GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Türk bayrağı hediye edilmesi
Toplu fotoğraf çekimi Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)
"Terör örgütü yöneticileri ve onların güdümünde hareket edenler zaman zaman 'müzakere, görüşme, çözüm' gibi laflar ediyorlar. Ortada müzakere edilecek de görüşülecek de bir konu yoktur, bunun böyle bilinmesi lazım"
"Terörle mücadeleye, ülkemize ve milletimize yöneltilmiş son silahlar susturuluncaya kadar, son terörist imha edilene, son tehdit ortadan kaldırılana kadar devam edeceğiz"
"Güvenlik güçlerimiz sırf sivillerin zarar görmemesi için kendi canlarını ortaya koyarak terör örgütünün, ona akıl ve destek veren saldırılarına karşı mücadele ediyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütü yöneticileri ve onların güdümünde hareket edenler zaman zaman 'müzakere, görüşme, çözüm' gibi laflar ediyorlar. Ortada müzakere edilecek de görüşülecek de bir konu yoktur, bunun böyle bilinmesi lazım." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congresium'da yapılan Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu'nda, ABD Başkanı Obama'ya hakaret eden bir kişinin 3 yıla, Almanya'da Merkel'e hakaret eden kişinin de 2 yıla mahkum olduğunu belirterek, "Bu kadar açık net ispatları da ortada. Bu açık gerçeklere rağmen ülkemizin üzerine bu kadar gelinmesinin demokratik hassasiyetle, hak ve özgürlüklerin savunulmasıyla bir ilgisinin olmadığına artık iyice kanaat getirdim. Mesele Türkiye'nin savunma reflekslerini zayıflatmak, gardını düşürmek, Türkiye'yi hedeflerinden, projelerinden vazgeçirmektir. Hiç kimse kusura bakmasın, onların keyfi için Türkiye kendi bekasını tehlikeye atmaz, atmayacaktır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de bugüne kadar hayata geçirilen demokrasi, temel hak ve hürriyetler ile kalkınma hamlelerinin birileri dayattığı ya da istediği için yapılmadığını vurgulayan Erdoğan, söz konusu adımların milletin bunlara layık olduğu için atıldığını söyledi.
Türkiye'ye demokrasi ve insan hakları dersini vermeye kalkanların önce kendi ayıplarını görmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Şöyle birkaç yüzyıl geriye dönüp baktığımızda kimlerin insan haklarından söz etmeye hakkı olduğunu, kimlerin de bu kavramı ağızlarına dahi almaya hakkı bulunmadığını görüyoruz." dedi.
" Ege Denizi'nde topladığımız insan sayısı 100 bin"
Türkiye'nin mağdur duruma düşmüş 3 milyon insana kucağını açmasına rağmen bu insanları kendilerinden uzak tutmak için çırpınanların da kim olduğunun görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, milli gelirleri Türkiye ile mukayese edilmeyecek derecede fazla olan ülkelerin kabul ettikleri sığınmacı sayısının ortada olduğunu ifade etti.
Avrupa ülkelerine hitaben, "Şimdi ne yapıyorlar, 'siz alın' diyorlar. Biz zaten sen söylesen de söylemesen de almaya başladık. Biz sizlerle bunu görüşerek bu mülteci kardeşlerimizi ülkemize almadık." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu ana kadar 10 milyar doları aşkın faturalı yaptığımız harcama var. STK'larımız, belediyelerimizin yaptığı harcamaları söylemiyorum. Bu kadar harcamayı biz yaptık. Niye? Bizim dünyamızda merhamet var, bizim dünyamızda şefkat var, bizim dünyamızda veren el alan elden hayırlıdır anlayışı var ve bizim dünyamızda ensar-muhacir anlayışının ensar yaklaşımı var. Biz Suriye'den gelen kardeşlerimizi geri çevirdik mi? Çevirmedik ama onlar, o jilet telleri koymak suretiyle ülkelerine bu insanları sokmadılar. Ege Denizi'nde ölenler belli. Ama bizim Ege Denizi'nde topladığımız insan sayısı 100 bin. Sahil güvenlik botlarımızla bunları topladık, hala toplamaya devam ediyoruz. Ne dediler, 'siz alın', 'yaptığınız iş takdire şayan'. Takdire şayan da siz de bir yerinden tutun. Hayır. Hepsi şu hesabı yapıyor, bin tane, 2 bin tane, 5 bin tane de biz alırız. Biz milyonları konuşuyoruz, bunlar bunları konuşuyor. Ondan sonra, 'biz size şu kadar para vereceğiz, alın'. Biz sizden lütuf beklemiyoruz ki. Bugüne kadar yaptığımız harcamayı sizden bir şey gelecek diye yapmadık ki. Bu millet kendi yüreğinden gelenle bu adımları attı. Biz sarsılmadık evelallah dimdik ayaktayız. Çünkü biz biliyoruz ki bunların hepsi bereketiyle geliyor ve geldi. Bundan sonra da gelecek, biz buna da inanıyoruz."
