Kılıçdaroğlu, kadın tekstil işçilerine karanfil dağıttı Birlikte olup mücadele ederseniz sonuç alırsınız
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Edirneli kadınlarla bir araya gelip, tekstil fabrikası çalışanı kadınlarla yemek yedi, onlara karanfil dağıttı. Kılıçdaroğlu, Siz mücadele edeceksiniz, siz hak isteyeceksiniz, birlikte mücadele edeceksiniz. Eğer birlikte olup birlikte mücadele ederseniz sonuç alırsınız. Buradan özellikle geçen seçimlerde AK Parti'ye oy vermiş değerli kadın kardeşlerime de seslenmek isterim; sizler gerçekten seçme ve seçilme hakkını güçlendirmek istiyorsanız, hayatın her alanında var olmak istiyorsanız bütün kadınların bir araya gelip ortak mücadele ettiği bir platformun içinde olmak zorundasınız dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Edirne'de kadınlarla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Konfrerans Salonu'nda düzenlenen toplantıda kadınlara seslendi. Bu toplantının seçiş sürecince yaptığı en anlamlı toplantı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi
Kadınlardan sayısal olarak fazla olduğu bu toplantıda kadınlara hitap etme onurunu bana yaşattığınız için teşekkür ediyorum. Her halükarda kadın erkek eşitliğini sağlamak, kadının hayatın her alanında olmasını istemek, omuz omuza çalışmak dünyanın en güzel işlerinden birisidir. Kırsal kökenliyim. Kırsalda kadının erkekten çok daha fazla çalıştığını biliyorum. Anadolu'nun her tarafında bunu görmek mümkün. Kente gelince kadın dört duvarın arasında kalıyor, çalışma ortamı, üretme ortamı bulamıyor. Dolayısıyla kadın-erkek eşitliği dediğimiz o eşitlik kalmıyor. Ama bunu sağlamak erkeklerden çok sizin göreviniz. Siz mücadele edeceksiniz, siz hak isteyeceksiniz, birlikte mücadele edeceksiniz. Eğer birlikte olup birlikte mücadele ederseniz sonuç alırsınız. Buradan özellikle geçen seçimlerde AK Parti'ye oy vermiş değerli kadın kardeşlerime de seslenmek isterim; sizler gerçekten seçme ve seçilme hakkını güçlendirmek istiyorsanız, hayatın her alanında var olmak istiyorsanız bütün kadınların bir araya gelip ortak mücadele ettiği bir platformun içinde olmak zorundasınız. Böyle olursa o zaman daha güçlü bir Türkiye'yi inşa etmiş olursunuz.
'KADIN HAREKET SIRADAN BİR HAREKET DEĞİLDİR'
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne değinen Kılıçdaroğlu, 8 Mart 2857 yılında ABD Newyork'ta 120 kadının tekstil fabrikasında yanarak hayatını kaybettiğini anlatarak, Bugün burada Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyorsak binlerce kadının verdiği mücadele ve 120 kadının hayatını kaybettiği bir günün anısına bugün burada toplanıyoruz. O kadınlar bütün dünyaya örnek oldular hayatlarını vererek. Biz bugünü çiçeklerle kutluyoruz, ama onun arkasında yatan derin bir üzüntü ve güçlü bir hak mücadelesi var. O nedenle kadın hareketi sıradan bir hareket değildir. Kadının bilinci sıradan bir bilinç değildir. Kadının üretimi sıradan bir üretim değildir. Alın teri ve göz nuru vardır. ve onun için hayatını kolayca feda edebilmiştir. Alın teri için, hak aramak için. Eğer bir insan hak arayabiliyorsa insan kimliğine kavuşmuş demektir. Hakkını aramayan kişinin hakkı verilmez. Hak aramak o nedenle çok değerlidir, o nedenle Allah'ın isimlerinden biri Hak'tır. Hak aramak, emeği birilerine peşkeş çekmemek, alın terini birine peşkeş çekmemek hepimizin ortak görevidir. Dünya Kadın hareketinin arkasında böyle bir acı, böyle bir gözyaşı, böyle bir onur kimliği vardır ve bu onur kimliği bugün 8 Mart'ta dünya kadınlarını buluşturan kimliktir dedi.
Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlamanın yeterli olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, Bu tarih, bu yıl, her yıl sizin yeni hak talebinde bulunma yılınız olmalıdır. Eğer bir yerde bir kadın sorun yaşıyorsa o soruna bütün kadınların sahip çıkma zamanıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu toprakların yetiştirdiği dünyaya var olan ender devlet adamlarından birisidir ve kadınlara onun kadar değer veren ikinci bir başkan var mıdır, emin olun bilmiyorum. Onun kadar değer veren yoktur. Cumhuriyeti kurduktan sonra 3 Nisan 1930'da belediye kanununda değişiklik yapılıyor 'kadınlar belediye başkanlığına ve meclis üyeliklerine seçilebilirler' diye. 3 yıl sonra kadınlar muhtar olabilirler, ihtiyar heyeti üyesi olabilirler kararı alınıyor. 1 yıl sonra 1934'te kadınlar milletvekili seçilebilirler kararı alınıyor. Mustafa Kemal kadın hareketini ve kadının siyasal yaşamda ne kadar önemli olduğunu bilen bir insandı. Dünyada kadın hareketine onun kadar değer veren ikinci bir lider tanımıyorum, bilmiyorum. Şunun için. Fransa'da kadınlara Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinden tam 10 yıl sonra, 1944'te milletvekili seçilme hakkı verildi. Japonya'da 1945 yılında, İtalya, Arjantin ve Meksika'da 1946 yılında. Türkiye'de 1934 yılında verildi bu hak. Verilen bu hakkın ne kadar değerli olduğunu hepinizin bilmesini isterim diye konuştu.
'CUMHURİYET ASLINDA BİR KADIN DEVRİMİDİR'
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, kadınların toplumdan bir anlamda bir dönem uzaklaştırıldığını da bildiklerini ifade ederek, şöyle dedi
Cumhuriyet kurulduğu zaman kadınlarda okuma-yazma oranı binde 8. Erkeklerde yüzde 5-7. Düşünün devasa bir Osmanlı İmparatorluğu'nu, görkemli imparatorluğu düşünün. Kadınlar binde 8'i okuma yazma biliyor. O görkemli imparatorluğun niçin yok olduğunu da düşünün ve onun küllerinden kadın-erkek birlikte mücadele ederek kurdukları cumhuriyeti düşünün ve bu cumhuriyete birlikte sahip çıktığımızı düşünün. Belediye başkanı güzel bir şey söyledi. Cumhuriyet aslında bir kadın devrimidir dedi. Evet Cumhuriyet aslında bir kadın devrimidir. Kadınların ikinci sınıf bir vatandaş olarak görüldüğü bir çağdan Cumhuriyet'le beraber kadın-erkek eşitliği sağlanmıştır ve kız çocuklarımız, kadınlarımız okumaya başlamış. Kadının okuduğu, eğitildiği bir toplumun yaşam standardı yüksektir. Kadın ne kadar okursa yetiştireceği çocuk da o kadar eğitimli olur. Bir toplumun yaşam düzeyini yükseltmek istiyorsanız kadının okuması ve kadının hayatın her alanında çalışması lazım.
'TÜRKİYE'DE 6 MİLYON KİŞİ SOKAKTAN GEÇİMİNİ SAĞLIYOR'
Kılıçdaroğlu, grup toplantısında çöpten bir şeyler toplayan kadının fotoğrafını gösterdiğini belirterek,21'inci yüzyılın Türkiye'sinden bir örnek göstermiştim. Kadının yüzü görünmüyor da ama böyle binlerce insanımız var. Bu insanlarımız sokak ekonomisi dediğimiz o alanda bir şeyler kazanmaya çalışıyorlar. Bu fotoğrafı gösterdim, bir gün önce gazetelerde yer aldığında hiç kimsenin kılı bile kıpırdamadı. Bunu olağan bir şey gibi görüyorlar. 21'inci yüzyılın Türkiye'sinde bu olağan değildir. Hem diyeceksiniz ki ben dünyaya meydan okuyorum, hem diyeceksiniz ki bizim ülkemiz çok hızlı büyüyor, peki bu çöpte birşeyler arayan kadın, bu hayatın gerçeği nedir 6 milyon kişi sokaktan geçimini sağlıyor Türkiye'de. Eşleriyle beraber, çoluk çocukla beraber 24-25 milyon kişi. İşsizlik var, yoksulluk var biliyorum. İşsizliğin ve yoksulluğun olduğu bir yerde en büyük acıyı çeken kadınlardır dedi.
TÜRKİYE'Yİ HAYATTAN VE GERÇEKTEN KOPUK SİYASİ ANLAYIŞ YÖNETİYOR'
Uşak'taki mitinginin ardından bir kadının yanına geldiğini ve elini sıkı sıkı tuttuğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, çocuğunun Türkçe öğretmeni olduğunu ve tayininin çıkmadığını anlattığını belirterek, şöyle dedi
Niye çıkarmıyorsunuz diye bana sitem etti. Ben o çocuğu nasıl okuttum sen biliyor musun Boğazımdan kesip onu okuttum sen biliyor musun dedi. On binlerce çocuğumuz var böyle üniversiteyi bitirmiş. Üniversiteyi bitirdiği halde yüz binlerce çocuğumuz açıkta. Peki yoksulluğun vurduğu mutfak neresi Yoksulun evi. İşsizliğin vurduğu ev neresi İşsiniz evi. Dramı en acı kim yaşıyor Kadın yaşıyor. Akşam çocuğuna yemek pişiremeyen bir annenin dramını düşünebiliyor musunuz Askerliğini yapmış gelmiş, üniversiteyi bitirmiş gencecik fidan gibi bir çocuğun iş bulamadığı için babasından harçlık istemeyi içine yediremeyen bir genci veya ona harçlık veremeyen bir babanın acısını düşünebiliyor musunuz Bunları anlatıyorum çünkü hayattan ve gerçeklerden kopuk bir siyasi anlayış Türkiye'yi yönetiyor. Saray'da oturarak siz gerçekleri halktan gizleyemezsiniz. Her yeri saray gibi sanıyorlar. Her ortamı saray gibi görüyorlar. Sarayda herkesin işi gücü var, herkesin çocuklarının bir eli yağda bir eli balda. Hayatlarında yoksulluk, fakirlik nedir hiç görmediler. En iyi okullarda okudular, çocuklara okullara özel arabalarla gitti geldi. Onlar sizi anlayamazlar. Sizler de onları anlayamazsınız. Ama bu tabloyu değiştirmek sizin elinizde, kadınlar elinde. Kadınların azmine güveniyorum, kararlılığına da güveniyorum. Az önce Ak Parti'ye oy veren kadın kardeşlerime de seslendim. Yoksulluk sadece bizim değil onların da canını yakmaya başladı. Ki onlar yıllar yılı sokak sokak gezerek bu insanları iktidara taşıdılar. Onların sırtına binip mal edindiler, servet edindiler.
'BAY KEMAL ELBETTE KONUŞUR'
Türkiye'de 7 milyon işsiz bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Bin kişilik geçici işçi alınacak başvuran 40 bin kişi. Stadyumda kura çekiyorlar. Böyle bir tabloyla Türkiye hiçbir zaman karşılaşmadı. Ben bunları sizlere anlatıyorum ama sizler de gittiğiniz her yerde anlatmak zorundasınız. Size bir rakam daha vereyim. 6 milyon 700 bin kişi asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretin altında gelir elde edenlerin sayısı 1 milyon 800 bin kişi. Açlık sınırı 2900 lira. Peki 2020 lira alan bir kişi çocuğu nasıl okutacak, kirayı nasıl verecek, otobüse nasıl binecek, bayramı nasıl geçirecek Bunlar söylendiği zaman 'Bay Kemal konuşuyor' diyor. Bay Kemal elbette konuşur. Bay Kemal senin gibi saray meraklısı değil, Bay Kemal halk adamıdır. Niye diyoruz emekliye en az 2 maaş ikramiye, niye diyoruz asgari ücret en az 2200 lira olmalı, niye diyoruz taşeron işçiye kadro verin diye Fakirin fukaranın hakkını savunduğumuz için söylüyoruz bunları. Bizim saray merakımız yok. Öyle bir merak hiçbir zaman olmadı. Vatandaş nasıl yaşıyorsa öyle yaşamayı isterim. Beyefendiler farklı bir şey, onlar artık halktan kopmuşlar. Düşünebiliyor musunuz Bir ülkeyi yöneten kişi 3 bin kişilik koruma ordusuyla geziyor. Allah akıl sabır versin ne diyeyim. Yahu arkadaş sen düne kadar ben vatandaşım, halkın arasındayım diyordun. 3 bin kişilik koruma tepede de helikopter. Olur ya bir de havadan vururlar diye. Dolayısıyla hepimize insani bir görev düşüyor. Cumhuriyeti güçlendirmek, bu topraklarda hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Cumhuriyet hayata geçirmek hepimizin görevi. Bunun mücadelesini birlikte vereceğiz. Çocuklarımız, güzel bir Türkiye, bayrağımız ve vatanımız için dedi.
'KADINA ŞİDDETİN ÜZERİNDE DURMAK LAZIM'
Kılaçdaroğlu, kadına yönelik şiddete de değinerek, Kadına yönelik şiddetin üzerinde de durmak lazım. Kadınların öldürülmesi, baskı, şiddet bunun da engellenmesi lazım. Bunun yolu eğitimden geçer. Eğitimli, ahlaklı insanlar şiddete başvurmazlar. Dolayısıyla kadına yönelik şiddet konusunda daha radikal önlemler almak gerekiyor. Bunu yapacak olanlar da siyasilerdir. Bu önlemin alınması konusunda CHP'ye düşen ne görev varsa emin olun parlamentoda yerine getiriyor ve çalışıyoruz. Dünya Ekonomik Forumu'nun Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu var. Bu uçurumda Türkiye 140 ülke içinde 130'uncu. Bizden önde olanlar Burkina Faso, Katar, Kuveyt, Angola bizden önde. Demek ki Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'te kadının hak ettiği değeri kadına yeterince verememişiz. Bunun mücadelesini yapmakta sizin göreviniz. Siz bu görevi üstlendiğiniz ve yaptığınız takdirde biz size her ortamda destek olacağız. Bunun sözünü veriyorum dedi.
FABRİKA İŞÇESİ KADINLARLA YEMEK YEDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Edirne'de bir tekstil fabrikasını ziyaret ederek, burada kadın işçilerle birlikte yemek yiyerek, sohbet etti. Yemeğin ardından fabrika çalışanları kadınları ziyaret eden Kılıçdoğlu, kadın işçilere karanfil dağıttı.
Son Dakika › Güncel › Edirne Kılıçdaroğlu, Kadın Tekstil İşçilerine Karanfil Dağıttı Birlikte Olup Mücadele Ederseniz... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?