Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye'deki nüfusun yarısından fazlasının 30 yaşın altında olduğunu belirterek, "Nüfusunun bu kadar genç olması bence bir ülke için servetlerin en büyüğü. Çok büyük bir değer" dedi.
Arınç, İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası Genç Girişimciler Platformu'nca düzenlenen IPFYE Enerji Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, üniversitedeki farklı düşünce grupları ve kulüplerin yaptığı çalışmalara Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu söyledi.
Enerji konusunun sadece ekonomik olmadığını, yüksek ölçüde siyasi bağlantılarının bulunduğunu ifade eden Arınç, herhangi bir bölgede çekişmeler, siyasi ihtilaflar, hatta çatışmalar başladığında "acaba bu işin altından bir petrol, enerji konusu var mı?" diye pek çok senaryonun konuşulduğunu kaydetti.
Arınç, Türkiye'yi ve dünyayı çok yakından ilgilendiren Ortadoğu meselesinde, Suriye, Irak, Musul ve Kerkük'te çok acı olaylar yaşandığında, buralara belli ülkelerin müdahalesinin söz konusu olduğu zamanda bile enerji konusunun bu olaylarda ne kadar yer tuttuğunun tartışıldığını vurgulayarak, enerjinin, ülkelerin geleceği, sanayisi, üretimi ve aydınlanması olduğunu belirtti.
Hükümet sözcüsü olarak enerji konusunun görev alanına girmediğini, ancak toplantıya gelmesinin birkaç sebebi olduğunu dile getiren Arınç, Bilgi Üniversitesi'nin yaptığı çalışmalarda Türkiye'nin önünü açtığını ve bunu takdir ettiğini söyledi.
"Türkiye'deki üniversiteler birbiriyle değil, dünyadakilerle yarışıyor"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 180'e yakın üniversiteden 100'ünün devlet üniversitesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bu çok ileri bir aşama. En azından her ilde bir devlet üniversitesi var. Bunlara Hakkari, Şırnak ve Ağrı da dahil. Her ilde vakıf üniversiteleri de var. 5 milyondan fazla yükseköğretimde öğrencimiz var. Orta ve ilk öğretimde 16 milyonu biraz aşıyor. Türkiye 76-77 milyon nüfusuyla genç nüfusu içinde barındıran bir ülke. Nüfusun yarısından fazlası, yüzde 50'sini aşan 30 yaşın altında. Nüfusunun bu kadar genç olması bence bir ülke için servetlerin en büyüğü. Çok büyük bir değer. Artık entegre olduğumuz dünya Türkiye'deki üniversiteleri birbiriyle değil, dünyadaki üniversitelerle yarıştırıyor."
Arınç, bu üniversiteyi demokratik özgürlükler ve bilgi kalitesi bakımında değerli gördüğünü belirterek, bu okulu bitiren oğluna verilen eğitimden memnun olduğunu, bunun için bir şükran borcu bulunduğunu söyledi.
Enerji açığı sorunu
Son 12 yıldır istikrarlı hükümetler döneminde Türkiye'de enerji alanında çok önemli adımlar atıldığını, ancak ülkede enerji açığı bulunduğunu anlatan Arınç, "Petrol ve doğalgazda dışarıya bağımlılığın getirdiği pek çok sorun var. Bunları farklı yöntemlerle aşmaya çalışıyoruz. En büyük yatırımları bu alanda yapıyoruz. 2008'de global ekonomik krizden kendisini uzakta tutmayı başaran ve krizden fırsat çıkaran Türkiye var karşımızda" dedi.
Türkiye'nin cari açık derdi bulunduğunu, bunun pek çok ülkenin de sorunu olduğunu dile getiren Arınç, cari açığa bakıldığında en büyük açığın enerji alanında olduğunu kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, petrol ve doğalgaz başta olmak üzere farklı enerji birimlerinde Türkiye'nin çok daha fazla yatırım yapması gerektiğini ifade etti.
BP tarafından yapılan tahminlere göre 2035'e kadar dünya enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 41 oranında artmasının beklendiğini vurgulayan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Enerjiye olan talepteki büyük artışın önemli bir kısmının Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgeden karşılanması öngörülüyor. Türkiye'yi çevreleyen Orta Asya, Ortadoğu ve Rusya Federasyonu dünyanın halihazırdaki petrol rezervlerinin yüzde 53'üne, doğalgaz rezervlerinin ise yüzde 71'ine sahip. Dünya petrolünün yaklaşık yüzde 35'inin ve dünya doğalgazının yaklaşık yüzde 70'inin boru hatları vasıtasıyla taşınması, boru hatları ve dar su yollarının güvenliğinin sağlanmasını küresel enerji arz güvenliği açısından önemli hale getirmiştir."
TANAP ve TAP
Başbakan Yardımcısı Arınç, bulunduğu coğrafya itibarıyla zengin doğalgaz ve petrol rezervlerine komşu olan Türkiye'nin, kaynak ülkeleriyle tüketici piyasaları arasında güvenli bir köprü vazifesi görmeye devam edeceğini belirterek, Doğu-Batı enerji koridorunun öncüleri olan Irak-Türkiye ve Bakü-Tiflis- Ceyhan ham petrol boru hatlarının tamamlanmasının ardından, Bakü-Tiflis- Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı'nın işler hale getirildiğini anlattı.
Türkiye'nin artan doğalgaz talebinin karşılanabilmesi amacıyla Azerbaycan ve Şahdeniz Konsorsiyumu ile yapılan görüşmelere değinen Arınç, bunun sonucunda TANAP Projesi'yle ilgili iki ülke arasında anlaşma imzalandığını aktardı.
Arınç, boru hattı projesiyle taşınacak gazın, Türkiye- Yunanistan sınırında Trans Adriyatik Boru Hattı Projesi (TAP) ile bağlantı kurularak Yunanistan, Arnavutluk ve İtalya üzerinden tüm Avrupa'ya taşınmasının öngörüldüğünü kaydetti.
TANAP'la yıllık 16 milyar metreküp gaz taşınacağını, bunun 6 milyar metreküpünün Türkiye'ye, 10 milyar metreküpünün ise Avrupa'ya teslim edileceğini anlatan Arınç, ilk gaz akışının 2018'de başlamasının öngörüldüğünü, 16 milyar metreküplük başlangıç miktarının 2023'te 23 milyar metreküp, 2026'da 31 milyar metreküpe kadar çıkarılmasının planlandığını belirtti.
- Elektrik sektörü
Türkiye'de ilk santralin hizmete girdiği 1902'den 2002'ye kadar geçen 100 yılda 31 bin 850 megavat devreye alınmışken, 12 yılda bu miktarın üzerine 36 bin megavat kapasite eklendiğini belirten Arınç, şunları kaydetti:
"100 yılda 300 santral yapılmışken, 12 yılda 741 santral yapılmıştır. Geçen yıl ağustos sonunda 61 bin 151 olan megavat olan Türkiye'nin toplam elektrik kurulu gücü, bu yılın aynı ayında yüzde 11,5 artışla 68 bin 236 megavata yükselmiştir. Bu durum, yılda 7 binden fazla megavat gücünde 180 yeni santral devreye girdiği göstermektedir. Son dört yılda, her yıl Cumhuriyet'in ilk 50 yılındaki yatırımdan daha fazla yatırımın yapıldığını ya da diğer bir ifadeyle her sene bir Keban ve Atatürk barajının faaliyete geçtiği görülmektedir. 2002'deki 132,6 milyar kilovat saatlik elektrik tüketimini bu yılın sadece ilk 7 ayında aşıldığını görüyoruz."
- Petrol ve doğalgaz
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 2002'de sanayi ve konutta 5 şehre, sadece sanayide ise 9 şehre giden doğalgaz iletim hattının bugün 72 şehre ulaştığını anlatarak, 2002'deki 4 bin 510 kilometre doğalgaz boru hattının, bugün 82 bin 500 kilometre olduğunu söyledi.
Geçen yıl doğalgaz tüketiminin 2002'ye göre 3 kat artarak 45 milyar metreküpe yükseldiğini dile getiren Arınç, "Son teknoloji ile donatılmış 130 milyon dolar değerindeki sismik gemi, Barbaros Hayrettin Paşa, TPAO'ya kazandırılmış olup, gemi, Karadeniz ve Akdeniz'de sismik aramalarına devam etmektedir. TPAO aracılığıyla yapılan arama çalışmaları sonucunda 2003 ile 2013 arasında 24 ham petrol, 33 doğalgaz sahası olmak üzere 57 yeni petrol ve doğalgaz üretim sahası keşfedilmiştir" diye konuştu.
Arınç, 533 kuyuda petrol ve 372 kuyuda doğalgaz bulunduğunu aktararak, dünyada son teknoloji olan kaya gazı arama çalışmalarının Türkiye'de de devam ettiğini dile getirdi.
Nükleer santral
Rusya Federasyonu ile 20 milyar dolar yatırım değerinde 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ne ilişkin anlaşmanın imzalanarak saha çalışmalarına başlanıldığını ifade eden Arınç, ikinci santralin de Japonya ile birlikte Sinop'ta inşa edilmesine karar verildiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anlaşmayla Japonya ile 22 milyar dolar yatırım değerinde 4 bin 480 megavat kurulu güce sahip olacak Sinop'taki santralle doğalgaz ithalatının yılda 7,2 milyar dolar azaltılmasının hedeflendiğini anlattı.
Arınç, 2023'e kadar 2 nükleer güç santralinin devreye alınması, üçüncü santralin de inşasına başlanmasının hedeflendiğini belirtti. - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Ipfye Enerji Kongresi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?