Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle Mücadelede Duyulan İhtiyaçlar Ortadan Kalktığında Elbette Ohal... - Son Dakika
Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle Mücadelede Duyulan İhtiyaçlar Ortadan Kalktığında Elbette Ohal...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle mücadelede duyulan ihtiyaçlar ortadan kalktığında elbette OHAL uygulaması da sona erecektir" -"Türkiye başta olmak üzere çevre ülkeler için daimi tehdit oluşturacak bir fitne kuyusunun kazılmasına göz yumamayız" "Kadim devletlerin dahi varlıklarını...

01.10.2017 15:46

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle mücadelede duyulan ihtiyaçlar ortadan kalktığında elbette OHAL uygulaması da sona erecektir"

- "Türkiye başta olmak üzere çevre ülkeler için daimi tehdit oluşturacak bir fitne kuyusunun kazılmasına göz yumamayız"

"Kadim devletlerin dahi varlıklarını korumakta zorlandıkları bir kaotik dönemde, bölgesel bir yapının bağımsızlık iddiası, başka güçlerin oyuncağı olmaktan öte bir anlam taşımayacaktır"

"Yanı başındaki Türkiye'yi karşısına alma uğruna uzaklardan destek bekleyen Kuzey Irak Yönetimi, önünde sonunda hüsrana uğramaya mahkümdur"

ANKARA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Olağanüstü tehditler olağanüstü tedbirleri gerektirir. Bugüne kadar, terör örgütleri ve mensupları dışında OHAL'den zarar gören hiç kimse olmamıştır. Terörle mücadelede duyulan ihtiyaçlar ortadan kalktığında elbette OHAL uygulaması da sona erecektir" dedi.

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahraman'ın sunuş konuşmasını yapmasının ardından Genel Kurul'a davet edildi. 26'ncı dönem 3'üncü yasama yılının açılış konuşmasını yapan Erdoğan, "Geçtiğimiz hafta yapılan olağanüstü toplantıda görüşülen tezkere konusunda, bir parti hariç, Meclisimizde sergilenen birlik ve beraberliği takdirle karşıladığımı özellikle belirtmek istiyorum. Milletimizin özlediği Meclis görüntüsü işte budur. Önümüzdeki dönemde milli konularda bu dayanışmanın çok daha sık, çok daha güçlü bir şekilde sergileneceğini ümit ediyorum" diye konuştu.

Türkiye'nin, 1984 yılından beri kesintisiz olarak bölücü terörle mücadele ettiğini kaydeden Erdoğan, "PKK ve uzantıları yanında, ideolojik ve dini söylemlerle kurulan terör örgütleri de ülkemize önemli zararlar vermişlerdir. FETÖ'nün devleti ele geçirmek için emniyetten yargıya, mülkiyeden orduya kadar tüm kurumlarımız üzerinden yaptığı saldırıları, milletimizle birlikte boşa çıkardık. Terör örgütlerine karşı verilen mücadele, birlik ve beraberliğimizi en çok sergilememiz gereken alanların başında geliyor. Hiçbir siyasi ve kişisel çıkar, terör örgütlerine destek anlamına gelecek bir söylemi, duruşu, politikayı mazur gösteremez. Yargının, terör örgütü olarak tanımladığı yapıları doğrudan veya dolaylı olarak desteklemeyi hiç kimseye yakıştıramam. Bu uğurda yüksek yargı kurumlarımızdan kürsü hakimlerimize, savcılarımıza kadar tüm yargı sisteminin yıpratılması anlamına gelecek beyan ve tutumları da asla doğru bulmuyorum. Hele hele Olağanüstü Hal uygulamasına yönelik bir takım nitelemeler var ki, gerçekten kabul edilebilir değildir. Türkiye'nin, darbe teşebbüsü ve terör örgütlerinin saldırıları gibi gerçekten olağanüstü tehditlerle karşı karşıya bulunduğunu kim inkar edebilir? Olağanüstü tehditler olağanüstü tedbirleri gerektirir. Üstelik, hükümetin Anayasada belirtilen Olağanüstü Hal yetkilerinden gerçekten pek azını kullandığı, sadece aciliyet arz eden hususlarda bu yola başvurduğu da bir gerçektir. Bugüne kadar, terör örgütleri ve mensupları dışında, Olağanüstü Hal'den zarar gören hiç kimse olmamıştır" açıklamasını yaptı.

