Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir inancın, mezhebin ya da etnik kökenin egemenliği üzerinde inşa edilmediğini belirterek "Bu topraklar üzerinde yaşayan, nefes alan her bir ferdin ortak değerleri üzerine inşa edilmiştir. Sadece cumhuriyetimiz değil 1071'den bugüne kadar bu aziz vatan toprakları üzerinde inşa ettiğimiz her devlet ve her medeniyet, bizim Alevisiyle Sünnisiyle hepimizin ortak eseridir" dedi.
Erdoğan, Türkiye Uzlaşı ve Toplumsal Kalkınma Vakfı tarafından ATO Congresium'da verilen muharrem orucu iftarına katıldı.
"Biz dünyanın neresinde olursa olsun, hangi coğrafyada hangi ülkede olursa olsun yeni Kerbela'lar görmek istemiyoruz, yeni Kerbela'lar yaşamak istemiyor, yeni ölümlerle sarsılmak istemiyoruz" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Pakistan'da, Afganistan'da Lübnan'da, Irak'ta, İran'da, Yemen'de camilerde bombaların patlatıldığını duyduğumuzda inanın elimiz ayağımız çözülüyor, kollarımız yana düşüyor ve o zaman dertleniyoruz. Kufe'nin, Bağdat'ın, Samarra'nın Necef'in sokaklarında, camilerinde Müslümanın Müslümana kıydığını işittiğimizde inanmak istemiyor, yüz kerre, bin kerre tekrar tekrar içimizde Kerbela'yı yaşadığımızı hissediyoruz. Tamamı birer provokasyon olan Gazi Mahallesi'nde, Çorum'da, Kahramanmaraş'ta, Sivas'ta yitip giden canlarla birlikte, Hazreti Zeynep'in kardeşi Hüseyin için hissettiği sızıyı, kardeş acısını biz de içimizde hissediyoruz. Hazreti Peygamber de kardeşi mesabesindeki Hazreti Ali de torunu Hazreti Hasan ve Hüseyin de bize şunu öğretti, şunu aktardılar: Can kutsaldır, can azizdir. Kim ki bir cana kastederse bütün bir aleme kasteder. Hangi saikle olursa olsun ister mezhep adına, ister etnik köken adına, ister ideoloji adına olsun masumlara kastetmek alçakça bir cinayettir.
Kim ki Müslüman kardeşine, onun malına, ırzına, canına kastediyorsa kim ki Müslüman kardeşine zulmediyorsa o Hazreti Hüseyin'in değil hiç tartışmasız Yezid'in tarafında yerini almış olur. Hangi mezhepten olduğunu hiçbir önemi yok, kendisine ister 'Sünni' desin, ister 'Alevi' desin, masum kardeşinin canına kasteden Yezid'i sevindirmiş, Hüseyin efendimizi üzmüştür. Kerbela bizim için hepimiz için kendisine Müslüman diyen herkes için tarihimizdeki en acı ama aynı zamanda en ibretlik derstir. Kerbela aslında bir zulme direniş dersidir. Kerbela bir sebat dersidir, Kerbela her şeyden öte bize kanla verilmiş birlik dersidir, kardeşlik dersidir. Kerbela bize zalimin değil mazlumun yanında, hakkın yanında, insani değerlerin yanında durmayı öğütleyen acı bir hadisedir."
-"Bu ateşi söndürmek zorundayız"-
Başbakan Erdoğan, "Yüreği Hüseyin aşkıyla dolu, yüreği Kerbela acısıyla yaralı bir ozan" olarak nitelediği Aşık Veysel'in, "Yezit nedir, ne kızılbaş/ Değil miyiz hep bir kardaş/ Bizi yakar bizim ataş/ Söndürmektir tek çaresi" dizelerini hatırlatarak, "Bu ateşi söndürmek zorundayız. Bizi yakan bu ateşi hep birlikte söndürmek mecburiyetindeyiz. Irak'ta, Suriye'de, Yemen'de, Lübnan'da, Türkiye'de, bütün İslam coğrafyasında sen, ben davasını bir kenara bırakmak, kutuplaşmaların karşısında durmak, Hacı Bektaş-ı Veli'nin şu öğüdünü, kalple gönülle işitmek ve hissetmek durumundayız. Hacı Bektaş-ı Veli: 'Sevgi muhabbet kaynak ocağımızda/ Bülbüller şevke gelir, gül açar bağrımızda/ Hırslar, kinler yok olur aşkla meydanımızda/ Arslanlarla ceylanlar dosttur kucağımızda' diyor" diye konuştu.
İstiklal Savaşı'nın hep birlikte verildiğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin hep birlikte inşa edildiğine vurgulayan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyetimiz, bir inancın, mezhebin ya da etnik kökenin egemenliği üzerinde inşa edilmiş değildir. Bu topraklar üzerinde yaşayan, nefes alan her bir ferdin ortak değerleri üzerine inşa edilmiştir. Sadece cumhuriyetimiz değil 1071'den bugüne kadar bu aziz vatan toprakları üzerinde inşa ettiğimiz her devlet ve her medeniyet, bizim Alevisiyle Sünnisiyle hepimizin ortak eseridir.
Hazreti Peygamber, Hazreti Ali ve Hazreti Hüseyin nasıl ki bizim hürmetle takip ettiğimiz büyüklerimizse Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve Fuzuli de aynı şekilde bizim hepimizin ortak değerleridir. Bizler asırlar sonra Kerbela'nın susuzluğunu gideren Fırat'tan su kanalları inşa ederek, Kerbela'yı suyla kavuşturan Osmanlı'nın torunlarıyız. Bizler, muharrem ayını hep birlikte büyük bir huşu ile tuttuğumuz oruçlarla idrak eden tek bir milletiz.
Bizler Hazreti Hüseyin'in aziz hatırasına, muharrem ayında ezanlarını hüseyni makamında okuyan, böyle ince bir kültürün sahipleriyiz. Hazreti Ali, Hazreti Hüseyin, ortak acımız. Kerbela üzerinden bir ayrışmayı bizler asla kabul edemeyiz. Biz, birbirimizle başkalarının diliyle konuşacak değil kendi ortak dilimizle gönül dilimizle muhabbet edebilecek aynı yolun yolcusu, aynı kıblenin sahipleri kardeşleriz. En başta aramıza bizden olmayan girmesine müsaade etmeyeceğiz. Yüzyıllardır konuştuğumuz gönül dilini terk edip, birbirimizle ideolojinin, taassubun, ayrıştırıcı siyasetin diliyle konuşmayacağız. Her ne meselemiz varsa bunu ortak meselemiz olarak görecek, birlikte çözeceğiz. Bize başkaları istikamet çizmeyecek. Biz birbirimize tavsiyede bulunacak, birbirimizin derdini dert edinecek birbirimize gönülden neşet eden istikametler çizeceğiz."
-"Her meselemizi birlikte aşacağız"-
Hiçbir meselenin çözümsüz olmadığını, nifak ve fitne sokmaya çalışanlara, kışkırtmalara ve provokasyonlarla karşı dikkatli olunması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yüzyıllardır bu topraklar üzerinde yeni Kerbela'lar yaşanması için çalışan, bunun için her türlü kirli kışkırtmayı devreye sokmaya uğraşanlar var. Hazreti Peygamber aşkına, Hazreti Ali ve Hazreti Hüseyin hatırına bu kışkırtmaların hiçbiri bizi birbirimize hasım eylemedi. İnşallah bundan sonra da asla başarılı olamayacaklar.
Terör örgütlerinin, kimi çevrelerin, grupların, hatta ülkelerin, hatta bazı milletvekillerinin bir çatışma çıkarmak için ortaya koydukları tüm kışkırtmalar, tüm tuzaklar; 76 milyonun hayır duası ile hep bozuldu, bundan sonra da asla hedefine ulaşamayacak. Konuşacağız, anlaşacağız, gönülden muhabbet edeceğiz. Her meselemizi birlikte aşacağız. Hacı Bektaş-ı Veli'nin öğüdü bizim rehberimiz, bizim istikametimiz ve yol haritamız olacak. İşte bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, ilave ediyorum hep birlikte Türkiye olacağız."
Erdoğan, konuşmasının sonunda muharrem ayının hayırlara vesile olmasını, tutulan oruç ve yapılan ibadetlerin kabulünü diledi.
Türkiye Uzlaşı ve Toplumsal Kalkınma Vakfı tarafından düzenlenen iftar programı, ezan ve Kuran-ı Kerim'in okunmasıyla başladı. Dua edilmesinin ardından oruç açıldı.
Türkiye Uzlaşı ve Toplumsal Kalkınma Vakfı Başkanı Haydar Şahin, yaptığı konuşmada Kerbela katilamının bütün müminler için ortak bir acı olduğunu ifade etti.
Kerbela olayını doğru okumanın önemine işaret eden Şahin, "Kerbela olayını doğru okumak kini, öfkeyi, kutuplaşmayı, ayırılığı değil barışı, kardeşliği, birlik ve beraberliği, saygı ve sevgiyi öne çıkarmaktan geçmektedir" dedi.
Vakıf olarak farklılıkları zenginlik olarak gördüklerini belirten Şahin, yönetim olarak birlikte iş yapılabileceğinin örneğini sergilediklerini vurguladı.
Çalışmalarında kendilerine destek veren CHP ve AK partili belediye başkanlarına teşekkür eden Şahin, ülkedeki önemli gelişmelerin yanı sıra demokrasi çıtasının da yukarıya doğru çıktığını, Kürt meselesine yönelik çalışmaları da olumlu bulduklarını kaydetti.
Alevilerin de kendilerini ifade etme ve taleplerini iletme kanalarının açıldığını anlatan Şahin, "Nihai çözüm üretilmemiş olsa bile Sayın Başbakanımızın demokratikleşme paketi ve açılım politikalarının büyük katkısı olmuştur" diye konuştu.
Programda, Vakıf Başkanı Haydar Şahin, Başbakan Erdoğan'a, Hazreti Ali'nin Zülfikar diye tanımlanan kılıcının resmedildiği kabartma tablo hediye etti.
İftar programına, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Ali Şahin ve Mevlüt Çavuşoğlu, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve davetliler katıldı.
(Bitti)
-muharrem ayı orucu iftar yemeği
Son Dakika › Politika › Erdoğan: 'Hiçbir meselemiz çözümsüz değildir'' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?