2016 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Artvin'de yavru geziciler var" sözlerini anımsatarak, "Biz Artvin'de gezici değiliz, kalıcıyız" dedi.

TBMM Genel Kurulunda görüşülen, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığının 2016 yılı bütçeleri üzerinde, CHP'li milletvekilleri söz aldı.

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, AK Parti döneminde özelleştirmelerin arttığını iddia ederek, enerji sektöründeki özelleştirmelerde en büyük payı "havuz medyasının" aldığını, elektrik dağıtım sektörünün yüzde 60'ının iktidara yakın iki grubun tekelinde bulunduğunu belirtti.

Rüzgar enerjisi santralleri (RES) konusuna değinen Bayır, İzmir'de yaşam alanları içine kurulan RES'lere karşı direniş başladığını, bakanlık ve yandaş firmaların RES konusunda tüm iştahlarını 1. derece doğal SİT alanlarıyla Türkiye'nin 305 önemli doğa alanından biri olan Karaburun Yarımadası'na çevirdiğini öne sürdü.

RES'e karşı olmadıklarını, RES'lerin plansız ve ÇED raporu alınmadan yapılmasına, yaşam alanlarına çok yakın olmasına, doğanın ekolojik dengesini bozmasına karşı olduklarını ifade eden Bayır, "RES'lerin, herhangi bir yerleşim yerinde tek bir ev bile olsa bin 800 metre uzaklıkta olma zorunluğu var. Ama Çeşme, Karaburun, Mordoğan, Ovacık, Urla, Aliağa, Güzelbahçe, Foça'da neredeyse köylerin içine, evlerin dibine yapılıyor. Bunlar doğru değil" diye konuştu.

Daha önce sadece Başbakanın kullandığı örtülü ödeneğin, AK Parti'nin bir gece son dakikada verdiği önergeyle geçen yılın mart ayında Cumhurbaşkanının kullanımına da sunulduğunu savunan Bayır, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanının bu ödeneğe neden ihtiyacı olur acaba? Ahmet Necdet Sezer, bütçeden 7 yılda 197 milyon lira harcamış, yıllık ortalaması 25 milyon liradır. Abdullah Gül, 7 yılda 746 milyon lira harcamış, yıllık ortalaması 106 milyon liradır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütçe ve örtülü ödenekten 1 yılda toplam 2 milyar 950 milyon lira harcama yapmıştır. Bu, Cumhuriyet tarihinde bir rekordur. Örtülü ödeneği çıkartıp, salt bütçe açısından değerlendirdiğimizde, Erdoğan 1 yılda 546 milyon lira bütçe kullanmış olup, ortalama yıllık harcama düzeyi Sezer'in 22, Gül'ün 5 katıdır."

"Ekonomik ve Sosyal Konsey 6 yıldır toplanmıyor"

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, AK Parti'nin ekonomi politikasını eleştirerek, Aralık 2002'de 242,7 milyar lira olan devletin borcunun Aralık 2015'te 677,7 milyar liraya çıktığını savundu.

Özel sektörün 2002 yılında 43 milyar dolar olan dış borcunun 2015 yılında 289,6 milyar dolara yükseldiğini belirten Budak, devlet yerine özel sektörün borçlandığını kaydetti.

CHP'li Budak, üç ayda bir toplanması gereken Ekonomik ve Sosyal Konseyin 6 yıldır toplanmadığını anımsatarak, "Şimdi Beştepe'de yeni bir yapı oluşturuluyor, Ekonomi ve Dış Ticaret Konseyi. Demek ki biz yasama görevini yaparken, bu işi tam yapamıyoruz. Demek ki ekonomiyle ve dış ekonomiyle ilgili kurallar sarayda konulacak, sayın bakanlar da maalesef bunları onaylayacak" diye konuştu.

CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz ise başta Sinop halkı olmak üzere Karadeniz halkı ve tüm Türkiye'nin nükleer santral istemediğini bildirdi.

Eski bakanlardan merhum Cahit Aral'ın, Çernobil kazasından sonra kameraların karşısına çıkıp, çaydaki radyasyonun tehlikeli olmadığını iddia ettiğini anımsatan Karadeniz, sözlerine şöyle devam etti:

"Televizyon ile bir torba çayı ölçtüren bakan, 'televizyonun yaydığı radyasyon daha fazla' demişti. Bugün de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, radyasyonu küçümseyerek, nükleer santralleri MR cihazıyla kıyaslıyor. Bu nasıl bir zihniyet? Bu ülke kayınbiraderler, yengeler, eşler, damatlar ve çocuklara teslim edilmeyecek kadar onurlu ve değerli bir ülkedir. Bu ülke aile şirketi değildir. Bu aile bu ülkenin yönetim kurulu değildir. Malum şahıs da yönetim kurulu başkanı hiç değildir."

Başkanvekili Aydın uyardı

TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, "yaralayıcı sözler kullanmaması" yönünde Karadeniz'i uyardı.

AK Parti'li milletvekilleri de Karadeniz'e tepki gösterirken, AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak ise "Atomu kim buldu, onu biliyor musun? Fransa'da yok mu, Japonya'da nükleer santral yok mu? Nükleer santral gördün mü hiç sen, konuşuyorsun?" dedi.

Konuşmasına devam eden Karadeniz, hükümetin Sinop, Akkuyu ve İğneada'da nükleer katliam hazırlığı yaptığını iddia etti.

Japonya'daki Fukuşima kazasının, nükleer santrallerin güvenilir olmadığını bir kez daha acı şekilde gösterdiğini vurgulayan Karadeniz, "Bu kaza, nükleer alanda dünyanın en ileri teknolojisinin bile nükleer felaketlerde savunmasızlığını ortaya koymuştur. Bakan Albayrak, Sinop ve Mersin için 'en güvenli yer' diyor. Japonya ve Rusya, en büyük nükleer darbeyi yemiş sabıkalı iki ülkedir. Siz kalkıp onlara, nükleer santral yaptırarak üstüne bir de güvenlikten söz ediyorsunuz" dedi.

"Nükleer santraller istemiyoruz. Güneş, rüzgar, su yeter" dövizi

Karadeniz'in konuşması sırasında, bazı CHP'li milletvekilleri, "Nükleer santraller tarımı, balıkçılığı, hayvancılığı, turizmi yok eder, sağlığı bozar, nükleer santraller istemiyoruz. Güneş, rüzgar, su yeter" yazılı dövizler açtı.

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan da konuşmasında Cerattepe'yi gündeme getirdi.

"Daha önce ormanı devletin vatandaştan koruduğunu, şimdi ormanı halkın devletten koruduğunu" ileri süren Bayraktutan, "Bir şirkete Artvin'i niye yok ettiriyorsunuz? Bu nasıl bir siyasi irade? Bir iş adamının ihtirasına neden bir kenti yok ettiriyorsunuz? Sayın Başbakana teşekkür ediyorum" dedi.

Bayraktutan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Artvin'de yavru geziciler var" dediğini anımsatarak, "Artvin bütün kentler gibi cumhuriyet kentidir. Artvin'den vatan haini ve hırsız çıkmaz. Cerattepe olayı gezici olayı ile karşılaştırılacak bir olay değildir. Biz Artvin'de gezici değiliz, kalıcıyız. Cumhuriyetin değerlerine sahip olduğumuzu, doğayı sevdiğimizi göreceksiniz, bunu da ispatlayacağız size" ifadelerini kullandı.

Sataşma gerekçesiyle söz alan AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Artvin'de yavru geziciler var" sözünün, oraya sızmak isteyen aşırı marjinal sol örgütlere yönelik olduğunu kaydetti.