Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-6

(ÖZEL)1)BEBEKLERİ DE UYUŞTURUCU BAĞIMLISI DOĞAN ÇİFTİN FERYADI: LÜTFEN BİZİ KURTARIN ANTALYA'da uyuşturucu bağımlısı 26 yaşındaki R.A. ile 22 yaşındaki çiftin 4 ay önce dünyaya gelen ve annesinin hamileyken de uyuşturucu madde kullanması sonucu kendisi da bağımlı olan R.E.A.

25.05.2017 11:38
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(ÖZEL)

1)BEBEKLERİ DE UYUŞTURUCU BAĞIMLISI DOĞAN ÇİFTİN FERYADI: LÜTFEN BİZİ KURTARIN

ANTALYA'da uyuşturucu bağımlısı 26 yaşındaki R.A. ile 22 yaşındaki çiftin 4 ay önce dünyaya gelen ve annesinin hamileyken de uyuşturucu madde kullanması sonucu kendisi da bağımlı olan R.E.A. bebek, anneannesi Gülnar T. sayesinde iyileşmeye başladı. Şimdi de teavi için yardım bekleyen uyuşturucu bağımlısı çift, "Lütfen bizi kurtarın' diye feryat etti.

Kepez İlçesi'nde oturan R.A., 3 yıl önce tanıştığı B.A. ile geçen yıl evlendi. Evlenmeden önce arkadaş ortamında uyuşturucu madde kullanmaya başlayan çift, bağımlılıktan kurtulmak için birkaç kez girişimde bulunsa da başarılı olamadı. Hamile kalan B.A., uyuşturucu kullanmaya devam etti. Çiftin 4 ay önce doğan R.E.A. adını verdikleri erkek bebeklerinin de bağımlı olduğu anlaşıldı. Anneanne 47 yaşındaki Gülnar T., doktorların tavsiyesi ile kızından aldığı torununa hem baktı, hem de tedavisini üstlendi. Haftalarca ağlama krizine giren minik bebek, anne sütünden de mahrum kaldı.

'HASTANEYE YATMALARI LAZIM'

Geçen ay iyileşme belirtileri gösteren R.E.A. bebeğin anneannesi Gülnar T., yaşadığı dramı gözyaşlarıyla anlattı. Kızının ve damadının bu illetten kurtarılmasını isteyen Gülnar T. şunları söyledi:  "Çok mücadele ettik ama sonuç alamadık. Sonuçta paralı bir tedavi. Ama maddi durumum yok. Lütfen rica ediyorum büyüklerimden. Çocuklarımı kurtarın. Bebeklerine ben bakıyorum. Onlar bakacak durumda değil. Bebek ememedi. Onu mama ile büyütüyorum. Hastaneye yatmaları, tedavi görmeleri lazım. Bebekleri de şu an tedavide. Sürekli kontrolleri var. Ben götürüp getiriyorum. Ne olur o bebeğin geleceği için yardımcı olun bize."

'HALA DA İÇİYORUZ'

Anne B.A. ise 8 yıl önce arkadaşları tarafından uyuşturucuya alıştırıldığını belirterek şöyle konuştu:

"3 yıl önce eşimle tanıştım. Bir yıl önce evlendim ve bu evlilikten çocuğumuz var. Hamileliğim boyunca uyuşturucu almak zorunda kaldım. Bebeğim de bağımlı doğdu, tedavi görüyor. Kontrol altında. Şu an bir şeyi yok ama doğduğu zaman onun da krizleri oldu. 3 ay çok ağladı. Onu kurtarıyoruz ama ona bakabilmek için bizim de kurtulmamız gerekiyor. Hiç emziremedim. Çünkü madde kullanıyordum. Hala da içiyoruz."

'LÜTFEN BİZİ KURTARIN'

Bir fabrikada gündelikçi olarak çalışan baba R.A. da, 10 yıl önce uyuşturucuya başladığını belirterek şöyle dedi:

"5- 6 kez İstanbul ve Antalya'da tedavi gördüm. Ancak yeterli olmadı. Bırakamadım. 3 yıl önce eşimle tanıştım. 1 yıldır da evliyiz. Çocuğumuz da bağımlı doğdu. Anne madde kullandığı için emziremiyor. 3 günde bir 50 TL'ye mama alıyoruz. Artık durumumuz yok. Çocuğumuza biz bakamıyoruz. Kayınvalidem bakıyor. Aldığım maaş uyuşturucuya yetmiyor. Büyüklerimizden, yetkililerden yardım istiyoruz. Lütfen bizi kurtarın."

