Ordu'nun Ünye ilçesinde yaşayan 43 yaşındaki Ali Rıza Ateş, 7 metrekarelik atölyesinde sanata dönüştürdüğü eserleri, Türkiye'nin farklı illerinin yanı sıra ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerden sipariş alıyor.
Fransa'da doğan ve ailesiyle 6 yaşındayken memleketine dönen Ateş, ortaokul öğrenimi sırasında ahşap sanatına ilgi duymaya başladı.
Hobi olarak ahşaptan gemi ve araba maketi, abajur, çerçeve gibi ürünler yapan Ateş, yaklaşık 30 yıl sürdürdüğü baba mesleği olan beyaz eşya servisçiliğini sağlık sorunları nedeniyle bırakmak zorunda kaldı.
Ateş, yaklaşık 8 yıl önce arkadaşlarının da tavsiyesi üzerine hobisi olan ahşap sanatına yönlendi.
Evinin alt katında oluşturduğu atölyede mesleğe başlayan Ateş, daha sonra Ortayılmazlar Mahallesi'nde taşındığı 7 metrekarelik dükkanda sanatını sürdürmeye devam etti.
Ateş, eserlerini sosyal medya aracılığıyla yurt içi ve yurt dışındaki meraklılarına ulaştırıyor.
Ali Rıza Ateş, AA muhabirine, hobisini meslek olarak sürdürdüğü için çok mutlu olduğunu söyledi.
Ateş, 7 metrekarelik iş yerinde çalışmalarında yöredeki ıhlamur, dut, kestane, kiraz, gürgen gibi ağaçları kullandığını vurgulayarak, çizim sırasında ise pergel, cetvel, kurşun kalem, oyma işlemini de bıçakla yaptığını anlattı.
Siparişlerinin büyük bir bölümünü sosyal medya üzerinden aldığına değinen Ateş, "Çizimi, yapım aşaması, montajı, oymaları, kesimleri gibi işlemler çok fazla zaman alıyor. Bir aydan evvel bir ürün çıkmıyor. Bunun içerisinde tavlalar, tablolar, çeşitli kutular, müzik kutuları, plak çalarlar var." diye konuştu.
Amerika Birleşik Devletleri'nden Ünye'ye gelen bir Hristiyan din adamından kürsü ve masa siparişi aldığını anlatan Ateş, yapımı için 1,5 yıl emek sarf ettiği kürsü ve masayı bir süre önce gönderdiğini belirtti.
Kızının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı çok sevdiğini ve beraber çalıştıkları bir tabloyu hediye ettiklerini aktaran Ateş, "Kızım, Cumhurbaşkanımızın Ordu'ya mitinge geleceğini duyunca 'baba ben bunu Recep Tayyip Erdoğan dedeme hediye etmek istiyorum' dedi. Ben de 'tamam kızım' dedim. Tablomuzu bitirdik, sonra da Sayın Cumhurbaşkanımıza kızımla beraber götürüp hediye ettik." ifadesini kullandı.
"Gelecek nesillere daha güzel, daha iyi aktaralım"
Ateş, bilginin paylaşıldıkça güzel olduğuna işaret ederek, Türkiye'de bu işi iki elin parmaklarını dolduracak kadar insanın yapmadığına dikkati çekti.
Ticari sebepler nedeniyle bu işin genellikle makinelerle yapıldığını vurgulayan Ateş, "Hatta makinelerle yapıp el işçiliği olarak da söyleyenler var. Buna çok karşıyım. Gelecek nesillere aktarabilmek adına talep olduğu takdirde Türkiye'nin çeşitli yerlerinde eğitim de veriyorum. Öğrenciler yetiştirip, bu iş sadece bende bağımlı kalmasın istiyorum. Gelecek nesillere daha güzel, daha iyi aktaralım diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Amacının bu sanatı tüm dünyaya yaymak olduğunu belirten Ateş, şunları kaydetti:
"Yaptığımız işin kıtalararası ticareti bir şekilde başladı. Ticaretten ziyade ben bu işi asıl Anadolu Selçuklu'ya dayanan bu zanaatı, tüm dünyaya yayabilmek istiyorum. Bunun için biraz zorlanıyorum ama inşallah bu da olacak. Yaptığımız çalışmalar sadece Türkiye'de kalmasın. Ahşap zanaatını dünyada ilk başlatan zaten Türkler. Selçuklu döneminde başlamış. Ama ne yazık ki şu anda biz dünya ortalamasına göre bu konuda biraz daha zayıfız. Bunu en azından dünyada Türklerin ilk başlattığı işi tekrardan canlandırıp dünyaya bu işi kendi desenlerimi, Selçuklu, Osmanlı desenlerini anlatmak için elimizden geleni yapacağım."
Talep üzerine kişiye özel tasarımlar yaptığını dile getiren Ateş, ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkelere birçok ürün gönderdiğini, Türkiye'nin farklı illerine çalışmalarını ulaştırdığını ifade etti.
Son Dakika › Kültür Sanat › Ordulu ahşap ustasının 7 metrekarelik atölyesindeki mahareti yurt dışına ulaştı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?