Başbakan Ahmet Davutoğlu, 8. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'nın kapanışında yaptığı konuşmada, "Sizden bugün gelen talepleri de göz önünde bulundurarak, sadece il bazında değil, ilçe bazına inecek şekilde teşvik sistemini yeniden değerlendireceğiz" dedi.
Davutoğlu, TOBB Genel Merkezinde düzenlenen şurada, neredeyse tüm oda başkanlarının teşvik sistemi üzerinde durduğunu anımsattı.
Teşvik sisteminin, iller arasındaki farklı avantajların değerlendirilmesi amacıyla ortaya konulan bir mekanizma olduğunu belirten Davutoğlu, "Hem gelir dağılımı adaletsizliklerini ve alt yapı farklılıklarını ortadan kaldırmak hem de belli alanlarda, belli sektörleri belli bölgelerde teşvik ederek, Türkiye'nin geneline ekonomik kalkınmayı yaymak... Şimdi o çerçevede teşvik sistemi uygulamasını performans değerlendirmesine tabi tutuyoruz ve sizden bugün gelen talepleri de göz önünde bulundurarak, sadece il bazında değil, ilçe bazına inecek şekilde teşvik sistemini yeniden değerlendireceğiz" diye konuştu.
Birçok ilde özellikle büyük illerde, çok farklı gelişmişlik düzeyi olan ilçeler olduğunun farkında olduklarını ifade eden Davutoğlu, "Nihayet teşvik sisteminde hangi esasları getirirseniz getirin, mutlaka itiraz eden iller, ilçeler olacaktır. Mesele belli bir optimizasyonla en objektif kriterler ortaya koyup bunların hayata geçirilmesini sağlamak" dedi.
Konuyla ilgili oda başkanlarından gelecek verileri değerlendireceklerini söyleyen Davutoğlu, desteklerin sadece teşvik sistemi üzerinden olmadığını, genel teşviklerin, stratejik faktörlerin, beşinci bölge desteği olan öncelikli sektörlerin, büyük ölçekli projelere verilen ek desteklerin olduğunu hatırlattı.
Davutoğlu, "Sadece meseleyi bölge bazında verilen, altı bölgeye yayılmış desteklere yoğunlaşmayın. Sektörler bazında, Ar-Ge konusunda olduğu gibi stratejik sektörler bazında büyük ölçekli projeler bazında verilen ek destekler var. Kalkınma Ajansları, TÜBİTAK üzerinden verilen destekler var. Bütün bu desteklerin hepsinin birden göz önüne alınması, hepsinin sizin tarafınızdan değerlendirilmesi önemli" şeklinde konuştu.
Bu çerçevede, organize sanayi bölgelerini daha da teşvik ve içine alacak şekilde serbest bölgelerle ilgili yasa çalışmalarının tamamlandığını belirten Davutoğlu, "Serbest Bölgeler Kanunu, Bakanlar Kurulu tarafından imzalanarak TBMM'ye sevk edildi. Dolayısıyla serbest bölgelerle ilgili kapsamlı bir düzenlemeyi devreye sokuyoruz. İnşallah seçim sonrasında öncelikli olarak ele alacağımız hususlardan birisi de bu" dedi.
"İnsanımızdaki cevheri keşfettik"
Birçok oda başkanının nitelikli insan eğitimi konusunda görüş beyan ettiğini ve destek istediklerini ifade eden Davutoğlu, bu ikinci hamle döneminde en çok odaklanacakları hususun, eğitim ve Ar-Ge çalışmaları olduğunu söyledi.
Bundan sonra Türkiye'nin orta gelir grubundan, yüksek gelir grubuna çıkmasının anahtarının bu iki alan olduğunu vurgulayan Davutoğlu, insan kaynağının güçlendirileceğini, teknolojik alt yapının destekleneceğini belirtti.
İnsanın temel unsur olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Sizlerin her birini dinlediğimde, 20-30 sene önce böyle bir oda başkanları toplantıları yapılsa nasıl olurdu diye tahayyül etmeye çalıştım ve insan kaynağındaki olumlu değişimi görmekten büyük mutluluk duyuyorum" dedi.
Başbakan Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, yurt dışında kendisine, "Türkiye bu kadar kısa zamanda böylesine büyük bir ekonomik kalkınmayı, ekonomik kriz döneminde dahi nasıl sağladı?" diye sorduklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Şunu söylemiştim Londra'da, finans kuruluşlarının toplantısında. Bu zaman zarfında, 12 yıl içinde biz büyük doğalgaz kaynakları keşfetmedik, enerji de, petrol de bulmadık. Kimse bize Avrupa ülkelerinin bazılarında olduğu gibi 100 milyarlarca Avro destek de vermedi. Fakat bir şeyi keşfettik, insanımızdaki cevheri keşfettik ve onu harekete geçirdik. İşte şimdi bu cevheri işleme vaktidir."
"İş başı eğitim imkanlarını değerlendirin"
Oda başkanlarından bir seferberlik ilan etmelerini rica ettiğini ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Gelin, fabrikalarınızda, iş yerinizde çalışan insanlarımızın niteliklerini güçlendirelim. Gelin, işçi ya da teknisyen ararken, rastgele arama çabasının yerine hep beraber eğitimi birlikte üstlenelim. Mesleki eğitimi, iş dünyasıyla yeniden yapılandıralım. Milli Eğitim Bakanlığı'nda yaptığım toplantıda söyledim, odalarımızdan gelecek ara eleman anlamında ne talep varsa sizler alt yapı, bina konusunda destek verin, biz insan kaynağı konusunda... Yüzde 50 resmi, yüzde 50 özel katılımlarla meslek liselerini en kaliteli hale getirelim. Nihayetinde o yetişen kaliteli insan unsuru sizde istihdam edilecek ve siz onun üzerinden markalaşma değerinizi yükselteceksiniz."
Davutoğlu, "İstihdam Paketi"nin en önemli ve bizzat kendisinin ilgilendiği hususlardan birisinin de iş başı eğitimi konusu olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu, loncalık sisteminden bugüne çağdaş ekonomik hayatta da en önemli husustur. İş başı eğitimi konusunda sağladığımız imkanları lütfen değerlendirin. 10 çalışan için 1, 100 çalışan için 10 iş başı eğitimi imkanı veriyoruz. 6 aylık eğitimin bütün masraflarını asgari ücret düzeyinde devlet karşılayacak. 30 Haziran'a kadar istihdam ederseniz 42 ay, daha sonra imalat da artmış olursa 54 ay, size bu anlamda destek vermeye devam edeceğiz. Bu noktada sizlerden beklentimiz, talebimiz istihdam ve nitelikli insan unsuru konusunda desteğinizi sürdürmeniz" diye konuştu.
"Bu konuda bir çalışma söz konusu değil"
Oda başkanlarınca Suriyeli mülteciler ile ilgili çalışma izni konusunda bazı kaygıların dile getirildiğini ifade eden Davutoğlu, bu konuda bir çalışmanın söz konusu olmadığını ama Türkiye'deki bütün istihdam alanlarını gözeten kapsamlı çalışmaları birlikte yapmaya devam edeceklerini kaydetti.
Davutoğlu, oda başkanlarının nitelikli insan eğitimi bağlamında, üniversitelerin illerdeki katkıları konusunu da dile getirdiklerini anımsatarak, konuyu Yükseköğretim Kurumu (YÖK) ile paylaşacaklarını, yeni açılan üniversitelerin illere yaptığı katkıyı ve üniversite-sanayi işbirliğini mutlaka teşvik edeceklerini söyledi.
Davutoğlu, "Yasal bir düzenleme talep ettiniz. Bu yasal düzenlemeyi nasıl gerçekleştirebileceğimizi de ele alacağız ve bunu mutlaka gerçekleştireceğiz" dedi.
İllerin konvansiyonel alanlar dışında yeni alanlara yönelmesini dikkat çekici bulduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bunlardan birisi turizm. Normalde turizm deyince, Bodrum, Marmaris, Muğla, İzmir, Antalya hattı düşünülürdü eskiden veya Kapadokya, İstanbul düşünülürdü. Bazı illerimizdeki oda başkanlarımız, mesela Karabük, Bartın, Sinop, Amasya, Bolu, Adıyaman, Ağrı özel olarak turizme atıfta bulundular. Bu çok önemli, çünkü Türkiye turizm açısından cennet bir ülke. Adıyaman'da Nemrut Dağı, Ağrı'da Ağrı Dağı'na yönelik turizm kadar, Karabük'te Safranbolu'nun, Sinop, Amasya, Bolu'da bu turizm alanının geliştirilmesi, yaygınlaştırılması için de her türlü çabayı göstereceğiz."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?