Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-7

ALAÇATI MARİNA'DA FACİA UCUZ ATLATILDI1)ELEKTRİK KONTAĞINDAN ÇIKMIŞİZMİR'in turizm merkezlerinden Çeşme Alaçatı marinada demirli olan teknede yangın çıktı.

29.12.2017 12:12

ALAÇATI MARİNA'DA FACİA UCUZ ATLATILDI

1)ELEKTRİK KONTAĞINDAN ÇIKMIŞ

İZMİR'in turizm merkezlerinden Çeşme Alaçatı marinada demirli olan teknede yangın çıktı. Demirli olan diğer teknelere de sıçrayan alevler facia yaşanmadan söndürüldü. 5 teknenin ağır hasar gördüğü yangında iki tekne de hafif şekilde etkilendi. İlk incelemede yangının elektrik kontağından çıktığı belirlendi ancak kundaklama ihtimaline karşı da araştırmaların sürdüğü öğrenildi. Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri Alaçatı'da marinada demirli olan teknelerden birinde dün (Perşembe) saat 23.30 sıralarında yangın çıktı. Alevler, rüzgarın da etkisiyle marinada demirli olan diğer teknelere sıçradı. Yangın sırasında halatının yanmasıyla kontrolsüz olarak ilerleyen tekne, marina girişindeki duvara çarparak durdu. Facia yaşanmadan alevler diğer teknelere ve marinadaki villalara sıçramadan söndürüldü. Yangında bir yat, bir yelkenli yat ile 3 takma motorlu fiber botta ağır hasar meydana geldi. Bunlardan yat ile motorlu botlardan ikisi de tamamen yandı. Ayrıca alevlerden iki teknenin de hafif şekilde etkilendiği ifade edildi. Bu arada havanın aydınlanmasıyla birlikte yangının neden çıktığına dair inceleme yapıldı. Teknedeki ilk incelemede yangının elektrik arızasından çıktığı saptandı. Ancak kundaklama ihtimaline karşı da araştırmaların sürdüğü ifade edildi. Bu arada yangın haberini alan tekne sahipleriyle ev sahipleri marinaya gelip yetkililerden bilgi aldı. Marina yetkilileri ile tekne sahipleri, yangınla ilgili soruları yanıtsız bıraktı.

Görüntü Dökümü

-----------------------:

Yanan teknelerden görüntü.

Marinadan görüntü.

Çalışmalardan görüntü.

Anons

İZMİR/DHA

===================================================

(ÖZEL)

2)AMBULANSSIZ SEVK EDİLDİĞİ HASTANEDE DOĞAN BEBEĞİ ÖLDÜ

ZONGULDAK'ta, başvurduğu hastanenin nöbetçi doktoru A.Ö. tarafından muayene edildikten sonra doğumun başladığı söylenerek başka bir hastaneye ambulans tahsis edilmeden sevk edilen Emel Berber'in (23) acil ameliyatla alınan 25 haftalık bebeği, 7 gün sonra hayatını kaybetti. Berber çifti, bebeklerinin ihmal kurbanı olduğu iddiasıyla, doğum başlamasına rağmen ambulansız sevki gerçekleştiren doktor hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. On Temmuz Mahallesi'nde oturan 6 aylık hamile Emel Berber, 18 Aralık'ta evde rahatsızlanınca ailesi tarafından Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürüldü. Emel Berber'i nöbetçi doktor A.Ö. muayene etti. İddiaya göre, erken doğum olabileceğini söyleyen doktor A.Ö., genç kadına hastaneye yatışını yapacağını söyledi. Ancak bir süre sonra sevk etme kararı alan doktor A.Ö., aileye ambulans tahsis edemeyeceklerini, kendi araçlarıyla veya taksi ile sevk edecekleri hastaneye gitmeleri gerektiğini söyledi.

Bunun üzerine çalıştığı iş yerinden hastaneye gelen Aykut Berber, eşini kendi aracıyla sevk kağıdıyla birlikte 14 kilometre uzaklıkta Kozlu ilçesinde bulunan Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne götürdü. Acil serviste kontrolü yapılan Emel Berber hemen ameliyata alınarak sezaryenle doğumu gerçekleştirildi. Çift, dünyaya gelen erkek bebeklerine 'Barış Ada' adını verdi. Yoğun bakıma alınan 'Barış Ada', 25 Aralık saat 05.00 sıralarında hayatını kaybetti. Gözü yaşlı çift, bebeklerinin cansız bedenini Çaycuma ilçesine bağlı Yazıbaşı köyünde toprağa verdi.

ÜNİVERSİTE, AMBULANSIZ SEVKİ KAYIT ALTINA ALDI

BEÜ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi, ambulansız sevk edilen Emel Berber için hazırladığı ön tanı raporuna kanaması olan hastanın ambulanssız sevk edildiğini, 'Erken doğum yapabileceği söylenerek yeni doğan bakım ünitesinde yer sorgulanmadan ayaktan sevk ile yönlendirilmiş' cümlesiyle belirtti. Emel Berber, kendisine uygulanan tedavi ve uygulamaların yanlış olduğunu ve bunun sonucunda bebeğini kaybettiğini söyledi. Sevk edildiği hastanede kendisiyle yakından ilgilenildiğini ve bebeğin kurtarılması için büyük çaba sarf edildiğini ifade eden Emel Berber, şöyle dedi:

"Ben evde kasık ağrılarım başladı. Kadın doğuma gittim. Doktor 20 dakika sonra beni ultrasona aldı ve 'Belki erken doğum olabilir' dedi. 'Burada yatışını sağlayacağım' dedi. Alttan muayene ederken kanamam başladı. Hap verdiler. Ondan sonra kayınvalidemi çağırdı içeri. Ben yataktaydım o sıra. Sancılarım da artmaya başladı. İçeri giren kayınvalideme doğumun başladığını, ne hastanenin ne de tıp fakültesinin ambulans verebileceğini, beni tıp fakültesine sek ettiğini söyledi. 'Arabanız var mı?' diye sordu. 'Aracınız varsa gidin, yoksa taksi tutun' dedi. Eşimi işten çağırdık. Devletin ambulansını sen bana niye tahsis etmiyorsun? Belki arabamız yok, taksiye verecek paramız yok. Apar topar eşim geldi. Bir şekilde tıp fakültesine ulaştık. Oradaki ultrasonda bebeğim ters dönmüş ve rahme sıkışmış olarak görüldü. Acilen ameliyata aldılar. Kadın doğum hastanesindeki doktoru aradılar ve bu şekilde bir hastanın ambulansız ve fakülteye bilgi verilmeden gönderilemeyeceğini söylediler."

SAĞLIK BAKANI'NA ŞİKAYET DİLEKÇESİ GÖNDERDİ

Doktor A.Ö.'den şikayetçi olduğunu söyleyen Emel Berber, "Beni gönderdiğinde zaten çocuğun ayağı rahimden çıkmış. Beni öyle göndermiş. Ben bir şeyler hissettim ama ilk doğum olduğu için çok bir şey de anlayamadım. Sevk edildiğim hastanede bebeğin ayağın ters döndüğünü görüne apar topar almak zorunda kaldılar. 2 yıl çocuk sahibi olamayacağım. Zor bir süreçti. O sırada kimliğini de çıkarttık. Sağlık Bakanı'na şikayet dilekçesi yazdım. Peşini bırakmayacağım. Bundan sonra başka anne ve babaların canı yanmasın. Bu olay hastanede duyulunca birçok aile bana destek oldu. Başka ailelerin canı bu şekilde yanmasın. Evlat acısı çok zor" dedi.

SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU

Baba Aykut Berber bebeğini kaybettiği için büyük üzüntü yaşadıklarını söyledi. Sorumluların cezasın çekmesini istediğini ifade eden Aykut Berber, "Annem beni aradı ve Emel'in acil sevk edilmesi gerektiğini ve ambulans verilmediğini söyledi. Ben hemen hastaneye gittim. O an tek düşüncem eşim ve çocuğumun hayatıydı. Eşimi araçla tıp fakültesine götürdüm. Orada doktorlar yardımcı oldu. Eşimi biraz daha geç getirmiş olsaydım eşimi de kaybetme riskim olduğunu söylediler. Savcıya şikayette bulunduk. İfademizi verdik. İnşallah gerekenin yapılacağına inanıyoruz" diye konuştu. Suçlanan Dr. A.Ö.'nün görev yaptığı Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin Başhekimi Dr. Mustafa Karadeniz, "Hasta hızlı bir şekilde sevk edildiği hastaneye ulaşması için kendi araçlarıyla gönderildi. Eğer biz 112'ye haber verseydik, farklı iller de dahil yeni doğan servisleri yoğun bakım ünitelerinde yer aranacaktı. Biz bunların yaşanmaması, vakit kaybı olmaması için hastayı hızlı bir şekilde kendi araçlarıyla gönderdik" dedi.

İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ise konuyu inceleyeceklerini belirtti.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Berber çiftinden detaylar

-Ölüm belgesiyle Sağlık Bakanlığı şikayet dilekçesi

-Bebeklerinin kimliğini göstermeleri

-Emel Berber ile röp.

-Aykut Berber ile röp.

-Adliyeden çıkmaları

-Şikayet dilekçelerini göstermeleri

-Aykut Berber ile röp.

Süre: (7.46) Boyut: (474 MB)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,

===================================================

3)RİZE'DE KURAYLA İŞ HAKKI KAZANAN 30 İŞÇİYE KHK ŞOKU

RİZE'de, 350 kişinin başvurduğu hasta bakıcılık işine kurayla girmeye hak kazanan 30 kişinin iş sevinci kısa sürdü. İş evraklarını hazırlayan ve kıyafetlerini alan 30 kişiye, taşeron işçiler için çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) 4 Aralık 2017 tarihi öncesini kapsadığı gerekçe gösterilerek işe alınamayacağı bildirildi. Bunun üzerine şok yaşayan işçi adaylarından Nurcan Taşkın, "Gerekli evraklarımızı sağlık raporlarımızı alarak sözleşmemizi imzaladık. Dün bizi firma arayarak iş haklarımızın fesih edildiği bilgisi bize verildi. Bu telefon sonrasında yıkıldıkö dedi. Rize'de, geçen ay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Devlet Hastanesi bünyesinde 30 hasta bakıcı alımı yapılacağı duyuruldu. Asgari ücretle taşeron bir şirket üzerinden yapılacak alım için 355 kişi başvurdu. 27 Kasım tarihinde Noter huzurunda yapılan kura ile 30 kişi iş hakkı kazandı. İş başvuru evraklarını hazırlayan, yeni iş kıyafetlerini alan ve bazılar da çalıştıkları işleri bırakan 30 kişi 2 Ocak tarihinde heyecanla iş başı yapmayı beklemeye başladı. İşçiler, önceki gün telefonla aranarak taşeron işçiler için çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname'nin 4 Aralık 2017 tarihi öncesini kapsadığı gerekçe gösterilerek işe alınamayacakları bildirildi. Yaşananlar üzerine hayal kırıklığı yaşayan 30 işçi adaylarının iş umudu da kısa sürdü.

'TELEFON SONRASINDA YIKILDIK'

Kendilere gelen telefonla hayal kırıklığı yaşadığını anlatan işçi adayı Nurcan Taşkın,  27 Kasım'da noter huzurunda çekilen kurada hastanelere personel alımı gerçekleştirildiğini ve işe girmeye hak kazandığını belirterek şunları söyledi: "Bizde bu başvuruyu yaptık ve kurada çıktık. Kura sonucu gidip ilgili kurumdan da kurada hak kazandığımızı teyit ettik. Sonrasında gerekli evraklarımızı sağlık raporlarımızı alarak sözleşmemizi imzaladık. Dün bizi firma arayarak iş haklarımızın fesih edildiği bilgisi bize verildi. Bu telefon sonrasında yıkıldık. 2 Ocak itibari ile biz işe başlayacaktık. İşlerinden ayrılan ve şehirlerinden ayrılarak buraya yerleşen arkadaşlarımız oldu. Biz mağdur olduk. Masa başı iş istemiyorduk, herkes fedakarlık yaparak bu işe gönül koymuştuk. Zorluklarını görerek bu işe ihtiyacımız olduğu için bu işe başlamak istiyorduk. Yetkililerden bu mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz"

'KHK MAĞDURU OLMAK İSTEMİYORUZ'

İşe çok ihtiyacı olduğunu ifade eden Derya Uzun, "Burada 30 kişi kura sonucu işe girmeye hak kazandı. Son 5 gün kala iş hakkımızın fesih ettiler. Gerçekten bu işe çok ihtiyacımız var. Temizlik işi yapacaktık. İşe ihtiyacımız olduğu için bunu seve seve kabul etil. KHK mağduru olmak istemiyoruz. Bu 30 kişiye bir imkan sağlayacaklarına inanıyoruz. Umarım güvenimiz boşa çıkmazö diyerek kendilerine yardım edilmesini istedi.

CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN'A SESLENİLDİ

Kızının işe girmeye hak kazandığını anlatan anne Nafiye Hoşgör de "Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum: Bu rızkı çocuklarımızdan almasın. Bu çocuklar için Allah'a yalvardık. Bu rızkı cenabı Allah verdi, kullar elimizden almasın. Allah inşallah tekrar bize nasip ederö ifadelerinde bulundu. İşçi adaylarından Hüseyin Turan ise KHK'nın çıkmasıyla dışarıda kaldıklarını kaydederek şöyle dedi:  "Taşerona kadro verilmeseydi biz şu an işe başlayacaktık. 13 yıldır çalıştığım iş yerinden bu iş yüzünden ayrıldım. Birçok kişi torpille işe girebiliyor. Okuma yazma bilmeyenlere kadro verildi. Hepimizin kriteri tutuyor. Biz kadro istemiyoruz. KHK'nın çıkmasıyla biz dışarıda kaldık. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, Bakanımız bize yardımcı olsun. Torpil istemiyoruz. Torpilsiz bir iş yapılmıştı ama iş hakkımız elimizden alındı"

Görüntü Dökümü

---------------------

İşçilerden toplanması

İşçilerden görüntüler

İşçilerin açıklamaları

Detaylar

HABER: AYTEKİN KALENDER KAMERA: SELÇUK BAŞAR/DHA

=================================================

4)AVUKATI: KONYASPOR ESKİ BAŞKANI ŞAN DA BYLOCK MAĞDURU LİSTESİNDE

ATİKER Konyaspor eski başkanı Ahmet Şan'ın avukatı Tevfik Buğdaycı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıkladığı, iradeleri dışında 'ByLock IP'lerine yönlendirilmiş olan 11 bin 480 GSM numarası kullanıcısı listesinde, Ahmet Şan'ın da isminin bulunduğu belirtti. Buğdaycı, bu listeyle birlikte Şan'ın da 'ByLock' mağduru olduğunu ve hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılması için de mahkemeye başvurduğunu söyledi.

Atiker Konyaspor Başkanıyken geçen 21 Ağustos'ta Cumhuriyet Başsavcılığı'na Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında ifade veren Ahmet Şan, 1 gün sonra görevinden istifa etti. Şan hakkında, 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Henüz yargılanmasına başlanmayan Ahmet Şan'ın avukatı Tevfik Buğdaycı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıkladığı, iradeleri dışında FETÖ/PDY'nin şifreli haberleşme programı 'ByLock IP'lerine yönlendirilmiş olan, 11 bin 480 GSM numarası kullanıcısı listesinde, Ahmet Şan'ın da isminin bulunduğu belirtti. Şan'ın adli kontrol kararı nedeniyle hafta üç gün polis merkezine giderek imza attığını hatırlatan Buğdaycı, şunları söyledi:

"Ahmet Şan hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılması için mahkemeye dün başvurduk. Kararın kaldırılmasını bekliyoruz. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Ahmet Şan'ın, sonu '6002' ile biten telefon numarasında 03- 21 Eylül 2014 tarihleri arasında 13 kez, sonu 137 ile biten hedef IP'ye (ByLock programı) bağlantı yapıldığı kaydedildi. Bu bağlantılar çoğu aynı saniye ya da birer saniye aralıklarla olduğu için sadece 4 kez giriş yaptığı ve içeriğine de rastlanılmadığı belirtilmişti. Yine telefon cihazında yapılan incelemede ByLock uygulamasına rastlanılmadı. Namaz vakti ve kıble pusulası uygulamalarına rastlanılmıştı. Biz soruşturmanın ilk safhasından itibaren Ahmet Şan'ın FETÖ/PDY ile bağlantısının olmadığını açıklamıştık. Telefonuna namaz vakti ve kıble pusulası uygulamaları ile ByLock'a yönlendirilebileceğini mahkemeye iletmiştik. Ahmet Şan'ın henüz yargılanmasına başlanmadı ve ilk duruşmada da beraat edeceğine inanıyoruz."

Görüntü Dökümü

----------------------

Ahmet Şan açıklama (ARŞİV)

(Haber: İsmail AKKAYA KONYA DHA))

===================================

5)BURSA'DA 46 HIRSIZLIK OLAYINA KARIŞAN 21 ŞÜPHELİ YAKALANDI

BURSA Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından kentte hırsızlık olaylarının artması üzerine yapılan operasyonda, 46 ayrı hırsızlık olayına karıştıkları iddiasıyla 21 kişi kişi gözaltına alındı.

Bursa'da ev, iş yeri ve otomobillerden hırsızlık olaylarının artması üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri çalışma başlattı. Yapılan incelemede hırsızlık olaylarının aynı kişiler tarafından yapıldığının tespit edilmesi üzerine soruşturmayı genişleten ekipler, şahısları teknik ve fiziki takibe aldı. Yapılan takibin ardından hırsızlık olaylarının bir örgüt çatısı altında hiyerarşik bir düzende olduğunun belirlenmesinin ardından şüphelilerin evlerine yapılan eş zamanlı operasyonda 21 kişi gözaltına alındı. Yapılan operasyonda çok sayıda tabanca ve tüfek, diz üstü bilgisayar, fotoğraf makinesi, televizyon  ele geçirildi. Şüphelilerden 6'sı emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

Çetenin 18 yaşından küçük çocuklara tehdit yoluyla hırsızlık yaptırdığı belirtilirken, iş yerinden hırsızlık, ikametten hırsızlık, oto hırsızlığı, otodan hırsızlık, nitelikli yağma, tehdit, suçları başta olmak üzere 46 ayrı olaya karıştıkları öğrenildi.

Şüphelilerin emniyetteki sorgulamalarının ardından 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', 'Örgütün suç faaliyetleri kapsamında nitelikli hırsızlık yapmak', 'Nitelikli yağma', 'Konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme' ve 'Uyuşturucu madde bulundurmak' suçlamasıyla adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Şüphelilerin girdikleri ev ve iş yerlerinden güvenlik kamerası

-Şüphelilerin emniyetten adliyeye sevki

-Emniyet binasından detaylar

Mehmet İNAN/BURSA,-

Süre: 3 dakika 26 saniye Boyut: 200 MB

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement