Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, "Burada Hz. Peygamberimize yapılmış bir saldırı var, bu saldırıyı kınıyoruz, terörü de aynı şekilde kınıyoruz" dedi.
ATSO Ocak Ayı Meclis Toplantısı, ATSO binasında yapıldı. Toplantı, üyeler arasında 2013 yılı ile geçen yılın ekonomik durumunun değerlendirildiği, bu yılın beklentilerinin yer aldığı anket ile başladı.
Budak, toplantıda yaptığı konuşmada, anket ile ülkenin ve Antalya'nın ekonomik durumunu değerlendirdi.
Bu yıla ümitli girildiğini ancak Paris'teki Charlie Hebdo mizah dergisine yönelik saldırının terörün ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini anlatan Budak, "Dünyanın başındaki en önemli unsur terör. Paris'in göbeğinde bir katliam oldu, bu olay terörün ekonomilerin bile üzerinde olduğunu gösteren en bariz göstergedir" diye konuştu.
Bir gün içerisinde dünya liderlerinin Paris'te bir araya geldiklerini, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da bu grupta yer aldığını hatırlatan Budak, bunun önemli bir mesaj olduğunu ifade etti.
Paris'te buluşan bir milyonun üzerindeki insanın barış ve huzur istedikleri mesajını verdiğini belirten Budak, "Burada Hz. Peygamberimize yapılmış bir saldırı var, bu saldırıyı kınıyoruz, terörü de aynı şekilde kınıyoruz. İslam adına terör yapanların İslam'dan olmadığını düşünüyoruz. İslam dininde net bir dilde kardeşlik, barış, özgürlük vardır, insanın insanı öldürmesi yoktur, bunların ciddi anlamda manipülasyon olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Budak, dünyanın bir numaralı belasının terör olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin de komşu ülkelerinde bu açıdan ciddi sıkıntılar yaşandığını vurguladı. "Ateş düştüğü yeri yakar" sözünü hatırlatan Budak, "Ateş sadece düştüğü yeri yakmıyor, çevresini de yakıyor" dedi.
Terör olaylarının devam etmemesini temenni eden Budak, Türkiye ve gelişmekte olan ülkeler açısından terörün büyük risk oluşturduğunun altını çizdi.
Dünya ekonomisine değinen Budak, dünyanın 2008 krizini toparlayamadığını, krizlerin daha da büyüdüğünü söyledi. Bu krizlerin arkasında büyük sosyal patlamaların meydana geldiğini ifade eden Budak, asıl sorunun yoksulluk olduğunu dile getirdi.
Dünyadaki gelir adaletinin son derece kötü olduğunu, artık az sayıdaki bireyin devlet kadar zenginleştiğini vurgulayan Budak, "Dünyadaki gelir adaleti bozuluyor. 80 zengin, dünya nüfusunun yarısının servetine sahip. 3,5 milyar insanın dünya ekonomisinden aldığı pay, 80 zenginin aldığı gelire eşit. Gelir adaletinin değiştiği yerde dengeler de değişiyor ve büyük krizler yoksulu vuruyor" diye konuştu.
"2015 yılı daha iyi olacak"
Budak, geçen yılın, bir önceki yıla göre ekonomik açıdan iyi bir yıl olmadığını kaydetti. Kredi artışında yüzde 20 büyüme varken, ekonomik büyümenin yüzde 3'te kaldığını kaydeden Budak, "2015 yılında biz daha iyi tablo bekliyoruz, bunun için sebeplerimiz var. Petrol fiyatlarında çok sert bir düşüş var, bunun etkisi olacaktır" ifadesini kullandı.
Ekonomik açıdan büyümenin sağlanabilmesi için eğitimde, adalette, hukuk sisteminde, vergi sisteminde yapısal reformların yapılması gerektiğinin altını çizen Budak, reformlar yapılmadığı takdirde hedeflenen büyüme oranına ulaşılamayacağını bildirdi.
Budak, bu yıl Türkiye'de yapılacak seçimi hatırlatarak, reformların hazırlanıp, seçimden sonra da uygulamaya geçilmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye için iyi bir tablo çizen Budak, "Dünya 2014 yılında, 2015 yılı büyümesine yönelik hedeflerini şimdiden revize etti, bizim önümüzde ise onlar kadar karamsar bir tablo yok, 2015 yılı bizim için daha iyi olacak ancak yapısal reformları yapmamız gerekiyor" diye konuştu.
Türk yatırımcılarının sermayesini yurtdışına yaptıklarını, sanayicilerin de sanayi alanına değil, inşaat sektörüne yüklendiklerini belirten Budak, bu konuların da iyi irdelenmesi gerektiğine işaret etti.
Yerli malına destek
Başkan Budak, yerli malın desteklenmesi konusunda yeni bir kanun çıktığını, kanuna göre yerli üreticilere yüzde 15'e kadar fiyat avantajı sağlandığını dile getirdi.
Bu kanunun yerli üretim yapan yatırımcıları desteklediğini belirten Budak, "Üretilen ürün yüzde 51 yerliyse ve bunu da belgeliyorsa firma, kamu ihalelerinde yüzde 15'e kadar daha yüksek fiyat verebiliyor, kanuna göre kamu kurumları bunu kabul etmek durumda" diye konuştu.
Budak, sektör temsilcilerinin üyelerini bu konuda uyarmalarını istedi.
"Perakende Ticareti Düzenleme Yasası"
TBMM tarafından kabul edilen "Perakende Ticareti Düzenleme Yasası"na değinen Budak, zincir marketlerin mahalle aralarında ciddi halka oluşturduklarını, bu yasa konusunda geç kalındığını söyledi.
Yasa konusunda kendilerinin daha önce çalışmaları olduğunu, taslakların hazırlandığını ancak belirttikleri birçok konunun yasada yer almadığını ifade eden Budak, "Yasaya bakınca 'hiç yoktan iyidir denilecek' bir konu yok" dedi.
Budak, her apartmanın altında zincir marketler oluştuğunu ancak bunlarla ilgili herhangi bir düzenleme yapılmadığını dile getirdi. Yasada yerli ürünlere yüzde bir raf ayrılma zorunluluğu geldiğini, ruhsatlar konusunda odaların görüşlerine de başvurulacağını bildiren Budak, bunların sevindirici olduğunu kaydetti.
Antalya'daki don ve fırtınanın etkisi
Antalya'nın ekonomik durumunu da değerlendiren Budak, tarım sektöründe Antalya'nın geçen iki hafta içinde don ve fırtına olmak üzere iki afet yaşadığını anımsattı.
Kendisinin çocukluğundan bu yana Antalya'da böyle bir soğuk görmediğini dile getiren Budak, soğuk havanın narenciye ve seraları vurduğunu kaydetti. Budak, "Portakal ve mandalinalar ihraç edilebilecek durumda değil, don vurdu. Seralar da olumsuz etkilendi. Dere yataklarına sera yapılmaması lazım, biz ev bile yapıyoruz, büyük darbeleri yiyoruz" şeklinde konuştu.
Zarardan etkilenen üreticilerin ve diğer aktörlerin desteklenmesi gerektiğini anlatan Budak, 2010 yılına göre tarım ürünlerinde üretimin, ekilen alanların arttığını ancak gelirlerde herhangi bir fark bulunmadığını söyledi.
Doğa tahribatının turizme etkisi
Çevre ile ilgili konulara hassas olduklarına işaret eden Budak, Antalya'daki 49 sektörün yüzde 80'inin turizmle ilişkili olduğunu, çevre ile ilgili yapılacak her çalışmaya dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti. Budak, Antalya'da turizmin çevresi, doğası ve tarihiyle son 25 yıldır inanılmaz şekilde büyüdüğünü ifade etti.
Taş ve mermer ocaklarına değinen ve bu konuda planlı hareket edilmesini isteyen Budak, şöyle konuştu:
"Ülkenin yeraltı kaynakları yeryüzüne çıkarılsın, dünyanın kullanımına sunulsun. Bu zenginlikler ülkemizi zenginleştirsin. Bunların yanında olalım ama buraya kadar tamam. Doğal kaynakları kullanırken bunların kurallarına riayet etmiyorsak, birilerinin buna müdahale etmesi lazım. En önemli olan denetim."
Antalya'da ruhsatı bulunan binin üzerindeki maden ocağının çalışmalarıyla Antalya'nın doğasında ciddi tahribatlar oluşturacağına dikkati çeken Budak, "Antalya'nın çevresinde dinamitler patlamaya başlarsa turizm kalır mı? Yeraltı zenginliklerimizi çıkaralım ama bunun koşullarını belirleyelim, özellikle Antalya için özel statüleri belirleyelim" diye konuştu.
Tarım topraklarına da sahip çıkılmasını isteyen Budak, "Antalya'da afet olursa Türkiye'de enflasyon olur, zam şampiyonları tarım sektöründen çıkar" dedi.
"İmaj çalışması yapılmalı"
Çetin Osman Budak, Rusya'daki devalüasyon nedeniyle Rusya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısında son 3 ayda ciddi düşüş yaşandığını söyledi.
Turizmcilerin buna karşın fiyat düşürme eğilimine girdiğini ifade eden Budak, bunun gelen turist sayısının düşmesinden daha tehlikeli olduğunu öne sürdü. Turizmcilerin paniğe kapılmamalarını isteyen Budak, Antalya'da çok güzel hizmet verildiğini, başka pazarların zorlanması gerektiğini vurguladı.
Farklı pazarlarda imaj çalışması yapılması gerektiğinin altını çizen Budak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İmajımız çok bozuldu, turist aldığımız ülkelerde inanılmaz ölçüde bozuldu. Türkiye'de bir hadise olduğunda onların basınında yer alıyor ve insanlar etkileniyor. Demokrasiye çok hassaslar, özgürlüklere çok hassaslar, olumsuz bir haber gördüklerinde tatil kararlarını değiştiriyorlar. Kısa süre içinde imaj konusunda bizlerin, hükümetimizin, bakanlıklarımızın yoğun bir şekilde çalışması gerekiyor."
Budak, turizmin ülkenin kalkınmasına önemli ölçüde katkısı bulunduğunu, bu nedenle turizm sektörünün desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Tarımda yaş sebze ve meyve ihracatında Rusya, Almanya ve Hollanda'da düşüşler olduğunu, buna karşın Bulgaristan, Romanya'da artışlar yaşandığını kaydetti.
Üyelerin taleplerini dinledi
Budak, Antalya'nın bazı caddelerinde çeşitli çalışmalar yaptıklarını ancak esnafta aynı heyecanı bulamadıklarını anlattı.
Antalya'daki sık sık yaşanan elektrik kesintilerine değinen Budak, elektrik kesintilerinin uzun süreli olduğunu ve Antalya tarihinde böyle bir durumun yaşanmadığını söyledi.
Üyelerin trafik ile ilgili eleştirilerine ise Budak, çevre yollarının çevresinin imara açılmamasının ve şehiriçi yol haline gelmemesinin engellenmesi gerektiğini ifade etti. - Antalya
Son Dakika › Yerel › Atso Ocak Ayı Meclis Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?