İnternet politikaları, ülkelerin ekonomik, teknolojik, kültürel gelişmişlik düzeylerine, sosyolojik ve siyasal kodlarına göre değişiyor.
Avustralya, Türkiye ve Singapur gibi bazı ülkeler içerik güvenliğine ilişkin önlem ve müdahalelerini bu konuya yönelik genel kapsayıcı bir yasal düzenleme yaparak gerçekleştirirken, AB üyesi Almanya, Belçika, Yunanistan, İrlanda ve İspanya gibi bazı ülkeler de "gerçek hayatta suç olanın çevrimiçi ortamda da suç sayılması" prensibiyle mevcut yasalarını internete uyarlayarak sonuç almaya çalışıyor.
Tüm dünyada, insanların en önemli özgürlük alanlarından biri olarak kabul ettiği internete yönelik ülke uygulamalarına zaman zaman tepkiler gelebiliyor. Torba yasa ile birlikte Türkiye gündemine taşınan yeni internet düzenlemesi de bazı tepkileri beraberinde getirdi. Özellikle trafik bilgilerinin saklanması ve TİB Başkanı'nın yetkilerini içeren konular, tartışmalara yol açtı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de bu iki konu üzerine çekince bildirmesi üzerine, ilgili kesimlerin görüşleri doğrultusunda yeni bir değişikliğe gidildi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan dün geçen değişikliklerle trafik bilgisi tanımı daraltılırken, TİB Başkanı tarafından verilen erişimi engellemenin devamı mahkeme kararı şartına bağlandı.
- Başka ülkelerdeki uygulamalar
İnternet içerik düzenlemeleri nedenleri ve konuları, uygulanan modeller, ölçütler, ülkelerin konuya yaklaşımları, hukuksal ve örgütsel yapılar ve bunların işleyişleriyle ilgili hususlar ülkeden ülkeye farklılıklar gösteriyor.
İnternetin güvenli kullanımını sağlamak amacıyla ülkeler, bir yandan siber suçlarla mücadele ederken, diğer yandan da internet içeriğinin güvenliği ile ilgili birtakım önlem ve müdahaleleri kapsayan düzenlemeler yapıyor. Söz konusu düzenlemelerin yöntemi ve kapsamı tartışmalara neden olabiliyor.
Dünya örneklerinde yönteme ilişkin görüş ayrılıkları genelde içerik düzenlemelerinin doğrudan devlet eliyle mi, yoksa sivil inisiyatif tarafından mı ya da her ikisinin birlikte yapmasının ve uygulamasının mı uygun olacağı noktasında ortaya çıkıyor.
İçerik düzenlemesinin kapsamı konusunda ise zararlı ve yasadışı olarak kabul edilerek mücadeleye konu edilecek içerik türlerinin neler olacağı ve özellikle erişim engellemeye veya filtrelemeye konu olan hususların sınırları tartışılıyor.
Avustralya, Türkiye ve Singapur gibi bazı ülkeler içerik güvenliğine ilişkin önlem ve müdahalelerini bu konuya yönelik genel kapsayıcı bir yasal düzenleme yaparak gerçekleştiriyor. Almanya, Belçika, Yunanistan, İrlanda ve İspanya gibi bazı ülkeler de bunun yerine "gerçek hayatta suç olanın çevrimiçi ortamda da suç sayılması" prensibinden hareketle mevcut yasalarını internete uyarlayarak sonuç almaya çalışıyor.
ABD, Kanada, Brezilya, Japonya, Rusya, Güney Kore, İngiltere, Fransa, İtalya, Danimarka, Hollanda ve Finlandiya gibi birçok ülke ise hem mevcut yasalarını internet içeriklerine göre revize ederek hem de belirli bir tür içeriğe özel yasalar çıkartarak parçalı ve değişik düzenlemeler yapmayı tercih ediyor.
Ulusal güvenlik konularında duyulan endişeler (terörizm, ırkçılık ve ayrılıkçılık gibi) internette yer alan bazı içerikler karşısında toplumların ve devletlerin, kendi geleneksel, tarihsel, kültürel, sosyal, siyasal, dinsel ve ahlaki değerlerine ilişkin taşıdıkları kaygılar, devletleri bu alanda düzenleme yapmaya itebiliyor.
Ülkeler ve uluslararası kuruluşlar, bazı istisnalar dışında, genelde ortak görüş olarak çocuk pornografisi ve cinsel istismarı ile telif haklarına ait içerikler yanında çocukların pornografik içerikten korunması konularında uzlaşıya varmış durumdalar. Bunlar dışında en çok düzenlemeye konu edilen içerik türleri ise extrem pornografi, ırkçılık ve ayrımcılık, nefret ve şiddet içerikleri, online kumar, intihara ve uyuşturucu kullanmaya teşvik gibi konulardan oluşuyor.
Birçok ülkenin yanında AB üyesi İngiltere, Almanya ve Fransa ekstrem pornografiyi yasak içerik kapsamında değerlendirirken, Avustralya, Japonya, Güney Kore, Çin, Suudi Arabistan ve İran gibi birçok ülke her tür müstehcen ve pornografik içeriği yasadışı olarak kabul ediliyor.
Irkçı ve ayrımcı, nefret ve şiddet içerikleri de özellikle başta Almanya, İngiltere, Fransa, Avusturya olmak üzere birçok AB üyesi ülkede ve Avustralya, Brezilya ve Rusya'da yasadışı olarak kabul ediliyor. Online kumar, bahis ve şans oyunları, uyuşturucu kullanmaya teşvik içerikleri de birçok ülkede yasa dışı sayılıyor.
Bunlar dışında ülkeler, ulusal güvenlik ve terörizmle mücadele gerekçesiyle anti-terör yasaları çıkartarak bu kapsamda değerlendirdikleri içeriklere müdahale ediyorlar. Bu çerçevede ABD'nin sadece ülkesindeki değil, tüm dünyadaki telefon ve internet trafiğini takip ettiği ve müdahalede bulunduğu sıkça dile getiriliyor.
Avrupa ülkelerinde genelde filtreleme ve erişim engellemesi, konuya ilişkin açık bir mevzuat düzenlemesi olmaksızın sivil toplum, polis ve İnternet Servis Sağlayıcılar (İSS) işbirliği ile "gönüllülük" kapsamında yapılıyor. Ancak, hükümet temsilcilerinin, "gönüllülük" esası tesis edilemediği taktirde başka yaptırımların uygulanacağına yönelik beyanları, İSS'leri gerekli tedbirleri "zorunlu gönüllü" olarak uygulamaya yöneltiyor.
Bazı ülkelerdeki internet uygulamaları şöyle:
İngiltere
İngiltere'de internette terörle mücadele ve çocuk istismarını önleme çalışmaları ülke genelinde devlet kurumları ve İnternet Servis Sağlayıcılar (İSS) tarafından yürütülüyor. İngiltere, İSS'lere karşı bilgi akışının izlenmesine yönelik herhangi bir talimat vermemesine karşın ülkenin önde gelen servis sağlayıcılarından BT (British Telecom) çocuk pornografisi materyallerini takip ederek filtrelemeye başladı. Proje kapsamında ilgili kurum tarafından oluşturulan kara listeler genellikle 800-1200 arasında URL'den oluşuyor.
İngiltere'de terörizm kanunu ise terörizmle ilgili içerikleri barındıran internet içeriklerinin engellenmesini düzenlemekte ve İSS'lere sorumluluklar yükleniyor. Geçen kasım ayında Google ve Microsoft arama sayfalarından çocuk istismarı görüntülerinin kaldırılmasına yönelik daha radikal girişimler başlatıldı. İlk etapta 100 bin içeriğin Google ve Bing arama sayfalarından kaldırılması sağlandı.
Fransa
Fransa'da internetteki yasadışı faaliyetler AB'nin konuya ilişkin direktifine uyumlu çıkartılan kanun çerçevesinde yürütülüyor. İSS'ler ve yer sağlayıcılar yasadışı içerikleri çıkartmakla yükümlüler. Yasada, yer sağlayıcıların (Youtube gibi büyük içerik sağlayıcılar kanunda yer sağlayıcı olarak sayılıyor) konusu suç içeriği araştırmak gibi bir zorunlulukları olmamakla birlikte, içerik sağlayıcılara ırkçılık, insanlık suçu, hakların ihlali ve çocuk pornografisi ile mücadelede bilgilendirme mekanizması oluşturma yükümlülüğü getirildi. Ayrıca yer sağlayıcısına, konusu suç oluşturan içeriğe karşı işlem yapmaması halinde 1 yıl hapis ile para cezası uygulanıyor.
Fransa'da yasadışı kumar sitelerine önlem alma çerçevesinde mahkeme kararı olmaksızın ARJEL isimli çevrimiçi oyunları düzenleyen otorite tarafından İSS'lere erişim engelleme kararları aktarılabiliyor ve cezai yaptırımlar verilebiliyor. Çocuk pornografisi içerikleri ile ilgili yargı mekanizması haricinde idari kanallardan da bildirimde bulunulması halinde içeriğin derhal kaldırılması zorunluluğu var.
Almanya
Almanya'da devlet himayesinde engelleme ve filtreleme mevcut değil, buna rağmen mahkemeler ve kamu otoriteleri tarafından bazı içeriklerin kaldırılmasına yönelik kararlar verilebiliyor.
İnternetteki yetişkin pornografisi dahil tüm içeriğin görüntülenmesinin yaş doğrulama sistemi ile gösteriliyor. Almanya'da internet içerik sağlayıcısı ve internet şirketleri tarafından oluşturulan öz düzenleme kuruluşu MultiMedya Servis Sağlayıcısı (FSM) tarafından geliştirilen filtreleme yazılımları ile özellikle Almanya dışında kusurlu bulunan her türlü içerik kara listeye alınarak, Almanya'daki internet sağlayıcılar tarafından bu kara listelere uyulması isteniyor.
Almanya'da mahkeme kararları genellikle kamuoyuna açık olmasına rağmen, ilgili kurumlardan gelen ihbarlarla indekslenen engelleme ve içerik çıkartma listeleri gizli tutuluyor.
ABD
ABD'de de İSS'lere ve içerik ve yer sağlayıcılara güçlü sistemler sunarak internet içeriğini sınırlandıracak yükümlülükler yükleniyor. Çocukların Çevrimiçi Gizliliğini Koruma Yasası (COPPA) 13 yaş altı çocukların internette zararlı olarak nitelendirilen içeriklere ulaşımını kısıtlıyor. Çocukların kişisel bilgilerini tutan operatörlerin hassas davranmaları gerektiği ve bu bilgileri tutan operatörlerin niçin, ne amaçla bu bilgileri tuttukları COPPA'nın öncelikleri arasında yer alıyor. Bu bilgiler toplanırken aile rızasının alınması ve bu rızanın doğru adresten alındığı teyit ediliyor.
ABD'de ilgili kanunlar, kamu otoritelerinin mahkeme kararı olmaksızın dilediği şüpheliyi ele geçirme ve yine herhangi bir karar olmadan iletişimin izlenmesi, dinlenmesi gibi faaliyetlerin önünü açıyor. - Ankara
Son Dakika › Ekonomi › Dünyada İnternet Uygulamaları - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?