"En küçük bir müsamaha, tereddüt ve geri adımımız yok"
Türkiye'nin bugün her alanda büyük bir mücadele içinde olduğuna ve neredeyse dünyadaki tüm terör örgütlerinin Türkiye'yi hedef aldığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yanı başımızda yakın tarihin en büyük insanlık krizi yaşanıyor. Ülkemizin güneydoğusundaki kimi ilçelerde, mahallelerinde terör örgütü en aşağılık, en insanlık dışı yöntem olan sivilleri kendine kalkan yapmak suretiyle eylemler yürütüyor. Güvenlik güçlerimiz sırf sivillerin zarar görmemesi için kendi canlarını ortaya koyarak terör örgütünün, ona akıl ve destek veren saldırılarına karşı mücadele ediyor. Eğer biz bu mücadeleyi bizi eleştirenlerin benzer bir saldırıya maruz kalmaları halinde başvuracakları yöntemlerle yürütmeye kalksak inanın bana, birkaç günde operasyonlar biter ama biz onlar gibi değiliz. Biz, tek bir masum insanın burnunun dahi kanamasına gönlü razı olmayacak bir inanca, kültüre, ahlaka sahibiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı olarak terörle mücadele konusundaki çizgilerimizi bir kez daha sizlerle, tüm vatandaşlarımla, özellikle güvenlik güçlerimizle paylaşmak istiyorum. Terörle mücadeleye, ülkemize ve milletimize yöneltilmiş son silahlar susturuluncaya kadar, son terörist imha edilene, son tehdit ortadan kaldırılana kadar devam edeceğiz. Bu konuda en küçük bir müsamahamız, en küçük bir tereddüdümüz, en küçük bir geri adımımız yoktur."
"Ya teslim olacaklar ya da…"
Erdoğan, vatandaşların da operasyonların devam etmesi yönünde kendisinden ricada bulunduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Nasıl ara vereceksin? Bakın Bodrum'da çaydanlık içerisinde bomba hazırlayanları görüyorsunuz değil mi? Kahkahaları da atıyorlar mı? Atıyorlar. Kahraman güvenlik güçlerimiz onları orada yakalamasalar, onları orada yok etmeseler, kim bilir o çaydanlıklar nerelerde, nasıl, ne kadar güvenlik mensubumuzun ya da sivilimizin şehit olmasına neden olacak. Onun için duramayız, ara veremeyiz. Biz, 'çözüm süreci' dedik, bunlar aldattılar ve her numarayı yaptılar ve bunların hiçbir sözüne inanılmaz. Artık geçti. Şimdi işi bitireceğiz, her şeyi bağlayacağız ve Allah'ın izniyle Güneydoğu'da huzur ve refahı ortaya koyacağız. Şu an hükümetimiz bölgede kentsel dönüşüm, değişim altında çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmalarla birlikte inşallah bölge çok daha farklı bir şekilde bir değişime tabii olacak. Terör örgütü yöneticileri ve onların güdümünde hareket edenler zaman zaman, 'müzakere, görüşme, çözüm' gibi laflar ediyorlar. Ortada müzakere edilecek de görüşülecek de bir konu yoktur. Bunun böyle bilinmesi lazım. Silah, roket, el yapımı bomba, canlı bomba ve bombalı araçlarıyla güvenlik güçlerimizi ve vatandaşlarımızı hedef alan teröristlerin önünde iki yol var; ya teslim olup adaletin haklarında vereceği karara razı olacaklar ya da kıstırıldıkları deliklerde birer birer etkisiz hale getirilecekler."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Erdoğan: 'Karabağ, Mutlaka Bir Gün Asli Sahibine Dönecek, Azerbaycan'ın Olacaktır' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?