Dha Yurt Bülteni-19 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-19

Kılıçdaroğlu: Herşeye para var, çiftçiye gelince 'Para yok' (GENİŞ HABER) ÜZÜM MİTİNGİNDE VATANDAŞLARA SESLENDİCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üzüm mitingi ve çalıştayı için geldiği Manisa'nın Alaşehir İlçesi'nde önce TARİŞ Entegre Üzüm İşletme Müdürlüğü'nü gezdi.

28.09.2017 20:35
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kılıçdaroğlu: Herşeye para var, çiftçiye gelince 'Para yok' (GENİŞ HABER)

ÜZÜM MİTİNGİNDE VATANDAŞLARA SESLENDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üzüm mitingi ve çalıştayı için geldiği Manisa'nın Alaşehir İlçesi'nde önce TARİŞ Entegre Üzüm İşletme Müdürlüğü'nü gezdi. Burada yöneticilerden bilgi alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra yemeğe geçip kadın işçilerle aynı masada yemek yedi, onlarla sohbet etti. Üzüm çalıştayında da, bölgede çiftçileri, üzüm üreticilerini dinleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, onlara partilerinin politikalarını anlattı.

MEYDANDA HALKA SESLENDİ

Karadeniz ziyaretinde fındık üreticilerine yönelik çözümlerini anlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Alaşenir'de de üzüm için çözümlerini ilçe meydanında toplanan vatandaşlara anlattı. Alaşehir Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine, "Hakkı, hukuku, adaleti sizlerle getireceğiz. Bu ülkenin alın teriyle üzümü üreticisiyle getireceğiz" diye başladı. Alaşehir'in üzümün başkenti olduğunu da söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Alaşehir üzümüyle bir Türkiye, dünya markası olan şehir Alaşehir. Rahmetli Ecevit şunu söylerdi 'Ne ezen, ne ezilen hakça bir düzen' derdi şimdi de yanı şeyi söylüyoruz. İnsanca hakça bir düzen. Kimsenin kul hakkını yedirmeyeceğiz. Birleşe birleşe kazanacağız" dedi.

"ÜZÜM İÇİN BİRARAYA GELDİK"

Üzüm için bir araya geldiklerini de söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Neden üzüm? Geçenlerde fındık için Karadenizdeydim. Onlar da adalet istiyorlardı. Üzümde önemli bir ülkeyiz. Dünyanın en önemli ülkelerinden birisiyiz. Üzümden 500 milyondan fazla gelir elde ederiz. Dünyadaki üzüm ihracatının yüzde 45 -50'sini Türkiye yapar. Herkesin kazandığı bir ortamda bir üründe bir kişi kaybediyor. O da üreteci. Soru, neden üretici alın terinin karşılığını almıyor? Buraya gelmeden çiftçileri dinledim. Onlar söylediler. Ben sadece dinledim. İlk konuşan yaşlı bir üzüm üreticisi şu soruyu sordu; 'İki sene önce ben üzümünü kilosunu 6 TL'ye veriyordum. Şimdi 4 TL ilan edildi. Satıyoruz 4 TL'nin de altında. Bana bunu izah edin.' Bu konu bizim gündemimizi oluşturuyor. Herşeye zam gelirken üzüm üreticisi neden hakkını alamıyor, mağdur oluyor? Şunu herkesini bilmesi lazım. Üzüm üreticilerine sesleniyorum. Bütün kardeşlerime sesleniyorum. İster üzüm, fındık, pamuk ne üretiyorsan, alın teri döküyorsan başımın üstünde yerin var. Senin hakkını teslim etmek benim boynumun borcudur" diye konuştu. Hükümete de seslenene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Üzümün fiyatı 6 TL iken şeker gübresinin tonu 400 TL idi. Şimdi şeker gübrenin tonu 600 TL oldu. Üzümün fiyatı 4 TL'ye indi. Böyle bir adaletsizliği kabul edecek misiniz" dedi.

"ÇİFTÇİNİN ELİNDEN LOKMASINI ALDILAR"

Çiftçinin milletin efendisi değil neredeyse kölesi olduğunu ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Elinden, ağzından lokmasını aldılar. Kılıçdaroğlu sözü, çiftçiyi bu memleketin efendisi yapacağız. 126 ülkeden tarım ürünü ithal ediyoruz. Kahve ithal edersiniz, ananas dersiniz anlarım. Yahu mercimek, nohut bunlar ithal edilir mi? Canlı hayvan ithal edilir mi? Üretici kardeşlerim iyi dinlesin bir örnek vereceğim. Türkiye'de sanki toprak yok, her yer ekiliyor. Sanki çiftçilerin meşguliyetleri var. Sudan'da 780 bin dönüm arazi kiraladılar. 99 yıllığına. Ne ekecekler? Pamuk ekilecek, hayvancılık yapılacak. Oradan Türkiye'ye gelecek, devlet çiftçi ile rekabet edecek. Bunun adaletle, vicdanla, ahlakla bağdaşır bir yönü var mı? Seçimlerde dersini verecek miyiz? 'Nasıl yapacaksınız?' diyorlar. Elin oğlu yapıyor da biz niye yapmayacağız. Demek ki yapılabilir. Seçimlerde ne yapacağız dersini verecek miyiz? Söz mü? Söz mü? Söz mü? Ben de size söz veriyorum alın terinin her damlasını değerlendireceğiz. Her damlasının hakkını vereceğiz. Aracının, tefecinin değil üreticinin hakkını vereceğim. Örnek mi istiyorsunuz. Konya'dan küçük Hollanda. Tarım ürünü ihracatı Türkiye'nin 5 katı. Yahu güneşimiz, denizimiz, ovamız insanımız var. Niye üretemiyoruz? Namuslu siyasetçi yok da onun için. Halkını düşünen siyasetçi yok da onun için. Biz Ecevit'in geleneğinden geliyoruz. Ne ezen ne ezilen insanca, hakça bir düzen diyoruz"

"TÜRKİYE İYİ YÖNETİLMİYOR"

Türkiye'nin iyi yönetilmediğini öne süren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben merak ediyorum. Yahu bu hükümetini tarım politikası nedir, dış politikası nedir, Eğitim politikası nedir? Bu hükümetin benim bildiğim görkemli bir politikası var. Malı götürme politikası. Bu konuda uzmanlar. Zamlar geliyor iğneden ipliğe vergiler geliyor. İğneden ipliğe gelecek. Üzüm üreticisine diyorlar ki, bu fiyattan bunu satacaksın. Biz bunu kabul etmiyoruz. Mücadelesini caddede, bağda, TBMM'de yapacağız" dedi.

ÇÖZÜM ÖRENİRİLERİ SIRALADI

Üzüm konusundaki çözüm önerilerini de sıralayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hükümeti eleştirdik. Şimdi 'CHP var ya hep eleştirir hiç öneri getirmez' derler. Şimdi söylüyoruz. Gerçek bir maliyet hesabı üzerine makul bir kar koyacaksınız. Kaça mal ediyorsunuz 100 lira üzerine bir fiyata koyacaksınız. Bir yıl önceden ilan edeceksiniz. O zaman çiftçi mazottan, gübreden şikayet etmez. Maliyete artı karı koyduğun zaman bu sorun kökten çözülmüş olur. İkinci konu TARİŞ çiftçinin, üreticinin kara gün dostu olmak zorundadır. TARİŞ'i güçlendireceğiz. Devlet desteğini vereceğiz. Destekleme alımlarını yapacak. Üreticiye sırtını dönmeyecek. Eskiden olduğu gibi görkemli mücadelesini sürdürecek. TARİŞ'i siyasetten arındıracağız. Yöneticiler gerçek anlamda üreticiler olacak. Üç, tarım kanunun 22'inci maddesi var. Diylor ki 'Çiftçilere her yılı milli gelirin en az yüzde 1 oranında teşvik verilir diyor. Yüzde 1. Türkiye'nin milli geliri 800 milyar dolar. Yüzde biri 8 milyar dolar. Bugüne kadar bu hükümet 8 milyar doları kendi çiftçisine vermedi. Çiftçilerin bu hükümetten alacağı çiftçi başına 40 bin lira. Alacağınız var. Bunu gizliyorlar. Buradan açıkca meydan okuyorum, Başbakansa Başbakan'a AK Parti Genel Başkanıyla Genel Başkanına meydana okuyorum. Çiftçinin hakkını savunmak için 8 milyar doları ödenin mi, ödemedin mi çık anlat" diye konuştu. Üzüm konusundaki çözüm önerilerini sıralayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir şey daha yapacağız. Türkiye'de nerede biri çiftçi üreticisi varsa hepsi bankalara borçlu. Ahırdaki inek, kapıdaki traktörde bankalarını elinde rehin. Çiftçileri bankaların hegamonyasından kurtarmak benim boynumun borcu, faizleri sileceğim. Onlar sizi cezalandırıyor. Biz ödüllendireceğiz. Bir şey daha yapacağız. Lisanslı depoculuğu getireceğiz, üreteci ürünü teslimi alıp zamana parasını alacak. Sağlıklı tarım politikası yapmamız lazım. Herkese mısır, üzüm ekerse zarar eder. Öyle bir planlama yapacaksınız. Üzüm pamuk üretecisi herkese kazanacak, kimse zarara etmeyecek. Herkes malı satacak. Her evde huzur olacak. Bir şey daha yapacağız. Bir kooperatifler bankası kuracağız. Üretici kooperatiflere bankası kuracağız. Çiftçi gidip diğer bankalardan para çekmeyecek. Kooperatiflerin bankasından düşük faizle kredi alacak. Böylece Hollanda'da olan üreteci birliklerinin kurdukları biri bankayı getireceğiz, sizi diğer bankalara muhtaç etmeyeceğiz. Bir şey daha yapacağız. Irakla Mısır'la sorunları bir çözeriz. Üzümümüzü, her ülkeye göndereceğiz. Niye satmıyoruz nasıl satamıyoruz? Dış politikayı kişisel hırslara üzerine inşa ederseniz Türkiye dışlanır. Biz dış politikayı nasıl yapacağız, yurtta barışı dünyada barış. Eleştirdiğim zaman 'Para nerede' diyorlar. Buradan sesleniyorum. Ankara'daki beylere sesleniyorum. Bin 100 odalı saray yaparsın, ona para var. Bir uçak değil, 6 uçak alırsın para var. FETÖ ister, para var. Her istediğini verdin. Çiftçi ister para yok. Diğerleri gelir yahu yanıldık der. Çiftçi kardeşlerim siz de yanılttınız mı. Siz yanıltmazsınız, haktan, hukuktan yanasınız. Siz memleketinizi seviyorsunuz, milletten vatandaştan yanasınız. Siz yanıltmazsınız" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Mitingden görüntü

Genel ve detay görüntü

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

Haber: Taylan YILDIRIM - Nurettin DOĞAN -Kamera: Yasin TİNBEK/ ALAŞEHİR (Manisa),

==========================================

Başbakan Yıldırım: Referandum bölgeye huzur getirmez (3)

YILDIRIM: HİÇBİR DEVLET YAPILANMASINA ASLA İZİN VERMEYİZ

Başbakan Binali Yıldırım, toplu açılış töreni sonrasında Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne geldi. Hastaneye hakkında bilgi alan Başbakan Yıldırım, kardiyoloji servisinde tedavi gören hastaları ziyaret etti. Başbakan Binali Yıldırım, daha sonra Anitta Otel'de düzenlenen Ak Parti Danışma Kurulu Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Başbakan Yıldırım, "Bu bölgede yaşanan sıkıtılar kaoslar Kuzey Irak'ta Suriye'de anlamsız olarak devreye sokulan planlar bizim 2023 cumhuriyetin 100'üncü yılına giden hedeflerimizi baltalamaya yönelik faaliyetlerdir. Bunu biliyoruz. Son günlerde kuzey Irak'ta gayri meşru bir referandum yapıldı. Akılları sıra Irak'ı bölecekler Suriye'yi bölecekler bir uydu devlet ortaya çıkacaklar ve böylece bölgenin istikrarını bozmaya çalışacaklar. Hiçbir oluşuma hiçbir devlet yapılanmasına asla izin vermeyizö dedi. Konuşması zaman zaman partililerin sloganlarıyla kesilen Başbakan Yıldırım şöyle devam etti: "Darbenin arkasında olan ruhlarını bir dolara satmış olan o alçaklar yüce Türk adaletine hesap veriyor. Ne kadar tiyatro oynasalar da ne deseler de hiçbir şekilde açık söylüyorum adaletin pençesinden kurtulamayacaklar hukuk önünde hesaplarını en ağır şekilde verecekler. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Şimdi bazıları yollara düşmüş arıyorlar. Ne arıyorsun kardeşim. Yola düşmek, yola çıkmak iyi bir şey de yürürsen arkandan millet yürüyecek sen yürüdün yanında FETÖ'cülerle, bölücüler vardı. Biz bunlarla yol yürümeyiz bizim yolumuz milletin yolu."

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Başbakan Yıldırım'ın açıklamaları

Haber: ÇORUM,

===========================================

Antalya'da kaza: 1 ölü

ANTALYA'da, otomobil ve araç çekicisinin çarpıştığı kazada 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.

Kepez İlçesi Habibler Mahallesi'ndeki kaza, saat 18.00 sıralarında meydana geldi. Şehit Uzman Musa Özkan Caddesi'nde seyir halindeki 25 yaşındaki Zülfikar Koç'un kullandığı 20 V 3602 plakalı otomobil, caddenin karşı şeridine geçmek isteyen Mehmet Altundağ yönetimindeki 07 GGS 91 plakalı araç çekicisiyle çarpıştı. Kazada, sürücüler Zülfikar Koç ve Mehmet Altındal ile çekicideki Selahattin Balıkçı çeşitli yerlerinde yaralandı. Haber verilmesi üzerine gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği yaralılardan Zülfikar Koç ambulansla götürüldüğü Kepez Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Özel bir hastanede tedaviye alınan Mehmet Altundağ ve Selahattin Balıkçı'nın sağlık durumunun iyi olduğu kaydedildi. Koç'un cenazesi daha sonra Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Görgü tanıkları yaptığı açıklamada, caddede trafik ışığı olmadığı için sürekli kaza meydana geldiğini, bu nedenle ölümler olduğunu söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Kazaya karışan otomobilden görüntü

-Kazaya karışan çekiciden görüntü

-Yola fırlayan araçtan görüntü

-Polisin çalışma yapması

Detaylar

'73 MB- 1 DK 15 SN'

Haber Kamera Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

===========================================

Bodrum Kalesi Mimari Koruma ve Sualtı Arkeoloji Müzesi Projesi'ni tartıştılar

KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Restorasyon Dairesi Başkanı Bahadır Sabah, Bodrum Kalesi Mimari Koruma ve Sualtı Arkeoloji Müzesi Projesi kapsamında yapılacak çalışmalarda eleştirilerde doğrultusunda öngörülmeyen noktalar olduğu taktirde projeyi revize etmekten ya da yeni şekilde düzenlemekten kaçınmayacaklarını söyledi.

Bodrum'da, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlatılan Bodrum Kalesi Mimari Koruma ve Sualtı Arkeoloji Müzesi Projesi ile ilgili bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Bodrum Kent Konseyi'nin girişimiyle Heredot Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Restorasyon Dairesi Başkanı Bahadır Sabah, ANB Mimarlık Firmasında Mimar Müşavirlik İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti. Müdürü Yüksek Mimar ve Restorasyon Uzmanı Umut Bilgiç, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdür Vekili Tayfun Selçuk, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Taner Uslu, Bodrum Kent Konseyi Başkanı Mustafa Demiröz ve konseyi oluşturan dernek ve kurum temsilcileri katıldı. Toplantıyı yaklaşık 350 kişi takip etti. Toplantıda konuşan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Kalesi'nde yapılacak olan çalışmanın dünya mirası olan kalenin bakımı ve geleceği açısından önemli olduğunu söyledi. Başkan Kocadon, "Gönül isterdi ki hep beraber bu proje üzerinde tartışalım. Türkiye'nin gündemine ondan sonra tadilat projesi gelsin. Ama biraz erken geldi. Olsun, önemli olan üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Bugün Ankara'dan kalkıp bize misafir olarak gelen arkadaşlarımızla bu çalışma üzerinde hep beraber ortak bir değerlendirme yapacağız" dedi.

