Ukraynalılar, savaşın yıl dönümünde ülkelerine kavuşmak için gün sayıyor - Son Dakika
Güncel

Ukraynalılar, savaşın yıl dönümünde ülkelerine kavuşmak için gün sayıyor

Ukraynalılar, savaşın yıl dönümünde ülkelerine kavuşmak için gün sayıyor

Bir yılın geride kaldığı Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan Ukraynalılar, evlerine geri dönmeyi bekliyor.

23.02.2023 11:07  Güncelleme: 12:20
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bir yılın geride kaldığı Rusya- Ukrayna savaşı nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan Ukraynalılar, evlerine geri dönmeyi bekliyor.

Rusya'nın Ukrayna'ya 24 Şubat 2022'de askeri operasyon başlattığını ilan etmesinin üzerinden 1 yıl geçti. Zaman zaman şiddetini artırarak süren savaş nedeniyle kimi Ukraynalılar ailelerinden, evlerinden ve memleketlerinden ayrılmak zorunda kaldı. Yaşadıkları kentleri, okullarını ve iş yerlerini bırakarak dünyanın farklı ülkelerine göç etmek zorunda kalan Ukraynalıların savaşın bitmesine dair bekleyişleri ve umutları devam ediyor.

Annesi ile yaşadıkları Herson'u terk etmek zorunda kalan 11 yaşındaki Semenıuk Yelızaveta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savaşın ilk günü çok zorlandığını söyledi.

Savaşın ilk gününden aklında kalan tek anı anlatan Yelızaveta, "Akşamüstüydü, füze atıldı. Roketin sesini çok yakından duyduk. Koridora koştuk. Koridorda saklandığımızda babam bizim üstümüzü bornozla örttü. Korkmayalım, sesi duymayalım diye." dedi.

Yelızaveta, annesinin çalıştığı Türk firmasının yetkililerinin yardımıyla Türkiye'ye geldiklerini dile getirerek, "İlk geldiğimde tabii ki zorlandım. Çünkü Türkçe bilmiyordum ama sonra Türkçe kurslarına gitmeye başladım. Oradaki öğretmenimizin Rusça ve Ukraynacası olmadığından dolayı bize Türkçe dersi veriyordu. Öyle olunca bende tabii çabuk bir şekilde Türkçe öğrendim ve şu anda kendimi burada daha rahat hissediyorum." diye konuştu.

Türkiye'de bir okula gitmediğini kaydeden Yelızaveta, şöyle devam etti:

"Şu anda, Ukrayna'daki eğitimime çevrim içi olarak devam ediyorum. Ayrıca gönüllerin Ukraynalı çocuklar için burada vermiş olduğu 'Cumartesi Okulu' dediğimiz bir okul var. Orada Ukraynalı çocuklar toplanıyor ve ders görüyorlar. Genellikle bizim bir saat Ukraynaca dersimiz oluyor. Ondan sonra bize isteğimize bağlı olarak resim, el sanatları gibi kim, neye karşı ilgi duyuyorsa o dersleri veriyorlar."

Ülkesini çok özlediğini vurgulayan Yelızaveta, kardeşi, anneannesi, dedesi, teyzesi ile arkadaşlarının kaldığı Ukrayna'ya dönmeyi istediğini belirterek, "Bütün Ukraynalılara seslenmek istiyorum. Merak etmesinler, mutlaka savaş yakında bitecek ve hepimiz eve döneceğiz." ifadelerini kullandı.

Oğlu ile savaştan kaçtı

Oğlu Misha ile Türkiye'ye gelen İryna Zaychikhina, savaşın başladığı gün için önceden planladığı İstanbul seyahati olduğunu ancak savaşın başlamasıyla birlikte uçuşların durdurulduğu söyledi.

Annesi ve babasının da İstanbul'da olduğunu belirten Zaychikhina, savaşın başlamasından iki hafta sonra Türkiye'ye oğlu, kuzeni ve onun 1,5 yaşındaki çocuğuyla gelebildiklerini dile getirerek, şunları anlattı:

"O iki hafta bizim için çok karmaşık geçti. Biz, o zaman elimizden geleni yapmaya çalışıyorduk. Kimse tam olarak anlamıyordu, ne yapalım, ne edelim? Biz apar topar bir taraftan eşyalarımızı topluyorduk. Bir taraftan oradaki asker arkadaşlara yardım topluyorduk. Giysi olsun, yemek olsun onu götürüyorduk. Kan bağışında bulunuyorduk. Çünkü duyduk ki ilk haftalarda gerçekten çatışmalarda kan ihtiyaçları çok oldu. Biz de elimizden geldiği kadar kan bağışında bulunduk. Yemek götürdük, giysi götürdük. Böyle karmaşık 1-2 hafta geçirdik."

Türkiye'de şanslı olduklarına dikkati çeken Zaychikhina, "Çünkü bize sahip çıkan arkadaşlarımız var. O arkadaşların sayesinde biz Türkiye'de rahatız. Onlar hem kaldığımız evi hem bütün ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar, yardımcı oluyorlar. Oğlum haricinde bizim patili dostlarımız yani 4 köpeğimiz var. Köpeklerimize bile sahip çıkıyorlar." diye konuştu.

Zaychikhina, büyüklerinin, akrabalarının ve arkadaşlarının Ukrayna'da kaldığını, onları çok özlediği için üzüldüğünü dile getirdi.

Ukrayna'da kalanların savaşı gerçekten yaşadıklarını vurgulayan Zaychikhina, "Biz aslında bir nevi kendimizden utanıyoruz. Biz kaçtık, orada kalmadık ve onlara yardım etmedik ama aynı anda şunu anlıyoruz ki bir anne, bir kadın her zaman çocuğunu düşünüp, onun güvende olmasını istiyor. Aslında biz bütün ailemiz güvende olsun istiyoruz ama maalesef şu anda kısmen bunu yapabiliyoruz." ifadesini kullandı.

Zaychikhina, ilkbaharda savaşın bitmesini ve ülkelerine dönmeyi istediklerini belirterek, orada sıfırdan bir hayat kurmayı arzuladıklarını anlattı.

Ukrayna'da savaşan askerlere de teşekkür eden Zaychikhina, "Onlara sonuna kadar minnettarız. Türkiye ve bütün dünyaya, bize sahip çıkan, yardım eden herkese teşekkür etmek istiyoruz. Bir daha böyle bir şey yaşanmasın kesinlikle. Ne bizim çocuklar ne başka dünya çocukları savaşın ne olduğunu bilmesin ve öğrenmesin." ifadelerini kullandı.

"Sanki kendimi kaybetmiş gibi hissediyordum"

Dokuz yaşındaki Misha Zaychikhina ise okula gitmeye hazırlanırken arkadaşının kendisini aramasıyla savaşın başladığını öğrendiğini söyledi.

Ukrayna'dan direkt İstanbul'a gelemediklerini ifade eden Misha, "Bizim İstanbul'a gelişimiz tam bir hafta sürdü. Biz bir trene bindik. Benim kaldığım şehir olan Zaporijya'dan Lviv'e kadar gittik. Lviv'den Polonya'ya, Polonya'dan Prag'a geçtik, oradan İstanbul'a. Yani bizim buraya seyahatimiz tam bir hafta aldı ve ben o seyahat boyunca bir şey anlamıyordum. Ne oluyor, ne bitiyor, kiminle konuşuyordum? Herkes bir şeyler anlatıyordu ama ben o anda sanki kendimi kaybetmiş gibi hissediyordum." dedi.

Şu anda normal bir hayat yaşadığını aktaran Misha Zaychikhina, özlediği evinde olmanın her zaman daha iyi olacağını dile getirdi.

Zaychikhina, savaşın bir an önce bitmesini istediğini kaydederek, "Hatta savaş ilkbahara kadar bitsin. Ben de evime dönebileyim. Çünkü orası benim evim. Burada rahatım ama evim gibisi yok. Bir an önce Ukrayna'ya dönmek istiyorum. Bize yardım eden, sahip çıkan herkese çok teşekkür etmek istiyorum." diye konuştu.

Türkçeyi de öğrenmeye çalıştığını dile getiren Misha Zaychikhina, bazı kelimeler bildiğini ve bazen kendini ifade edebildiğini anlattı.

Türkiye'ye 16 yaşındaki kızı Safiye ile gelen Filipova Anastasiya, evde kızıyla otururken savaştan haberdar olduğunu söyledi.

Anastasiya, evlerine iki kilometre mesafeye bomba düştüğünü, savaş olduğunu anladıktan sonra herkes gibi ne yapacaklarını bilmeyip valiz hazırlamaya başladıklarını dile getirdi.

İlk stresi atlattıktan sonra "Ne yapabiliriz?" düşüncesiyle hareket ettiklerini belirten Anastasiya, giysi, yemek ve kan yardımı gibi ihtiyaçlarla ilgilendiklerini anlattı.

Türkoloji mezunu olduğunu, yıllardır tercümanlık yaptığını Odessa'da tercümanlık bürosunun bulunduğunu belirten Anastasiya, "Bildiğimiz, tanıdığımız bir ülkeye gidelim diye düşündük. Bu savaş uzun sürmeyecek düşüncesiyle bir iki haftalığına Moldova'ya gittik. Devam edince biz de Türkiye'ye gelmeye karar verdik. Türkiye'ye kızım ve köpeğimle geldik." dedi.

"Dönme planlı şekilde yaşıyoruz"

Türkiye'de yaşamaya alıştığını kaydeden Anastasiya, arkadaşları gibi özlediği ülkesine dönmeyi istediğinin altını çizerek, "Sonbaharda eylülde döneriz, aralıkta döneriz, şimdi de martta döneriz diyoruz. İnşallah artık bu sefer döneriz. Hep dönme planlı şekilde yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

Anastasiya, eşi, annesi, kayınvalidesi ve kayınpederinin Ukrayna'da kaldığını aktararak, "Her gün görüşüyoruz. Onlar için çok endişeliyiz. Mutlaka her gün onlara yazmadan günümüz başlamıyor ve bitmiyor. Diğer arkadaşlar gibi sürekli takipteyiz." değerlendirmesini yaptı.

Hayatlarının yüzde 100 değiştiğini anlatan Anastasiya, "Eski hayatımızdan hiçbir şey kalmadı diyebiliriz. Muhakkak herkes, bir tek biz değil, herkes hayatını özlüyor ve şunu anlıyoruz ki döndüğümüzde de o eski hayatı bulamayacağız maalesef. Çünkü bizim eski hayatımızı yok etmişler." diye konuştu.

"Savaşı mutlaka kazanmalıyız"

Anastasiya, her gün savaşın bitmesini beklediklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Her gün ve her an, bir an önce bitsin istiyoruz. Bir tek savaşın bitmesi değil, Ukrayna'nın kazanmasını bekliyoruz. Çünkü savaşın ne şekilde biteceği bizim için önemli. Eğer bizim zaferimizle değil de başka bir şekilde bitecekse bitmesin, bizim zafer olana kadar devam etsin. Çünkü bizim için de aynı Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi 'Ya istiklal ya ölüm'. Artık bizim için başka çare yok. Çünkü bu özgürlük adına binlerce insanımız hayatını verdi. O kadar paha biçilmez bir şekilde kayıplarımız oldu ki bu savaşı mutlaka kazanmalıyız çünkü bu vefat eden arkadaşlara bizim borcumuzdur."

Türkiye'de yardımsever birçok insanla karşılaştıklarını ifade eden Anastasiya, kendilerine evlerini ve gönüllerini açan herkese teşekkür etti.

Anastasiya, Ukrayna'dan gelen çocukların eğitim konusunda sıkıntı yaşadığına dikkati çekerek, "Dil olmadan bu çocuklar burada çok zorlanıyorlar, adapte olamıyorlar. Dil kursları konusunda yardımcı olurlarsa buna çok ihtiyacımız var. Çünkü biz elimizden geldiği kadar, kendi çabamızla öğretmeye çalışıyoruz ama bu kesinlikle yeterli değil." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Ukraynalılar, savaşın yıl dönümünde ülkelerine kavuşmak için gün sayıyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement