İstanbul Güvenlik Forumu'nda ABD-Rusya-Çin ilişkilerinde güç dengesi ele alındı - Son Dakika
Güncel

İstanbul Güvenlik Forumu'nda ABD-Rusya-Çin ilişkilerinde güç dengesi ele alındı

İstanbul Güvenlik Forumu\'nda ABD-Rusya-Çin ilişkilerinde güç dengesi ele alındı

Güney Kore'nin Hankuk Üniversitesinden Profesör Chong-Jin Oh, ülkesi ve Türkiye'nin Avrasya bölgesinde alternatif güçler olabileceğini, iki ülkenin bölgedeki rekabeti ve ittifakı daha da geliştirebileceğini söyledi.

02.05.2023 18:58  Güncelleme: 03:55
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Güney Kore'nin Hankuk Üniversitesinden Profesör Chong-Jin Oh, ülkesi ve Türkiye'nin Avrasya bölgesinde alternatif güçler olabileceğini, iki ülkenin bölgedeki rekabeti ve ittifakı daha da geliştirebileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Conrad Otel'de yapılan İstanbul Güvenlik Forumu'nda (İGF), "ABD, Rusya ve Çin İlişkilerinde Güç Dengesi" başlıklı panel düzenlendi.

SETA Washington Araştırma Direktörü Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat'ın moderatörlüğünü yaptığı panelde konuşan Hankuk Yabancı Çalışmalar Üniversitesi'nden Prof. Dr. Giwoong Jung, "jeopolitik çağın dönüşü" konusuna değindi.

Jung, Rusya- Ukrayna Savaşı'nın "jeopolitik düşüncenin neden olduğu bozulan güç dengelerinin bir sonucu" olduğunu belirterek, bu sorunların çözümüne vurgu yaptı.

Korelilerin kendi içinde de bir kavga yaşadığını ve kan döküldüğünü hatırlatan Jung, küresel toplumun yardımıyla hayatta kaldıklarını ve bunların içinde Türkiye'nin de olduğunu anımsattı.

Jung, Türkiye'ye duydukları minnettarlığı yeterince ifade edemediklerini belirterek, "Biz Koreliler, Türkiye'nin yaptığı bu değerli fedakarlığı asla unutmuyor ve değer veriyoruz." dedi.

Kore yarımadasını çevreleyen güç mücadelesinin çözümsüz kaldığına vurgu yapan Jung, "ABD'nin Japonya ve Güney Kore'den oluşan Güney Üçgeni ile Rusya, Çin ve Kuzey Kore'den oluşan Kuzey Üçgeni arasındaki çatışma devam etmekte ve Kuzeydoğu Asya'da istikrarsız bir güç dengesine yol açmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Jung, Tayvan Boğazı'nda askeri cepheleşmeye dikkati çekerek, bunların Kuzeydoğu Asya'da şiddetli çatışmalara yol açabileceği uyarısında bulundu.

En olası çatışma senaryosunun "Çin ile Tayvan arasındaki anlaşmazlık" olduğunu kaydeden Jung, "Bu, potansiyel olarak küresel bir savaşa yol açabilecek kuzey ve güney üçgenleri arasında askeri bir çatışmaya neden olabilir. Bu tür felaket olaylarını önlemek için acil ve kararlı adımlar atmalıyız." diye konuştu.

Küçük ülkelerin küresel karar alma sürecinde nasıl söz sahibi olabileceğine ve küresel işbirliğinin nasıl artırılabileceğine değinen Jung, Türkiye ve Güney Kore'nin küresel sorunları çözmek için işbirliği yapması önerisinde bulundu.

İki ülkenin pek çok benzerliği paylaştığını kaydeden Jung, "Birlikte, bölgemizde arabulucu olarak hareket edebilir ve göreceli kazanımlara razı olmak yerine mutlak kazanımları en üst düzeye çıkarabiliriz." ifadelerini kullandı.

Jung, "Türkiye'nin kilit bölgesel güç rolünü başarıyla yerine getirdiğine inanıyorum." dedi.

"Türkiye ve Güney Kore, Avrasya bölgesinde alternatif güçler olabilir"

Hankuk Üniversitesinden Profesör Chong-Jin Oh da Türkiye ile Güney Kore'nin uluslararası sorunların çözümünde önemli ülkeler olduğunu belirtti.

Oh, özellikle Ukrayna savaşının ardından hem Türkiye hem de Güney Kore'nin taraf seçmeye zorlandığını ifade etti.

Oh, Güney Kore ve Türkiye'nin ilişkilerinin derinliğine dikkati çekerek, "Türkiye ve Güney Kore, Avrasya bölgesinde alternatif güçler olabilir. Sözde emperyalistlerin tersine, bu iki ülkenin bölgede daha az jeostratejik çıkarları var, bu nedenle de bu iki ülke saldırgan değil." yorumunda bulundu.

Türkiye ve Güney Kore'nin bölgedeki rekabeti ve ittifakı daha da geliştirebileceğini söyleyen Oh, Ukrayna savaşının başından bu yana Türkiye'nin oynadığı role işaret etti.

Prof. Oh "Sonuç olarak, Türkiye, Güney Kore, Japonya, Hindistan, Brezilya, Endonezya gibi ülkeleri içinde barındıran yeni bir uluslararası platforma ihtiyacımız olabilir. Son dönemdeki uluslararası krizlerde görüldü ki Rusya, Çin, ABD gibi BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi krizleri çözemiyor ya da olumlu bir katkı sağlayamıyor." görüşünü paylaştı.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Zeynep Oktav ise, yakın zamanda Suudi Arabistan ile İran arasında yapılan anlaşmalara değindi.

Anlaşmaların Çin'in başarısı olduğunu belirten Oktav, "Bu anlaşmalar ve Çin'in başarısı büyük ölçüde ABD'nin bölgedeki başarısızlığından kaynaklanmakta." dedi.

Oktav, Suudi Arabistan'ın Arap baharından sonra ABD'ye güveninin kalmadığını, İran'ın ise uzun yıllar boyunca ABD tarafından izole edildiğini kaydetti.

Türkiye'nin de terör konusunda ABD ile kesin bir şekilde işbirliği yapmayacağının anlaşıldığını kaydeden Oktav, ABD'nin YPG'ye ve hatta DAEŞ terör örgütüne verdiği desteği dile getirdi.

Orta Doğu'nun istikrarsızlaştırıldığını kaydeden Oktav, ABD'nin, daha az maliyetli bir yöntem olarak bölgeyi "bitmeyen savaşlara maruz bıraktığını" söyledi.

Dijital diplomasi

Ahi Evran Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erman Akıllı da Çin'in dijital diplomasiye büyük yatırım yaptığını belirtti.

Akıllı, dijital diplomasisinin Çin dış politikasının önemli önemli bir parçası olduğuna dikkati çekerek, Pekin yönetiminin dijital diplomasi sayesinde ekonomik ve kültürel çıkarlarının yanı sıra uluslararası kamuoyunun görüşünü şekillendirme amacını taşıdığı değerlendirmesinde bulundu.

Dev teknoloji şirketlerinin ABD merkezli olduğuna işaret eden Akıllı, bu nedenle Washington yönetiminin bu şirketlerle işbirliği yapma ve dijital diplomaside bu firmaların gelişmiş teknolojilerini kullanma olanağına sahip olduğunu söyledi.

Akıllı, Rusya'nın da dijital diplomasiye büyük önem verdiğini ve yoğun olarak dijital diplomasiyi kullandığını belirtti.

Çin'in dijital diplomasi yoluyla ekonomik ve kültürel çıkarlarının tanıtımını yapma konusunda başarı olduğunu söyleyen Akıllı, Pekin yönetiminin dijital diplomasiyi propaganda aracı olarak kullandığı yönünde eleştiriler olduğunu hatırlattı.

Akıllı, Washington'un ise dijital diplomasi yoluyla Amerikan yayılmacılığının teşvik edilmesi ve diğer ülkelerin içişlerine müdahale etme gibi konularda eleştirildiğini anımsattı.

Rusya'nın dijital diplomasi yoluyla kültürel mirası ve değerlerini yayma konusunda başarılı olduğunu kaydeden Akıllı, ancak Moskova'nın da dijital diplomasi yoluyla propaganda ve dezenformasyonla suçlandığını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel İstanbul Güvenlik Forumu'nda ABD-Rusya-Çin ilişkilerinde güç dengesi ele alındı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement