Son dakika politika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı: (1) - Son Dakika
Politika

Son dakika politika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı: (1)

Son dakika politika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı: (1)

Bir son dakika haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Afgan halkının huzuru, bu ülkede yaşayan Türk soydaşlarımızın selameti ve ülkemizin çıkarlarının korunması noktasında her türlü iş birliğine hazırız." dedi.

18.08.2021 23:13  Güncelleme: 23:24
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Afgan halkının huzuru, bu ülkede yaşayan Türk soydaşlarımızın selameti ve ülkemizin çıkarlarının korunması noktasında her türlü iş birliğine hazırız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen Kanal 7, Ülke TV, 24 TV, TVNET ve TV 360 ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Muharrem ayının ve Aşure Günü'nün Türk milleti ve tüm İslam alemi için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Şehitlerin efendisi, Peygamberimizin torunu Hazreti Hüseyin efendimiz ve tüm Kerbela şehitlerini rahmetle yad ediyorum. Aramızdaki kardeşliği pekiştirmesini, fitne ve şer odaklarına fırsat vermemesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Bugünkü Afganistan tablosu sürpriz mi? Taliban'ın bu kadar hızlı Kabil'e girmesini bekliyor muydunuz?" sorusu üzerine, bazı ülkelerin Afganistan'a tıpkı Suriye'de yaptıkları gibi sadece terör ve göç zaviyesinden baktıklarını, "terör ve göç bize gelmezse sorun yok" dediklerini söyledi.

Oysa terörü de göçü de var edenin on yıllardır izlenen yanlış politikalar olduğunu ifade eden Erdoğan, bu yanlış politikalarla yüzleşmeden barış ve istikrara katkıda bulunmanın mümkün olmadığını belirtti.

Afganistan'ı, Türkiye için güçlü tarihi beşeri kültürel bağların olduğu bir ülke olarak niteleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Afgan halkının İstiklal Savaşı'mızda verdiği maddi manevi desteği unutmamız mümkün değildir. Ülkelerimiz arasında 1 Mart 1921'de imzalanan İttifak Anlaşması'nda 'iki ülkenin kaderi ve saadeti birbirinindir' ifadesi var. Aramızda böyle bir yakınlaşma, böyle bir bağ var. Yönetimde kim olursa olsun iyi ve kötü gününde Afganistan'ın yanında yer almak hem ahde vefanın hem de kardeşliğimizin gereğidir. İlgili kurumlarımız bir süredir zaten Taliban ile irtibat halindeydiler. Biz de ülkenin geleceğini konuşmak üzere Taliban yöneticilerini kabul edebileceğimizi daha önce de ifade etmiştik. Bu tavrımızı bugün de muhafaza ediyoruz. Afgan halkının huzuru, bu ülkede yaşayan Türk soydaşlarımızın selameti ve ülkemizin çıkarlarının korunması noktasında her türlü iş birliğine hazırız. Taliban yöneticilerinin yaptığı itidalli ve ılımlı açıklamaları memnuniyetle karşılıyoruz. Şunu çok açık net ifade etmemiz gerekir. Özellikle Taliban'ın Türkiye'ye yaklaşımı köşeli değildir. Daha dikkatlidir ve bizimle olan ilişkilere yaklaşımı dış politika açısından çok daha hassastır. Temenni ediyorum ki bundan sonra da yine aynı hassasiyet devam edecektir. Zira birçok yerde yapılan toplantılarda bu hassasiyeti görüyoruz."

"Mesele, öncelikle Afgan makamlarıyla bir anlayış birliğine varmaktır"

Erdoğan, "Taliban sözcüsü bir taraftan Türkiye'nin Afganistan'ın dostu olduğunu söyledi ancak bir taraftan da Afganistan'da hiçbir yabancı güç olmasını istemediklerini söyledi. Bu iki açıklamayı tenakuz içinde buluyor musunuz?" sorusu üzerine, bir NATO ülkesi olarak, NATO'nun Afganistan'daki Kararlı Destek Misyonu'nda yer alarak bu ülkenin istikrarı için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini anımsattı.

Afganistan'ın çok daha aydınlık yarınlara ulaşması için destek verdiklerini söyleyen Erdoğan, Hamid Karzai Havalimanı'nın güvenliğine katkı sunmanın yanı sıra resmi ve sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla ülkenin ayağa kalkması için çaba harcadıklarını ifade etti.

