Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 2

Dha İstanbul Bülteni - 2

(ek görüntüyle geniş haber) 1- TEM'DE MİNİBÜS TIR'A ARKADAN ÇARPTI: 2 ÖLÜ, 1 YARALI Haber-Kamera: Ersan SAN - İSTANBUL DHA TEM Otoyolu Kumburgaz mevkiinde TIR'a arkadan çarpan minibüsteki 2 kişi öldü, 1 kişi de yaralandı.

08.06.2017 12:28
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(ek görüntüyle geniş haber)

1- TEM'DE MİNİBÜS TIR'A ARKADAN ÇARPTI: 2 ÖLÜ, 1 YARALI

Haber-Kamera: Ersan SAN - İSTANBUL DHA

TEM Otoyolu Kumburgaz mevkiinde TIR'a arkadan çarpan minibüsteki 2 kişi öldü, 1 kişi de yaralandı.

Kaza saat 08.45 sıralarında meydana geldi. TIR'a arkadan çarpan minibüsün sürücüsü Aptula Yalçın ile yanındaki Nazmi Hasanoğlu hayatını kaybetti. TIR sürücüsü Mustafa Belge ise yaralandı. Kaza nedeniyle TEM'de trafik yoğunluğu oluştu. Kazada Bulgaristan'a giden minibüsteki eşyalar da yola saçıldı. Trafik uzun süre tek şeritten sağlandı. Kaza yapan araçların ve yoldaki eşyaların kaldırılmasının ardından TEM'de trafik normale döndü.

Görüntü Dökümü:

----------

-Olay yerinden görüntüler

-Kazaya karışan araçlar

-Trafik yoğunluğu

-Yoldaki eşyalar

-Cesetlerin kaldırılması

-Polisin incelemesi

-Araçların çekilmesi

08.06.2017 - 09.33 Haber Kodu : 170608018

08.06.2017 - 11.17 Haber Kodu : 170608047

===========================

2-  MAHRUKİ "CUMHURBAŞKANINA HAKARET" TEN HAKİM KARŞISINA ÇIKTI

AKUT eski Başkanı Nasuh Mahruki "Cumhurbaşkanı'na hakaret" gerekçesiyle yargılandığı davada ilk kez hakim karşısına çıktı.

Nasuh Mahruki, programda bahsettiği dönemde Erdoğan'ın değil, Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanı olduğunu söyledi.

Mahkeme Mahruki hakkındaki adli kontrol tedbirini kaldırdı.

Haber: Hayati KILIÇ - İstanbul DHA

AKUT'un eski başkanı Nasuh Mahruki,  "cumhurbaşkanına hakaret" ettiği gerekçesiyle 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın görülmesine başlandı. Mahruki hakkında adli kontrol kaldırıldı.

İstanbul Adalet Sarayı'ndaki İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık Nasuh Mahruki ve avukatı İsmail Yılmaz katıldı. Müşteki Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Şeyma Pehlivan duruşmada hazır bulundu. Motivasyon konuşmacısı ve aylık 10 bin lira gelirinin olduğunu belirten Nasuh Mahruki savunmasında "Program konuklarından Murat Özer'in 12 ada konusunda bu adaların Yunanistan'a verildiğine dair eski Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü ve kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü işaret edince ben müdahale ederek 12 adanın Lozan öncesi verildiğini ancak 17 adanın 2004-2006 yılları içerisinde Ak Parti hükümeti dönemi içerisinde Yunanlılara bırakıldığını söyledim" dedi.

"O TARİHTE CUMHURBAŞKANI SEZER'Dİ"

Bu işlemi gerçekleştirenlerin yargılanacağını söylediğini belirten Mahruki, "Bu işlemi gerçekleştiren dönemin tüm kamu görevlilerinin yani cumhurbaşkanı, başbakan, genelkurmay başkanı, ilgili vali ve başsavcılarının bu eylemden dolayı yani vatan toprağını terk etme nedeniyle vatana ihanetten yargılanacaklarını söyledim. Bunu da benden önce dile getiren emekli albay Ümit Yalın ve birçok köşe yazarı ve akademisyenin görüşleri ve anlatımları doğrultusunda aktarmak istedim. Ancak konuşmacı ben daha konuşamadan ajite edici bir yöntemle tartışma programını baltaladı. Kesinlikle o tarihteki eylem nedeniyle isnat edilen sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan değildir. Çünkü 2004-2006 tarihlerinde cumhurbaşkanımız kendisi değildi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer idi. Benim dile getirmek istediğim konu 17 adanın Yunanlılara terk edilmiş olmasıydı. Sözlerimin içerisinde adaların terk edilmesine, sebep olanların yargılanacağını söylemek dışında herhangi bir hakaret söz konusu değildir. Bu konuyla ilgili yapılan isnatları kabul etmiyorum. Sayın Cumhurbaşkanına yönelik hakaret veya tehdit anlamı çıkarılabilecek bir konuşma söz konusu değildir. Suç kastım da yoktur. gazetedeki kösemde de böyle bir hakaret kastımın olmadığını yanlış anlama olduğunu belirtmiş ve özür de dilemiştim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.

TANIKLAR DİNLENDİ

Duruşmada tanık olarak dinlenen Ümit Özdağ, "Programı izlemedim. Daha sonra haberdar oldum. O programda sarf edilen sözler ve ileri sürülen görüşler tarafımca da meclis de de medyada da dile getirilmiştir. Bu adaların Yunanlılara bırakılmasına neden olanların yargılanması gerektiğini bende deklare etmiştim. Tüm siyasi ve askeri kadroların sorumlu olduğunu beyan etmiştim" dedi.

Tanık olarak dinlenen Milli Savunma Bakanlığı eski genel sekreteri emekli Albay Ümit Yalım ise "Programı izlemedim. Söz konusu edilen 17 ada meselesi tarafımca ortaya çıkarılmıştır. Ben 2008 yılında Genelkurmay Başkanlığında silahlı kuvvetler komuta ve harekat merkezi amiriydim. Lozan'da verilenler dışında olan 17 adanın 2004 yılı içerisinde Yunan Silahlı kuvvetleri tarafından işgal edildiği ve iskan başlatıldığını fark ettim. Bu durumu daha önce daire başkanım Şirin Ünal'a arz ettim. Bu hususu genel kurmay internet sitesine koyduk. Bir süre sonra daire başkanımız bu haber ve bilgiyi Dışişleri Bakanlığında bulunan Haydar Berk ile birlikte siteden çıkarttı. Bu adaların Yunanlılar tarafından isgal edildiğini ve dönemin siyasi ve askeri kadrolarının herhangi bir işlem yapmadıklarını ben ve birçok gazeteci dile getirmişti" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, Mahruki hakkındaki adli kontrol kararını kaldırarak, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosunca hazırlanan iddianamede, olay tarihinde AKUT Başkanı olan Nasuh Mahruki'nin katıldığı bir televizyon programında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği belirtiliyor. Mahruki'nin "cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

=======================

3- RASİM OZAN KÜTAHYALI'YA "ZORLA GETİRME" KARARI

Ümit TÜRK İstanbul/ DHA

"Türk Futbolu ve FETÖ" başlıklı yazısında Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'e iftira ve hakaret ettiği gerekçesiyle 6 yıl 4 aya kadar hapsi istenen gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı hakkında zorla getirilme kararı çıkarıldı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, tarafları avukatları temsil etti.

"SANIK DURUŞMAYA KATILMAMAYI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRDİ"

Terim'in avukatı Rezan Epözdemir, sanık Kütahyalı'nın ilk celseye de gelmediğini hatırlatarak, "Sanık duruşmaya katılmamayı alışkanlık haline getirdi. Sanık ile vatandaş arasında hiçbir fark yoktur. Kendisini savcılık ve mahkemenin üstünde görüyor. Bu durum mahkemenin şahsiyetine saygısızlıktır. Soruşturma aşamasında da ifade vermeyince hakkında zorla getirilme kararı çıkarılmış ancak infaz edilememişti. Bu nedenle yargı makamının saygınlığı ve güvenin temini için sanık hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.

ZORLA GETİRME KARARI

Kütahyalı'nın avukatı da müvekkilinin iş nedeniyle yurtdışında olduğunu, bu nedenle duruşmaya katılamadığını belirterek, yakalama talebinin reddedilmesini istedi. Mahkeme hakimi, Rasim Ozan Kütahyalı'nın duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi.

6 YIL 4 AYA KADAR HAPSİ İSTENDİ

İddianamede Kütahyalı'nın Ağustos 2016'da kaleme aldığı yazısında, müştekinin FETÖ mensuplarını koruduğu yönünde iddialara yer verildiği, yazıda eleştiri sınırlarının aşıldığı, haberin gerçek olmadığı, basın özgürlüğü kapsamının dışına çıkılarak hukuka uygunluk sebeplerine riayet edilmediğinin anlaşıldığı kaydedildi. Şüpheli Kütahyalı'nın yazısında işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma başlatılmasını sağlamak için müştekinin FETÖ mensuplarına yardım ettiği iddiasında bulunduğu öne sürülerek, iftira suçunun yasal unsurlarının oluştuğu ifade edildi. şüpheli Rasim Ozan Kütahyalı'nın "Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" ve "İftira" suçlarından 1 yıl 3 aydan 6 yıl 4 aya kadar hapsi talep edildi. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ederse, şüpheli Rasim Ozan Kütahyalı önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.

KÜTAHYALI DAHA ÖNCEDE CEZA ALMIŞTI

Fatih Terim'in şikayeti üzerine, Gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı hakkında "Haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan da daha önce dava açılmıştı. Mayıs ayında görülen davada Kütahyalı "Haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırılmış, ayrıca "Hakaret" suçundan da günlüğü 50 TL'den 9 bin 150 TL adli para cezasına çarptırılmıştı. Kütahyalı'nın para ve hapis cezası ise ertelenmemişti.

==============================

4- BAĞCILAR'DA ÖLDÜRÜLEN 16 YAŞINDAKİ CANSU ÇAPTI'NIN DAVASI...

17 YAŞINDAKİ SANIK: AMACIM KORKUTMAKTI, TÜFEK ATEŞ ALDI

Haber: Serpil KIRKESER/ Kamere: İstanbul DHA

Bağcılar'da 5 ay önce 16 yaşındaki Cansu Çaptı'yı sokak ortasında pompalı tüfekle tek kurşunla öldürdüğü iddia edilen Mehmet A.K. (17)'nın yargılanmasına başlandı. "Çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunmayacak kişiyi tasarlayarak öldürme" suçundan 24 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanık Mehmet A.K."'Cansu' diyerek tüfeği ona doğrulttum. Amacım korkutmaktı. Cansu bana döner dönmez elimdeki tüfek ateş aldı" dedi. Anne Fatma Çaptı da  kızının planlı öldürüldüğünü belirterek "Sanık, Facebook'tan '36 seneyi göze alırım o...' şeklinde ileti göndermiş" diyerek şikayetçi olduğunu belirtti.

İLK DURUŞMASI YAPILDI

Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu Suça Sürüklenen Sanık (SSÇ) Mehmet A.K. ve taraf avukatları hazır bulundu. Öte yandan hayatını kaybeden Cansu Çaptı'nın annesi Fatma Çaptı da duruşmaya 'şikayetçi' sıfatıyla katıldı.

SANIK: CANSU'YU ÖLDÜRMEK İSTEMİYORDUM

Sanık Mehmet A.K. savunmasında Cansu Çaptı ile 2,5 yıllık arkadaş olduklarını söyleyerek, "Niyetimiz evlenmekti. Kendi aramızda yüzük takmıştık. Bunu ailesi de biliyordu. Ben bir ara Cansu Çaptı'yı İ.Y. isimli erkek ile parkta görmüştüm. Buna rağmen kendisine kızmamıştım. Cansu'ya taktığım söz yüzüğünü parmağından çıkarıp aldım ve ondan ayrıldım. Ben ailem ile tartışmıştım. 10 gündür

eve gidip gelmiyordum. Bizim orada bulunan Sevgi Ormanlığı'nda sabahlıyordum.Plakasını görmediğim bir otomobil benim sabahladığım yere geldi. Siyah poşetin içinde bir şeyi attı ve gitti. Ben de merak ettiğim için siyah poşetin içine baktım. Erkek pantolonuna sarılı vaziyette olduğunu gördüm. Bunu aldım, polis merkezine götürüp teslim edecektim. Cansu'nun işyeri bu yol güzergahına yakındı. 'Cansu' diyerek bu tüfeği ona doğrulttum. Amacım korkutmaktı. Cansu ile aramızda yarım veya 1 metrelik bir mesafe vardı. Cansu bana döner dönmez elimdeki  tüfek ateş aldı. Cansu yere düştü. Korktum oradan kaçtım, ardından da polis merkezine gittim. Tüfeği de polise kendiliğimden teslim ettim. Ben  Cansu'yu öldürmek istemiyordum. Bu tüfek kendiliğinden ateş aldı. Bir parmağım tetikteydi. Sağ elim plastik cerrahi ile ameliyat olduğu  için tetiğe basmış olabilirim. Ben ayrıldığım için Cansu'yu tehdit etmiyordum. Kendisine ve ailesine rahatsızlık vermiyordum. Bütün mahalle bizim sözlü olduğumuzu biliyordu" diye konuştu.

ANNE ÇAPTI: PUSUYA YATMIŞ VE KIZIMI ÖLDÜRMÜŞTÜR.ŞİKAYETÇİYİM

Anne Fatma Çaptı, öz kızı Cansu Çaptı ile Mehmet A.K.'nın 10-11 ay sevgili olduklarını ancak aralarında söz kesilmediğini belirterek, "

Benim çocuğum 16 yaşında Lise 1'e giden ve evlenmesi söz konusu olmayan yaşta bir çocuktu. 2016 yılı Mayıs ayında var olan arkadaşlıkları sona erdi. Sanık Mehmet A.K. sürekli kızımı telefondan rahatsız ediyordu, yolda önüne çıkıyor, işyerime gelip beni de rahatsız ediyordu. Kızımı 'Anneni, teyzeni öldüreceğim' diye tehdit etmiş. Kızımı rahatsız etmesin diye telefon numaralarını değiştirdik. Ancak bu da çare olmadı. Ben bu durumu Mehmet A.K.'nın annesine bildirdim. 2-3 ay tehdit ve kızımı rahatsız etmesi kesildi. Kızım bana ait imalathaneden el arabasını alıp satış yaptığım dükkana getiriyordu. Biraz gecikmişti. Kızımı aradım. 'Anne bir dakikaya oradayım' diye cevap verdi. Benim telefonumla görüşmemden bir dakika geçmişti ki bir erkek şahıs 'Allah'ını seven yardım etsin' diye bağırmaya başladı. Yanına gittim.  'Ağabey ne oldu?' diye sorduğumda 'Kızın vuruldu!' dedi. Hemen kızımın yanına gittim. Zira araba çarpmış olabileceği aklıma geldi. Kızım kanlar içinde yerdeydi. Ambulans geldi. Kızım ambulans içinde vefat etti. Sanık Mehmet A.K. kızımı kasıtlı olarak öldürmüştür. Planlı, programlı bir şekilde pusuya yatmış, kızımı beklemiş ve öldürmüştür. Facebook'tan '36 seneyi göze alırım o...' şeklinde ileti göndermiş. Olaydan bir gün önce Facebook'ta 'Yarın herşey bitecek' gibi kızımı öldüreceğini ima eden mesajlar olduğunu sonradan öğrendim. Eşim cezaevindedir.  Sanık Mehmet A.K.'dan şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.

"FACEBOOK ÜZERİNDEN BANA SİLAH LARI GÖNDERİYORDU"

Duruşmada tanık olarak dinlenen İ.Y.'de Cansu Çaptı ile Facebook'tan tanıştıklarını belirterek, "Bağcılar'da buluşup sohbet ettik.  Parkta oturduk, kola içip, çekirdek yiyip, sohbet ediyorduk. Buket N. isimli Cansu'nun kız arkadaşı da ilk buluşma haricinde diğer buluşmalarımızda yanımızdaydı. Sohbete o da katılıyordu. Cansu ile sevgili olmuştuk.  Cansu'nun eski erkek arkadaşı olduğunu söyleyen bir şahıs beni cep telefonu numaramı almış. Beni telefonla 1-2 kez arayarak 'Cansu'dan ayrılmamı aksi takdir de beni öldüreceğini belirten sözler...' ile tehdit etmişti. Facebook üzerinden bana silah fotoğraflarını içerir iletiler gönderiyordu. Ben de bu tehditler yüzünden 14 Ağustos 2016 tarihinde Cansu Çaptı ile olan arkadaşlığımı bitirdim. Öldürüldüğünü de haberlerden öğrendim" şeklinde konuştu.

TANIKLAR DİNLENDİ, DURUŞMA ERTELENDİ

Diğer tanıklar da sanık Mehmet A.K.'nın kendisinden ayrılan Cansu Çaptı'yı rahatsız ettiğini ve tehdit ettiğini anlattı. Mahkeme heyeti, sanık Mehmet A.K.'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre olay şöyle oldu: Bağcılar'da Mehmet A.K.(17) 8 Şubat 2017 tarihinde pompalı tüfekle 16 yaşındaki Cansu Çaptı'nın karın bölgesine bir el ateş etti. Sağ karın bölgesinden yaralanan Çaptı Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı, ancak hayatını kaybetti. Mehmet A.K. da suçta kullandığı pompalı tüfek ile karakola gidip teslim oldu. Soruşturma kapsamında mahkemeye çıkarılan Mehmet A.K. tutuklanarak cezaevine konuldu. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianamede gönül ilişkisi yaşadığı Cansu Çaptı'dan ayrılan Mehmet A.K.'nın tekrar barışmak istediği ancak yüz bulamadığı belirtildi. Mehmet A.K.'nın olay günü yanında taşıdığı pompalı tüfek ile Cansu Çaptı'ya bir el ateş ettiği anlatılan iddianamede suçu kasten ve tasarlayarak işleyen şüpheli Mehmet A.K.'nın "Çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunmayacak kişiyi tasarlayarak öldürme" suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis istendi.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Olayla ilgili arşiv görüntüler

08.06.2017 - 11.50 Haber Kodu : 170608053

=====================

5- KARGODA 26 KİLO ESRAR ELE GEÇİRİLDİ

Haber: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Bağcılar'da kargo ile uyuşturucu madde yollanacağı yönündeki bir ihbarı değerlendirdi. Polis ekipleri kargo firmasına düzenlediği operasyonda bir koli içindeki 20 paket halinde toplam 26 kilo 340 gram esrar ele geçirdi. Polis ekipleri uyuşturucu maddeyi aldıktan sonra kargoyu alacak 20 yaşındaki U.İ.'yi belirleyerek Şişli'de gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan U.İ. sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin kargodaki uyuşturucu maddeleri bulması polis kameraları tarafından görüntülendi.

Görüntü Dökümü

---------

(Polis Kamerası)

-Polis ekiplerinin koliyi incelemesi

-Kolide bulunan uyuşturucu maddeler

-Genel ve detaylar

08.06.2017 - 10.52 Haber Kodu : 170608036

========================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement