Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-2

1)ELAZIĞ'DA TRAFİK KAZASI: 12 YARALI ELAZIĞ'da, seyir halindeki olan bir aracın direksiyon hakimiyetini kaybedip 2 araca çarpması soucu meydana gelen kazada, 12 kişi yaralandı.

28.12.2017 09:50

1)ELAZIĞ'DA TRAFİK KAZASI: 12 YARALI

ELAZIĞ'da, seyir halindeki olan bir aracın direksiyon hakimiyetini kaybedip 2 araca çarpması soucu meydana gelen kazada, 12 kişi yaralandı. Yaralılar, Hastanelerde tedavi altına alınırken, kaza nedeniyle uzun süre trafiğe kapatılan yol daha sonra açıldı. Malatya Caddesinde dün gece seyir halinde olan ve sürücüsünün kimliği öğrenilemeyen 06 DAN 05 plakalı otomobil, belirlinemeyen bir nedenlye direksiyon hakimiyeti kaybolunca önce 06 DP 2277 plakalı minibüse, daha sonra da 63 ZF 739 plakalı su tankerine çarparak durabilidi. Kazanın yaşanmasının ardından çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye gelen sağlık ekipleri tarafından 3 aracın karıştığı kazada yaralanan 12 kişiyi ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere sevk edildi. Yaralıların tedavisi devam ederken, kaza nedeniyle uzun süre trafiğe kapatılan cadde daha sonra yeniden açıldı.

Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Kaza yerinden görnütüler

-Ambulansların yaralıları alması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Erkan BAY/ELAZIĞ,-

=====================================================

2)TIR'A ÇARPAN OTOMOBİL HURDAYA DÖNDÜ: 1 ÖLÜ, 3 YARALI

KONYA'da otomobilin TIR'a çarpması sonucu meydana gelen kazada 1 kişi öldü, 3 kişi de yaralandı. Kaza, gece saatlerinde Konya-Afyonkarahisar karayolunun 40'ıncı kilometresindeki Ladik Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Sürücüsü henüz belirlenemeyen 35 AEU 63 plakalı otomobil, 'U' dönüşü yapan 54 yaşındaki Sadık Koçak yönetimindeki 42 BSY 06 plakalı TIR'a çarptı. Kazada otomobilde bulunan 17 yaşındaki Latif Öztürk, 18 yaşındaki Uğur Acar, Fatih Ertürk ve Ali Latif  yaralandı. İhbar üzerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi.  Hurdaya dönen otomobilde sıkışan Uğur Acar olay yerinde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak öldü. Diğer yaralılar ise ambulanslarla kent merkezindeki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Durumu ağır olan Fatih Ertürk'ün hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi. TIR sürücüsü Sadık Koçak ise ifadesi alınmak üzere jandarma karakoluna götürüldü. Kaza nedeniyle trafiğe kapatılan karayolu bir süre sonra yeniden açıldı. Soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü:

-------------------------------

Kaza yeri detay

İtfaiye ekiplerinin çalışmaları

Otomobil ve TIR'dan detaylar

(Haber-Kamera: Mehmet IŞIK KONYA DHA))

==============================================================

3)YUNAN ADASINDA TÜRK DENİZCİLERE LİNÇ GİRİŞİMİ İDDİASI

YUNANİSTAN'ın Astipalya Adası'nda, eksik evrak gerekçesiyle, geçen 23 Eylül'de el konulan 'Halis Temel' isimli Türk bayraklı turistik yata, çekildiği Kilimli (Kalimnos) Adası Limanı'nda, çoğu alkollü, yaklaşık 50 Yunan'ın saldırıp, personeli linç etmek istediği ileri sürüldü. Olayların daha fazla büyümesini ise Yunan polisinin önlediği belirtildi. Teknenin bünyesinde faaliyet gösterdiği yat şirketinin yöneticileri, bir grup kaptan ve denizci ile yaptıkları açıklamada, çözüm için iki ülkenin yetkililerinin duruma el koyması gerektiğini söyledi.

Bodrum'da faaliyet gösteren DE Yatçılık Limited Şirketi bünyesinde charter turizm yapan 42 metre uzunluğundaki, 12 kabinli Türk bayraklı 'Halis Temel' isimli ahşap yat, geçen 20 Eylül'de, ABD'li 18 yolcusu ile mavi yolculuk için Akdeniz'e açıldı. Yunanistan'ın Rodos Adası'na giden yat, 3 gün sonra da Astipalya Adası'na uğradı. Burada, Yunan polisi teknenin evrakını kontrol etti. İddiaya göre, Yunan polisi, evrakta eksiklikler olduğunu belirtip, "Yasa dışı tur yapıyorsunuz" diyerek, yat kaptanı Hakan Tekerek'i (30) gözaltına aldı.

El konulup, 100 bin euro para cezası kesilen yattaki ABD'li turistlerin üzeri de tek tek arandı. Ertesi gün İstanköy (Kos) Adası'na götürülüp, adliyeye sevk edilen kaptan Tekerek, serbest bırakıldı. Astipalya Adası'ndaki teknedeki ABD'li turistler ise yat acentesi ve İngiliz tur şirketi tarafından tahliye edildi.

Ardından kaptan Hakan Tekerek, gemiciler Olcay Garip (27) ve Erman Gökkaya (27) ile yağcı Osman Desti (26), yatı Yunan makamlarının gözetiminde, Kilimli Adası Limanı'na götürdü.

'LİNÇ GİRİŞİMİ' İDDİASI

Yaşananların ardından hukuk mücadelesi başlatan yatçılık şirketinin yöneticisi Aykut Uzunşimşek, bugün 40'a yakın Bodrumlu kaptan ve denizci ile açıklama yapıp, konuyla ilgili basın mensuplarına bilgi verdi. Yıllardır yabancı acentelerle çalıştıklarını belirten Uzunşimşek, şunları söyledi:

"Bu son olayda da bir İngiliz acente aracılığı ile ABD'li turistleri mavi yolculuğa çıkardık. Rodos'tan giriş yaptık, ancak Astipalya Adası'ndaki polis, yasa dışı tur yapmakla bizi suçlayıp tekneye el koydu, kaptan gözaltına alındı. Biri Yunan, diğeri ise Türk iki avukatımız ile olaya hemen müdahale ettik ve yasal işlemleri itirazlarımızı yaptık. Sonuç almayı beklerken 25 Aralık gecesi Kilimli Limanı'nda demirli bulunan yatımıza çoğu alkollü 50 kadar fanatik Yunan, İngilizce ve Yunanca küfürler savurarak saldırdı. Tekneye çıkarak personelimizi linç etmeye çalıştı. Yunan polisi vahim olayları son anda önledi."

Adada halkının yaklaşık 3 haftadır personele yiyecek vermediğini de belirten Aykut Uzunşimşek, şöyle dedi:

"Kumanyamız da tükendi. Şu an o adada çok zor şartlar altında bekliyor. Can güvenlikleri olmadığı için Rodos Başkonsolosluğumuza ve Yunan makamlarına acilen yatımızın ve personelimizin bir başka Yunan adası olan İstanköy Adası'na tahliyesini istedik. Ancak şu ana kadar bir sonuç alamadık. Büyük bir şaşkınlık ve tedirginlik yaşıyoruz. İki ülke hükümetlerinin bir araya gelip konuşarak bu sorunu çözmesini bekliyoruz. Çok vahim olaylar olmadan yatımızın o adadan ayrılması gerekir. Yunanların iddia ettiği gibi eksik evrakımız ve yasa dışı bir turumuz söz konusu olamaz. Çünkü, biz adam kaçırmıyoruz, suç işlemiyoruz. Aksine güvenilir İngiliz tur şirketleri ile ortak çalışıyoruz ve yıllardır aynı işi yapıyoruz."

'İKİ ÜLKENİN HÜKÜMETLERİ DURUMA EL KOYSUN'

Yat şirketi yönetilerinden Erhan Berber de " Ege'deki gerginlik iyice artıyor, bunun kimseye bir faydası yok. Hükümetler düzeyinde konuya el konulmalı. Yasal süreç beklenmeli, ancak hükümetler bir araya gelip bu duruma acil çözüm bulmalı. Eğer devletimiz bu konuya müdahil olmazsa daha çok denizcimizin ve şirketimizin canı yanacak. Yabancı turist de Türk kıyılarından kaçabilir, bu ciddi bir uyarıdır" diye konuştu.

DESTEK İÇİN KİLİMLİ'YE GİDECEK

'Tanrıverdi' teknesinin sahibi, kaptan İbrahim Tanrıverdi de yıllardır Yunanların kendilerine bu kabusu yaşattığını belirtti. Tanrıverdi, "Türk yatçıları olarak bizi yıldırmaya çalışıyorlar. Bir yangın sticker'i yok diye, kaptanı gözaltına alınıp, binlerce euora ceza yazılan tekne olduğunu biliyoruz. Biz Ege'de 10 binlerce tekneci bu mücadeleyi verip turizme milyarlarca euro kazandırırken, Denizcilik Müsteşarlığı ve ilgili bakanlıklarımızı yanımızda görmek isteriz. Ancak ne yazık ki bu mücadelede bu örnekte olduğu gibi yine yalnız bırakıldık. Türk denizcisini Ege'de kaderine terk etmesinler, denizciliği öldürmesinler. Bugün turizm varsa bu mavi yolculuk tekneleri sayesinde vardır. Ayrıca iki ülkenin insanı da bu sektörden para kazanıyor. İnşallah, sağduyu kazanır, aksi takdirde işler çok kötüye gidiyor. Ben de yarın Kilimli'deki arkadaşlarıma destek olmak için tek başıma adaya gidiyorum. Gelmek isteyen varsa benimle gelebilir. Beni de tutuklasınlar bakalım" diyerek, tepkisini dile getirdi.

Denizciler açıklamanın ardından dağıldı.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Yatçılık şirketi yetkililerinin bir grup kaptan ve denizci ile açıklama yapmalarından görüntü

-Yatçılık şirketi yöneticisi Aykut Uzunşimşek ile röp.

-Kaptan İbrahim Tanrıverdi ile röp.

-Yatçılık şirketi yönetici Erhan Berber ile röp.

-Teknelerden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber: Yaşar ANTER Kamera: Hülya ELTEŞ/ BODRUM (Muğla),

=========================================================

4)KAYSERİ'DE TARİHİ KALE SURLARINDA İNTİHAR GİRİŞİMİ

KAYSERİ'de Cumhuriyet Meydan'ında bulunan Tarihi Kale'nin  surlarına çıkan 54 yaşındaki kadın intihar etmek istedi. Kayseri'de akşam saatlerinde Tarihi Kale'nin surlarına çıkan Hatice Kalan intihar etmek istedi. Kadını kale surlarında gören vatandaş, durumu polise ve 112'ye bildirdi. Yapılan ihbarın ardından olay yerine polis, 112 ve Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri geldi. Olay yerine gelen ekipler, surlara çıkarak kadını intihardan vazgeçirmek için uğraştı. Bu sırada aşağı bakarak olay yerine gelen Gazetecilere "Çekmeyinö diyerek tepki gösteren kadının dalgınlığından faydalan ekipler kadını etkisiz hale getirdi. Daha sonra  itfaiye merdiveni ile Kale surlarından aşağı indirilen  kadın itfaiyenin merdiveninden atlama girişiminde bulundu. Ancak itfaiye görevlisi kadını tutarak buna izin vermedi. Kadın bu sırada  "Bırakınö diye bağırdı.Surlardan aşağı indirilen kadın Gazetecilerin "Neden intihar etmek istediniz'ö yönündeki sorularını yanıtsız bıraktı.   54 yaşındaki Hatice Kalan, "Beni çekmeyinö dedikten sonra sağlık görevlilerince ambulansa bindirildi. İntihar girişimi ile ilgili olarak bilgi veren yetkililer ise Hatice Kalan'ın bazı ailevi nedenlerden dolayı psikolojik sorunlar yaşadığını belirtti.

Görüntü Dökümü

---------------------------

-İntihar etmek isteyen Hatice Kalan'ın surlardaki görüntüsü,

-Ekiplerin olay yerine gelmesi, surlara çıkması

-Kadına müdahale edilmesi

-Kadının İtfaiye merdiveni ile indirilmesi

-Detaylar

( Haber: Cafer ZENGİN/KAYSERİ,

DV 1 dosya 5 dakika 29 saniye/ 175 MB

=====================================================

5)ADANA'DA İLK KEZ LSD EMDİRİLMİŞ PUL ELE GEÇİRİLDİ

ADANA'da yeni yıl öncesi uyuşturucu operasyonu yapan polis, kente ilk kez Liserjik Asit Dietilamid (LSD) adlı sentetik uyuşturucu ele geçirdi. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yeni yıl öncesi sokak satıcılarına yönelik operasyon düzenledi. Polis, merkez Çukurova ilçesindeki bir eve düzenledikleri baskında folyolara sarılı 10 LSD, 23 paket esrar, 3 pet şişede içime hazır bong ile hassas terazi ele geçirildi.

İNSAN GENETİĞİNİ BOZUYOR

Avrupa'da yaygın olan, LSD'nin maddesine uyuşturucunun emdirildiği, üzeri değişik desenli olan küp şekere benzeyen bu maddenin dil altına koyularak kullanıldığı belirtildi. 1 saat içerisi kana karışan bu uyuşturucunun halisülasyon ve algılama bozukluklarına yol açtığını da belirten yetkililer, LSD'nin insanın beyin ve kromozom yapısını bozduğu, bir kez bile kullanılması halinde kalıcı olarak vücut genetiğini bozduğunu söyledi.

ANTİ STRES VE İNTİHAR

Ayrıca emniyet yetkilileri, LSD alan kişinin intihara sürüklendiğini, bu uyuşturucunun kullananların uçabildiklerine inanarak kendilerini yüksek binalarından atmaya çalıştıklarını belirtti. Zombi hapından daha tehlikeli olan bu maddenin kokainden de 100 kat daha etkili olduğunu, kullananların ise 12 saat boyunca etkisinde kaldığı da açıklandı. Polis, şüpheli olarak 4 kişiyi gözaltına aldı. Başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

----------------------

Uyuşturucu madde yepımında kullanılan düzenek

Ele geçirilen narkotik madde

SÜRE: 00'43"     BOYUT: 44 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK - Kamera: ADANA,

=================================================

6)DONDURUCU SOĞUKTA LAHANA HASADI

BURSA'nın İnegöl ilçesinde zorlu kış şartlarına rağmen lahana hasadı başladı. Lahana üretiminin yoğun şekilde yapıldığı Çeltikçi Mahallesinde çiftçiler dondurucu soğukta elleri sızlayarak lahana hasadı yapıyor. Lahana ekiminin Temmuz aylarında yapıldığını aktaran çiftçi Ümit İpek, "Ürünlerimiz hasada hazır hale geldi. Bölgemizde hem mor, hem de normal lahana üretimi yapılıyor. İşçilerimiz ve çiftçilerimiz kar, kış, çamur içerisinde hasada başladı. Ürünler arasından en zor hasat bu. Donmasın diye ayrı korku var. Hava soğuk, kar yağışı var. Çamur içerisinde hasat yapıyoruz. Ayrı bir eziyet. Ellerimiz sızlıyor, hasat zamanında" dedi. İnegöl'ün lahana ekim alanının Çeltikçi Mahallesi olduğunu, bölgede 600 dönüm alanda lahana hasadı yapılmakta olduğunu belirten İpek, fiyatların düşük olmasının ise üreticileri üzdüğünü anlattı. İpek, "7 yıldan bu yana fiyatlar aynı. Kilosu 25 ila 30 kuruş arasında alıcı buluyor. Fiyatların uzun zamandan bu yana böyle olması çiftçiyi bitirme noktasına getirdi. Hasanpaşa Mahallesi de lahana üretimi yapıyordu, şu an onlar üretimi fiyatların düşük olması nedeniyle bıraktı. Biz mecburen üretim yapıyoruz. Lahana sadece bizim mahallemizde yetişir hale geldi. Biz üretime devam etmek için direniyoruzö şeklinde konuştu.

Fiyatların düşük olması nedeniyle lahana ekimi yapılan alanın bin 200 dönümden 600 dönüme kadar düştüğünü ifade eden İpek, "Biz de düşük fiyatlar nedeniyle üretim alanını azalttık. Çiftçimiz mağdur oluyor. Yetkililere sesleniyoruz. En zahmetli hasat ürünü olan lahana fiyatlarının artırılmasını istiyoruzö ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

-------------------------BURSA

Detaylar

Açıklama

Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa),

==========================================

7)KÜÇÜK ÇOCUĞUN TEHLİKELİ YOLCULUĞU

ADANA'da kereste yüklü panelvan minibüsün açık bırakılan arka bagaj kapısına oturan 10 yaşlarındaki çocuğu görenler, şaşırdı. Kentin en işlek kesimlerinden Mavi Bulvar'da ilerleyen kereste yüklü panelvan minibüs arkasına oturan küçük çocuk yolculuğunu böyle sürdürdü. Araç sürücüsü, taşıdığı keresteleri sığdıramayınca, aracın bagaj kapağını kapatamadı. Küçük çocuk keresteleri tutması için, buraya oturtuldu. Uzun süre bu şekilde giden araç arkasındaki çocuğu görenler şaşırdı. Panelvan minibüs daha sonra ara sokaklara girerek gözden kayboldu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Seyir halindeki aracın arkasında oturan çocuğun görüntüsü

SÜRE: 00'43"    BOYUT: 43,9 MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ ADANA,

=====================================================

8)SESSİZ DÜNYAYA İŞARETLE GİRDİLER

İZMİR'in Gaziemir ilçesindeki Nevvar Salih İşgören Anadolu Lisesi'nde, işaret dili eğitimi veriliyor. Eğitim yeni başlamış olsa da öğrenciler toplum içinde karşılaştıkları işitme engellilerle işaret diliyle konuşabilmenin, onlara yardımcı olmabilmenin mutluluğunu yaşamaya başladı. Öğrenciler, okul bahçesinde okunan İstiklal Marşı'na da işaret dili ile eşlik ediyor.

Gaziemir Nevvar Salih İşgören Anadolu Lisesi'nde, öğrencilere Halk Eğitim Merkezi'nden bir uzman tarafından işaret dili eğitimi veriliyor. Bu eğitimi alan öğrenciler, okul bahçesinde gerçekleştirilen törenlerde İstiklal Marşı okunurken işaret diliyle eşlik ediyor. Okul Müdürü Hasan Vermez, bir gün televizyonda okullarda işaret dili eğitiminin neden olmadığıyla ilgili bir haber izlediğini belirterek, "İzlediğim habere ben de hak verdim ve engelli vatandaşlar ile toplumumuzun daha iyi iletişim kurabilmesi açısından ne yapılabileceğini düşündüm. Halk Eğitim Merkezi ile görüşerek, okulumuzda tamamen ücretsiz bir kurs açtık. Öğrencilerimiz bu yolla hem işaret dili öğrenip işitme engelli vatandaşlarla konuşabilecekler, hem de belki bu sayede iş hayatlarında, sosyal hayatlarında bir artıları olacak" dedi.

"ÖĞRENCİLER HEYECANLA BENİ ARIYORLAR"

İşaret dili eğitmeni Seren Gizem Biçer, öğrencilerin otobüste ya da yolda bir işitme engelli ile karşılaşıp iletişime geçince heyecenla kendisini aradıklarını belirterek, bunun çok güzel bir duygu olduğunu söyledi. Biçer, eğitimin sonunda bir sınav yapılacağını ve bu sınavı geçen öğrencilere Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika verileceğini vurgulayarak, bunu meslek haline getirmek isteyen öğrencilerin eğitmen ya da tercüman olabileceğini sözlerine ekledi.

Biçer, konuyla ilgili şunları söyledi:

"Onların, bir insanın hayatına bu şekilde dokunuyor olabilmeleri bile çok güzel bir duygu. Onlar da aynı şekilde çok mutlu olduklarını dile getiriyorlar. Hasan Müdürüm bize bu yönde bir taleplerinin olduğunu ve çocuklara işaret dili eğitimi vermek istediklerini söyledi. İlk defa bir okuldan böyle bir talep geldi, talebin öğrencilerimizden gelmesi en başta mükemmel. Biz de zaten sürekli işaret dili ile ilgili projeler gerçekleştiriyoruz. Bu konuda öğrenci arkadaşlarımız da çok çok istekli, yaklaşık 40 öğrencimiz var. Toplamda 120 saat sürecek olan kursumuz 3 ay önce başladı. 2 grubumuz var. Pazartesi ve Çarşamba bir grubumuz toplamda 6 saat olmak üzere ders görüyor, Perşembe ve Salı günleri de diğer grubumuz aynı şekilde 6 saat ders görüyor."

"YANIMIZDAN GEÇİP GİDİYORLAR VE BİZ HİÇBİR ŞEY SÖYLEYEMİYORUZ"

Kursiyerlerden 17 yaşındaki Rana Melike Kuzunoğlu, geçen sene metroda kendi aralarında işaret dili ile konuşan ve çok eğlenen bir grup genç gördüğünü, o anda işaret dili öğrenmeye karar verdiğini belirterek, şunları söyledi:

"Konuştukları hiçbir şeyi anlamıyordum ve gerçekten çok merak etmiştim. O anda karar verdim bunu öğrenmeye. Sonra, okulumuzda böyle bir kurs açılacağını duyunca kesinlikle katılmak istedim ve katıldım. İyi ki de katılmışım, çünkü başladıktan bir ay sonra arkadaşlarımla bir kafeteryadayken yanımıza ışıklı oyuncaklar satan, işitme engelli bir ablamız geldi. Üzerinde bir kart vardı ve işitme engelli olduğu, geçimini ışıklı oyuncaklar satmakla sağladığı yazıyordu. Kendisiyle hemen işaret diliyle iletişime geçtik, o da çok mutlu oldu, biz de çok mutlu olduk. Hatta kendisiyle fotoğraf da çekildik. Çok güzel bir duygu, çünkü ihtiyacı olan ve anlaşılmak isteyen birçok insan var. Türkiye'de bu durumda yaklaşık 3 milyon insan var. Kimse onları anlamıyor, yanımızdan geçip gidiyorlar ama biz hiçbir şey diyemiyoruz onlara, yardıma ihtiyaçları olduğunda yardım edemiyoruz. Bu yüzden bence herkesin öğrenmesi gereken bir dil."

Bir başka kursiyer 16 yaşındaki Sinem Çoban ise, "Otobüste giderken birkaç işitme engelli ile karşlaştım, birbirleriyle işaret diliyle konuşuyorlardı. İlk başta çok heyecanlandım ve sonra onlarla burada öğrendiğim birkaç temel şeyle konuşmaya çalıştım. Yeni bir dil öğrenmek çok farklı bir duygu, çok mutlu oldum" diyerek duygularını dile getirdi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Okuldan görüntü

Sınıftan ders anlatılırken görüntü

Müdür Hasan Vermez'in açıklamalarından görüntü

Eğitmen Seren Gizem Biçer'in açıklamalarından görüntü

Kursiyer öğrencilerin açıklamalarından görüntü

İşaret dili ile İstiklal Marşı'nın okunmasından görüntü

(Haber-Kamera: Davut CAN/ İZMİR,

==========================================================

9)KANSERİ YENDİ, ŞİFA DAĞITIYOR

MANİSA'da anne ve babasını kanserden kaybeden ve diş hekimi olan kız kardeşi ile aynı dönemde kansere yakalanan doktor Berrin Erdil (46), hastalığı yenmesinin ardından hastalarının da rol modeli oldu. Hastalarının kendisinin hikayesini duyup geldiklerini anlatan Erdil, kanserle mücadelesinin onları da cesaretlendirdiğini söyledi.

Manisa'da yaşayan 2 çocuk annesi aile hekimi Berrin Erdil ve ailesi kansere karşı mücadele verdi. Anne ve babasını kanserden kaybeden Berrin Erdil, diş hekimi olan kız kardeşi Berna İlhan ile aynı dönemde kansere yakalandı. Aile boyu kanser öyküsünü anlatan Doktor Berrin Erdil, "Annem troid kanserine yakalandığında tıp fakültesinde eğitim görüyordum. 6 yıl boyunca tedavisiyle uğraştık. Üniversiteden mezun olduğum sene annemi kaybettik. Ardından babam 2014 yılında akciğer kanserine yakalandı. Onun tedavileriyle uğraşmaya başladık. Aynı dönemde oğlum diyabet hastalığına yakalandı. Bu dönem beni çok zorladı. Çok üzüntülü zamanlar geçirdim. 2015 yılının Nisan ayında diş hekimi olan kız kardeşimin troid kanseri olduğunu öğrendim. Babama belli etmemeye çalışıyorduk. Kardeşimin ameliyatını yaptırdık. Stres ve travma atlattık. 2015 yılının Nisan ayında kız kardeşimin tedavisi başladı. Bir ay sonra ise babamı akciğer kanserinden kaybettik. Bünyem 6 ay içinde bu kadar sıkıntıya dayanamadı. 2015 yılının Haziran ayında bu defa bana meme kanseri teşhisi konuldu. Ardından ameliyat oldum. Meme kanserinde 2. evredeydim. Tedavilerim 6 ay boyunca sürdü. Kemoterapi, radyoterapi gördüm ve  takiplerim devam ediyor. O dönemde Sarıgöl'ün Bağlıca Mahallesi'nde aile hekimliği yapıyordum. Aile hekimliğini bırakmak zorunda kaldım" dedi.

"HASTALARI KANSERLE MÜCADELESİNİ DUYUP GELİYOR"

Hem kız kardeşinin hem de kendisinin kanserle mücadeleyi kazandığını ve birbirlerine destek olduklarını anlatan Berrin Erdil, "İkimiz de birbirimiz için endişeleniyorduk. Kanseri yendik ve biz kazandık. Doktorluk yapmayı çok seviyordum, reçete yazmayı, hasta muayane etmeyi çok özlemiştim. Aile hekimliği kurasında Şehzadeler 9. Nolu Aile Hekimliği Merkezi sıfır nüfusla açılmıştı. Hiç hastam olmadığı halde geldim ve burada çalışmaya başladım. Hasta sayım 1150'yi buldu. Hastalarım 'Sizin tedavinizi duyduk geldik' demeye başladı. Kanseri yenmiş olmam onlar için çok büyük bir şey. Kendiniz hastalık atlattığınız zaman karşınızdaki insanı iki üç kat daha iyi anlıyorsunuz. İçeriye giren hastaların suratları çok asık oluyor. Onlara hastalıklarımı, hikayemi anlatıyorum. Odama giren hastamın yüzü gülmezse olmaz. Ben bu hayatı ikinci kez yaşıyorum. Uçurumun kenarına gittim ve geri geldim. O yüzden gelen hastamın da moralinin iyi olmasını istiyorum. Hikayemi dinledikten sonra yüzleri gülerek çıkıyorlar" diye konuştu.

"KANSERE KARŞI STRESTEN UZAK DURUN"

Kanseri artık iyi tanıdığını ve korkmadığını dile getiren Doktor Erdil, kanserle mücadele eden kişilere 'stresten uzak durun' çağrısı yaptı. Zor dönemler geçirdiğini kaydeden Erdil, "Kanserle mücadele eden insanlar çok güçlü olsunlar. Morallerini kesinlikle bozmasınlar. Çünkü bu hastalıkların en büyük nedeni stres. Yaşadığım streslerin ardından ben bu hastalığa yakalandım. Şimdi kesinlikle stresli olmamak için uğraşıyorum. Beni ne mutlu ediyorsa onu yapıyorum. Kendimi üzen ortamlarda bulunmamaya çalışıyorum. Hastalarımla şu an çok mutluyum" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Aile Hekimi Berrin Erdil ile röp.

-Berrin Erdil'in hastaları muayane etmesi

-Doktor Berrin Erdil'in meslekmtaşları ile görüntüsü

(Haber - Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement