Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, terörle kararlı ve başarılı bir mücadele içerisinde olunduğunu belirterek, "Millet arkamızda. Yüzde 70'in üzerinde destek var. Terörü, Türkiye'nin gündeminde en alt sıralara indirmeye kararlıyız" dedi.
Bakan Yıldırım, AK Parti İzmir İl Başkanlığı 53. Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İzmir'e hizmetlerin yavaş yavaş, dalga dalga yayıldığını görmekten bahtiyar olduğunu, hiçbir emeğin boşa olmadığını, çalışıp çabalayacaklarını belirtti.
AK Parti'nin Türkiye'nin geçmişiyle geleceğini buluşturan parti olduğunu, geçmişe sahip çıkarak geleceği inşa edeceklerini, 13 yılda ülkeyi inşa ederek bugünlere geldiklerini dile getiren Yıldırım, partililere İzmir'de 20 yılda neyin değiştiğini sordu.
Bu soruyu sorduklarında İzmir'deki yerel yönetimlerin alınganlık gösterdiğini ifade eden Yıldırım, "İzmir'de değişen şeyler var. En büyük değişim yerel yönetimler için rahmetli Ecevit'in vasiyetinin yerine getirilmesidir. Neydi Ecevit'in vasiyeti. Köykent kurmak. Ömrü boyunca bunun için gayret etti. Çok çalıştı, örnek projeler hazırlattı. Ama maalesef sağlığında bunu başaramadı. Bizim ana muhalefet belediyeleri rahmetli Ecevit'in vasiyetini tuttular, İzmir'i köykente çevirdiler. Bunu başardılar" diye konuştu.
AK Parti'nin İzmir'e 13 yılda 35 milyar liralık yatırım yaptığını, daha önce açıkladıkları 35 projeden 7'sinin bittiğini, 18'i üzerinde çalışmaların devam ettiğini, 10 projenin çalışmalarının da yapıldığını ifade eden Yıldırım, "Biz suya yazı yazanlardan değiliz, biz söz verdik mi sözümüzün arkasında dururuz. Biz atalarımızdan böyle gördük, böyle öğrendik" ifadesini kullandı.
Bugünün Sevgililer Günü olduğunu anımsatan Bakan Yıldırım, sevginin bir gün kutlamasının olamayacağını, sevginin bir ömür olduğunu, doğumla başlayıp hayat boyu devam ettiğini söyleyerek, "Allah, millete olan sevdamızı daim kılsın" dedi.
"Kimse bu milletle devlet arasına giremez"
Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini, ülkenin önemli olaylar içerisinde olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bunlardan bir tanesi terördür. Ülkemizin birliği, beraberliği, kardeşliğine karşı kurulan tuzaklardır, tezgahlardır, ülkemizin güneydoğusunda yaşanan operasyonlardır. Bunlarla ilgili birkaç hususa değinmek istiyorum. Esaret altına girmeyen iki ulus var. Bir tanesi İngilizler, bir tanesi Türkiye. Hem esaret altına girmeyen hem de hiçbir milleti esaret altına almayan tek ulus vardır Türklerdir. Biz böyle bir medeniyetten geliyoruz. Tarihte sabıkası olanlar, bugün Türkiye'nin bulunduğu bölgeye ayar vermeye çalışıyorlar. Onlara diyeceğimiz şudur: O tarihlerde şark meselesi diye bu işi kaşıdınız, şimdi de Kürt meselesi diye kaşıyorsunuz. Hiç kimse ne içerde ne dışarda bu milletle devletin arasına giremez. Bunu herkesin bilmesi lazım. Birinci görevimiz bölgedeki vatandaşlarımızla aramızdaki teröristleri temizlemektir. Bizim vasıtalı olarak iletişime ihtiyacımız yoktur. Millet Çözüm Süreci dedi, bölgeden seçilen milletvekillerine yetki verdi. Onlar ne yaptı? Onlar da bu desteği istismar ettiler. Terör örgütünün dümen suyundan kurtulamadılar. Terör örgütünün baskısına karşı başkaldıramadılar. Teröriste, terörist diyemediler. Teröre, terördür diyemediler. Diyemezler çünkü diyet borçları var. Onun için bölgedeki Kürt vatandaşlarımızın onlardan bir beklentisi kalmadı.
Terörle kararlı bir mücadelemiz var. Bu mücadele çok da başarılı gidiyor. Millet arkamızda. Yüzde 70'in üzerinde destek var. Terörü Türkiye gündeminde en alt sıralara indirmeye kararlıyız. Bunun gereğini de yapıyoruz."
Teröre karşı ana muhalefet partisinin tavrı
Terörle mücadele ederken ana muhalefet partisinin tavrını anlayamadıklarını kaydeden Bakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bugün mecliste operasyonlar konuşulurken bakıyorsun terör takviyeli partiyle ana muhalefet partisi aynı telden çalıyor. İzmirliler, sevgili hemşehrilerim bunu lütfen not edin. Sizin, Atatürk'ün partisi diye yıllardır desteklediğiniz ana muhalefet partisinden bazı sözcüler teröristlere 'şehit' diyebiliyor. Hendekleri kazanlara 'çukur kazan arkadaşlar' diyebiliyor. Ülkenin birliği, kardeşliği, bağımsızlığı için canını ortaya koyan o şehitlerimiz bizim baş tacımızdır. Terörle ilgili kısa sürede ana muhalefet partisinin Türkiye'ye yakışır, Atatürk'ün partisine yakışır bir duruş sergilemesini bekliyoruz, İzmir bekliyor, 78 milyon bekliyor. Çünkü ana muhalefet iktidar alternatifidir. Türkiye'ye yönelik projelerinizi ortaya koyacaksınız. Torbalı'da bizi Atatürk testine tabi tutmaya kalktılar, Atatürk samimiyetimizi ölçmeye kalktılar. Şimdi içine düştükleri durum yürekler acısı. Atatürk posterleri yerlerde, sahip olanı bir kenara tutup bu işe isyan edenin kafasını koparıyorlar. İşte ana muhalefet partisinin durumu ortada."
"Türkiye'nin gücünü sınamaya çalışıyorlar"
Rusya ile yaşananlar, Suriye, Irak'ta meydana gelen olaylarla Türkiye'nin gücünün sınamaya çalışıldığına işaret eden Yıldırım, "Dostluğumuz ne kadar kıymetliyse düşmanlığımız da o kadar şiddetlidir. Dostluk, barış esastır. Ama bu mübarek topraklara kim göz dikerse onun da cevabı en şiddetli şekilde verilir. Biz bu bölgenin teminatıyız. Bu bölgenin geleceği de geçmişi de bu milletin sorumluluğundadır. Onun için bu bölgede bizim üzerimizde iş yapmaya kalkanlar şunu bilmeliler ki bu millet Osmanlı bakiyesidir ve bu topraklara gözü bakmasını da bilir, buraya karşı planları, tezgahları tersine çevirmesini de bilir" ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin sağlıkta, eğitimde, sosyal devlette, tarımda, sanayide, hayatın her alanında yaptıklarının ortada olduğunu, 13 yıl boyunca vesayetle mücadele ettiklerini anlatan Bakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Parti kapatma, cumhurbaşkanlığı seçimleri, yargı darbe girişimleri, paralel darbe girişimleri ve diğerleri. Bunları hep birer birer yaşadık ama her seferinde de üstesinden gelerek bugünlere geldik. Biz diyoruz ki artık sürekli nereden ne darbe yiyeceğimizi artık düşünmeyelim. Millete teslim olalım, seçimden seçime işimize bakalım. Biz bunu istiyoruz, millet de bunu istiyor. Onun için başkanlık sistemi. Başkanlık sisteme denilince Türkiye bölünecek diyorlar. Böyle bir şey yok.
Anayasa'mıza bakalım. Delik deşik olmuş. Birbirinden kopuk, birbiriyle çelişki içinde adeta bir yönetmelik bir tüzük haline gelmiş. Her türlü şey var. Derde devadan gayrı Anayasa'da her şey var. Vatandaşın da beklentisi derdine dermandır, derdine devadır. Biz diyoruz ki milletimizin bizden beklediği işleri yaparken bir de sağımıza solumuza, arkamıza önümüze nereden darbe yiyeceğiz diye zaman kaybetmeyelim. Milli iradeyi en üstün irade yapalım diyoruz. AK Parti bunu yaptı. Bütün vesayetleri kenara itti. Bundan sonra gelecek nesiller 'Acaba ne olacak, darbe mi olacak, yargı darbesi mi olacak, istikrarsızlık mı olacak' bunları düşünmesinler."
Kamuoyunun desteği yüzde 55
Başkanlık sistemiyle birlikte koalisyonun olmayacağını, her zaman istikrarın olacağını anlatan Yıldırım, başkanın kendi yönetimini kuracağını Meclis'in de onu denetleyeceğini kaydetti. Bürokrasinin, yargının zaman kaybetmesine izin verilmeyeceğini çünkü başkanın ekibiyle işleri yapacağını belirten Yıldırım, "Bunu diktatörlüğe götürmek, bunu ülkenin bölünmesine taşımak inanın kardeşlerim tamamen çok masum söylüyorum bilgisizlik değilse de art niyettir. Anayasa değişikliğini, başkanlığını önümüzdeki günlerde, aylarda her platformda anlatacağız" dedi.
Yıldırım, başkanlık sisteminin tartışılmaya başlanmasıyla birlikte kamuoyu desteğinin arttığını, şu an itibarıyla desteğin yüzde 55 seviyelerinde olduğunu söyledi.
Bakan Yıldırım, "Bizde eski yeni yok. Bizde muhalefet olmaz. Biz hep iktidar olduk. İktidar olmaya da devam edeceğiz. Konuşuruz, görüşürüz ama hizipçilik yapmayız. Parti içi muhalefet yapmayız. Her şeyi konuşuruz. Konuştuklarımız orada kalır, kaldığımız yerden yolumuza devam ederiz" dedi.
Yıldırım, İzmir ile İstanbul'u birbirine bağlayacak otoyolun tamamlanma süresini 2 yıl önceye çektiklerini 2017'den itibaren 2 saat 50 dakikada iki şehir arasının kat edileceğini söyledi.
İzmir'de ve Türkiye'de çok güzel projelerinin olduğunu, bunların hepsinin teker teker gerçekleştirildiğini vurgulayan Bakan Yıldırım, Harmandalı çöplüğü sorununu İzmir Büyükşehir Belediyesiyle birlikte halledeceklerini, ÇED talebinin olduğunu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile bunu konuştuklarını ve sonuçlandıracaklarını belirtti.
Diğer konuşmalar
AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, bugünün Sevgililer Günü olduğunu anımsatarak, "AK Parti'nin en büyük sevgilisi millettir" dedi.
Partinin bazı icraatlarını anlatan Kocabıyık, Türkiye'nin yeni bir sisteme ihtiyacının olduğunu dile getirdi. Kocabıyık, "İçinde bulunduğumuz sistem öyle bir problemli sistem ki bu sistem, bu Anayasa bizim hala elimizi kolumuzu bazı konularda bağlıyor. Bizim çok acilen sistem değişikliğine gitmemiz lazım ve başkanlık sistemine geçmemiz lazım. Türkiye, başkanlığa geçmiş olsa bunun ekonomik verimlerini 6 ay sonra hissedersiniz" diye konuştu.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican ise Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerine yapılan saldırıları kınadı.
DİSK Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti'ye yönelik hakaretler yapıldığını belirten Delican, "Onlar ne kadar terbiyesizlik yaparsa yapsın biz yolumuzda yürümeye devam edeceğiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aynı zamanda İzmir milletvekili olduğuna dikkati çeken Delican, Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik hakaretlerinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Delican, "Madem ki İzmir milletvekili oldu İzmir'in bu ılıman iklimine uyacak. Küfür siyasetinden, alt oyma siyasetinden vazgeçireceğiz. ya İzmir'de İzmir'in diliyle konuşacak ya da başka yerden gidip milletvekili seçilsin" diye konuştu.
İl Danışma Meclisi Toplantısı daha basına kapalı devam etti.
Son Dakika › Politika › AK Parti İzmir İl Danışma Meclisi Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?