Görüntü Dökümü

-----------------

Aileden detay

Röp: Baba R.A

Röp. Anne B: A

Çocuktan ve anneanneden görüntü

291 MB/// 4.47"

Haber- Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA-DHA)

=========================================================

(ÖZEL)

2)YÜRÜME ZORLUĞU YAŞAYAN KIZININ, ELİ AYAĞI OLDU

TOKAT'ta 59 yaşındaki Yüksel Erkoç, 8 yıl önce yakalandığı 'Friedreichs Ataksi' hastalığı nedeniyle yürümekte zorluk yaşayan 22 yaşındaki Çağlayan Erkoç'un eğitimini sürdürebilmesi için seferber oldu. Kızının eğitimini sürdürmesi için Çorum'dan Tokat'a taşınan Yüksel Erkoç, her gün kızını üniversiteyi kendisi götürüp getiriyor.

Çorum'da yaşayan Salih-Yüksel Erkoç çiftinin, iki çocuğundan küçüğü olan Çağlayan Erkoç, 8 yıl önce rahatsızlandı. Baş dönmesi şikayeti ile hastaneye götürülen genç kıza, 'Friedreichs Ataksi' hastalığı teşhisi koyuldu. Yakalandığı bu hastalıktan dolayı yalnız başına yürümekte zorluk yaşayan Çağlayan Erkoç'a, en büyük desteği annesi Yüksel Erkoç verdi. Anne Erkoç, kızının eğitim hayatını sürdürmesi için bir an olsun yanından ayrılmayarak, 8 yıl boyunca kızı ile birlikte her gün okula gidip geldi.

TOKAT'A BİRLİKTE GELDİLER

Çorum'da lise eğitimini bitirdikten sonra Tokat Gazi Osmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünü kazanarak buraya yerleşen Çağlayan Erkoç'u annesi Yüksel Erkoç, yalnız bırakmadı. Kızının eğitimini sürdürebilmesi için Tokat'a taşındı. Şu anda üçüncü sınıf öğrencisi olan Çağlayan Erkoç ile birlikte Tokat'ta bulunan Yüksel Erkoç, her gün kızı ile yakından ilgileniyor. Anne Erkoç, kızının elbiselerini ve ayakkabılarını giydirdikten sonra birlikte okula gidiyor. Çağlayan Erkoç okulda dersteyken anne Yüksel Erkoç, kızını okul bahçesinde bekleyip, aralarda ise ihtiyaçlarını karşılamak için yardım ediyor.

"ÇOK ZOR OLUYOR"

Kızının 14 yaşında Ramazan Bayramının birinci günü rahatsızlandığını söyleyen Anne Yüksek Erkoç, "Babası ve ağabeyi ile bayramlaştı ve resim çektirdi.  Evimizden hep birlikte aşağıya indik. Çıkarken bir anda yere düştü. Daha sonra ağabeyinin elinden tutarak kalktı. Bayramlaşmak için akrabalarımıza gittik. Orada 'anne benim başım dönüyor, kendimi iyi hissetmiyorum' dedi. Bayramdan sonra doktora götürdük. Ankara Gazi Hastanesine sevk ettiler ve orada kızıma 'Friedreichs Ataksi' hastalığı teşhisi koydular. Lise 1'den itibaren her gün çocuğumu okula götürüyorum. Orada bekliyorum. Otobüse binerken inerken çok zor oluyor. Düşme tehlikesi var. Düşüyor, kaldırırken gücüm yetmiyor. Kimse yardım yetmiyor. Eşim inşaat işçisi bazen Ankara'ya hastaneye ayda iki sefer gidiyoruz. Hiçbir yerden destek alamadık" dedi.

"ANNEM BENİ HİÇBİR ZAMAN BIRAKMADI"

En büyük destekçisinin annesi olduğunu söyleyen Çağlayan Erkoç ise, "Hastalığımdan dolayı özel ihtiyaçlarımı karşılayamaz duruma geldim. Fakat annem beni hiçbir zaman bırakmadı. Her zaman hiç bıkmadan, yılmadan benim yanımda oldu. Üniversiteyi kazandığımda çok mutlu olmuştuk. Daha sonra annem ile buraya taşındık. Burada kirada oturuyoruz. Babam inşaat işçisi olduğu için geçinmekte zorlanıyoruz. Burada ise özellikle otobüslere binmekte ve inmekte çok zorlanıyoruz. Annem hep bana yardımcı olmaya çalışıyor" diye konuştu.

Çağlayan Erkoç, rahatsızlandığı günün öncesinde ağabeyi ile çekindiği fotoğrafı yanından ayırmıyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Anne ve kızın evinden görüntüler

-Kız evde ders çalışırken annenin ihtiyaçlarına yardım etmesi

-Konuşmaları

-Evden çıkarken annenin kızına ayakkabı giydirmesi

-Anne ve kızın evden çıkışı ve otobüs durağına gitmesi, beklemesi

Anne ve kızın otobüse binmesi

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/TOKAT,

(212 mb)

====================================================

3)BAŞINA FAYANS ATILAN TARAFTAR KPSS'Yİ KAÇIRDI

SİVASSPOR ile Yeni Malatyaspor arasında oynanan şampiyonluk maçında rakip takım taraftarlarının üzerine fayans atması nedeniyle başından yaralanan Uğur Öztürk ertesi gün yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS) giremedi. Şimşek, "Atan kişiden, güvenlik güçlerinden ve Malatyaspor'dan şikayetçi olacağım" dedi.

Geçtiğimiz cumartesi günü TFF 1'inci ligin son haftasında oynanan Yeni Malatyaspor maçından 4-0 galip ayrılan Sivasspor, şampiyon olarak Süper Lige çıktı. 4 Eylül Stadyumu'nda oynanan karşılaşmanın ikinci yarısında, iddiaya göre misafir takım tribünlerinden VİP tribününe yabancı maddeler atıldı. 28 yaşındaki Cumhuriyet Üniversitesi, Yönetim Bilişim Sistemleri yüksek lisans öğrencisi Uğur Öztürk de tuvaletten sökülerek üzerine atılan fayans parçasının başına isabet etmesi sonucu yaralandı. Ailesi ve arkadaşları ile birlikte maça gittiğini belirten Öztürk, "Maç başladıktan sonra Malatyasporlu taraftarlar sürekli yabancı maddeler attılar üzerimize. Çakmak, bozuk para, koltuk parçaları ve hatta cep telefonu attılar yukarıdan. Aldım telefonu güvenlik görevlilerine verdim ancak bir değerlendirmede bulunmadılar. Daha sonra tuvaletten kırdıkları fayans parçasını kafama attılar. Şu anda kafamda 8 dikiş var" dedi.

"ŞİKAYETÇİ OLACAĞIM"

Tedavisinin ardından karakola gittiğini belirten Öztürk, "İfademi verdim, şikayetçi olacağımı söyledim. Avukatım aracılığıyla dava açacağım. İlk başta atan kişiden, daha sonra güvenlik güçlerinden ve Malatyaspor'dan şikayetçi olacağım. Ben maç günü hastaneye 20.00'da gittim. 22.30'a kadar da kanamamı durduramadılar. O halsizlik ve yorgunlukla da ayağa kalkamadığım için ertesi gün yapılan KPSS'ye de giremedim. Yani 6-7 aylık bir emeğim vardı, o emeğim de boşa gitmiş oldu" dedi.

Polis ekiplerinin maçtaki güvenlik kameraları görüntüleri incelemeye aldığı ve yaralanmaya neden olan konuk ekip taraftarını belirlemeye çalıştığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Öztürk'ün Sivasspor büfesi önündeki görüntüsü

-Konuşmaları

-Başındaki bandaj

-Detaylar

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN/SİVAS,

(81.7 mb)

=================================================

(ÖZEL)

4)DİYARBAKIR'DAN 15 ÜLKEYE İÇ ÇAMAŞIRI İHRACAATI

DİYARBAKIR'ın, Bismil İlçesi'nde 20 yıl önce 250 metrekarelik alanda iç çamaşırı üreten Jiber firması bugün Organize Sanayi Bölgesi'nde 7 bin metrekarelik alanda ürettim yapıyor. Jiber firması ürünlerini Irak, İran, Ukrayna ve Yunanistan ağırlıklı olmak üzere 15 ülkeye ihraç ediyor. Firmanın sahibi İhsan Oğurlu, Türkiye'de iç çamaşırı üreten ilk 5 markanın arasına firmalarını sokmayı başardıklarını belirterek, "Bu yıl 3 milyon dolarlık ihracaat hedefliyoruz. Fabrika ve mağazalarımızda şu anda 300 kişi istindam ediliyor" dedi.

Bismil İlçesi'nde 20 yıl önce 250 metrekarelik alanda üretime başladıklarını anlatan Jiber firmasının sahibi ve Güneydoğu Tekstilci İşadamları Derneği (GÜNTİAD) Başkanı olan İhsan Oğurlu, şimdi Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'ndeki 7 bin metrekarelik alanda üretime devam ettiklerini söyledi. Firmalarının Bismil ilçesindeki 250 metrekarelik bir yerden sonra Diyarbakıra taşındığını, bin 500 metrekarelik bir yerde üretime devam ettiğini, bir kaç yıl sonra da organize sanayi bölgesine taşındıklarını söyleyen Oğurlu, "Daha kaliteli, daha farklı iç giyim modelleri, ürün ve çeşitlerini arttıırarak. O dönemde 6 milyon dolarlık bir yatırımla, 7 bin metrekarelik kapalı bir alanda şimdi sürdürüyoruz. Kendimizi geliştirdik, Türkiye ve dünya piyasalarını takip ederek daha kaliteli ürün elde etmeye çalıştık. Şimdi 300 kişi çalışıyor bu fabrikamızda. JİBER Grup olarak bünyesinde 4 ayrı şirket var; üretim, pazarlama mağazacılık ve ihracaat. Bu yıl ağırlıklı olarak ihracata yönelik çalışmalarımız var. Yeni bir yatırıma başladık. Eylül ayında tamamlanacak. Pijama ve çoraba kadar her türlü farklı iç giyim ürünleri ve modelleri üretilicek. Yeni yerimizin faaliyete geçmesiyle birlikte 150-200 kişiye daha istihdam sağlamış olacağız" dedi.

ABD'YE SEMBOLİK İHRACAAT

Diyarbakır'daki üretim fabrikasından, 10 ülkeye direkt olmak üzere toplam 15 ülkeye iç giyim ürünleri ihraç ettiklerini kaydeden İhsan Oğurlu, "JİBER ürünleri mağazacılıkta Kuzey Irak'ta 5, Türkiyede 22 olmak üzere toplam 27 mağazamız şu an aktif halde satış yapıyor. Türkiye genelinde 81 ilde ürünlerimiz satılıyor. Direk 10 ülkeye ihracatımız var ama İstanbul'daki tanıtım mağazamızdan da toplam 5 ülkeye ürünlerimiz satılıyor. Irak, İran, Ukrayna Yunanistan, Kazakistan, Lübnan'a başladık Makedonya var, bu ülkeler başta olmak üzere, yani 15 ülkede ürünlerimiz satılıyor. Şu anda görüşme halinde olduğumuz ülkeler var. Hatta geçtiğmiz günlerde ABD'ye sembolik de olsa nümune gönderdik, paramızı da aldık. Çok beğendiklerini söylediler şimdi sipariş bekliyoruz"diye konuştu. İç giyim model ve ürünleri konusunda dünya ve Türkiye'deki önemli bütün markaları izlediklerini dile getiren İhsan Oğurlu, emek vererek 20 yılda Türkiye'nin ilk 5 markası arasına girdiklerini ifade ederek, şunları söyledi:

"İÇ GİYİMDE MARKAMIZ TÜRKİYE'NİN İLK 5 MARKASI ARASINDA"

"Marka emek verilerek yapılır. 20 yıllık bir geçmişi olan firmayız. Takibi kalite ve memnuniyeti hep önemsedik. Türkiye'de ilk 5'e giren bir firmayız. Bu yüzden İstanbul'da tanıtım mağazası açmamızın sebebi, farklı ülkelerden gelen tekstilcilerle işbirliği kurmaya çalışıyoruz. Bir çok yatırımcıyı bölgeye, buraya getirmeye çağırıyoruz. 4 liraya satılan pamuğun bize geri dönüşü 20 lira, bizden çıkışı ise 30 lira. Yani çoğu dışarda yapılıyor. Entegrasyon didiğimiz iplik, örme ve konfeksiyon bunların hepsi birarada olduğu zaman, o kente katma değeri yüksek olacak şekilde bu bölgede kalıyor. Bunun çabası içerisindeyiz., Son sıkıntılı 2 yıl içerisinde tekstil sektöründe, istihdamı azalan firma sayısı çok az. Bizim yatırımlarla ilgili sıkıkntımız yok, huzur ortamı ve altyapıyla ilgili çaba harcamımız gerekiyor. Tekstil için cazip bir yer. Hükümetin çıkardığı cazibe merkezi uygulaması var. Başarıya ulaşırsa burası teksilin merkezi olabilecek kapasiteye sahiptir. Bölgeye tekstil yatırımlarının akması, İstanbul'u da rahatlatır. İstanbul'daki tekstilin maliyetleri çok yüksek. Bölgede uzun vadeli testkilin geleceği çok daha parlak olacağını düşünüyoruz."

3 MİLYON DOLARLIK İHRACAAT HEDEFİ

Diyarbakır'dan geçtiğimiz yıl bütün sektörlerden 160 milyon dolarlık ihracaat yapıldığını hatırlatan JİBER Grup Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Oğurlu, grup olarak bu yıl 3 milyon dolarlık bir ihracaatı hedeflediklerini beliterek, "2015 yılında çok güzel hazırlanmıştık 2016'ya. Malesef talihsiz olaylar bizi çok olumsuz etkiledi. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen 2017'nin daha iyi olacağınü düşünüyoruz. Evet, hala sıkıntılar var. Küresel bir kriz var ama sadece Türkiye'de değil. İran'a daha ağırlık veriyoruz yeni pazar diye. Orada bir kaç kişiyle görüşüyor, çalışıyoruz. Hedefimiz tabiki hem üretimi, hem ihracatımızı arttırmaktır. İhracaat hedefimizi arttırabiliriz. Ama bölgedeki sıkıntılar, Türkiye'deki kriz, ihracatı daha zorunlu hale getirdi. İhracatla ilgili ciddi anlamda bir altyapı çalışmamız var. Altyapımızı oluşturuyorduk, üretimimizi arttırıyoruz. İhracata hazır hale getirmeyi ve her yıl üretim ile ihracatı artırmayı hedefliyoruz. Bu yıl yüzde 20 artış bekliyoruz. Şu an yüzde 100 üretim kapasite ile çalışıyoruz. Yeni yerimiz Eylül ayında tamamlanacak. 6 bin metrekarelik alan ve burdaki 7 bin metrekare olmak üzere toplam 13 bin metrekarelik kapalı alanda üretim yapacağız. Asıl tekstil kente taşındığımız zaman büyük bir proje dünüşüyoruz. Tekstil sektörü büyümeyi gerektiren bir sektör olduğu için tekstil kentte 25 bin metrekarelik bir alanda üretim yapmayı hedefliyoruz. İplikten başlayıp enterasyona başlayacağız. Çünkü iplik ve örme yeni mecut organizede devam ettireceğiz" dedi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Yapılan iç çamaşırı makineleri

-Çalışanlar

-Çalışma atölyesinden yapılanlar

-İhsan Oğurlu ile röportaj

-Harita üzerinde satış yapılan iller ve bayiler

-Satış yapılan iş yeri

-Genel ve detay

Haber-Kamera: Mehmet TÜRK/DİYARBAKIR, -

========================================================

5)MARMARİS'TE GENEL ASAYİŞ DENETİMİ

MUĞLA'nın Marmaris İlçesi'nde yapılan genel asayiş denetiminde 6 saatte 3 bin 451 kimlik sorgusu yapıldı, 2 bin 237 araç kontrol edildi. Haklarında mahkeme tarafından zorla getirme kararı bulunan 13 kişi ve 1 yoklama kaçağı gözaltına alındı.

Ülke genelinde aynı anda saat 20.00'de başlatılan 'Huzur ve güven' adlı genel asayiş denetimi Marmaris'te de yapıldı. Marmaris Kaymakamı Celalettin Yüksel, İlçe Emniyet Müdürü Ertan Sarıkaya'nın başında bulunduğu denetimlere terör, asayiş, trafik, KOM ve narkotik ekiplerinden 130 polis ve 'Zed' adlı narkotik köpeği vatandaşları ve işyerlerini kontrol etti.

İlçenin Muğla ve Datça giriş ve çıkışlarında oluşturulan kontrol noktalarında araçlar durdurularak arandı, sürücü ve yolcuların kimlik kontrolü yapıldı. Otopark ve cadde üzerinde park halindeki araçların plakaları sorgulandı. Denetimlerde 3 bin 451 kişinin kimlik sorgusu yapıldı, 2 bin 237 araç arandı, plakaları sorgulandı. Dört noktada yapılan aramalarda haklarında mahkeme tarafından zorla getirme ve gözaltı kararı bulunan 13 kişi ile 1 yoklama kaçağı yakalandı. Evraklarında eksiklik bulunan 17 araç otoparka çekildi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gönderilen tablet bilgisayarlar ile sicil taramaları saniyeler içinde yapılarak vatandaşlarla bekletilmedi.

Sicil taramasından geçen vatandaşlarla sohbet ederek denetimler hakkında bilgi alan Marmaris Kaymakamı Celalettin Yüksel, "Yıl boyunca sürekli olarak bu denetimleri güvenlik güçlerimizle birlikte yapmaktayız. Bundan sonra aralıklarla huzur ve güven denetimlerimiz devam edecektir. Emeği geçen güvenlik kuvvetlerimize teşekkür ederim" dedi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Marmaris Kaymakamı ve Emniyet Müdürü vatandaşlarla sohbeti

Marmaris Kaymakamı Celalettin Yüksel açıklaması

Narkotik köpeği ile yapılan denetimlerden görüntü

(Toplam: 3 dakika 19 saniye-240 MB görüntü)

Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),

====================================================

6)PADİŞAHLARIN TATLISI, İFTAR SOFRALARINI SÜSLEYECEK

OSMANLI Devleti döneminde padişah sofralarını tatlısı Erzurum yöresine has kadayıf dolması, yine Ramazan ayında sofraları süsleyecek.

Ramazana sayılı günler kala, kadayıf üretim ve tatlı yapım yerlerinde yoğunluk görülmeye başladı. Erzurum'da 20 yıl öncesine kadar evlerde kadınların yaptığını kadayıf dolmasını, mutfaktan çıkarıp yılın 365 günü Türkiye'nin her tarafına satmaya başlayan Muammer (Tanhaş) Usta, orucun başlamasıyla birlikte işlerin 3 kat arttığını ifade etti. Enerji verdiği ve tok tuttuğu bilinen kadayıf dolması tatlısını Muammer Usta, Türkiye'nin dört tarafına internet üzerinden sipariş üzerine kargo ile gönderiyor.  Ramazanda Erzurum'da bir ay boyunca yaklaşık 5 ton kadayıf tüketildiğini belirten Tanhaş, "Bu tatlıyı Osmanlı döneminde sultanlar tüketirmiş, asırlardır yaşatılan bir gelenek. Tamamen Erzurum'a has bir tatlı. Kadayıf dolması tatlısı iftar sofrasının olmazsa olmazıdır" diye konuştu.

Kadayıf dolması tatlısının ağır olmadığını ve insanı rahatsız etmediğini anlatan Muammer Usta, kadayıf dolmasının buzdolabına konulmadan 10 gün bekletilebileceğini söyledi. Muammer Usta bu tatlının yapılışını da "Kadayıfın içine cevizi koyarak dolma gibi sarıyor ve yumurta sarısına batırıyor tereyağında kızartıyor balın içine atıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Sarılan kadayıf dolmaları

-Muammer Usta ve çalışanlar kadaıf dolması sararken

-Muammer Usta ile röp

-Sarılan kdayıfların kızartılması ve balın içine atılması

-Muammer Usta ile ikinci röp

Haber-Kamera: Turgay İPEK/ERZURUM,

(Süre: 03.55 Dk/ 235 MB)

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement