklerinde şaşkınlıklarını gizleyemediler. Bizim için çok güzel bir anı oldu. Kendilerine teşekkür ediyorum" dedi.
Kurum Müdürü Özcan Beşkardeş de, "Polis Haftası'nın 174'üncü yılı münasebetiyle öğrencilerimizle birlikte polislerimiz için nasıl bir program düzenleyebiliriz, diye düşündük ve böyle bir sürprize karar verdik. Vatanımızın bekası için canını ve malını feda ederek mücadele eden polis kardeşlerimize haber vermeden yurdumuzda bir olay olduğunu söyledik. Bunun üzerine onlar da buraya geldi ve biz de onlara böyle bir sürpriz yaptık. Bu vesileyle tüm emniyet teşkilatımızın kuruluş yıldönümünü kutluyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
Adilcevaz kredi yurtlar kurumunun görüntüsü
Yurt müdürü Özcan Beşkardeş'in polis 155'e ihbar görüntüsü
Polis ekiplerinin yurda gelişinden görüntüler
Polis ekiplerinin karşılanmasından görüntüler
Etkinlikten detaylar
Emniyet müdürü Ercan Ergül'ün açıklaması
Yurt müdürü Özcan Beşkardeş'in açıklaması
Haber-Kamera: Salih BEŞKARDEŞ/ADİLCEVAZ, (Bitlis), -
=====================
Zehirli kutuları geri getiren çiftçilere ücret ödenecek
Düzce Ziraat Odası, fındığın zarar görmemesi ve bahçelerde bulunan otların temizlenmesi için kullanılan zirai ilaç kutularının çevreye atılarak doğaya zarar vermesini önlemek için kampanya başlattı. İlaç kutularını getiren çiftçilere kutu başına 50 kuruş ile 1 lira ödenecek.
Düzce'de çiftçiler fındık ağaçlarını küf, küllenme, kurtlanma ve Amerikan beyaz kelebeği tehlikesine karşı korumak için ilaçlama yapıyor. Nisan ayının ortalarında başlayan ilaçlamalar kapsamında ayrıca bahçelerin temiz tutulması için ot ilacı kullanılıyor. Ancak çiftçilerin bir çoğu attıkları ilaçların kutularını sulama kanallarına, dere ve nehirlere, ormanlık alanlara atıp, diğer canlıların yanı sıra insanların da zarar görmesine neden oluyor. Bu durumun önüne geçmek isteyen Düzce Ziraat Odası ilaç kutularının geri toplanması kararını aldı. Bu kapsamda çiftçiler ilaçların kaplarını kapakları ile geri getirirlerse büyük kaplardan kap başına 1 lira, küçük kaplardan ise kap başına 50 kuruş alacak.
Konuyla ilgili olarak bilgi veren Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, "Yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla oturup görüştük ve bu durumun önüne nasıl geçeriz diye düşündük. Şişelerin geri toplanmasıyla ilgili bir sonuç çıktı. Büyük ilaç kutularını 1 lira, küçük ilaç kutularını ise 50 kuruştan geri almak için karar aldık. Bundan sonra köylerde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Meclis üyelerimiz tarafından bu karar köylerde duyurulacak. Çiftçilerimiz ilaç kutularını getirdiği zaman ücretini peşin alıp gidecek. Projemiz 15 Nisan ile 30 Haziran tarihleri arasında devam edecek." dedi.
Öztürk kutuların daha sonra imha edileceğini belirterek, "Fındık kurdu ve ot ilaçları için yaklaşık 20-25 ton civarında ilaç atılıyor. Biz bu kutuları Düzce Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile imha edeceğiz. Bu kutular doğaya atıldığı zaman, kanallara atıldığı zaman bütün canlılar ölüyor. Hatta çocuklar dahi bu kutuları bularak oynadıktan sonra ellerini ağızlarına sürüyorlar ve zehirlenme tehlikesi yaşıyorlar." diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------
Ziraat Odası Meclis toplantısında karar alınırken görüntü
İlaç kutularının görüntüsü
Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk'ün açıklamaları
Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk'ün küçük ve büyük ilaç kutularını göstermesi detaylar
Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?