"Terörle mücadelede duyulan ihtiyaçlar ortadan kalktığında OHAL sona erecektir"

"Terörle mücadelede duyulan ihtiyaçlar ortadan kalktığında elbette Olağanüstü Hal uygulaması da sona erecektir" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Diğer taraftan, savunma sanayinde ve teknoloji alanında elde ettiğimiz neticeler sayesinde, özellikle sınırlarımız içinde terör örgütlerini hareket edemez hale getirdik. Sınır ötesi operasyonlarımızı da, bölgedeki diğer güçlerle sağladığımız işbirliği çerçevesinde adım adım ilerletiyoruz. Fırat Kalkanı Harekatı'ndaki başarımız, DEAŞ'a karşı kurulan koalisyonun mücadele stratejisini değiştirmiştir. Şimdi de, Astana görüşmelerinde sağlanan uzlaşma çerçevesinde, İdlib bölgesinde güvenli bir alan oluşturmanın gayreti içindeyiz. Buna karşılık bazı müttefiklerimizin, bizim terör örgütü olarak tanımladığımız yapılarla işbirliği konusundaki ısrarlarının, bölgedeki krizin daha derinleşmesine yol açtığını görüyoruz. Bu konudaki düşüncelerimizi, duruşumuzu, politikalarımızı her platformda dile getiriyor, ikazlarımızı yapıyoruz. Krizlerin yaşandığı ülkelerin toprak bütünlüğü ve toplumsal mutabakatı gözetmeyen, sahadaki gerçeklerle uyuşmayan hiçbir projenin başarı şansı yoktur. Bu tür adımların varacağı yer, daha fazla acı, kan ve gözyaşıdır. Biz Türkiye olarak, sınırlarımız içinde ve dışında, terör örgütleriyle mücadele konusundaki kararlılığımızı sonuna kadar devam ettireceğiz."

"Kuzey Irak Yönetiminin yaptığı referandumun herhangi bir karşılığı yoktur"

Irak'ın, ilk Körfez Savaşı'ndan bu yana istikrara kavuşamadığını, sürekli çatışmaların ve krizlerin yaşandığı bir ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından yapılan referandum ile ilgili şunları söyledi:

"DEAŞ tehdidinin ilk patlak verdiği yer olan Irak'taki mezhep gerilimi, pek çok sorunun ana kaynağı durumundadır. Şimdi bir de bu sıkıntıya, Kuzey Irak Yönetiminin attığı yanlış adımlar eklenmiştir. Hem Irak Anayasasına göre, hem de uluslararası toplumun yaklaşımı itibariyle, Kuzey Irak Yönetiminin yaptığı referandumun herhangi bir karşılığı yoktur. Buna rağmen, bu teşebbüs dahi başlı başına önemli bir sorundur. Türkiye, Irak'taki tüm kesimlerin güvenliği, huzuru, refahı için yaptığı çalışmaların, Kuzey Irak Yönetimi nezdinden böyle karşılık bulmasının üzüntüsü içindedir. Buradaki asıl sıkıntı bu girişimin yol açtığı sonuçların, asıl kimin işine yarayacağıdır. Bu süreçten ne Kürtlere, ne Araplara, ne Türkmenlere, ne de diğer gruplara hayırlı bir sonuç çıkmayacağı çok açıktır. Kadim devletlerin dahi varlıklarını korumakta zorlandıkları bir kaotik dönemde, bölgesel bir yapının bağımsızlık iddiası, başka güçlerin oyuncağı olmaktan öte bir anlam taşımayacaktır. Sınırlarımızın hemen başında, hem Irak halkı, hem de Türkiye başta olmak üzere çevre ülkeler için daimi tehdit oluşturacak bir fitne kuyusunun kazılmasına göz yumamayız. Hele hele uluslararası toplumun aidiyeti tartışmalı olarak gördüğü, bizim ise bir Türkmen kenti olduğunu çok iyi bildiğimiz Kerkük üzerinden ülkemizin tehdit edilmesine asla tahammül edemeyiz; bunun hesabını da mutlaka sorarız. Erbil'deki Kürt'ün hakkını savunmak, Musul'daki Arap'ın, Kerkük'teki Türkmen'in hakkını yok saymak anlamına asla gelemez. Yanı başındaki Türkiye'yi karşısına alma uğruna uzaklardan destek bekleyen Kuzey Irak Yönetimi, önünde sonunda hüsrana uğramaya mahkumdur. Hiç kimsenin bölgede yaşayan milyonlarca mazlum insanı, ambargoların, tecrit ve yaptırımların baskısı altında perişan etmeye hakkı yoktur. Güvenliğin ve refahın formülünün birlikte, bütünlükte, dayanışmada arandığı bir dönemde bu tür ayrılıkçı heveslere kapılmak, en başta kendi toplumuna ihanet etmektir. Kişisel hırslar ve iktidar kaygılarıyla yapılan bu yanlıştan bir an önce dönüleceğini umuyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle Mücadelede Duyulan İhtiyaçlar Ortadan Kalktığında Elbette Ohal...
Kaynak: İHA

Son Dakika Politika Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Terörle Mücadelede Duyulan İhtiyaçlar Ortadan Kalktığında Elbette Ohal... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement