Yeni Yasama Yılı Başlıyor - Son Dakika
Politika

Yeni Yasama Yılı Başlıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında, terörle mücadele gibi Türkiye için hayati bir konunun, sürecin ön şartı haline dönüştürülmeye çalışıldığını gördüklerini belirterek, "Açık söylüyorum: Bu tavır, AB'nin Türkiye'ye verdiği sözü tutmak istemediğinin ilanıdır.

01.10.2016 16:59

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında, terörle mücadele gibi Türkiye için hayati bir konunun, sürecin ön şartı haline dönüştürülmeye çalışıldığını gördüklerini belirterek, "Açık söylüyorum: Bu tavır, AB'nin Türkiye'ye verdiği sözü tutmak istemediğinin ilanıdır. ve yine açıkça ifade ediyorum: Kendileri bilirler." dedi.

Erdoğan, TBMM Genel Kurulunda, 26. Dönem 2. Yasama Yılı açılışında yaptığı konuşmada, ABD ile ilişkileri, geleneksel ittifak ilişkilerinin ruhuna uygun şekilde sürdürmenin gayreti içinde olduklarını bildirdi.

Ancak son dönemde ABD'nin bölgeye yönelik politikalarında ciddi bir tutarsızlık ve çok başlılık işaretlerine şahit olduklarını belirten Erdoğan, "Amerikan yönetiminin bir kısmı, ısrarla Suriye'de ve Irak'ta PKK/PYD/ YPG terör örgütüyle ortak çalışma yürütürken, bir kısmı da bizim hassasiyetlerimize daha yakın politikalar izlemeye çalışıyor." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika'daki başkanlık seçimlerinden kaynaklandığı anlaşılan bu sorunun, Türkiye'nin hayati çıkarlarına kalıcı zararlar vermeden çözümü için gayret göstermeyi sürdüreceklerini vurguladı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu süreçte, Amerika Birleşik Devletleri Kongresinin, Suudi Arabistan'a 11 Eylül saldırıları sebebiyle dava açılmasına imkan veren bir yasayı onaylaması da büyük bir talihsizliktir. Her şeyden önce bu yasa, hukukun evrensel bir kabulü olan 'suçların şahsiliği' ilkesine alenen aykırıdır. Devletlerin egemenlik hakları konusunda tehlikeli bir tartışma başlatma potansiyeli olan bu yanlış adımdan bir an önce dönülmesini bekliyoruz. Bölgemizde ve küresel düzeyde çok yakın ilişkilerimizin olduğu ABD'nin, en kısa sürede münasebetlerimizin ruhuna uygun bir çizgiye geleceğine inanıyorum.

Bölgenin bir diğer önemli aktörü İran'la da yine Suriye ve Irak meselesi başta olmak üzere, görüş farklılıklarımızı aşma konusunda yoğun temas içindeyiz. Esasen, bölgede İran'la birlikte hayata geçirebileceğimiz çok ciddi enerji, ulaşım, altyapı, kültürel işbirliği projeleri bulunuyor. İran'la da müştereklerimizi öne çıkartan bir yaklaşımla ilişkilerimizi geliştirmeye devam ediyoruz, devam edeceğiz."

"Ekim ayı AB ilişkiler bakımından önemli bir tarih"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekim ayının AB ile ilişkiler bakımından önemli bir tarih olduğuna değinerek, AB'nin Türkiye'ye söz verdiği vize serbestisi uygulamasının bu ay yürürlüğe girmesi gerektiğine işaret etti.

AB tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında, terörle mücadele gibi Türkiye için hayati bir konunun, sürecin ön şartı haline dönüştürülmeye çalışıldığını gördüklerine dikkati çeken Erdoğan, "Açık söylüyorum: Bu tavır, AB'nin Türkiye'ye verdiği sözü tutmak istemediğinin ilanıdır. ve yine açıkça ifade ediyorum: Kendileri bilirler… Türkiye, AB ile yarım asrı geçen ilişkilerinde hep veren taraf, hep sözünü tutan taraf olmuştur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

"Bizden kaynaklanan gecikmeler, eksiklikler, aksaklıklar konusunda hiçbir itirazımız olmamıştır. Ama özellikle son genişleme süreçlerinde, demokratik ve ekonomik kriterleri Türkiye ile mukayese edilemeyecek ülkeler hızla tam üye yapılırken, ülkemizin ısrarla kapıda bekletilmesi, - kolay değil 53 yıl - AB'nin bizimle ilgili gerçek niyetini göstermiştir. Lafı döndürüp dolaştırmanın, diplomatik cambazlıklarla üste çıkmaya çalışmanın gereği yoktur. AB yetkilileri ile Birlik içinde etkin olan ülkelerden açıklık, şeffaflık, samimi bir ikrar bekliyoruz. Lütfen Avrupalılar, kafalarındaki farklı niyetlerin günahını bizim üzerimize yıkmaya çalışmaktan vazgeçsinler. Bizim Avrupa Birliği kriterleriyle, küresel demokratik değerlerle, hak ve özgürlüklerle, insan haklarıyla, hukukun üstünlüğüyle hiçbir sorunumuz yoktur ve olmayacaktır.

Bunları, AB istediği için değil, kendi vatandaşlarımız layık olduğu için sahipleniyoruz, hayata geçiriyoruz, geçirmeyi sürdüreceğiz. AB şayet, objektif bir değerlendirmeyle Türkiye'yi tam üye yapacaksa, bunun önünde hiçbir engel bulunmuyor. Biz buna hazırız. Fakat, böyle bir niyeti olmadığı halde, akıl-mantık dışı dayatmalarla bizi oyalamaya devam edeceklerini düşünüyorlarsa, yanılıyorlar. Artık bu oyunun sonuna geldik, bunu bilmeleri lazım. Türkiye ile veya Türkiye'siz yoluna devam etme seçimi Avrupa Birliği'ne aittir; o seçimi kendileri yapacaklar, kurnazlık yapıp sorumluluğu bizim üzerimize yıkmaya çalışmasınlar."

"Her fırsatta ekonomi kozuna başvuruyorlar"

Türkiye'nin yaşadığı badirelerin hepsinin önemli olduğunu ama ekonomiye ayrı bir ehemmiyet vermek mecburiyetinde olduklarını belirten Erdoğan, terör örgütleriyle, darbecilerle, diplomatik ayak oyunlarıyla Türkiye'nin önünü kesemeyenlerin, her fırsatta ekonomi kozuna başvurduklarını bildirdi.

Recep Tayyip Erdoğan, geçen 14 yılda, bir yandan - küresel krizin yol açtığı 2009 yılındaki istisna hariç - kesintisiz bir büyüme sağlarken, bir yandan da ekonomik taarruzlara karşı direndiklerini vurguladı.

"Hamdolsun, Türkiye büyüdükçe, geliştikçe, gücü ve imkanları arttıkça, bu tür saldırılara karşı daha dirençli hale geldi." diyen Erdoğan, altyapı ve üstyapı yatırımlarıyla büyüyen, güçlenen bir Türkiye olduğunu belirtti.

"Millet 12 Milyar doları piyasaya sürdü"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:

"Dikkat ediniz, her terör dalgası veya sosyal çalkantıyla birlikte, hemen bir ekonomik kriz söylentisi, tavsiyesi, kampanyası başlatılır. Gezi Olayları sırasında bunu yaşadık mı, yaşadık. 17-25 Aralık'ta bunu yaşadık mı? Yaşadık. 20 Temmuz 2015'ten sonra yeniden başlayan bölücü terör eylemlerinde aynen bunu yaşadık. Son olarak da 15 Temmuz darbe girişiminin ardından aynı senaryo yine gündeme geldi. 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlığa uğramasıyla birlikte, hemen gözler ekonomiye çevrildi. Aziz milletimiz istiklali ve istikbaliyle birlikte ekonomisine de sahip çıkarak, ertesi gün piyasaya 2,5 milyar Dolar sürdü ve onu TL'ye çevirdi. Şu ana kadar da 12 Milyar dolar piyasaya sürdü. Merkez Bankamız piyasaya döviz sürmek zorunda kalmadı.

Büyük yatırımlar, projeler, üretim, ihracat hiç mola vermeden devam etti. İşte Osmangazi Köprüsü'nün açılışını hamdolsun gerçekleştirdik. Açılışı yaptığımız günden bu yana katlanarak orada da araç sayısı artıyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü aynı şekilde, bağlantılı otoyolların büyük bir gayretle inşaası devam ediyor. Önümüzde inşallah Çanakkale Köprüsü var, Kanal İstanbul projesi var. Bunlarla beraber Türkiye çok daha büyük evrimi, devrimi geçirecektir, bunu da bilmeniz lazım."

Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin önünü kesemeyenlerin, bu defa kredi derecelendirme kuruluşlarını devreye soktuğunu belirterek, "İki gün önce 'ak' dediğine, iki gün sonra 'kara' diyen bir derecelendirme kuruluşunu, ne içeride, ne dışarıda kimse ciddiye almadı. Tam aksine Hazineye daha fazla müracaat, ilgi oldu. Önümüzdeki hafta içinde, uluslararası bir büyük şirketle ülkemizdeki ilgili kuruluşlar, sağlık alanında, yaklaşık 1,1 milyar dolarlık yatırımın finansmanını öngören bir anlaşmayı imzalayacaklar." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ekim'de İstanbul'da açılışı yapılacak Dünya Enerji Kongresinin, bu alanda çok önemli ve çok büyük meblağları içeren görüşmelere, belki anlaşmalara sahne olacağını ve dünya liderlerinden bir kısmının da bu kongreye katılacağını vurguladı.

"Varlık Fonu ile büyük projelerin finansmanı daha kolay"

Türkiye Varlık Fonunun, her geçen gün daha büyük bir ilgi gördüğüne işaret eden Erdoğan, bu fon sayesinde, gelecek dönemde gerçekleştirecekleri büyük ve stratejik projelerin finansmanının çok daha kolay hale geleceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek ikili işbirliği ile gerekse ikili olarak üçüncü ülkelerde yapılacak yatırımlarla, bunun, ülkeye çok büyük kazanım sağlayacağına değinerek, 2016 yılının ilk yarısında yaklaşık yüzde 4 olarak gerçekleşen büyüme oranının, bu yılın kayıp bir yıl olacağını düşünenleri mahcup ettiğini bildirdi. "İnşallah Türkiye, beklentilerin üzerinde büyüme oranlarıyla, 2023 hedeflerine ulaşma konusunda çok ciddi mesafe kat edecektir." diyen Erdoğan, ekonomide bir süredir görülen kısmı durgunluğun yerini yeniden canlanmaya bırakması için her türlü tedbiri aldıklarına işaret etti.

Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Nitekim, bu canlılığın ilk işaretlerini, kapasite kullanım oranındaki, ekonomik güven endeksindeki nispi artışla şimdiden görmeye başladık. Merkez Bankasının faizi indirmeye ve faiz koridorunu daraltmaya yönelik çalışmaları ile Ekonomik Koordinasyon Kurulunun tüketicilere yeni kolaylıklar sağlayan kararları olumlu gelişmelerdir. Büyük ekonomilerin ciddi sıkıntı yaşadığı bir dönemde, Türkiye'nin, terör ve darbe girişimi sorunlarına rağmen, nispeten yüksek bir büyüme oranını sürdürmesi takdir edilmelidir.

Fakat bizim ölçümüz asla bu değildir. Çünkü bizim çok büyük hedeflerimiz, çok büyük beklentilerimiz var. Onun için daha fazla çalışacağız, daha çok üreteceğiz, daha çok istihdam edeceğiz, daha çok ihracat yapacağız; yüksek teknolojiye, kaliteye, Ar-G'ye daha çok önem vereceğiz. Bunu da devletiyle, siyasetiyle, milletiyle, iş dünyasıyla hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bu düşüncelerle, TBMM'nin 26. Dönem 2. Yasama Yılının bir kez daha hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu dönemde de yoğun bir mesai sarf edecek milletvekillerimize, parti gruplarımıza şimdiden kolaylıklar ve başarılar diliyorum."

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Yeni Yasama Yılı Başlıyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement