AKP Genel Başkan Yardımcısı Nebati, Isparta'da

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati, milletin bu coğrafyada 90 yıldır ve öncesinde yaşanmamış bir ilki gerçekleştirerek, kendi Cumhurbaşkanını 10 Ağustos'ta birinci turda seçeceğini belirtti.

Nebati, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Şubesi'nin açılış törenine katılmak için geldiği Isparta'da partisinin il başkanlığını ziyaret etti.

Nebati, burada yaptığı konuşmada, 1950'de milletin "Yeter, Söz Milletindir" demesiyle Türkiye'de çok partili hayatın başladığını söyledi. Türkiye'nin çok partili siyasi hayata geçmesinin bir macera olduğunu ifade eden Nebati, milletin sesiyle hareket eden Demokrat Parti'nin yolunu kesmek için, bugün de görülen numaraların yapıldığını aktardı.

Milletin hiçbir şekilde başına ne gelirse gelsin, darbecilerle hareket etmediğini vurgulayan Nebati, bu şekilde milletin AK Parti'ye kucağını açtığını belirtti.

Nebati, 3 Kasım 2002'de AK Parti'yi milletin iktidar yaptığını anlatarak, "AK Parti'nin iplerini ellerinde tuttuğunu düşünenlerin, AK Parti'yi gerektiğinde kapatırız diyen hortumcuların hortumlarının kesildiğini" vurguladı.

Milletin AK Parti'yi kendi gibi düşünen, duyan, yaşayan bir parti olarak gördüğünü belirten Nebati, bu durumun vesayetçilerinin sesinin daha çok çıkmasına neden olduğuna dikkati çekti.

İlk olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde "367 garabetini" ortaya çıkardıklarını, birilerinin "Bu partinin ömrü uzun sürmez" dediğini ifade eden Nebati, buna rağmen milletin 2007 yılında AK Parti'ye olan güveninin yüzde 47'lik oy desteği ile tescillendiğini ifade etti.

Nebati, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesinin, vesayetçiler ve bazı güç odakları açısından bir yıkım olduğunu, 12 Eylül 2010 referandumu ile milletin artık kendi Cumhurbaşkanını kendisinin seçmesine karar verdiğini kaydetti.

Milletin artık kimseye eyvallah etmediğini, vesayetçilerin üzerini çizdiğini ve darbecilerden çekinmediğini belirten Nebati, şöyle konuştu:

"AK Parti, güçlendikçe milletin sesi olmaya devam etti. Milletin sesi gür çıkmaya başlayınca coğrafyamızdaki bütün milletlerin sesi olmaya başladı. Sesi yükseldikçe Kahire'deki, Filistin'deki, Gazze'deki, Suriye'deki, Bağdat'taki, Doğu Türkistan'daki, Balkanlar'daki her mazlumun, kadının, erkeğin ve çocuğun sesi olmaya başladı. Onlar seslerimizi duydukça, biz millet olarak seslerimizi yükselttik. Millet sesini yükselttikçe, dünyada Türkiye'nin sesi de yükselmeye başladı. Türkiye'nin sesi yükseldikçe, güçlendik, gururumuz, izzetimiz yerine geldi, ayağa kalktık. Ayağa kalktığımız için Filistin'in de, Üsküp'ün de Saraybosna'dakilerin de, Suriye'dekilerin de bu coğrafyada yaşayıp da ben mağdurum, ben mazlumun diyenlerin sesi olmaya başladı."

"Yargıdaki destekçileri, iş birlikçileri, bizi derinden yaralayan beraber yaşadığımız, beraber namaz kıldığımız, oruç tuttuğumuz insanları da kullanarak bu ülkede darbe yapmaya kalktılar" diyen Nebati, "17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimi bizim dönemimizdeki darbe girişimlerinden bizi en çok yaralayan darbe girişimidir. Ama yine yapamadılar. Bu milletin duasına mahzar olmuş, coğrafyasındaki mazlum ve mağdur insanların duasına mahzar olmuş, hiçbir şekilde, hiç kimseye eyvallah etmeyecek Recep Tayyip Erdoğan gibi bir babayiğit var" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Nebati, şunları söyledi:

"Bu millet bu coğrafyada 90 yıldır ve öncesinde yaşanmamış bir ilki gerçekleştirecek. Bu millet kendi Cumhurbaşkanını 10 Ağustos'ta birinci turda seçecek. Birinci tur akşamında biz, bu millet bayram edecek. Ama sadece sadece biz değil, emin olun Lübnan'da, Cezayir'de, Afrika'da, Filistin'de, Yemen'da, Katar'da, Suriye'de, bu dünya içerisine kendisini mazlum gören her insan, bu günü bayram telakki edecek. Gözyaşı dökecek, Allah hamd etmek için namaz kılacak. Buna emin olun. Bundan darbeciler de emin olsun. Artık nefes alamayacağınız, 'Ne oldu, başımıza ne geldi de bu günleri yaşadık' diyeceğiniz günler yaklaştı. Tek tek gün sayın. 10 Ağustos günü, sizin bu ülkede bittiğiniz gündür. 10 Ağustos günü bu milletin bayram günü olacak."