"PROJEYİ REVİZE ETMEKTEN YA DA YENİDEN DÜZENLEMEKTEN KAÇINMIYORUZ"

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Restorasyon Dairesi Başkanı Bahadır Sabah ise, eleştiriler doğrultusunda, öngörülmeyen noktalar olduğu taktirde projeyi revize etmekten ya da yeni şekilde düzenlemekten kaçınmayacaklarını söyledi. Proje çalışmalarına 2013 yılı sonu yaptıkları ihale başladıklarına dikkati çeken Sabah, "3 yıllık bir proje süreci ve kurul onayı sonucunda bu noktaya geldik. Bu bileşenlerin içerisinde akademik danışmanlarımız, ilgili müze kültür müdürlükleri, sivil toplum kuruluşlarından özellikle de daha önce bu kalede çalışma yapmış enstitüler dahil birçok kurumdan faydalanmaya çalıştı. Bu yaptığımız çalışmalar sonucunda ortaya çıkarttığımız projenin uygulanmasına yönelik ihaleyi de yaptık. İhale süreci bitti, uygulama sürecini başlattık. Önemli olan doğru işi yapmak. İyi niyetli bir yaklaşımla doğru iş yapmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili öngördüğüz, bizim göremediğimiz, atladığımız düşünmediğimiz ya da yeni veriler sonucunda yeniden ele almamız gereken bir nokta varsa bunların tamamını alırız. Yeniden bunları değerlendiririz ve sivil toplum kuruluşları ile paylaşırız. Ne gerekiyorsa onu yapmaya yönelik adımları atarız" dİiye konuştu.

SERGİLEME ALANLARINI ELEŞTİRDİ

Proje Mimarı Yüksek Mimar ve Restorasyon Uzmanı Umut Bilgiç, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde yer alan sergileme salonlarında yapılacak çalışmaları örneklerle açıkladı. Bilgiç, 1960'lı yıllarda kurulan müzedeki sergileme alanları düzenlenirken, kullanılan malzeme ve yapılan çalışmaları eleştirip, "Teşhir için, iki farklı dine hizmet etmiş bir anıtsal yapı ne hale gelmiş. Bunun çağdaş koruma anlayışında, sergi de yapsanız yeri yok" dedi. Bilgiç, projeye göre yapılacak sergileme alanları ile ilgili bilgi de verdi. Bilgiç, projeni amacını şöyle sıraladı: "Kale kimliğini ve kaleyi oluşturan özgün değerleri açığa çıkarmak. Koruyarak bir sergi unsuru olarak yaşatmak. Kaleyle özdeşleşmiş sualtı arkeoloji müzesi işlevinin gerektirdiği birimleri yeni önerilen yapılara taşıyarak, tescilli yapıların, üzerindeki yükü hafifletmek. Tescilli yapılara gerektiğinde bölge ve kale tarihini yansıtacak yalın sergilemeler önermek. Yeni restorasyon ve müze kurgusuyla birlikte işleyen sur ve yapılardan, kopuk çağdaş bir çevre düzeni yaratmak. Alt yapı ve tesisat sistemlerinin yeni restorasyon kurgusuna göre yenilemek." Bilgiç, yeni proje ile de ilgili detayları da Bodrumlular ile paylaştı. Bilgiç, kaledeki mevcut yapı eklerinin 3 bin 140 metrekare, yeni yapılarda 2 bin 500 metrekare, 3 bin 135 metrekareolan mevcut sert zeminin ise yeni projede 2 bin 239 metrekare olacağını kaydetti.

MÜZE ESKİ MÜDÜRÜ ALPÖZEN, "DİREN BODRUM"

Kültür eski Bakanı İsmail Kahraman'ın kaledeki şapeli mescit yapmak istediğine dair çıkan haberi hatırlatarak konuşmasına başlayan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi eski Müdürü Oğuz Alpözen, aynı anlayışın devam ettiğini söyledi. Alpözen, "İsmail Kahraman yazılı emir verdi, 'Gemiyi sök' dedi. Sökersem namerdim. 55 yıllık emeği yok ediyorlar. Yapılan her şey bilimsel, her şey kurul kararına dayanılarak yapıldı. Hiçbir şey Oğuz Alpözen'in hayalperest ürünlerinin sonucu değil, ezbere yapılmadı. Dikilen bitkilerin Koruma Kurulu'ndan izinleri alındı. Akdeniz'in en yeşillikli kalesi oldu. Bunu yapabilmek için bilim ışığında yaklaştım. Çukurova Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü görevlileri geldi. Her ağacın nereye dikileceğini onlar karar verdi. Alman Kulesi'nin önündeki havuz kaldırılacakmış. Bu havuz ağaçların yaşamasını sağlıyor. Havuz kalktığı zaman o ağaçlar ölecek. Kalede açılan bütün sergileme alanları Anıtlar Kurulu Kararı ve Belediye'den alınan ruhsat ile yapıldı. Kalede yeni ve eski yapılar birbirini o kadar sarmalıyor ki Akdeniz'in en yeşil kalesinde geziyorsunuz. 30 milyon lira para veriliyor. O zaman belediyeden arazi alıp, yeni müzeyi orada yapsınlar. 1990 yılında Koruma Kurulu'ndan izin aldığımda, e İsmail Kahraman vardı ne Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan vardı. O minareyi sembolik yaptım. O minare yapılarak bu kalenin Türkleştirildiğini gösterdim. Şapel ve minare bir arada İslam ve Hıristiyan dinlerine saygıyı, içindeki gemide antik uygarlıklara sevgiyi gösterdi. Ne yapacaksın gemiyi söküp. Eserleri bizzat ellerimle çıkarttım. Bodrum halkının yardımlarıyla aslına uygun olarak yapıldı, 10 yıl sürdü" dedi. Alpözen, konuşmasını "Diren Bodrum" diye tamamladı.

"YANLIŞTAN DÖNÜN" UYARISI

Mimar Suphi Alp de yapılacak yeni düzenlemenin görünmeyeceği söylense de bunun doğru olmadığına dikkati çekip, "5 kilometre çapında bir alanda insan gözü renkleri ayırt edebilir. Denizden baktığın zaman bal gibi görünecek bu bina. Bodrum'a gelen herkes Yokuşbaşı'na gelen herkes görecek. Denizden gemi ile gelindiğinde görünecek. Bu hatadan dönelim. Eğer bu konuda samimiyseniz lütfen bu konuyu erteleyin. Yanlışınız var. Bir hata yapılmak üzere, lütfen ciddiye alın, yapmayın. Dönemezseniz, vicdanınız bunu sonra kaldırmaz" dedi. Zaman zaman gergin anların yaşandığı toplantı yaklaşık 6 saat sürdü. Restorasyon çalışmasının gerekliliği konusunda ortak karara varılsa da Bodrumlular onaylanan proje konusunda ikna olmadı. Toplantının sonunda, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Restorasyon Dairesi Başkanı Bahadır Sabah, yapılan öneri ve eleştirilerin bakanlığa iletilerek, değerlendirileceğini ve çıkacak kararlar ve uygulamalarla ilgili kamuoyunun ve Bodrum halkının bilgilendirileceğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Toplantıdan görüntü

-Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Restorasyon Dairesi Başkanı Bahadır Sabah,'ın konuşması

-Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon'un konuşması

-Bodrum Sualtı Arkeloji Müzesi eski Müdürü Oğuz Alpözen'in konuşması

-Mimar Suphi Alp'in konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla),

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-19 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement