Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2023 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, "AK Parti hükümetleri döneminde gerçekleştirilen dönüşümle, demokrasi ve kalkınma ekseninde devrim niteliğinde gelişmeler hayata geçirilmiştir." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2023 yılı bütçe görüşmelerinde, milletvekilleri söz aldı.

CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, Türkiye'nin afet teknolojilerinin, erken uyarı sistemlerinin, tedbir, müdahale ve kurtarma teknolojilerinin insanlığın esenliği, vatandaşların hayatı, sanayinin dirençliliği, kentlerin geleceği ve kalkınmanın kesintisizliği açısından hayati olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi. Teknolojinin, araştırma geliştirmenin önemine işaret eden Açıkel, şöyle konuştu:

"Maalesef AK Parti'nin 20 yıllık iktidarının sonunda ve 2023 bütçesini tartıştığımız şu anda Türkiye'miz yerin altından ve üstünden, afet krizleri, iklim krizleri, ekonomik krizlerden kaynaklanan tehditler karşısında yakın tarihinin en kırılgan koşullarından geçmektedir. Türkiye, 2023 bütçesine çok yüksek bütçe açığı ile çok yüksek dış ticaret ve enerji açığı ile Merkez Bankasındaki yüksek döviz rezervi açığı ile yüksek bilim ve Ar-Ge açığı ile ve belki de en az bunlar kadar önemlisi sanayimizde ve ekonomimizde çok yüksek beceri ve insan kaynakları açığı ile yakalanmış durumdadır."

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın komisyonda yaptığı sunumun bir hayal kırıklığı ve sunumun sermaye odaklı olduğunu ileri sürdü. Emeğin önemsenmediğini öne süren Paylan, sanayi politikasının emek ve doğa sömürüsüne dayandığını söyledi.

Paylan, Türkiye'de iki kuyruk oluşturulduğunu, bunlardan birinin ekmek kuyruğu, diğerinin ise lüks araba kuyruğu olduğunu iddia etti. "Epistomolojik, heteredoks, nörolojik politikalarınız yüzde 1'i zenginleştirirken geri kalanı sefalete sürüklüyor." değerlendirmesinde bulunan Paylan, işçilerin tamamının yoksulluk sınırının altında maaşla çalıştığını savundu.

Paylan, zenginlerin lüks, şatafat içinde, emekçilerin de fakirlik içinde yaşadığını, emek ve doğa sömürüsüne dayalı bir ekonomi olduğunu ileri sürdü.

Korku ve baskıya dayalı bir rejim yaratıldığını, bunun sonucunda gençlerin yurt dışına gittiğini iddia eden Paylan, "Yeşil devrimden, dijital devrimden bahsediyorsak beyin göçünü tersine çevirmemiz lazım. Hapse girdikleri bir ülkede gençler gelecek görmüyor." dedi.

Togg'un fiyatının açıklanmadığını ve aracın 1 milyon liradan aşağı olmayacağını düşündüğünü söyleyen Paylan, bu arabanın halkın arabası olması gerekirken yüzde 1'in arabası olacağını öne sürdü.

"Aleyhteki ifadelere kıymet vermiyorum"

İYİ Parti Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş, 29 Ekim'de Togg tesislerinde düzenlenen törene katıldığını ifade ederek burada şov kısmına ağırlık verildiğini ancak içerik ve organizasyonun zayıf olduğu değerlendirmesinde bulundu. Üretilecek aracın lisansı Türkiye'ye ait olduğu için aleyhteki ifadelere kıymet vermediğini belirten Altıntaş, dünyadaki teknolojik gelişmelere bakıldığında projenin zamanlama açısından da uygun olduğunu kaydetti. Altıntaş, vatandaşların devletten beklentisinin kar amacı minimumda olan, sağlam, ucuz bir halk arabası olduğunu dile getirerek "Ancak görünen o ki bu beklenti pek karşılanmayacak." diye konuştu.

Bakanlığın desteklediği TEKNOFEST organizasyonları dolayısıyla tebriklerini ileten Altıntaş, fakat burada olan gençlerin yurt dışında gelecek aramalarına üzüldüğünü belirtti.

Altıntaş, bu gençlerin Türkiye'de kalmalarını sağlayacak ortamın sağlanabilmiş olmasını dilediğini ancak ülkedeki genel havanın böyle olmayacağına işaret ettiğini savundu. Altıntaş, yurt dışına giden nitelikli personelin bir kayıp olduğunu anlattı.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye ekonomisini yatırım, üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecinde olduğunu belirterek "Pandemi, Rusya- Ukrayna Savaşı gibi yaşanan küresel krizlere rağmen Türkiye, uygulanan etkin politikalar sayesinde güçlü ve kapsayıcı büyüme gerçekleştirerek G20 ülkelerinden olumlu yönde ayrışmıştır." diye konuştu.

Kalaycı, Türkiye'nin 2021'de yüzde 11,4 büyüme oranıyla 50 yılın rekoruna ulaştığını, 2022'inin birinci çeyreğinde yüzde 7,5, ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüme oranıyla sağlıklı büyüme eğilimini sürdürerek dünyada en yüksek büyüme kaydeden birkaç ülke arasında yer aldığını ifade etti.

Türk sanayisinde çarkların döndüğünü, ülkenin üreterek büyüdüğünü belirten Kalaycı, makine teçhizat yatırımlarının 2019 yılının son çeyreğinden bu yana kesintisiz olarak arttığını anlattı.

Kalaycı, sanayinin ihtiyaç duyduğu yetenekli insan kaynağının yetiştirilmesi ve istihdam odaklı politikalar oluşturulmasının büyük önem arz ettiğini dile getirerek mesleki ve teknik eğitiminin kalitesinin arttırılması kapsamında sektörle iş birliğinin güçlendirildiğini söyledi. Kalaycı, dinamik bir mesleki ve teknik eğitim inşa edilmesinin amaçlandığını bildirdi.

Organize sanayi bölgelerinin (OSB) Türk sanayisinin gururu haline geldiğini ve dünyaya örnek gösterildiğini dile getiren Kalaycı, hem OSB'lerin hizmet kapasitesini arttıracak hem de OSB sanayicilerinin rekabet güçlerini daha yukarı taşıyacak çalışmaların devam ettirilmesi gerektiğini söyledi.

"Türkiye her alanda kararlılıkla yoluna devam ediyor"

AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, Türkiye'nin her alanda güvenle ve kararlılıkla yoluna devam ettiğini belirterek sözünü dinletebilen bir ülke olduğunu kaydetti.

AK Parti hükümetleri döneminde gerçekleştirilen dönüşümle demokrasi ve kalkınma ekseninde devrim niteliğinde gelişmeler hayata geçirildiğini vurgulayan Öztürk, eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden sosyal desteklere eşi benzeri görülmemiş yatırımlar yapıldığını söyledi.

Öztürk, Türkiye'nin özellikle temel hizmet alanları ve altyapı konusunda gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaştığını, bazı hususlarda da daha ileri olduğunu dile getirdi.

Sanayi alanında da büyük mesafeler katedildiğini ifade eden Öztürk, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yüksek teknolojiye dayalı, rekabetçi, sürdürülebilir, yerli ve milli bir sanayi yapısı oluşturma misyonu ile sanayisi güçlü, teknolojisi milli bir Türkiye vizyonu çerçevesinde ülkemiz içinde kıymetli faaliyetler sürdürdüğünü, ülkemizin sanayisini, teknolojisini, rekabet gücünü, refahını artırmak ve sürekli kılmak için toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla iş birliği içinde ulusal önceliklerimiz doğrultusunda gece gündüz demeden çalışmakta olduğunu görüyoruz." diye konuştu.

Öztürk, Togg projesinin Türkiye'nin gururu olduğuna işaret ederek otomotiv yan sanayide de dünyayla yarışıldığını belirtti. İlk otomobilin 29 Ekim'de banttan indirilmesinin herkes için tarihi bir dönüm noktası olması gerektiğini söyleyen Öztürk, "Bazı arkadaşlar bunu önemsemiyorlar ama bu konuda hakkı teslim etmelerini tavsiye edeyim." dedi.