Afganistan'a ciddi yatırımlar ve harcamalar yaptıklarını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Hala yapıyoruz ve bundan sonra da yapacağımızın bazı alametleri de ortada. Bizim orada şu anda iş adamlarımız var. Onlar orada bulunmakla yatırım sürecini devam ettiriyor. Afganistan'daki askerlerimiz hiçbir zaman muharip bir güç olarak görev yapmadı, bunun altını çiziyorum. Dolayısıyla da biz askerlerimizi orada asla yabancı bir güç olarak görmedik, kullanmadık. Amerika'nın çekilmesi sonrasında amacımız havalimanının emniyetini temin ederek bu ülkenin güvenliğine katkı sağlamaktı. Bu niyetimiz halen bakidir. Türkiye'nin Afganistan'daki askeri varlığı yeni yönetimin de uluslararası alanda elini güçlendirecek ve işini de kolaylaştıracaktır. Mesele, öncelikle Afgan makamlarıyla bir anlayış birliğine varmaktır. Farklı seçenekler üzerinde konuşabiliriz. Örneğin Libya'daki gibi ikili bir anlaşmayla da bunu çözebiliriz. Bu Taliban olabilir, daha önceki gibi mevcut yönetim olabilir. Bunların hepsiyle bizim dostluğumuz, arkadaşlığımız var. Bunun içerisinde Abdullah Abdullah bakidir, aynı şekilde şu anda ülkesinden ayrılmış olan başkan yine bunlardan bir tanesidir. Dolayısıyla hiçbir zaman kopmadık, kopmayız. Şu anda farklı tarafta kalmış olan arkadaşlarımız da yine bunların içerisindedir. Örneğin Burhaneddin Rabbani'nin oğlu gibi. Bunlarla görüşmeler hep devam etti, ediyor."

Erdoğan, Taliban'ın ülke yönetimini ele almasından önce Türkiye'nin, Afganistan ile ilgili diğer ülkelerle yaptığı görüşmelerde belli bir gelişme kaydettiğini vurguladı.

Türkiye'nin sunduğu şartların önemli bir bölümünün de muhataplar tarafından kabullenilmeye başladığını dile getiren Erdoğan, "Taliban'ın ülkede kontrolü sağlamasıyla önümüze yeni bir tablo çıktı. Sahada oluşan bu yeni gerçeklere göre planlarımızı yapıyor, görüşmelerimizi de ona göre sürdürüyoruz. Şu anda örneğin Doha'da bir süreç var, bu süreci de yakından takip ediyoruz. Sürecin içerisinde olanlarla da irtibatlarımızı devam ettiriyoruz." diye konuştu.

Merkel ve Putin ile görüşecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Almanya ve Rusya ile Afganistan'a ilişkin telefon diplomasisi yürütüyor musunuz? Bugün Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ve Birleşik Arap Emirlikleri Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun Bin Zayed Al Nahyan'ı kabul ettiniz." sözleri üzerine, bu hafta diplomasi trafiğinin çok yoğun olduğunu söyledi.

"Bu hafta sonuna kadar Merkel ile hafta sonunda Sayın Putin ile görüşmemiz söz konusu." diyen Erdoğan, Avrupa'dan birçok ülkenin lideriyle görüşmelerin söz konusu olduğunu aktardı.

Bugün Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'i kabulünün daha önceden belirlenen bir randevu olduğunu ancak ziyaretin Etiyopya ile diplomatik ilişkilerin 125. yıl dönümünde gerçekleşmesi hasebiyle ayrı bir önem taşıdığını bildiren Erdoğan, "Etiyopya ile bir defa köklü, tarihi ve siyasi bir geçmişe sahibiz. Baş başa ve heyetler arası toplantılarımızda bu ilişkilerimizi bütün alanlarda güçlendirecek adımları ele aldık. Gerek nüfus gerek yüzölçümü itibarıyla adete Afrika'nın en önemli ülkelerinden bir tanesi. Bölgesel ve uluslararası konularda verimli fikir teatisinde bulunduk." dedi.

Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkiler

Erdoğan, Nahyan ile de Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Türkiye'ye yatırımları konusunda ciddi bir görüşme gerçekleştirdiğini söyledi.

Görüşmede hangi alanlarda ne gibi yatırımların yapılabileceğini ele aldıklarını aktaran Erdoğan, görüşmeye Varlık Fonu Başkanvekili ve Yatırım Ofisi Başkanını da davet ettiğini belirtti. Erdoğan, görüşmede yatırımlar konusunda yol haritası konusunun ele alındığını söyledi.

Erdoğan, "BAE de buna göre adımlarını atmış olsun dedik. Kendileri de yanlarında zaten bu konularda sorumlu olan arkadaşları da getirdiler. Yol haritası üzerinde adımları kimler nasıl atacak belirledik. Çok ciddi bir yatırım hedefleri, yatırım planları var. İnanıyorum ki çok kısa zamanda Birleşik Arap Emirlikleri ülkemizde ciddi yatırımlara girecek." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "BAE'den gerçekleşen bu ziyaret, iki ülke arasındaki buzların eridiği anlamına mı geliyor?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Devletler arasında bu tür gidiş gelişler, iniş çıkışlar olabilir ve olmuştur da. Burada da benzer bazı durumlar oldu. Şu an itibarıyla yaklaşık birkaç aydır bizim istihbarat örgütümüz başta olmak üzere Abu Dabi yönetimiyle bazı görüşmeler yaparak bu görüşmelerle belli bir yere gelmiş bulunuyoruz. Bundan sonraki süreçte de Muhammed Bin Zayed ile de bazı görüşmeleri yapma durumlarımız olacaktır, inşallah olacaktır diye düşünüyorum bugünkü görüşmeden sonra. Bu görüşmelerle bölgedeki bazı sıkıntıları aynı kültürün, aynı inancın mensupları olarak inşallah gidermiş oluruz. Çünkü biz bölgenin esas aktörlerinin birbirleriyle doğrudan konuşmasını, müzakere etmesini, kendi sorunlarını birlikte çözmelerini önemsiyoruz. Ben de bu konuda çok hassasım."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Son dakika politika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı: (1) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement