Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika
Politika

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye'nin Avrupa Birliği ile sürdürdüğü müzakerelerin geçici olarak dondurulmasını tavsiye eden tasarıyı kabulüne ilişkin, "Aşırı sağ siyasetin Türkiye, göçmen, İslam karşıtı politikalarının Avrupa...

28.11.2016 16:05

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye'nin Avrupa Birliği ile sürdürdüğü müzakerelerin geçici olarak dondurulmasını tavsiye eden tasarıyı kabulüne ilişkin, "Aşırı sağ siyasetin Türkiye, göçmen, İslam karşıtı politikalarının Avrupa Parlamentosunu etkilediği aşikardır. Dolayısıyla bu karar, öncelikle Avrupalı siyasetçiler bakımından mahiyeti iyi anlaşılması gereken bir karardır ve Avrupa siyaseti bakımından alarm verici bir niteliktedir." dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamada bulundu, soruları cevapladı.

Konuşmasına, Tunceli'de güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışma sonucu şehit olan Yakup Özel ve Burhan Acar'a Allahtan rahmet, ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve tüm millete başsağlığı dileyerek başlayan Kurtulmuş, "Aynı olayda üç terörist de öldürülmüştür. Bu mücadele, şehitlerimize rağmen kararlılıkla devam edecek ve Türkiye, inşallah teröre karşı başarıyı kazanacaktır." diye konuştu.

Bakanlar Kurulunda, Avrupa Parlamentosunun son kararının ele alındığını belirten Kurtulmuş, kararın özellikle Türkiye-AB ilişkileri bakımından hangi sonuçları doğuracağının değerlendirildiğini ifade etti.

Kararın, Avrupa hukuku bakımından siyasi sonuçları olmadığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bunun bir siyasi sonuç doğurabilmesi için Avrupa Konseyinde belli bir çoğunlukla, üye ülkelerin yüzde 55'inin, toplam nüfusu temsil eden yüzde 65'lik bir üye çoğunluğunun, böyle bir karar alması gerekir. Dolayısıyla Avrupa hukuku bakımından da bir siyasi sonucu yoktur. Ancak bu karar, çok iyi değerlendirilmesi, çok iyi müzakere edilmesi ve bundan sonraki Türkiye-AB ilişkileri bakımından da eksiksiz bir şekilde değerlendirilerek gözden geçirilmesi gereken bir karardır.

Öncelikle şunu ifade etmek isteriz, bu tavsiye kararı, Avrupa'da özellikle son yıllarda yükselen aşırı sağın, siyasi etkisini göstermesi bakımından fevkalade önemlidir. Özellikle aşırı sağ siyasetin Türkiye karşıtı, göçmen karşıtı, İslam karşıtı politikalarının Avrupa Parlamentosunu etkilediği aşikardır. Dolayısıyla bu karar, öncelikle Avrupalı siyasetçiler bakımından mahiyeti iyi anlaşılması gereken bir karardır ve Avrupa siyaseti bakımından alarm verici bir niteliktedir. Bu kararın bizatihi kendisi, Avrupa'nın kendi değerleriyle, uluslararası önemli bir standart olarak koymuş oldukları Avrupa değerleriyle çelişen bir karardır. Bu karar, vizyonsuz, çifte standartlı bir karardır. Dolayısıyla başından beri ifade ettiğimiz gibi bu kararı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak yok hükmünde kabul ediyoruz. Bunun hiçbir siyasi karşılığının olmadığını, siyasi sonuç doğurmadığını da bir kere daha ifade etmek istiyoruz."

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Aralık ayı ortasında toplanacak liderler zirvesinden, Türkiye ile ilişkiler bağlamında daha hassas, daha dengeli, daha sorumluluk sahibi, daha vizyoner ve AB'nin geleceğine ciddi şekilde katkı yapacak yaklaşımların çıkmasını ümit ettiklerini söyledi.

- "Gerginliğin tarafı, AB içerisindeki bazı siyaset çevreleri"

Sadece Türkiye ile ilgili olmayan bu kararın, AB'nin içine kapanmasını da sağlayan, AB'nin genişleme yanlısı tutumlarını mümkün olduğunca törpüleyen bir karar olduğunu ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben, liderler toplantısında bu kararın tersine, Türkiye ile olumlu yaklaşımların ortaya konulmasının, Avrupa siyasetinin makul tarzı bakımından da önemli ve hayati olduğunu ifade etmek isterim.

