Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'nın ev sahipliği hakkının final oylamasında Japonya'nın başkenti Tokyo'ya verilmesini değerlendirdi.
Bakan Kılıç, Gençlik ve Spor Bakanlığı binasında düzenlenen basın toplantısının son bölümünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kılıç, "Gezi Parkı olayları, Türkiye'nin müslüman kimliği ve doping olayları, olimpiyatların Türkiye'ye verilmemesinde ne derece etkili oldu?" şeklindeki bir soruyu şöyle yanıtladı:
"İki yıllık adaylık sürecinde Japon ve İspanyol medyasında, kendi adaylıklarını yok etmeye yönelik bir haber yoğunluğu görmedik. Japon ve İspanyol basını, kendi ülkelerinin olimpiyat adaylığına sonuna kadar sahip çıktılar ve kendi ülkeleriyle ilgili yaşadıkları olumsuzlukları başkalarından önce abartmadılar. Kazanamamanın pek çok nedeni vardır. Herhangi bir neden, en önemli etken olarak gösterilemez. Bir miktar oradan, bir miktar buradan kazanamama üzerinde etkili olmuştur ama ben kazanamayışımızın nedenini tek başına herhangi birkaç faktöre bağlamanın doğru olduğuna inanmıyorum."
Bakan Kılıç, doping meselesinin bu süreçte önemli bir etken olmadığına ve dopingin sadece Türk sporunun değil, dünya sporunun bir meselesi olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bizim atletlerimizden çok daha popüler olan atletlerin madalyaları geri istendi. Böyle bakıldığında maalesef Türk medyası olayı bu yönüyle görmedi. Bazıları doping sanki dünyanın hiçbir yerinde yok, sadece Türk sporunda var gibi hareket etti. Neyin ne olduğunun farkındayız. Dopingle, medyada yazılıp çizildiği için değil, insanın yaradılış kanunlarına aykırı ve zehir olduğu için, insan ömrünü uzatan değil, kısaltan bir şey olduğu için mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi bundan sonra da kararlılıkla sürdürmeye de devam edeceğiz."
Suat Kılıç, bir gazetecinin, 2018 ve 2022 Dünya Futbol Şampiyonası adaylığına ilişkin sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Doğrusu yurda daha yeni döndük. Yeni bir adaylık için henüz herhangi bir çalışmamız yok. Türkiye, son 10 yılda yaklaşık 700 uluslararası spor organizasyonu gerçekleştirdi ve bunların Türk sporuna, sporcusuna katkıları herkesin malumu. Dolayısıyla Türkiye bundan sonraki süreçte de hem altyapısını kuvvetlendirmeye, hem de uluslararası spor organizasyonlarının içinde boy göstermeye devam edecektir. Yeni bir olimpiyat adaylığı konusunda benim bir şey söylemem doğru değil. Yeni adayların gündeme geleceği tarih 2015 yılının 2. yarısı olacaktır. Dolayısıyla bugünden o günler için bir şey söylemeye gerek olmadığı kanısındayım. Dünya Futbol Şampiyonası adaylığı konusunda yapılmış bir değerlendirmemiz henüz yok. Türkiye Futbol Federasyonu konuyu çalışır, bizimle istişaresini yapar. Nihayetinde 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'na aday olduğumuzdan dolayı, aynı yıl başka bir uluslararası spor organizasyonuna ev sahipliği yapma imkanımız yoktu. Daha dün bir, bugün iki. Önümüzdeki günlerde bu konuya ilişkin değerlendirmeler yapılır."
Kılıç'tan "tweet" açıklaması
Bakan Kılıç, Tokyo'nun 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'na ev sahipliği yapacağının açıklanması sonrasında sosyal medyada paylaştığı mesajlara ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:
"Bir ülkenin milli hedefleri olur. Hayata hangi pencereden bakarsanız bakın, oyunuzu hangi partiye atarsanız atın, bu ülkede yaşayan herkesin bir devleti, bir bayrağı var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve Türk bayrağını hayatının merkezine koyanların milli hedefler doğrultusunda hedeflenmesi lazım. Ortak hedeflere koşabilmesi lazım. Olimpiyat oylaması yapılıncaya kadar aleyhte yazılan ve çizilenleri, 'Türkiye Olimpiyatları almasın' diye birtakım proje ve fikirleri geliştirenleri, o güne kadar pek önemsemedik ama 'Olimpiyatı alamadığımız gün' diye sevinmelerini, İstanbul'un olimpiyat kenti olamamasından dolayı mutlu olmalarını göz ardı etmemiz, hazmetmemiz mümkün değil."
"Ortak hedefleri olmayan bir toplumun ortak bir gelecek inşa edebilmesi ne kadar mümkün olabilir?" diyen Suat Kılıç, şöyle devam etti:
"Cumhuriyet ne kadar ortak değerimizse, bayrak, vatan, millet o kadar ortak değerimiz. Ortak değerimizin heyecanını yükselten birtakım etkinlikler vardır. Olimpiyat bunların başındadır. Altıncı kez aday oluyoruz. Neredeyse Türkiye'de her siyasal iktidarın, son 20-25 yıldaki her cumhurbaşkanının, her başbakanın bir olimpiyat adaylığı için adı, unvanı var. Demek ki olimpiyat oyunları Türkiye'nin partiler üstü bir hedefi. Ayrıca bu hareketi muhalefet liderlerinden bile güven mektubu alarak ve o mektupları IOC'ye sunarak devam ettirmiş olan biriyim. CHP Genel Başkanı'ndan, MHP Genel Başkanı'ndan da kurallarda yazılmadığı halde imzalı güven mektuplarını alarak, iktidarıyla, muhalefetiyle, toplumun tüm kesimleriyle olimpiyat sevdasına tutkuyla bağlandık. Dolayısıyla, alamadığımız takdirde de hüzne ortak olunmasını beklerdik. 'İyisiyle kötüsüyle bir olmak' diye bir deyim vardır. Millet, zaten kıvançta ve tasada birlik olanlara denir. Gitmeden önce kıvancımıza ortak olmayacağını ifade eden bazılarının, dönerken hüznümüzden sevinç duymalarına insanın duygularını tahrip ediyor, buna karşı herkesin tavır koyması lazım."
- "Ortak hedefleri, ülkemizi çok sevdiğimiz için sahiplenmeliyiz"
Olimpik hareketin bütün inançları, renkleri birleştirmeyi hedefleyen bir hareket olduğunun altını çizen Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
"Bunu alamamış olmaktan dolayı sevinmek, doğrusu neyin ifadesidir, onu sizi takdir edin. Dönsünler o zaman bu kesimler kendilerine baksınlar. Acaba aynı duygularda kenetlenmemiş olmaktan dolayı da alamamış olabilir miyiz? Acaba Türkiye'nin imajını bozacak birtakım fotoğrafları ya da olayları servis etmekten dolayı alamamış olabilir miyiz? Giderken söyledim; alamamış olmaktan dolayı herhangi bir kesimi suçlamayı düşünmüyoruz. Alamamamızın pek çok nedeni vardır. Birinci turdan ikinci tura çıkarken oy sayımız 49, ikinci turdaki sayımız 36. Zaten oy kullanan 96 kişinin 49'u bu saydığımız her şeye rağmen İstanbul'un olimpiyat yapabilir bir kent olarak finalde yarışması gerektiğine karar vermiştir. Bu ülkenin kapasitesine inanmak için herkesin AK Partili olması şart değil. Herkesin bizi çok sevmesi de şart değil ama ortak hedefleri, ülkemizi çok sevdiğimiz için sahiplenmeliyiz. Bizi üzen de bunların olmaması."
Bakan Suat Kılıç, adaylık sürecinde sponsorların etkisine ilişkin bir soru karşısında da şunları söyledi:
"Olimpiyat yolunda böylesine kritik adaylıkların sponsorluk ilişkilerine göre de şekillenmemesi gerektiği düşüncesi bizde hakim olan düşüncedir. Aksi takdirde kentlerin vaad ettikleri, hikayeleri, bugüne kadar olimpiyatlara hiç ev sahipliği yapamamış olmaları, yeni dünyaya açılma arzu ve isteği karşılık bulmaz. Bu takdirde, final sahnesinde, oylama öncesinde adeta tablonun şekillenmesinde sponsorlar olması gerekenden daha fazla katkı sağlamış olurlar. Gönül arzu eder ki, oylamaya yönelik iradeler sponsorlarla olan ilişkilerden bağımsız olarak şekillensin. Bu olabilseydi, belki daha farklı gelişmeler yaşanabilirdi. Şunu ifade edeyim, İstanbul 5. kez aday oldu ama hiç olimpiyatlara ev sahipliği yapamadı. Oysa yarı final ve finaldeki rakiplerimiz, daha önce ev sahipliği yaptılar. Bu yönden bakıldığında, farklı bir kültür, farklı bir coğrafya, farklı bir hikaye tercihinin iyi kullandılmadığını söylebiliriz."
Gezi Parkı odaklı olayların olimpiyatların kaybedilmesinde etkisinin sorulması üzerine ise Bakan Kılıç, şu cevabı verdi:
"Onu bana sormayın, onu kendi aranızda medya mensuplarına sorun. Biz Gezi olaylarını gündeme getirmedik. Zannedildiği ve iddia edildiği gibi Gezi olayları uluslararası arenada çok da önemsenmedi, kayda değer bulunmadı. Maalesef Türkiye'de, İstanbul'un adaylığını olumsuz etkileyecek haberler üzerinde duruldu. Gelinen nokta itibarıyla Tokyo'yu tebrik ediyoruz. Aday kentlerle ilgili oylama anına kadar tek negatif cümle kullanmamış bir heyet başkanıyım. Heyetim de o ana kadar tek negatif cümle kullanmadı. Bundan sonra da biz aday kentler ve olimpiyatı alan kent hakkında spekülatif herhangi değerlendirmelerde bulunmayız. Temennimiz, orada yapılacak oyunlar sırasında herhangi bir sorunun yaşanmamasıdır. O artık bizim meselemiz değil, IOC'nin meselesi. Biz o noktanın artık tamamen uzağında ve dışındayız."
Spor vizyonuna devam
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, olimpiyatları İstanbul'a getirmenin önemine değinerek, "İstanbul olimpiyat kenti olsaydı, bunun Türk toplumunda ve bölgedeki dönüştürücü etkisi, Avrupa Birliği adaylığımızdan çok daha kuvvetli olacaktı" diye konuştu.
Olimpiyatın öznesinin spor, sporun öznesinin de insan olduğunu belirten Kılıç, şunları kaydetti:
"Olimpiyat, doğrudan hayata dokunmaktır. Doğrudan insana ve hayata dokunan bir değerler kümesine toplumsal dönüşüme çok ama çok olumlu etkisi olacaktı. Biz bu fırsatı kaçırmış olmamak için olimpiyatı almamış olsak bile spor vizyonumuza devam edeceğiz. Elbetteki Haydarpaşa'da Olimpiyat Stadı yapacak ya da boğaza su sporları için vaad ettiğimiz o projeleri kuracak değiliz. Sadece olimpiyata özel olanlar ayrı tutulacak. Olimpik spor yatırım bütçesindeki projelerin tamamı gerçekleştirilecek. Türkiye, bugün yıllık 500 milyon doların üzerinde spor yatırımı yapabilen bir ülke ve bu rakam artacak. Türkiye, adeta 'nazar değmesin' dedirten bir ülke. Maalesef birçokları var ki, dünyanın en iyi spor salonlarını görmezler, onun çitlerindeki oluşan yırtığı görürler. Bu da bakış açısıdır. Bardağın boş tarafını görmek lazım evet ama dolu tarafını görmek de hayatın olağanları arasındadır."
Bakan Kılıç, "Olimpiyat adaylığı sürecinde Bakanlığın ve Spor Genel Müdürlüğü'nün uluslararası alanda lobi anlamında gücünün zayıf olduğunu düşünebilir miyiz?" sorusu üzerine de şunları kaydetti:
"Kesinlikle yanlış. Bizim yaptıklarımızı bizim adımıza değerlendirmeyin. Sürece destek veren herkese, Türk olimpik medyasına teşekkür ettim. Spor yorumcularına, spor kanallarına, meseleye ve sürece gösterdikleri yapıcı bakış açılarından dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye olimpiyatları alamamış olabilir ama Türkiye olimpik heyecanı kaybetmedi. Bu heyecana yönelik çalışmalarımıza, en az bugüne kadarki heyecanımızla destek vermeye devam edeceğiz. Rakip tüm kentlerle İstanbul'un hikayesini, vizyonunu güçlendirme yolunda ortaya koyduğumuz performansı kıyasladığımızda benim gördüğüm şudur; herkesin yaptığından eksik hiçbir şey yapmadık, enerjisinden daha fazla enerji ürettik. Bu sayededir ki aday kentler arasında halkı olimpiyatları en çok isteyen kent İstanbul'dur. Bu sayedededir ki, Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti, IOC'ye yapılan sunumlara ilgili bakanlarıyla iştirak etmiş bir ülkedir. Türkiye Hükümeti, meseleye verdiği ciddiyeti çok açık şekilde ortaya koymuştur. Sayın Başbakan, sürece ne ölçekte sahip çıktığını apaçık ortaya koymuştur. Sayın Cumhurbaşkanı, tüm yabancı heyet kabullerinde ve yurt dışı seyehatlerinde meseleyi birinci gündem maddesi yaparak,sürece verdiği önemi ortaya koymuştur. Aynı şekilde Meclis Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcılarımız sürece destek vermiştir."
- Ankara
Son Dakika › Spor › Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?