2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda

MHP Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya, "Değerler eğitimi şart. Vatansever olacak, inançlı olacak, milliyetçi olacak, etik değerleri bilecek, insanlığın huzuru nedir farkında olacak. 40 yıldır başımızın belası PKK bu eğitim sisteminden çıkmadı mı? FETÖ bu eğitim sisteminin bir ürünü değil miydi?" dedi.

TBMM Genel Kurulunda görüşülen Milli Eğitim Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçeleri üzerinde MHP Grubu adına konuşmalar yapıldı.

MHP Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağ, milli eğitimin istikbalin inşası ve istiklalin güvencesi olduğunu ifade ederek, eğitim alanındaki milliliğin, milleti millet yapan değerlerin bütününe işaret ettiğini söyledi.

Milli bir eğitimin gerçekleştirilmesi için çağın gereklerine uygun planlamalar yapılması ve uygulanmasının yanında değerlerin yozlaşmasına karşı bu topraklarda ortaya çıkan bilginin ve hikmetin rehber olarak öğretilmesi gerektiğini dile getiren Karadağ, "Eğitim politikamız, Türk milletine mensubiyetin gurur ve şuuruna sahip, manevi ve ahlaki değerlerine bağlı, çağımızın bilimsel gerçeklerine açık, analiz eden, üreten ve problem çözen, kültürlü, inançlı, toplumsal duyarlılığı olan nesiller yetiştirmek omalıdır." diye konuştu.

Karadağ, 70 bin civarında okulda bir milyonun üzerinde öğretmen ile yaklaşık 18 milyon öğrenciye, 207 üniversitede 7 milyon 800 bine yakın kişiye 168 bin öğretim görevlisiyle eğitim verildiğini dile getirerek, insan odaklı bir bakanlığın sorunlarla karşı karşıya kalmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Sorunların çözümü noktasında çalışmalara ivedilik kazandırılması gerektiğini ifade eden Karadağ, bu sorunların çözümünde Milli Eğitim Bakanlığının yanında olduklarını kaydetti.

"Cefakar" olarak nitelendirdiği öğretmenlerin de büyük sorunları olduğunu anlatan Karadağ, öğretmen ve yöneticilerin hakları konusunda gerekli duyarlılığın gösterilmesini istedi. Karadağ, "Öğretmen ve okul yöneticilerinin atamaları, çalışma şartları, görevde yükselmeleri, özlük hakları ve benzeri hususları içeren Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun bir an önce çıkarılması gerekiyor." dedi.

FETÖ okulları, kursları, dershanelerinde ihtiyaç sahibi, muhtaç çocukların devşirildiğini söyleyen Karadağ, bunların etkilerinin hala devam ettiğine dikkati çekti. Karadağ, eğitimin milli olmamasından dolayı bir imparatorluk kaybedildiğine işaret ederek, "İlköğretim çağından yükseköğretimin sonuna kadar yetiştireceğimiz insanları kendi özgün değerlerimizle ve kendi milli politikamızla yetiştirmek zorunluluğumuz var. Aksi taktirde bu emperyalist oyunlar bitmez." ifadesini kullandı.

Karadağ, siyasetin ve devletin içindeki FETÖ uzantılarının da sökülüp çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Diploma hedefli eğitim modeli değişmeli

MHP Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya da "klasik söylemle" eğitimin şart olduğunu belirterek, "Eğitim sistemimizi çağın gereklerine uydurmalıyız." dedi.

Çağın gereklerine uygun eğitim modelinin, geleceğin eğitimi olduğunu belirten Karakaya, bugün eğitim çağında olanların, kendilerini 2050'lerin iş dünyasının rekabetinde bulacaklarını söyledi.

Karakaya, bugünkü eğitim modelinin okul-sınıf odaklı, diploma hedefli bir model olduğunu, bu modelin sürdürülebilir niteliği bulunmadığını ifade etti.

Bu çağda iş gücü değil insan kaynağı yetiştirmek gerektiğini vurgulayan Karakaya, "Zihinsel olarak üretenler, ürettiklerini teknolojiye dönüştürenler, teknolojiyi dönüştürenlerden yani girişimcilerden bahsediyoruz." dedi.

Karakaya, geleceğin eğitim dünyasında aidiyet duygusunun da olması gerektiğini belirterek, "Değerler eğitimi şart. Vatansever olacak, inançlı olacak, milliyetçi olacak, etik değerleri bilecek, insanlığın huzuru nedir farkında olacak. 40 yıldır başımızın belası PKK bu eğitim sisteminden çıkmadı mı? FETÖ bu eğitim sisteminin bir ürünü değil miydi?" değerlendirmesinde bulundu.

Akdeniz'de "oldubitti" hesaplanıyor

MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın ise Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın, hassas bir dış politikaya yönlendiğini belirterek, bugün yüz yıl önceki sorunların yine olduğunu söyledi.

Geçmişte mücadele edilen problemlerin bugün güncellendiğini ifade eden Aydın, dün varolan terörist faaliyetlerin bugün de bulunduğunu, bu yüzden terörün kaynağında yok edilmesi için gerçekleştirilen harekatların önemli olduğunu kaydetti.

Aydın, "mavi vatan" olarak tabir edilen denizlerde de emperyalist hayallerin dün olduğu gibi bugün de devam ettiğine dikkati çekerek, Akdeniz'de Türkiye'siz bir oldubitti hesaplandığını dile getirdi.

Çok uzun bir kıyı şeridi bulunan Türkiye'nin en çok konuşması gereken ülke olduğunu ve kendisini yok sayamayacağını söyleyen Aydın, "Kendimizi bu mücadelede yok mu sayalım? Çekilelim mi? Yok mu diyelim? Demeyeceğiz." diye konuştu.

Kamil Aydın, Doğu Türkistan'da zulmün son bulması için sessiz kalınamayacağını, bu konunun da çözümü için destekçi olacaklarını ifade ederek, Orta Doğu, Afrika ve Asya'daki Müslümanların çektiği çilelerin de görmezden gelinemeyeceğini belirtti.

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir ise 2020'nin, gerek bölgesel gerek küresel koşullar itibarıyla tecrübe edilen hadiselerden çok daha ağır gelişmelere gebe olduğunu savundu.

Özdemir, bunun için Türkiye'nin kendi istikrarını tesis ve temin ederken bölgesine ve dünyanın geri kalanına da aynı şekilde istikrar vadeden kararlı bir duruşu yansıtabilmesi gerektiğine işaret etti.

Her meselede önceliğin milli egemenlik olduğunu vurgulayan Özdemir, şöyle konuştu:

"Konu egemenliğimiz olduğunda kimse bizden geri adım atabileceğimizi, pazarlık konusu haline getirebileceğimizi yahut esneklik gösterebileceğimizi beklemesin. Egemenliğimiz bizim uğrunda can verip elde ettiğimiz ve koruduğumuz namusumuzdur. Kimse fıtrat değişir sanmasın, bu kan yine o kandır. 1071, 1299, 1453, 1517, 1538, 1571, 1669, 1795, 1881, 1915, 1919, 1920, 1923 ve 1974 yıllarında neysek bugün de oyuz, biz büyük Türk milletiyiz."

MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem ise AB'ye üyelik konusunda MHP'nin önce milletin menfaatlerini gözettiğini söyledi.

Türkiye ve AB ilişkilerinin bu bağlamda göze alınması gerektiğini ifade eden Erdem, Türkiye'yi karalama niteliğindeki hiçbir kararı kabul etmediklerini ve yok hükmünde saydıklarını belirtti.

Erdem, üyelik sürecinde Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi, üyelik için açılamayan fasılların açılması, vize serbestesi konusunda ısrarlı olunması gerektiğini kaydetti.