Türkiye-AB ilişkilerinin gerginleşmesinde şunu herkes tespit eder ki, bu ilişkilerin gerginleştirilmesinin nedeni, Türkiye tarafı değildir. AB-Türkiye ilişkilerinin özellikle son dönemeçte gerginleşmesinin nedeni, AB içerisindeki bazı siyasetçilerin, bazı siyasi çevrelerin tarafgir, hatta Türkiye'ye karşı hasmane, Türkiye'ye karşı vizyonsuz davranışları ve tavırlarıdır. Dolayısıyla gerginliğin tarafının, AB içerisindeki bazı siyaset çevreleri olduğunun altını çizmek isterim.

İkincisi, biz bu ilişkilerin olumsuz bir yöne kaymasını istemeyiz ama ilişkilerin olumsuz bir yöne kaymasından Türkiye'den daha fazla AB'nin zararlı çıkacağını, AB'nin bu çerçevede Türkiye'den daha çok etkileneceğini de ifade etmek isterim. Ayrıca yine AB'deki siyaset yapıcılara tavsiyemiz de şudur, AB'yi çeşitli kanallarla etkileyen terör örgütlerinin, İslam, göçmen, yabancı ve Türkiye karşıtlarının etkisinden çıkarak, Türkiye'de dostane ilişkileri geliştirmek için yeniden AB'nin vizyoner bir sürece dönmesi ve bu ilişkileri tamir edecek adımları atmasını tavsiye ederiz. Bunu önemli bulduğumuzu da ifade etmek isterim."

- " Kıbrıs'ta çözümden yanayız"

Bakanlar Kurulunda, Kıbrıs müzakerelerinin de gündeme geldiğini aktaran Numan Kurtulmuş, şunları söyledi:

" İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında, Kuzey Kıbrıs, Güney Kıbrıs arasında devam eden görüşmeler bir yerde kesildi, burada Türkiye'nin önemli bir şekilde altını çizdiği hususlar var. Toprak, güvenlik ve garanti konusunda Türkiye hassasiyetle konuya yaklaşmaktadır. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, hizmetlerinin, kendilerinin serbest dolaşımıyla ilgili konularda da Türkiye, hassasiyetini korumaktadır.

Biz Kıbrıs'ta çözümden yanayız. Ama Kıbrıs'taki çözüm ortaya konulurken bazı ilkelerin Türkiye açısından vazgeçilmez olduğunun da altını çizmek isteriz. Bunlardan birincisi, biz dönüşümlü başkanlık sistemini önemsediğimizi, bir kere daha bu vesileyle ortaya koyuyoruz. Ayrıca iki taraflı yani eşit ortaklığa dayalı bir anlayışın bu görüşmelerde etkin ve hakim olmasını benimsiyoruz. Adil yönetişim ve paylaşım ilkelerinin barışçıl bir çözüm için önemli bir ilke olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin etkin garantörlüğünün devam etmesinin de Ada'da sağlanacak barış sürecinin kalıcı olması bakımından fevkalade önemli olduğunun altını çiziyoruz. Ümit ederiz ki görüşmeler başladığı yerde Türkiye'nin, bu altını çizdiği hassasiyetler de dikkate alınarak belli bir noktaya gelir. Bu yıl sonuna kadar görüşmelerde olumlu bir sonuç alınacağını ümit ediyorduk. Ancak öyle görünüyor ki önümüzdeki yıla müzakereler kalacaktır. En kısa süre içerisinde adil, kalıcı, iki taraflılığı esas alan etkin bir yönetişimi ve paylaşımı esas alan bir sonuca ulaşılmış olur."

" Suriye'de çözüm için müzakerelerimizi sürdürüyoruz"

Türkiye'nin Suriye'deki siyasi müzakerelerin yeniden başlatılması için her türlü desteği verdiğini dile getiren Kurtulmuş, "65. Hükümet'in başlangıcından itibaren defaatle ifade ettiğimiz gibi Türkiye'nin Suriye'de yeni bir barış perspektifinin ortaya konulması gibi bir önceliği vardır. Bunun için de uluslararası camiada etkin bir şekilde barış süreçlerini, Suriye barış süreçlerini desteklediğimizi bir kez daha ifade ederiz. Ayrıca bu anlamda ilgili bütün taraflarla Suriye'de bir çözümün ortaya çıkması için müzakerelerimizi, görüşmelerimizi sürdürmeye devam ediyoruz." diye konuştu.

Kurtulmuş, Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatı'ndaki önemli önceliklerinin halen devam ettiğini vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bunların birincisi, Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonuyla hedeflediği en önemli husus 5 bin kilometrekarelik alanın DEAŞ terör örgütünden temizlenmesidir. Dolayısıyla bu çerçevede bütün ilgili tarafların bu alanın DEAŞ'tan temizlenmesi için Türkiye'nin faaliyetlerine destek olmalarını, yardımcı olmalarını tavsiye ediyoruz. Bununla ilgili de bütün ilgili taraflarla operasyonlar öncesinde, sırasında haberleşerek, Türkiye'nin yapmış olduğu, DEAŞ'tan bölgeyi temizleme operasyonu mahiyeti hakkında onları da bilgilendiriyoruz. Aynı şekilde Münbiç ve Afrin bölgelerinde de PYD'nin ilerlemesinin Türkiye'nin bölgedeki menfaatlerinin tamamen karşısında olan bir gelişme olacağını da her vesileyle ilgili taraflara ifade ediyor, bu konudaki kararlılığımızı teyit ediyoruz. Dolayısıyla Türkiye bu çerçevede Kuzey Suriye'deki gelişmeler noktasında hassas bir şekilde bütün gelişmeleri takip etmektedir. Özgür Suriye Ordusunun yapmakta olduğu operasyonlara lojistik desteklerini sağlamayı da sürdürmektedir."

"Türkiye hassasiyetini bütün bölgedeki ilgili taraflarla paylaşıyor"

Musul bölgesinde DEAŞ'a karşı başlatılan operasyonun başlangıcından itibaren Türkiye'nin de katıldığı ortak bir anlayışla sürdürüldüğünü anımsatan Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:

"Özellikle Telafer ve Sincar bölgesinin terör örgütlerinin tasallutu altına girmesi ve buralardan Türkiye'ye ya da oradaki, Telafer'deki, Musul'daki insanlara gelecek saldırılara karşı müteyakkız olduğumuzu her vesileyle ifade ediyoruz. Şu ana kadar ki gelişmelerde gerek Haşdi Şabi olsun gerek PYD olsun orada sürdürülen operasyonlarda Musul, Telafer gibi şehirlerin içine girmiş değiller ancak kendilerine verilen görev çerçevesinde bu şehirlerin etrafındaki kuşatma hareketlerine katılmışlardır. Türkiye bu anlamda dikkatle sürece devam ediyor ve bu anlamda da özelikle bu iki şehre yapılacak, diğer örgütlerin yapacağı müdahaleler konusunda da hassasiyetini bütün bölgedeki ilgili taraflarla paylaşıyor."

Bakanlar Kurulu gündem maddelerinden birinin de Turkuaz Kart konusundaki yeni yönetmelik çalışmaları olduğunu söyleyen Kurtulmuş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun konuyu detaylı bir şekilde gündeme getirdiğini aktardı.

Kurtulmuş, "Nitelikli iş gücünün, yabancı şirket ortaklarının Türkiye'de faaliyet gösterenlerinin, AR-GE alanında Türkiye'de çalışmalarda bulunacakların, sınır ötesi hizmet sunan şirketlerin Türkiye'de geçici olarak oturan çalışanlarının ve özellikle Turkuaz Kart'tan yararlanacak olan diğer unsurların nasıl yararlandırılacaklarıyla ilgili bu konudaki çalışmalar son aşamaya getirilmiş, Bakanlar Kurulundaki verilecek olan karardan sonra da bu konuda ortaya konulacak yönetmeliklerle uygulamaya başlanacaktır." dedi.

Bakanlar Kurulunda konuşulan ve imzaya açılan diğer bir başlığın da cazibe merkezleriyle ilgili uygulamanın nasıl olacağı konusu olduğunun altını çizen Numan Kurtulmuş, "Daha evvel bölge olarak bu bölgeler ifade edildi, bu bölgelerdeki yatırımlara sağlanacak öncelikler, bu bölgelerle ilgili kalkınmadaki öncelikli adımlar bunlar tespit edilip Bakanlar Kurulu kararına, imzasına açılmıştır, hayırlı olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement