Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından yürütülen Sivil Düşün, Ağlar ve Platformlar Hibe Programı kapsamında finanse edilen Gazeteciler Cemiyeti (Ankara)'nın öncülük ettiği "Özgürlük İçin Basın"( Press For Freedom) Projesi toplantısı Ege Üniversitesi Konuk Evi'nde gerçekleştirildi. Medyanın merkezinin İstanbul olmasına rağmen, bütün yeniliklerin İzmir'de çıktığı vurgulandı.
Projenin İzmir ve Ege Komitesi Başkanı Yrd. Doç.Dr. Oğuzhan Kavaklı, Proje Koordinatörü Seva Ulman Erten ve Proje Asistanı Merve Kartal'ın ev sahipliği yaptığı toplantıya gazete sahipleri; gazete televizyon ve ajans yöneticileriyle Basın İlan Kurumu ve Basın Yayın Enformasyon İl Müdürleri katıldı.
Proje asistanı Merve Kartal;"8 aylık raporumuzu hazırladık. Yıl sonunda da ulusal bir konferansla yaklaşık 100 kişilik bir katılımla sivil toplum kuruluşlarından, gazetelerden, akademisyenlerle birlikte toplantı yapıp bir yıllık raporumuzu da açıklayacağız. Projemiz 1 yıl daha bu şekilde devam edecek ve 2016 yılına kadar faaliyetlerimize devam edeceğiz. Basın mensuplarının yaşadığı sıkıntılarla ilgili olarak 7 tane avukatımız çalışıyor. Yakın çevrenizdeki kişiler bu bağlamda sıkıntılar yaşadıklarında avukatlarımıza başvurabilirler. Bu toplantıların amacı da yerel basındaki sıkıntıları tartışarak bir öneri sunmak. Raporumuz sonucunda böyle bir çalışma hazırlanacak" diye konuştu.
Proje Koordinatörü Seva Ulman Erten, "Amacımız demokrasinin işlemesi için katkıda bulunmaktır. Halkın doğru, tarafsız, yansız haberlere ulaşması ancak demokrasi ile sağlanır. Sadece ulusal basının değil, yerel basının da bize yardımcı olmasını istiyoruz" dedi.
"YEREL EKLERİN İLK ÇIKTIĞI İL İZMİR"
Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı; "Basın özgürlüğü denilince aklımıza gelen en basit tanımlama haberin kaynağından okuyucuya, dinleyiciye, izleyiciye ulaşıncaya kadar hiçbir sınırlamaya tabii olmamasıdır. Basın özgürlüğünün ve basınla ilgili her türlü uygulamanın merkezinin İzmir olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü; önemli olan yerel basının güçlü olmasıdır. Dünyada yerel basın bizde ise ulusal basın öndedir. Ancak bu açığı ulusal basın, yerel ekler ile karşılamaktadır. Türkiye'de yerel eklerin ilk çıktığı yerde İzmir'dir. Ayrıca ilk vilayet gazeteleri, en eski ticaret gazetesi, en eski akşam gazetesi Ege Telgraf gazetesi de İzmir'de hala liderliği elinde bulundurmaktadır" diye konuştu.
Medya 4. Güç olduğunu ifade eden Can Süphandağlı ;"Ne güç olursanız olun finans gücünüz yoksa var olamazsınız. Ulusal ve yerel gazeteler mal edilen fiyatının altında satılırsa bu noktada basın özgürlüğünden söz edemeyiz. Aslına bakarsanız gazeteci gücünü halktan alır ve halka inmesini bilmelidir. Gazeteci; siyasetçinin, ticaret adamının yerine geçmemelidir. Bunun çözümü var; ancak biz medya olarak bu çözüme razı mıyız öncelikle bu tartışılmalıdır. Doğru, tarafsız haber yazılmalıdır" dedi.
"REHBERİMİZ VİCDANIMIZ OLMALIDIR"
Prof. Dr. Gülgün Tosun; "Basın 4.kuvvettir diyoruz. Ancak siyaset bilim kökenli biri olarak diyorum ki basına ya da medyaya dördüncü kuvvet demek onu doğrudan doğruya siyasal iktidarla ilişkilendirmek demektir. Çünkü; siyasal iktidar içinde kuvvetler ayrımı ilkesi tarihte iktidarın tek elde toplanması yerine yasama yürütme ve yargı olarak ayrılması ilkesiyle hayatımıza girdi. Basında ya da medya da tarafsız habercilik diye bir şey olamaz. Çünkü; herkesin dünya görüşü farklıdır. Ancak burada bir taraf olmadan rehberimiz vicdanımız olmalıdır. Daima kim olursa olsun ezilen tarafın yanında olmalıdır. Biz kendi özümüze ve kaynağımıza dönersek kendi yerel gücümüzü belli ölçülerde hayata geçirmeye çalışırsak ve yerel medyada bir etik kurulu oluşturursak başkasından ziyade kendimiz sorunlarımızı çözeriz" diye konuştu.
Komite üyelerinden Av. Ufuk Karhan, toplantıda, "Okur temsilcisi" olmadığını, kendisinin okuyucu olarak kabul edilmesini isteyerek, basının sorunlarına çözümün okuyucuların istek ve beklentilerde olduğunu belirtti. Karhan, "Ben ilanlarımın yazılı basından çok, internette yayınlanmasını istiyorum" dedi.
İbrahim Irmak ise, yazılı basının tiraj kaybetmeye mahkum olduğunu, gazetelerin açığının internet medyası ile kapatılacağını söyledi.
Yener Özkesen, gazetelerin hiçbir zaman yok olmayacağını, tüm kitle iletişim araçları içinde gazetenin özel bir yerinin olduğunu ifade etti.
Proje kapsamında yerel gazetecilerden, avukatlardan, sivil toplum kuruluşu çalışanlarından, akademisyenlerden oluşan, medyanın bağımsızlığına, insan hakları, sosyal içerme, ifade özgürlüğü, demokratikleşme konularına öncelik veren, Avrupa Birliği'nin değerlere bağlı yeni bir "İfade Özgürlüğü" ve Basın Etiği Daimi Komitesi kurulması amaçlanıyor.
Proje, genel anlamda ifade ve basın özgürlüğü için yeni bir platform kurmayı, karar alma süreçlerini etkileyen medya personelinin, sivil toplum yapısının kapasitesini arttırmayı ve böylece demokrasi, insan hakları ve hukukun özgürlüğü konusundaki kamuoyu tartışmalarına katılan daha dinamik bir sivil toplum yaratmayı amaçlıyor. Proje 7 bölgede ( Trabzon, Antalya, Gaziantep, Bursa, Konya, Erzurum, İzmir ) iki yıl boyunca Gazeteciler Cemiyeti (Ankara) tarafından yürütülecek.
Son Dakika › Güncel › Medyada Yenilikler İzmir'den Çıkar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?