Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "16 Nisan'ı milli iradenin güçlenmesi ve bu toprakların söz hakkının bir kere daha tescili adına bir milat olarak görüyorum. Anamızın ak sütü kadar helal bu vatanda en geçerli irade bu aziz milletin iradesidir. 16 Nisan'da bunun mührünü hep birlikte vuracağız. Vesayetçilerin değil, bu milletin öz evlatlarının sözünün geçeceği bir Türkiye inşa edeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Türk Polis Teşkilatının 172. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla şehit yakınları ve gaziler adına düzenlenen yemeğe katıldı. Burada bir konuşma yapan Emine Erdoğan, Emniyet Teşkilatının 172. kuruluş yıl dönümünü tebrik etti. Polisin, güvenliğin teminatı olduğunu belirten Erdoğan, "Vicdanların işlemediği yerde polis devreye girer, huzurun bekçiliğini yapar. Zor şartlarda canını ortaya koyarak cesaretle, yiğitlikle mücadele eder. Polis teşkilatımız her geçen gün güçleniyor. Gerek mesleklerinin gerektirdiği donanım gerekse de insani ilişkiler noktasında daha da bilinçleniyor. Vatandaşlarımızın özgürlüğünü kısıtlamadan güvenliğini sağlama gayreti içinde canla başla çalışıyorlar. Bu yüksek vazife şuuru içinde kendilerinden dahi vazgeçiyorlar. Gerek 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sırasında gerekse de çeşitli terör olaylarında nice polisimizi kaybettik. Şehadetleri ile onlar artık bütün milletin evlatlarıdır. 15 Temmuz'da hain terör örgütü FETÖ'nün kanlı darbe girişimi karşısında milletçe bir zafer kazandık. Bizi esarete, zillete, kaosa mahkum etmek isteyenlere karşı gönül ve eylem birliği yaptık. Tarihinde ilk defa işgal girişimine maruz kalan Ankara, 15 Temmuz'da şehitler verdi. Bu öyle bir ruh, öyle bir yürek ki hiç ölmedi, ölmeyecek. Türkiye'nin aleyhinde bu millet karşısında olanların ilk hedefi her zaman bu ruhu taşıyan polisimiz olmuştur. Milli olan her şeye karşı polisimiz bir siperdir. Nice faciayı önlemiş, nice canı bize bağışlamış bir fedakarlık abidesidir" dedi.
"Vesayetçilerin değil, bu milletin öz evlatlarının sözünün geçeceği bir Türkiye inşa edeceğiz"
16 Nisan'da yapılacak halk oylamasını bir milat olarak gördüğünü söyleyen Erdoğan, "16 Nisan'ı milli iradenin güçlenmesi ve bu toprakların söz hakkının bir kere daha tescili adına bir milat olarak görüyorum. Anamızın ak sütü kadar helal bu vatanda en geçerli irade bu aziz milletin iradesidir. 16 Nisan'da bunun mührünü hep birlikte vuracağız. Vesayetçilerin değil, bu milletin öz evlatlarının sözünün geçeceği bir Türkiye inşa edeceğiz. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da dayanışma içinde bu ülkenin menfaati adına birlik olacağımıza gönülden inanıyorum" açıklamasında bulundu.
Soylu: "Biz, annelerini, babalarını yaşlanınca huzur evlerine gönderen bir medeniyet değiliz"
Türk Polis Teşkilatının 172. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla şehit yakınları ve gaziler adına düzenlenen yemekte konuşma yapan İçişleri Bakanı Soylu ise, dünyanın en pahalı arazisi üzerinde oturduğumuza dikkat çekerek "Tarih boyunca arzulanan bir coğrafyada oturuyoruz. Ankara için Kızılay, İstanbul için Taksim neyse dünya için bu cennet vatanımız aynıdır. Burada yaşamanın bir bedeli ve sorumluluğu vardır. Bu toprakların bereketi fazladır ama yükü de ağırdır. Dünyanın bütün okları, donanmaları toplanıp başka yere gitmemiştir. Çanakkale'ye gelmiştir. İngilizi, İtalyanı, Yunanı, Fransızı, hep birlikte Anadolu'ya saldırmışlardır. Bizim duruşumuz farklıdır, bizim sorumluluğumuz farklıdır. İçişleri Bakanlığı olarak bizler bugün bu sorumluluğun yüksek bilinciyle beraber ülkemize yönelik her türlü tehlikeye karşılık devletimizin bütün birimleriyle koordinasyon içerisinde ciddi bir mücadele veriyoruz. Kırk yıldır içimizde yuvalanan ve ülkemizi zayıflatmak, bölmek, parçalamak ve maşalık yaptıklarına bu ülkeyi teslim etmek için bulunan FETÖ, PKK, KCK terör örgütlerine karşı, sınırlarımız dışında bize yönelik bir tehdit oluşturmaya çalışan DEAŞ, YPG gibi terör örgütlerine karşı ve aslında bağımsız bir terör örgütü gibi nitelendirebileceğimiz uyuşturucu tacirlerine karşı eş zamanlı bir mücadele halindeyiz. 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimizin ortaya koymuş olduğu büyük cesaret ve dirilişten sonra Türkiye'nin saydığım bu terör örgütlerine karşı mücadelesi artmıştır. Onlar sandılar ki; biz zafiyet içerisinde olacağız. Onlar inancımızı, imanımızı, kararlılığımızı ihmal ettiler. Onlar bizim medeniyetimizin bize yüklediklerini ve sorumluluklarımızı ihmal ettiler. Biz Batı medeniyetlerine benzemeyiz. Biz, annelerini, babalarını yaşlanınca huzur evlerine gönderen bir medeniyet değiliz. Biz 5 vakit okunan ezanın sadece bizi namaza çağırmadığını, aynı zamanda kalbimize adalet, ahlak, fazilet, inanç, gelenek, görenek, sevgiyi okuduğunu bilen büyük bir medeniyetin evlatlarıyız. Sorumluluğumuzu biliyoruz. Hangi tahtta oturduğumuzu da biliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bu salonda göründüğümüz kadar değiliz" diyerek sözlerine devam eden Soylu, "Bu sandalyelerde oturanlar kadar değiliz. Bu salonda bizlerle birlikte olan, yanı başımızda olan, şu anda bizleri gören, koruyan ve bizleri muhafaza eden şehitlerimiz ile birlikteyiz. Sadece onlar çocuklarını, annelerini, babalarını, yakınlarını korumuyorlar. Onlar şu anda görevini devrettikleri arkadaşlarını da koruyorlar. Bugün görev yapan arkadaşlarımızda da aynı bilinç var. Trafikte, uyuşturucu ile mücadelede, terörde, özel harekette attığı her adımda o kardeşlerinin yanlarında olduğunu biliyorlar. Hem emanetlerine ülkeye sahip çıkmak ve uğruna mücadele ettikleri davayı daha ileriye taşımaktır bizim sorumluluğumuz. Türk Polis Teşkilatının gelmiş geçmiş bütün şehitlerine rahmet diliyorum. Allah onlardan razı olsun" diye konuştu.
Terörle mücadelede büyük bir kararlılık içerisinde operasyonların devam ettiğini kaydeden Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve hepimizin milletimize sözüdür: Bu ülkede milletimize acı veren, milletimize maliyet üretmeye çalışan, bu ülkeyi zayıflatmaya çalışan ve bu ülkede her birimizin yüreğinde sızı oluşturanlara tek tek hesap sormazsak milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmemiş oluruz."
Altınok: "Hakkın, hukukun, adaletin, birlik ve beraberliğin yanında yer almayı sürdüreceğiz"
Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok da, 15 Temmuz hain darbe girişiminde Türk Polis Teşkilatının göstermiş olduğu mücadeleye değinerek şunları söyledi:
"Atalarımız dünyanın en değerli ve bereketli topraklarının bulunduğu Anadolu coğrafyasını vatan olarak seçmiş, muhafaza etmiş ve bize emanet etmiştir. Ancak tarih boyunca bu kutsal emanet bir takım iç ve dış mihrakların hedefi olmuş ve milletimiz 15 Temmuz gecesi FETÖ unsurlarının gerçekleştirmek istedikleri darbe girişimi gibi benzeri görülmemiş ihanetlere maruz kalmıştır. Milletimiz tarih boyunca karşılaştığı tüm bu zorluklarda yılmamış, bağımsızlığından, birlik ve beraberliğinden asla taviz vermemiştir. 15 Temmuz hain darbe girişimi esnasında da Türk Polisi ve milletimizin gerçek vatan evlatları hainlerin alçak emellerine ulaşmalarına engel olup tarihin sayfalarına altın harflerle yazılmış destanlara bir yenisini daha eklemiştir. Milletimizin adeta ikinci kurtuluş savaşını verdiği o gece 63 polisimiz, 5 askerimiz ve 181 vatandaşımız şehadet mertebesine ulaşmıştır. İşte bu kahramanlıkların mimarıdır şehitlerimiz. Peygamberlikten sonra gelen en büyük rütbeye nail olan, bu ülkeyi, namusunu, iradesini canı pahasına koruyan ve bu uğurda canlarını feda eden yiğitlerdir onlar. Bizim inancımızda o kadar müstesna bir yere sahiptir ki şehitlik, yiğitlerimiz düşmana karşı giderken 'Ölürsem şehit, kalırsam gazi!' diyerek gider. Uğruna canınızı verdiğiniz bu vatanın bağrında rahat uyuyun. Sizin aziz hatıranıza karşı bizler hakkın, hukukun, adaletin, birlik ve beraberliğin yanında yer almayı sürdüreceğiz. Ruhlarınız şad olsun." - ANKARA
Son Dakika › Politika › Emine Erdoğan: 'Vesayetçilerin Değil, Bu Milletin Öz Evlatlarının Sözünün Geçeceği Bir Türkiye İnşa... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?